Said-i Nursi'nin 'Medresetüzzehra' hayali gerçek oluyor

Artuklu Üniversitesi, Said-i Nursi'nin hayali olan “Medresetüzzehra” modelini hayata geçirecek. Rektör yardımcısı Prof. Dr. Kadri Yıldırım bölgedeki medreselerle yapmayı planladıkları işbirliğini Haber 7'ye anlattı.

Said-i Nursi'nin 'Medresetüzzehra' hayali gerçek oluyor
Said-i Nursi'nin 'Medresetüzzehra' hayali gerçek oluyor
GİRİŞ 26.11.2012 14:57 GÜNCELLEME 27.11.2012 13:37
Bu Habere 8 Yorum Yapılmış

Emrullah Öztürk'ün haberi

Binlerce yıllık tarihi ile kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış, dinlerin ve dillerin birlikte harmanlandığı bir coğrafyada yer olan Mardin'de 2007'de hizmete açılan Artuklu Üniversitesi, bölgenin gelişiminde önemli katkılarda bulunuyor. Üniversite, kurulduğu günden bugüne bir çok alanda ilklere imza atıyor. Dil laboratuvarı olarak adlandırılan üniversitede verilen eğitim programları içinde en dikkat çekeni şüphesiz üç yıl önce "Türkiye'de Yaşayan Diller" adıyla kurulan enstitü.

Türkiye'nin bu ilk dil enstitüsünde Kürt, Arap ve Süryani  dilleri ve kültürleri anabilim dallarında tezli yüksek lisans eğitimi veriliyor. Ancak Süryanice bölümünde henüz eğitim verilmiyor, sadece bilimsel çalışmalar yapılıyor. YÖK'ün onayıyla gelecek yılın şubat ayından itibaren Süryani Dili ve Kültürü yüksek lisans programında da eğitim verilmeye başlanacak. Bu da Türkiye'de bir ilk olacak.

Makamında ziyaret ettiğimiz enstitü müdürü ve aynı zamanda üniversite rektör yardımcısı Prof. Dr. Kadri Yıldırım, üç yılda nereden nereye geldiklerini, gelecekleri ilgili planlarını ve hayallerini Haber 7'ye anlattı.

YAŞAYAN DİLLER ENSTİTÜSÜ'NE TALEP PATLAMASI

Yıldırım, 3 yıl önce eğitime başlayan enstitülerinin bu yıl ilk mezunlarını verecek olmasından dolayı heyecanlı.

Tezli yüksek lisans programlarına şimdilik 20'şer kişi alınıyor. Yıldırım, Kürt ve Arap dilleri ve kültürleri programlarında yoğun bir talep olduğunu ancak YÖK'ün 20 kişilik kontenjan açtığını belirtiyor.

Özellikle Kürdoloji bölümüne müracaat edenlerin sayısı bu yıl 350'yi bulmuş.

Yıldırım, programlara seçtikleri öğrencileri sıkı bir testten geçirdiklerini sözlerine ekliyor.

Seçmeli Kürtçe dersi öğretmeni adaylarına müjde!

Bir de bu yıl seçmeli Kürtçe dersi öğretmenliği için tezsiz yüksek lisans programı açılmış. Programa Türkçe, sosyal bilgiler, Türk dili edebiyatı öğretmenliği mezunları başvurabiliyor. Önce 500 kişinin alınacağı duyurulan programa YÖK'ün kararıyla 250 kişi alınabilmiş. Yıldırım bu sayının tekrar 500'e çıkarılmasını ümit ettiklerini söylüyor ve şu müjdeyi veriyor: "Şubat ayında yeniden 250 kişi almayı düşünüyoruz. Bu 250 kişiyi yazın yoğunlaştırılmış eğitime tabi tutacağız. Böylece arayı kapatacağız."

Ayrıca üniversite bünyesinde 4 yıllık Kürt Dili Edebiyat bölümü de yer alıyor. 2011'de açılan bölüme geçtiğimiz yıl 20 bu yıl da 35 kişi alınmış.

Üniversitenin bütün ön lisans ve lisans programlarında Kürtçe ve Arapça, seçmeli ders olarak konulmuş. Bu dersler mezun olunana kadar okutuluyor. Yıldırım, öğrencilerin 3'te 2'sinin Kürtçe, 3'te 1'inin de Arapçayı seçtiğini belirtiyor.

DOKTORA VE AÇIKÖĞRETİM GELİYOR

Yıldırım ayrıca iki büyük projeleri olduğundan da bahsetti. Bunlardan biri doktora programını açmak, diğeriyse açıköğretim yani bir başka deyişle “uzaktan eğitim” şeklinde Kürt Dili Edebiyatı bölümünü hayata geçirmek.

Buraya gelip devam etme imkanı olmayanlar olduğuna dikkat çeken Yıldırım, alımın Anadolu Üniversitesinde olduğu gibi ÖSYM kılavuzunda Artuklu'dan Kürt dili edebiyatını göreceklerini belirtiyor. Projenin şu an altyapısı hazırlanıyor.

TÜRKİYE'DEKİ ARAPLAR ÜZERİNE ULUSLARARASI SEMPOZYUM

Şehirde, Kürtlerden sonra nüfusu en çok olan Araplar yer alıyor. Enstitü de bu gerçekten hareketle Arap Dili ve Kültür Anabilim Dalı adıyla bir tezli yüksek lisans programı açmış. Programa yoğun bir talebin olduğunu vurgulayan Yıldırım, 2013'te Arap dili üzerine uluslararası sempozyum gerçekleştireceklerinin müjdesini veriyor. Eğer gerçekleşirse bu da Türkiye'de bir ilk olacak. Sempozyumun konusuyla ilgili bilgi veren Yıldırım, sempozyumda Türkiye de konuşulan Arapça ve sözlü edebiyat, yani Mardin, Siir ve Hatay'da konuşulan Arapça'yı masaya yatıracaklarını söylüyor.

MEDRESELERLE ÜNİVERSİTELERİ BARIŞTIRACAKLAR

Bölgenin bir diğer gerçeği de medreseler. Özellikle çeşitli dinlere ev sahipliği yapmış olan Mardin'de de irili ufaklı medreseler varlığını hala devam ettiriyor. Bu medreselerde sıkı bir İslami ilim eğitimi gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıl bu medreselerde yetişen ‘melle'lere Diyanet İşleri Başkanlığı kapısını açmış ve bir çoğu diyanet camiasına kazandırılmıştı. Ancak medreselerin bir de akademik boyutu var ki bu konuyla ilgili henüz resmi bir çalışma yok.

Yıldırım'a konuyla ilgili üniversite olarak ne düşündüklerini sorduğumuzda hiç beklemediğimiz bir yanıt aldık: “Gayri resmi olarak ilahiyatta okuyan öğrencilerimizi Mardin çevresindeki medreselere göndererek oradaki ilim tahsil metodunu, o medreselerdeki talebeleri de üniversitemize davet ederek sistematik ve teknik olarak verdiğimiz Arapça ve İslami ilimleri yakından görmelerini sağlamayı amaçlıyoruz. Böylece iki paydaş kesim arasında işbirliği kuracağız. Medreseyle üniversiteyi buluşturup, barıştıracağız.”

Yıldırım ihtiyaç duyulması halinde periyotlar halinde ilahiyat hocalarını da gönderebileceklerini de sözlerine ekliyor.

SAİD-İ NURSİ'NİN İDEALİYDİ

Said-i Nursi'nin “Medresetüzzehra”sına (Zehra Okulu) vurgu yapan Yıldırım, bu tür niyetlerin daha önceden de ortaya çıktığını hatırlatarak, sözlerini şöyle tamamlıyor:

Mesela Said-i Nursi hazretlerinin en büyük amaçlarından bir tanesi de 'Ulûm-u ilmiye' dediği üniversiteleri, 'Ulûm-u diniye' dediği medreseleri birleştirmek, barıştırmaktı. Kendi ifadesiyle sadece dini ilimleri okuyan kimselerden taassup doğuyor. Bu kimseler hadisi, tefsiri, fıkhı iyi biliyor ama Ay'dan, Kozmoloji'den, Astronomi'den bahsedildiğinde hala aya gidilemiyeceği iddialarında bulunabiliyor. Bunun yanında üniversitelerde okuyan talebelerde de bir inkar ve şüphe doğuyor. Kısmen medreseler üniversiteleşir, kısmen üniversiteler medreseleşirse o zaman hakikat ortaya çıkıyor kendi ifadesiyle, Bediüzzaman'ın. O zaman ne taassup ortada kalır ne de şüphe ve inkar. Yetişmiş insanlara da Said-i Nursi, ‘Zülcenaheyn', yani ‘iki kanatlı' ünavını veriyor. Yani bir kanadı fen bilimleri, diğer kanadı dini ilimler. Bunun olması için medreselerle dayanışma faydalı görülürse bu konuda çalışmalarımız olacak”

emrullah.ozturk@haber7.com

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR 8
  • yusuf avcıbaşı 9 yıl önce Şikayet Et
    Hz Adem babamızın konuştuğu dil, tüm dillerin de babası değil midir. Dil bilginleri, bir de diller arası birliği ortaya koymalı. Hz Adem babamızın dilini yeniden keşfetmeli. Nasıl olsa dünya globallaşmış. Sınırlar, kapitalistler için yok hükmunde. Belli olmaz bir gün bizler için de yok olur. En iyisi ortak baba diline, Hz Adem babamızın diline dönmek.
    Cevapla
  • Merve BÖLÜKBAŞ 12 yıl önce Şikayet Et
    dahiler dünyaya gelince kıymetini bilmek lazım- ah kıymet bilmezler!!! ah hak sömürücüler!!. ham ruhlar kıymet bilmezler. elmas'ın değerini ancak kuyumcular anlar. zamanında kıymeti bilinmedi...şüpheci ve kısır bakışlar onu anlayamadı. hak yedi. onun hakkını da yedi, milletin hakkınıda. o zatlara zamanında fırsat verilseydi, tüm bu musibetler başımıza gelmeyecekti. kalpler zihinler ilimle-inançla doldurulmazsa o boşlukları gulyebaniler doldurur, öyle de oldu. pkk'sı, ergenekonu, simsarları, casusları cirit attı güzel ülkemde. şimdi boşlukları doldurmak çok zor ama.... yine de samimi olarak çalışan insanlar var. emek kutsaldır. ALLAHla(c.c.) kurbiyetimizi(yakınlığımızı) artırırsak neden olmasın. merhameti bol olan ALLAHım(c.c.) bize gene ihsan eder. ilim-irfan erbabı, inanç erbablarının ALLAH yar ve yardımcısı olsun. amin
    Cevapla
  • Mustafa Polat 12 yıl önce Şikayet Et
    amerika universiteleri. su an ben amerika'da bir universitede master yapiyorum. cok sasirdigim bir sey de; burada bir cok universite ayni zamanda dini bir kimlige sahip. mesela dunyaca meshur kaliteli bir egitimi olan georgetown universitesi kendi sitesinde kendini "katolik-cizvit bir universite". mesela harvard universitesinin adi papaz john harvard'dan gelir. biz bugun hala lisans ve ustu egitim kurumlarina ve genelde butun egitim sistemimize dini ogeler bulastirmaktan siddetle kaciniyoruz maalesef. batililar degil miydi bilimde ilerlemek icin dini birakan?. batililar degilmi idi dinin bilimle catistigini iddaa eden?. hiristiyan dini ıslamiyet'ten ziyade bilim ile catismadi mi dunya tarihinde? neden peki simdi biz muslumanlar egitim sistemimizde dini ogelerden kaciniyoruz? bati dini terk etti bilimde ilerledi diyenler tamamen yaniliyorlar. evet iste bilimde en ileri bilinen universitelerin amerika'da dine yakinligi bu. biraz ibret almaliyiz.
    Cevapla
  • ERDOĞAN ÖZEVİ 12 yıl önce Şikayet Et
    siz kimsiniz. el cevap hem padişah tarafından, hem cumhurıyet döneminde tutuklanmış bir üstaddı. hatta teşkilatı mahsusada görev almış, van'da kürtçe eğitim verecek bir okul kurmak için üçbin altın yardım aldığı söylenen bir zattı.
    Cevapla
  • Faruk TATAR 12 yıl önce Şikayet Et
    iyide. ama şimdi bu medreselere derlerki kız erkek karışık öğretim görecek sonra bide derlerki oradaki kızlar başını açacak sonra birde derlerki alevilerin medreseleri ayrılacak sonra derlerki medreseler özerkleşecek sonra bide derlerki süryaniler yezidiler de medreselerde öğretim üyesi olacak sonra derler ki ............... said nursi kim siz kim !!! eğer said nursi aklının zekatını verecek olsaydı sizin gibi 1 milyar insan ederdi. hayallerinin uzağından bile geçemiyorsunuz malesef !
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Balıkesir'deki patlamaya ilişkin bakanlardan peş peşe açıklamalar!
Şara'dan son dakika açıklama: "Tüm muhalif gruplar, Savunma Bakanlığı altında birleşecek"