Türkmen muhaliflerden birleşme çağrısı
Suriye'de Esed yönetimine karşı silahlı mücadele veren Türkmen taburlarının koordinatörü Ali Beşir, Suriye'deki tüm Türkmen direnişçilerin birleşmesi halinde 20-25 bin kişilik bir silahlı güce ulaşacaklarını söyledi.
Türkmen muhaliflerden oluşan Sultan Abdülhamid ve Fatih Sultan Mehmed Taburları'nın koordinatörü Ali Beşir, Suriye'de Esed yönetimine karşı mücadele eden Türkmen grupların durumu hakkında AA'ya bilgi vererek değerlendirmelerde bulundu.
Beşir, Suriye'deki Türkmenlerin sıkıntılarının, Türk hükümet yetkililerinin 1995'te PKK'nın faaliyetleri hakkında Şam yönetimine verdiği sert mesajların ardından arttığını anlattı. Beşir, "O dönem Şam, Halep ve Lazkiye'de 3 patlama oldu. Bu patlamalardan Türkmenler sorumlu tutuldu ve 3 bin civarında Türkmen gözaltına alındı. Suriye yönetimi 'Türkiye, Suriye Türkmenlerini tetikliyor' diye bizlere iftira attı. Halbuki olaylarla hiç ilgimiz yoktu. Ama patlamalardan sonra Türkmenlere Suriye hükümeti tarafından büyük baskı yapıldı."
"15 ay önce 17 Türkmenle başladı"
Halep'te Suriye yönetimine karşı Türkmenlerin ilk olarak 15 ay önce harekete geçtiklerini anlatan Ali Beşir, bu kentte Hüllük, Haydariye, Şeyh Hıdır, Dağ ve Şeyh Farız isimli 5 büyük Türkmen mahallesi olduğunu kaydetti. "Türkmenler olarak hürriyet istiyoruz dedik ve bu savaşa katıldık. Halep'te ilk ayaklanmayı 15 ay önce 17 kişiyle Türkmen gerçekleştirdi" diyen Beşir, söz konusu mahallelerin kendi hakimiyetlerinde olduğunu belirtti.
Fatih Sultan Mehmed ve Sultan Abdülhamid isimli iki taburu komuta ettiğini belirten Ali Beşir, "Halep'in kuzeyindeki Azez bölgesinden kent merkezine kadar olan bölge bizim kontrolümüzde" dedi.
Ellerindeki silahları kendi imkanlarıyla satın aldıklarını ve çok sayıda silahı da karakol baskınlarında ele geçirdiklerini ifade eden Beşir, "100 parça silahımız var, askerlerimiz bunları dönüşümlü kullanıyor. Şu an 350 askerimiz var ama bugün 1500 kişi yedeğe yazılmış durumda. 'Biz cihat için geldik, bize silah verin' diye yalvarıyorlar. Ancak yeterli silahımız olmadığı için onları taburlarımıza alamıyoruz" şeklinde konuştu.
"Türkiye silah vermiyor"
Beşir, ellerinde yeterince silah olması halinde 2-3 ay içerisinde Halep'te 3 bin kişilik bir silahlı güce ulaşabileceklerini söyleyerek, "Türkiye devletinin bize silah verme imkan ve politikasının olmadığı söylendi. Biz bunu takdirle karışılıyoruz ancak Türk insanının yapacağı maddi yardımlarla biz bunu sağlayabiliriz, kendi silahımızı temin edebiliriz. Esed rejiminin ardından Suriye'deki tüm Türkmen direnişciler birleşirse 20-25 bin kişilik silahlı gücümüz olacaktır" ifadelerini kullandı.
Beşir, Suriye'deki diğer Türkmen gruplarla işbirliği içinde olmadıklarını ancak aralarındaki haberleşmenin sürdüğünü dile getirdi.
"Özgür Suriye Ordusu'yla beraber hareket ediyoruz"
Suriye'de tampon bölge oluşturulması fikrine olumlu baktıklarını vurgulayan Beşir, "Biz tampon bölge oluşturulmasını istiyoruz. Şu anda Suriye'de kurtarılmış bölge durumundaki 'Kuzey Suriye'de tampon bölge kurulabilir. Kimin tampon bölge oluşturacağına Türkiye veya NATO karar versin. Çünkü Esed yönetimi bize füzelerle, uçaklarla saldırıyor" dedi.
Ali Beşir, Türkmen direnişcilerin PKK'nın uzantısı olan Demokratik Birlik Partisi (PYD) ile gerilim yaşayıp yaşamadıkları yönündeki soruya ise, "Tüm etnik gruplarla barış içinde yaşamak istiyoruz. Hiçbir grupla problemimiz olmadı. Biz Özgür Suriye Ordusu ile beraber hareket ediyoruz, beraber çalışıyoruz. Bizim ayrı bir komutanlığımız var ancak bütün gruplar birbirimize yardım ediyoruz" yanıtını verdi.
Beşir, Esed sonrası Suriye'de demokratik bir yönetim kurulmasını ve kendilerinin de diğer etnik gruplarla aynı haklara sahip olmayı istediklerini dile getirdi.
"Halep'in yüzde 65'i ÖSO kontrolü altında"
Suriye nizami ordusunun Halep'te kontrolü ele geçirme olasılığının düşük olduğunu savunan Ali Beşir, koordine ettiği Türkmen taburlarının Halep'te kendi bölgelerinde duruma hakim olduklarını söyledi. "Esed güçleri Halep'in içinde hareket edemiyor. Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Halep'in yüzde 65'ini kontrol altında tutuyor" diyen Beşir, nizami ordunun sadece savaş uçaklarıyla, füzelerle ve toplarla saldırıda bulunabildiğini, ÖSO ile yakın mesafelerde çatışmaya giremediğinin altını çizdi.
Suriyeli yaralıların tedavilerine yardımcı olduğu için Türkiye hükümetine teşekkür eden Beşir, "Türkiye'deki bazı dernekler bize sivil yardım gönderiyor. Daha fazla yardım ve desteğe ihtiyacımız var" diye konuştu.