120 bilim insanı İslam'da medeniyet bilimlerini anlattı

İslam medeniyetinin bilimsel mirasının ortaya çıkarılmasına sağladığı büyük katkılarıyla dünya çapında bir bilim insanı olan merhum Fuat Sezgin’in çalışmaları, İbn Haldun Üniversitesi’nin (İHÜ) 20-21 Aralık tarihlerinde düzenlediği “İslam’da Medeniyet Bilimleri Tarihi” sempozyumunda ele alınıyor.

Sosyal bilimler alanında uluslararası araştırma odaklı eğitim anlayışıyla ön plana çıkan İbn Haldun Üniversitesi (İHÜ) merhum bilim insanı Prof. Dr. Fuat Sezgin’in anısını yaşatmak ve bilimsel mirasına ev sahipliği yapmak maksadıyla “İslam’da Medeniyet Bilimleri Tarihi” başlıklı sempozyumda 120 bilim insanını bir araya getirdi.

Sempozyum, merhum Fuat Sezgin’in yaptığı çalışmaların etkisiyle daha çok gün yüzüne çıkan İslam medeniyetinin sosyal ve beşeri bilimlere yaptığı önemli katkılara dikkat çekmek amacıyla gerçekleştiriliyor. Sempozyumun açılışına İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mecit Çetinkaya, çok sayıda araştırmacı ve alanında uzman davetli katıldı.

FUAT SEZGİN YILI İLAN EDİLMİŞTİ

Sempozyumun önemine değinen İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk şunları söyledi:

"Sempozyumu hayatını bilim tarihine adamış olan merhum hocamız Prof. Dr. Fuat Sezgin anısına gerçekleştiriyoruz. Bu sene Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı tarafından ‘Fuat Sezgin Yılı’ ilan edildi. Başta üniversiteler olmak üzere birçok kurum Fuat Sezgin adına etkinlik gerçekleştirdi. Bu yıl içinde 817 etkinlik düzenlendi. Bu etkinliklerin tamamı İslam'da teknoloji tarihi, coğrafya tarihi ve tıp tarihi gibi teknik ve fen alanlarına odaklanmış durumda. Ancak bu etkinliklerin çoğunda insan ve toplum bilimleri yani felsefe, hukuk, edebiyat, psikoloji ve tarih ihmal edilmiş. Biz de sosyal bilim üniversitesi olmamız sebebiyle bu eksikliği tamamlayalım dedik. 120 bilim insanı 25 oturumda felsefenin, psikolojinin, işletmenin, iktisadın, siyasetin tarihini ele alacaklar. Amacımız, İslam Medeniyeti'nin insan ve toplum bilimleri alanında yapmış olduğu katkıyı ortaya koymak ve bu katkıyı özellikle gençlerimizin görmesini sağlamak."

"GENÇLER AVRUPA MERKEZLİ BİLİM ANLAYIŞINDAN KURTULMALI"

Türkiye'de gençlerin bilim algısına vurgu yapan Prof. Dr. Şentürk, ''Gençlerimiz, Avrupa merkezli bilim anlayışı sebebiyle her şeyin Avrupa'da ortaya çıktığını sonra bizim onları ithal ettiğimizi zannediyor. Oysaki bizim bilim alanına yapmış olduğumuz katkılar çok. Özellikle insan ve toplum bilimleri alanında katkılarımız var; felsefe, sanat, edebiyat, tarih ve psikolojide çok ciddi katkılarımız var. Maalesef bunlar bilinmiyor ve unutulmuş durumda. Bu sempozyum, bu disiplinlerde ecdadımızın ne gibi katkılar yaptığını ayrıntılı şekilde ortaya koymuş olacak. Bu sayede Avrupa merkezli bilim anlayışından kurtulmuş olurlar.'' şeklinde konuştu.

"FUAT SEZGİN GENÇ AKADEMİSYENLERE ÖRNEKTİR"

Açılışta konuşan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ise, ''Bugün Batı bilim dünyasındaki başarıların altında yatan İslam Bilim Mirasının gün yüzüne çıkarılmasına vesile olan, Müslüman bilginlerin çalışmalarının dünyaya tanıtılması için gayret eden Fuat Sezgin hocamız, uğraştığı çalışma alanlarına büyük katkı sağlamıştır. Bugün Batı, onun ve onun yolunda çalışanlar sayesinde İslam Medeniyeti'ndeki geçmiş bilimsel bilgi birikimini, mevcudiyetini kabullenmiştir. Yine onun gayretlerinin bir yansıması olarak, son yıllarda İslam Medeniyetinin bilime katkısının ortaya çıkarılması noktasında önemli çalışmalar yapılmıştır. Bu açıdan Prof. Dr. Fuat Sezgin'in bilimsel tavrı genç akademisyenler için de büyük bir değer ve örnektir'' ifadelerini kullandı.

"KÜTÜPHANESİNİ TÜRKİYE'YE BAĞIŞLADI"

Prof. Dr. Fuat Sezgin'in hayatının kitapla geçtiğine dikkat çeken Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mecit Çetinkaya, şu ifadeleri kullandı:

''Hocamızın hayatı kitapla geçti. Kütüphanesini ve müzesini hiçbir ücret almadan Türkiye'ye bağışladı. Kitapların üçte ikisi Almanya'da kaldı. Alman hükümeti o kitapları bize vermiyor. Şu anda mahkeme devam ediyor. İnşallah kitapların geride kalan kısmını Türkiye'ye getireceğiz. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Hocamız bu kitapların buraya gelmemesine çok üzülüyordu, ''Ben bu kitapları Türk milletine bağışlayacağım ve onlar bu kitaplardan istifade edecek'' diyordu."