Söğüt ağacını sepete dönüştürüyor
Bitlis'in Hizan ilçesinde yaşayan sepet ustası, söğüt ağacından yaptığı sepetlerle unutulmaya yüz tutan "sepetçilik" geleneğini yaşatıyor.
Hizan'ın Yeşilova Mahallesinde yaşayan sepet ustası Arif İltaş, 30 yılı aşkın süredir dededen kalma yöntemlerle el işi örme sepetler yaparak, günümüzde çok da yaygın olmayan sepetçilik geleneğini sürdürüyor.
İltaş'ın, söğüt ağacının dallarını kullanarak yaptığı sepetlerin yanı sıra ürettiği ekmeklik, meyvelik, anahtarlık gibi süs eşyaları da ilçedeki vatandaşlardan rağbet görüyor.
Sepet ustası Arif İltaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, söğüt dallarından sepet yaptığını ve baba mesleği olan sepetçiliği yaşattığını söyledi.
Yapacak başka işi olmadığı için eşiyle evlerinde sepet yaptıklarını ifade eden İltaş, şöyle konuştu:
"Baba mesleğini yapmaktan gurur duyuyorum. Babam bana küçük yaşlarda sepet yapmayı öğretti. Günümüzdeki teknolojiye rağmen elle sepet yapıyorum. Bu mesleği devam ettireceğim. Sepet yapımında kullandığım söğüt ağacının dallarını, sonbaharda dere kenarlarından toplayıp bahçeme getiriyorum. Getirdiğimiz dallar kurumasın diye gölgede, yağmurda yada kışın karın altında saklıyoruz. Biraz bekledikten sonra getirip bazı dalların kabuklarını soyuyoruz. Sepetlerimize böylelikle renk veriyoruz."
Müşterilerden gelen sipariş üzerine farklı sepet çeşitlerini de yaptığını belirten İltaş, sepetin yanı sıra el emeğiyle yaptıkları ekmeklik, meyvelik, anahtarlık gibi süs eşyalarının da rağbet gördüğünü kaydetti.
Sepetlerin ilçede farklı amaçlar için kullanıldığını ifade eden İltaş, Hizan'ın meşhur karakovan balı için de söğüt ağacından kovan yaptığını belirtti.
- Tek hayali iş yeri açmak
Maddi imkanı iyi olmadığı için mesleğini sürdürecek iş yeri açamadığını dile getiren İltaş, sepetleri yazın evinin önündeki bahçede kışın ise evinde yapmak zorunda kaldığını söyledi.
İltaş, şunları ifade etti:
"Mecburen yatıp kalktığımız odada sepet yapıyorum. Misafirler geldiğinde evde oturacak yer kalmıyor. Tek hayalim dükkan açmak. Hizan'da bizden başka bu meslekle uğraşan yok. Belki bizden sonra kimse yapamayacak. Evde eşimle sepetlerimizi yapıyoruz. Bu sepetleri yapacak bir yer açabilirsem, yanımda eleman çalıştırmak isterim. Böylece birkaç kişiye sepetçiliği öğreterek hem mesleğimi devam ettirme hem de birilerini yetiştirme olanağı bulurum."
YORUMLAR