Her yıl bir köy nüfusu kadar insan boğuluyor!

Yrd. Doç. Dr. Adnan Turgut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Akdeniz Üniversitesi öğrencilerine suda can kurtarma dersleri verdiğini ve bu dersleri verdiği dönemde Türkiye'deki boğulma vakalarının çokluğunu farkettiğini söyledi. 2005 yılından bu yana medyada çıkan ve adli makamlar tarafından teyit edilen boğulma vakalarını tespit ettiğini anlatan Turgut, insanların tatil kültürü ve deniz, göl, nehirle olan ilişkilerinin artmasıyla birlikte boğulma vakalarında da artış yaşandığını vurguladı.

Türkiye'de her yıl bir köy nüfusu kadar insanın boğulduğunu anlatan Turgut, ''Son 7 yıldır yaptığım istatistik çalışmalarına göre Türkiye'de yılda ortalama 750 kişi boğuluyor. Bu rakam gün geçtikçe de artıyor'' dedi.

Boğulanların önemli bir kısmını da boğulma tehlikesi geçiren kişiyi kurtarmak için suya girenlerden oluştuğunu ifade eden Turgut, şunları kaydetti:

''2005 ve 2007 yılları arasındaki bin 255 boğulma olayından 88'inde yardıma giden kişiler de boğulma tehlikesi geçiriyor. Bu 88 olayda 114 kişi boğulma tehlikesi geçiriyor. 114 kişiden 83'ü hayatını kaybediyor. 114 kişiden 41'i göl, 37'si nehir, 20'si deniz, 6'sı sulama kanalı, 3'ü havuz, 3'ü su çukuru, 2'si yangın söndürme, birisi su tankı, birisi de selde boğulma tehlikesi geçiriyor. Boğulma tehlikesi geçiren 114 kişiyi kurtarmak için suya giren 107 kişi de boğulma tehlikesi geçiriyor. 107 kişiden 60'ı hayatını kaybediyor. 60 kişiden 45'i ise çocuklardan oluşuyor. Yani bilinçsizce yapılan kurtarma çalışması ölümle sonuçlanıyor. Kurtarmak isterken ölenlerden 34'ü boğulma tehlikesi geçiren kişinin arkadaşı olurken, 7'si hiç tanımadığı kişi için suya giriyor ve boğulma tehlikesi yaşıyor. Yardım etmek isterken boğulma tehlikesi geçiren 73 kişi ise akrabalardan oluşuyor''

Boğulma olaylarına Türkiye'nin artık ülke politikası haline getirmesi gerektiğini dile getiren Turgut, halkın görsel ve yazılı medya aracılığıyla bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

-''Uzuvlardan birisini sudan çıkarsa o uzvun ağırlığı insanı batırır ve boğulmasına neden olur''

Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu ise, sıcaklıkların artmasıyla boğulma olaylarının da arttığını dile getirdi. Türkiye'de boğulma olaylarının çokluğunun düşündürücü ve üzücü olduğunu kaydeden Gökoğlu, deniz suyunun kaldırma kuvvetinin tatlı suya göre yüksek olduğunu hatırlattı. Hiç yüzme bilmeyenlerin bile aklını kullanarak derin sularda hayatta kalabileceğine işaret eden Gökoğlu, ''Denizde sırtüstü yatar pozisyonda hiçbir uzvunuzu suyun üzerine çıkarmaz ve suda hareketsiz kalırsanız boğulmazsınız. Bu durumda ayak ve ellerinizi dışarıya çıkarmak yerine suda hafifçe hareket ettirirseniz saatlerce su yüzeyinde kalabilirsiniz. Uzuvlardan birisini sudan çıkarsa o uzvun ağırlığı insanı batırır ve boğulmasına neden olur'' dedi.

Yüzme bilmeyen kişilerin boğulma tehlikesi geçirdiği anda paniğe kapıldığını ve kafası başta olmak üzere uzuvlarını su yüzeyine çıkarmak için çaba gösterdiğinin altını çizen Gökoğlu, bu nedenle insanların boğulduğunu ifade etti.

Türkiye'nin 3 tarafının denizlerle çevrili olduğunu ve çok sayıda göl ve akarsuyun bulunduğunu vurgulayan Gökoğlu, şöyle konuştu:

''Boğulmaların önüne geçmek için ilköğretimde yüzme dersleri verilmeli. Bu dersler zorunlu hale getirilmeli. Yaz mevsimlerinde her mahallede yüzme kursları açılmalı. Bu çocuklara yüzme ders ve kurslarında can kurtarma eğitimleri de verilmeli. Böylece boğulma olaylarının önüne geçebiliriz. Ayrıca plajlar ve insanların suya girdiği göl ve akarsulardaki can kurtaran sayılarımızı arttırmalıyız''