Annelerin direnişi sürüyor!

Çocuklarının dağa kaçırıldığı için oturma eylemi başlatan ailelerin her geçen gün sayısı artıyor. HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde annelerin oturma eylemlerinin 11’nci gününe girilirken aile sayısı 26’ya yükseldi. Bugün oturma eylemine katılan Fatma ve Şefket Bingöl çifti oğullarıyla birlikte İstanbul’dan gelip evlat nöbetine katıldı. Oğlu Tuncay Bingöl'ün 2014 yılında iş bulduğunu, işe gideceğini söyleyip bir daha gelmediğini ifade eden anne Fatma Bingöl, 5 senedir çocuğunun kayıp olduğunu ve hiçbir haber alamadığını söyledi.

Bingöl, "Ne bir ses, ne bir seda hiçbir şeyi yok çocuğumun. Sabah evden çıktı akşam saat 17.00'da geldi. Sabah çıktığı zaman iş aramaya gidiyorum demişti. Akşam saat 17.00'da geldi bende çocuğumu okuldan getiriyordum. 'Anne, ben iş buldum. Akşam saat 21.00'da eve geleceği' dedi. Bende ona bak başka bir yere gitme dedim. Ondan sonra, ‘Yok anne eve geleceğim’ dedi. Saat 20.00 oldu gelmedi. Saat 21.00 oldu gelmedi. Ağabeyine dedim Tuncay gelmedi, bir git bak diye. Gidip bakalım internetlere falan mı takıldı bu çocuk gelmedi eve dedim. Gittik aradık, taradık gece saat 02.00'a kadar baktık yok ortada. Sabaha kadar bütün Arnavutköy’ü aradık gitmediğimiz yer kalmadı. Bütün millet geldiği için bende artık katılmak istedim. Bende arıyorum çocuğumu. Çocuğum bilsin, çocuğum sahipsiz değil. Ben her zaman çocuğumun arkasındayım, çocuğumun peşindeyim. Elimden ne gelirse çocuğum için yaparım. Gerekirse canımı da veririm çocuğum için. Partililer (HDP) bize diyorlar, ‘Çocuğunuz orada, merak etmeyin’. Ama ne bir telefon açıyorlar, ne bir haber getiriyorlar ne bir resim getiriyorlar. Arnavutköy’de bir tane HDP binası var benim çocuğumu orada gönderdiler" diye konuştu.

Acılı anneden HDP'ye tepki

Acılı anne Fatma Bingöl, HDP'nin çocukları zorla eylemlere götürdüğünü belirterek bunların böyle yapmaya haklarının olmadığını söyledi. Bingöl, "9 yaşında çocuğumu taksime eyleme götürmüşler. 9 yaşında çocuğumu HDP binasının önünde oturmaya götürmüşler, yürüyüşlere götürmüşler. Bunların hakkı yoktur, hiç kimsenin bunları böyle eğitmeye hakkı yoktur. Çocukları böyle yoldan çıkarmaya kimsenin hakkı yok. Biz çocuklarımız büyütüyoruz demiyoruz millet götürsün dağa çağırsın, ölüme götürsün. Biz çocuklarımızı ölüme göndermek istemiyoruz. Bu çocuklarımızın kimseye zarar vermesini istemiyoruz. Biz çocuklarımıza zarar gelmesini istemiyoruz. Biz bunun için büyütmüyoruz çocuklarımızı. Biz kendi halimizde insanlarız. Kıt kanaat geçinen insanlarız. Bizim kimseyle bir sorunumuz yok. Niye bu hale getiriyorlar bu milleti. Kimsenin bizi bu hale koymaya hakkı yok” şeklinde konuştu.

Aile daha sonra diğer ailelerle birlikte oturma eylemine katıldı.