Tek parti döneminde camilerdeki 'mahyalar'
Prof. Dr. İsmail Kara'nın konuk olduğu Söz Sende programında bu hafta Türkiye'de İslamcılık Tarihi konusu üzerinde duruldu. Kara, tek parti döneminde camilere asılan mahyaları anlattı.

GENELDE SELİMİYE CAMİSİ TERCİH EDİLMİŞ
İsmail Kara'nın dikkat çeken tespitlerine sahne olan programda, Tek Parti dönemine ait mahyalar gösterilerek üzerine dönemin İslamcılık yapısı konuşuldu. Bu döneme göre dini içerikten ziyade siyasi içerikli olan mahyaların ön plana çıktığı görülüyor. Bir diğer ayrıntı ise siyasi mahyaların genellikle Selimiye Camisi'ne asılması oldu.
Ramazan coşkusunun bir göstergesi olarak, sadece Türkiye'deki camilerin minareleri arasında yüzyıllardır yaşayan bu gelenek, Cumhuriyet'in yıllarında şimdiki örneklerden çok farklı amaçlar için kullanılmış.
Ramazan gecelerini aydınlatan mahyalar, laik Cumhuriyet'in ilk yıllarında 'Var ol İnönü', 'Para Biriktir' ifadeleriyle parlıyordu! İşte o zamanlar:
Mübarek gün ve gecelerde halkın ibadeti için gece boyu açık kalan camilerin kandillerle donatılması, İslâmiyet'in ilk asırlarına kadar uzanan bir gelenek..
Osmanlılarda ise bu geleneğin 16'ncı yüzyılın ikinci yarısına, İkinci Selim dönemine kadar uzandığı biliniyor. Yaptırılan camilerde minare sayısı fazlalaştıkça mahya geleneği de yaygınlaşmış. Minareler arasına gerilen iplere, kandil ya da ampullerle yazılan yazılarla ışık huzmeli mahyalar oluşturulmuş.
Bu yazılar 'Fetih suresinin ilk ayeti, 'Maşallah', 'Bismillah', 'Leyle-i Kadir', 'Hoş geldin yâ Ramazan', 'On bir ayın sultanı', 'El-Firak', 'Elveda', gibi dini mahiyette ifadeler yer alırdı. En meşhur mahyalar ise Süleymaniye Camii'ne kurulurdu.
MAHYALARIN 'SİYASALLAŞMASI'
Cumhuriyet devrinde ise mahyalar devletin mesajlarını halka ulaştırdığı bir pano gibi kullanıldı zaman zaman... Liderlerin adları minareler arasına yazıldı, Sultanahmed Camii'nin minareleri arasına 'Para biriktir' mahyası, Fatih Camii minarelerine Cumhuriyetin '30. yıl kutlu olsun', Edirne Selimiye Camii'ne 'Atatürk' ve 'Var ol İnönü' mahyaları asıldı.
Konu üzerinde araştırmalar yapan İsmail Kara, mesajların muhtevasının dönemlere göre değiştiğini söylüyor. Örneğin Millî Mücadele yıllarında 'Yetimleri koru, Şehitlere fatiha, Hilal-i ahmeri unutma, Para biriktir, Yerli malı kullan' gibi yardımlaşma ve savaş mağdurlarını gözetmeye dönük mesajlar, vurgular var. Kara'ya göre, bu mahyalar bize Türkiye'de siyasi merkez ve toplumun din meselesine nasıl baktığını gösteriyor.
'Müslümanlar Cumhuriyetperverdir' yazan bir mahya da bulunduğunu ifade eden Kara, laik bir rejim olma kararındaki Cumhuriyet'in mahyaları araç olarak kullanmasını 'siyasallaşma' olarak yorumluyor.
İsmail Kara'ya göre, mahyalara estetik açıdan olduğu kadar halkın katılımı açısından da bakmak gerek. Sadece üstün bir zevke işaret etmiyor. Heyecanına ve zevkine hitap ederek halkı dinî atmosfere doğrudan dâhil ediyor. 1950'lere kadar zeytinyağıyla yanan kandiller kullanılarak hazırlanan mahyalar, o tarihlerde elektrikle yakılmaya başlanıyor.
-
a sanver 11 yıl önce Şikayet Etfuat ersöz kardeşim bu son cevabım mesaimden dolayı mazur gör lütfen. Öncelikle 'senin gibi düşünsem', 'cehenneme gidecek desem' gibi cümleler kurmuşsun. Ben Kuran-ı Kerim'deki ayeti sana yazdım. Kendi düşüncemi, kendi dediklerimi değil. Allah-u Teala hakkı bulmak için kuluna fırsatlar verir ve onun adaletinden şüphe edilmez. Müslüman yarattığına tebliğ görevi, müslüman olmayanın da araştırma sorumluluğu vardır. Bir diğer husus da; 'Peygamber Efendimiz'den(sav) önceki hür kadınların başörtüleri var mı yok mu bunu bir araştır' demişsin. Bu şekilde düşünecek olursak Efendimiz(sav)'den önce 5 vakit namaz da, Ramazan orucu da farz değildi. Kız çocukları diri diri toprağa gömmek de hoş görülen adetlerdendi. Efendimiz(sav), insanlığa bir yol gösterici olarak Kuran'ı Kerim'i getirmiş; yaşantısıyla bizlere örnek olmuştur. Örnek alınacak dönem de O'ndan önceki cahiliye dönemi değil, O'nun hakkı tebliğ ettiği asr-ı saadet dönemidir..Beğen
-
a sanver 11 yıl önce Şikayet Etfuat kardeşime cehennem hakkındaki cevap. Kardeşim demişsin ki: 'bütün Yahudiler hristiyanlar cehenneme gidecek diyemezsin'. Doğrudur. İslamiyet gelene kadar tahrif edilmemiş olan Hristiyanlığa iman eden hristiyanlar ve Hristiyanlık gelene kadar tahrif edilmemiş Museviliğe iman eden yahudiler cennete gidecekler. Ancak, İslam geldikten sonra Kuran'da Al-i İmran Suresi 85.ayette de belirtildiği gibi 'Kim İslâm’dan başka bir din ararsa, ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.' buyuruluyor. Beyyine Suresi 6.ayette de 'Kitap ehlinden ve ortak koşanlardan inkar edenler, şüphesiz içinde temelli kalacakları cehennem ateşindedirler. İşte bunlar, yaratıkların en kötüsüdürler.' Onlarca ayette de aynı şekilde belirtilmektedir ki İslamiyeti inkar edenler ister kitap ehli(Musevi, Hristiyan) olsun isterse farklı diğer dinlerden, bu din onlardan kabul edilmeyecek ve inkarlarından dolayı elim bir azaba çarptırılacaklardır.Beğen
-
a sanver 11 yıl önce Şikayet Etfuat kardeşime başörtüsü hakkında son cevap. Ayet(Nur-31) tartışma bırakmayacak şekilde açık ve net. Başörtüsünün nedeni havanın sıcak olması vs. değil iffetin korunmasıdır. Buyurun ayetin tamamı: Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Görünen kısımlar müstesna, zînetlerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!Beğen
-
a sanver 11 yıl önce Şikayet Etfuat kardeşime-2. Saç dediğin kıldan ibarettir demişsiniz. O halde kadın saçını sıfıra vurursa güzelliğinden hiçbirşey kaybetmez demek oluyor. Halbuki saçlar kadının en önemli süslerindendir ve üzerine yazılmış birçok şarkı, şiir vardır. Saç haram olur da yüz nasıl haram olmaz demişsiniz. Aynı ayetteki hanımların ziynetlerini gizlemeleri emrini bu şekilde yorumlayan bir çok takva sahibi hanım da peçe ve çarşaf kullanmıştır ve de kullanmaktadır. Rabbim takva sahiplerine karşılığını derecesine göre lütfuyla verecektir.Beğen Toplam 3 beğeni
-
a sanver 11 yıl önce Şikayet Etfuat kardeşime-1. Nur suresi 31.ayette açık ve net bir şekilde: Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. diye emrediliyor. Arapça bilmiyorsanız da herhangi bir mealden bakabilirsiniz. Hocaefendiyi yakından takip ettiğimi ve neyi nasıl dediğini çok iyi bilen biri olduğumu belirterek; onun diyalog dediğinin sizin söylediğiniz tarzda dinler arası uzlaşma değil, farklı dinlerdeki insanları düşman ilan etmeyip belki onlara iyi davranarak onların da gönlünü İslama ısındırmak olduğunu ifade edeyim.Beğen Toplam 1 beğeni