Zaman yazarı, AK Partililerle dalga geçti

İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın hafta sonu memleketi Erzurum'da yaptığı konuşmasına tepki gösteren Zaman gazetesi yazarlarından Bülent Korucu, İçişleri Bakanı'nın sözlerini dinleyen ve alkışlayan AK Partilileri dalga konusu yaptı.

Korucu'nun "MHP'ye Erzurum'da Efkan Ala piyangosu" başlığıyla kaleme aldığı köşe yazısının satır aralarında Milliyetçi Hareket Partisi'ne ince mesajlar da vardı. 

İŞTE KORUCU'NUN TEPKİ ÇEKECEK O KÖŞE YAZISI: 

"Sen içine yuvalandığın o tabanda Allah rızası için çalışan insanları bile defecte ediyorsun. Çekil oradan da çekil."

- Ula Kemal niye alkışlirıgh?

- Oglum bahsana sesini yükseltti, herhalda burada alıkışlamag lazım.

- Ula sanki kötü bişey dedi.

- Ne diyecag oglum alkışla işte.

İlk cümleler İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın Erzurum aday tanıtım toplantısında irat ettiği nutuktan. Takip eden diyalogları ben hayalimden yazdım. Videoda gördüğüm mütereddit ve şaşkın alkışlardan öyle bir çıkarım yaptım. Belki de hemşehrilerime hüsnüzan ediyorum. İki gündür bize takılanın haddi hesabı yok! "O koca salonda iki tane hakiki dadaş yok muydu?" sorusuna cevap vermekten yorulduk. Açık söyleyeyim, ben üçüncü dinleyişte bazı şeyleri zor anladım. O curcunada böylesine kötü bir hitabetin anlaşılmadığını düşünüyorum. (Bak yine Erzurumlu damarım depreşti.) Ama haksız sayılmam; zira Sabah gazetesi bile bazı kelimeleri anladığı gibi yazmış. Mesela ‘defecte' sözcüğünü ‘tukaka' diye kayıtlara geçirmiş. "Sen içine yuvalandığın o tabanda Allah rızası için çalışan insanları bile defecte ediyorsun (bozuyorsun)." diyor Bakan.

Efkan Ala, bakan olup ilk televizyon programına çıktığında işte bu demiştim: Güneş, dağların arasına saklandığında bazılarının gölgesi uzun olurmuş. (Şair beni affetsin, güzelim ifadesini biraz tahrif ettim.) Güneşe çıktığında herkesin gerçek boyu anlaşılır. Ve nitekim şimdi anlaşılıyor. ‘Biliyorum da konuşuyorum' efektiyle "2 milyar dolar kâr ettiler" açıklamasını yaptığı televizyon programından söz ediyorum. Ne ima ettiği Bank Asya'nın ne de başkasının kârını ispat edebildi. Hatta bu konudaki sorulardan kaçıyor. Hatırlar mısınız, 28 Şubat'ın güçlü adamı Çevik Bir de böyle olmuştu. Cumhurbaşkanlığı hevesiyle çıktığı ilk toplantıda devirdiği çamlar, siyasî hayatını başlamadan bitirmişti. Bakan Ala da aynı akıbete doğru hızla gidiyor. Onu, Tayyip Erdoğan'ın veliahtı görenlerin hayal kırıklığı yaşadığını düşünüyorum. İçişleri Bakanı ne kadar çok konuşsa o kadar iyi olur, gölgesinin hakikati ne kadar yansıttığı ortaya çıkar.

Gelelim bunun Erzurum'daki seçime etkisine. Şu anda nabız tutmadım, zaten de biraz erken. Son düzlükte inşallah gidip görür ve yazarız. Tahmin edileceği üzere seçim iki parti arasında; AK Parti ile MHP çekişmesine sahne olacak. MHP'nin adayı Kamil Aydın, şehrin insanı, sevilen biri. AK Parti adayı Mehmet Sekmen, İstanbul'dan gelmesi dezavantaj ama partinin gücü malum.

İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın AK Parti'nin kampanyasını ‘defecte' ettiğini düşünüyorum. Biraz iddialı olacak ama MHP'nin bu konuşmayı ulaşabildiği kadar çok insana dinletmesi halinde avantaj sağlayacağını sanıyorum. Altyazı ile konuşma metni ekrana yansıtılarak videonun Erzurum halkına ulaştırılması MHP'nin lehine olur. Ailesi orada yaşayan ve senede birkaç sefer giderek sokaklarını arşınlayan biri olarak söylüyorum; Erzurum bu hakareti cevapsız bırakmaz. Erzurum AK Parti'de çok samimi dostlarım var. Ama dost acı söyler, o konuşma işlerini epey zorlaştıracak. Bunu nasıl telafi edeceklerine kafa yormaları gerekecek. 2007 seçimleri öncesinde MHP lideri Devlet Bahçeli'nin mitingde idam ipi atması gibi tesir edebilir. Şehrin nabzını tutan herkes, halkın o urganı kendisine hakaret olarak algıladığını ve MHP'nin en az bir sandalyesine mal olduğunu söyledi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın görevden alınış biçiminin burukluğunu da tam atabilmiş değil şehir. Ala'nın hakaretleri son damla olabilir.