Suriye'de ölü sayısı 50 binden fazla iddiası
Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü (MSF) üyesi Fransız cerrah Jaques Beres, Suriye'de muhaliflere yönelik saldırılarda en az 50 bin kişinin öldüğünü ve bu rakama kaybolan kişilerin dahil olmadığını iddia etti.
Yaklaşık 40 yıldır savaş bölgelerinde çalışan ve şuan Halep'te cephe yakınlarındaki bir hastanede gizli olarak görev yapan Beres, Suriye'de yaşanan şiddet olaylarında ölenlerin sayısının, gerek resmi, gerekse muhalif kaynakların verdiği rakamların çok üzerinde olduğunu savundu.
Londra merkezli Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (SOHR), 2011 Mart ayından bu yana devam eden saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısını toplam 26 bin 283 olarak açıkladığına işaret eden Beres, SOHR ve diğer kuruluşların Suriye'deki kayıplara ilişkin tam resme sahip olmadığını iddia etti. Beres, Suriye'deki ölümlerin çoğunun sadece kağıtlarda tutulduğunu belirterek, ''Buradaki ölü sayısının Londra'da kayda geçmediğinden eminim'' diye konuştu.
Geçen 2 hafta zarfında günde ortalama 20 ila 45 yaralıyı tedavi ettiğini belirten Beres, bunların çoğunluğunun Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) bağlı muhalifler olduğunu ifade etti. Fransız cerrah, muhaliflerin zayiatının günde 2 ila 6 arasında değiştiğini ifade ederek, bu istatistiklerin, fiilen ordu ve muhalifler arasında bölünmüş kalabalık bir ticaret kentindeki küçük bir hastanenin rakamları olduğuna dikkati çekti.
-''Uçuşa yasak bölge uygulanmaması utanç verici''
Savaş yüzünden zarar görmüş bölgelerde insani yardım faaliyetlerinde bulunan sivil toplum kuruluşu MSF'nin kurucu üyesi olan Beres, şu ana kadar Suriye'de uçuşa yasak bölge ilan edilmemiş olmasını da utanç verici olarak nitelendirdi.
Fransız cerrah sözlerine şöyle devam etti: ''Bu inanılmaz bir katliam. Bir iç savaş olsa bile tamamen asimetrik bir harp. Hafif silahlar tanklara, hava bombardımanlarına karşı. Bütün bunlar biraz özgürlük istedikleri ve 'artık Esed yeter' dedikleri için.''
Beres, verdikleri büyük zayiata karşın 'cesur' muhaliflerin sonunda zafer kazanacağını da ifade etti. Şubat ayında Suriye'ye girerek Humus kentinde iki hafta geçiren 70'li yaşlardaki Beres, bu ülkedeki katliamın şimdiye kadar tanıklık ettiklerinin en korkunçlarından biri olduğunu belirtmişti.
Mayıs ayında rejime bağlı güçlerin eczaneleri ve bir kliniği tahrip ettiği İdlib'e giderek yaralıları tedavi eden Beres, büyük risk alarak Suriye'ye gitmesinin, 'bir bombanın bir saniye içinde, bir cerrahın gün boyu tedavi edemeyeceği kadar insanı yaralamasına' rağmen, 'tedavi etmenin insani bir görev olduğuna' dair güçlü inancından kaynaklandığını belirtti.
Beres, kariyeri boyunca Vietnam savaşından, Ruanda, Irak ve geçen yıl Libya'daki çatışmalara kadar dünya genelinde hemen hemen bütün savaş bölgelerinde görev yapmıştı.