Zaman'dan İncil ayetli meal tepkisi
Kanal Türk’te yayınlanan Ceviz Kabuğu programında Prof. Dr. Suat Yıldırım’ın yazdığı Kur’an Meali’yle ilgili tartışmanın Yeniçağ Gazetesi’ne yansıması sert tepkilere yol açtı.

Zaman Gazetesi Cevizkabuğu'nda yayınlanan iddialar ve bir gün önce Yeniçağ'da yapılan habere tepki gösterdiği haberinde şu metni kullandı:
Gazetenin, haberi ‘Kur’an İncilleştiriliyor’ ve ‘İşte Küresel Gücün Dayattığı Yeni Din Kitabı’ başlıklarıyla vermesi programa katılan ilahiyatçıları üzdü. Suat Yıldırım, gazetedeki haber için, “Kimse Kur’an’ı değiştiremez. Bu başlık birilerini tahrik amaçlı.” derken, programa katılan Prof. Dr. Yümni Sezen de “Maksadını aşan bir tabir.” ifadesini kullandı. Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı ise başlığın, gazetenin tercihi olduğunu ileri sürdü. Önceki gün, Hulki Cevizoğlu’nun hazırladığı Ceviz Kabuğu isimli televizyon programında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suat Yıldırım’ın kaleme aldığı Kur’an meali tartışıldı. Yümni Sezen ve Bayraktar Bayraklı’nın katıldığı programa Suat Yıldırım’ın Kur’an Meali’nde Tevrat ve İncil’e atıf yapması gündeme geldi. Suat Yıldırım’ın stüdyoda bulunmadığı tartışma programında, Kur’an Meali ve Yıldırım’a ağır eleştiriler yöneltildi. Programa telefonla canlı bağlanan Halkın Yükselişi Partisi Genel Başkanı Yaşar Nuri Öztürk, Suat Yıldırım’a ağır ithamlarda bulundu. Sesinin dozunu yükselten Öztürk, “Orada şeytanlık yapma, beni konuşturma. Biz enayi değiliz, 50 yılımızı verdik bu işe. Kur’an-ı Kerim’i İncilleştirmeyi bırakın. Bunun altından kalkamazsınız.” dedi.
Gazetenin üslubu katılımcıları üzdü
Gece geç saatlere kadar devam eden televizyon programı Yeniçağ Gazetesi tarafından ilginç ifadelerle yansıtıldı. ‘Kur’an İncilleştiriliyor’ ve ‘İşte Küresel Gücün Dayattığı Yeni Din Kitabı’ başlıklarını kullanan gazete, Suat Yıldırım’ın savunmasına yer vermedi. Gazetenin kullandığı başlıklar ve üslup, tartışmanın katılımcılarını da üzdü. Prof. Dr. Suat Yıldırım, mealinde Tevrat ve İncil’den alıntı yapmadığını; ancak konu Tevrat ve İncil’de de geçiyorsa zaman zaman atıfta bulunduğunu söyledi. Televizyon programına gece 01,30’dan sonra bir arkadaşının uyarısı üzerine telefonla bağlandığını belirten Yıldırım, “Yaşar Nuri Öztürk kitabı okumuş bile değil. Buna rağmen ‘Kur’an’ı İncil’e benzetiyorsunuz’ gibi alakasız şeyler söyledi.” diye konuştu. Yıldırım, programın yapımcısı Hulki Cevizoğlu’nun da objektif davranmadığını aktardı. Yıldırım, “Ben Cevizoğlu’nu entelektüel birikimi olan ve objektif bir kişi olarak tanıyordum. Cevizoğlu, diyaloğu karşı tarafın görüşünü kabul etmek gibi yansıttı. Sokaktaki adam bile böyle düşünmez.” dedi.
Suat Yıldırım, Yeniçağ Gazetesi’nin başlığı için de şunları söyledi: “Bunu kabul etmek mümkün değil. Kur’an ortada iken nasıl İncilleştirilecek? Kimse Kur’an’ı İncilleştiremez. Bunu yapabilecek kimse var mı? Bu başlık birilerini tahrik amaçlı, kasıtlı.” Prof. Dr. Yümni Sezen de, “O gece ‘Kur’an İncilleştiriliyor’ tabirini ben kullanmadım. Ama kim ne maksatla söyledi onu da tam bilmiyorum. Ama bunu biraz maksadını aşan bir tabir olarak değerlendiriyorum.” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı ise “Kur’an İncilleştiriliyor’ sözünü Yaşar Nuri Öztürk kullandı. Başlık gazetenin tercihi.” değerlendirmesinde bulundu.
***
Gazetenin yorum köşesinde ise Hamdullah Öztürk'ün Yeniçağ'ı eleştiren şu yazısı yer aldı:
Yeniçağ’a yakışmadı...
oğu Bloku’nu çökerten sürece paralel olarak ülkemizde de köklü değişiklikler yaşanıyor. Değişimin gayr-ı fıtri yapısından kaynaklanan derin sancılar ve nerede duracağını, yeni durumu nasıl değerlendireceğini kestiremeyenlerin, maksadı aşan beyan ve davranışları sağlıklı bir tasnifi neredeyse imkansızlaştırıyor.
Bu durum, geçici krizlerin baskısına dayanamayan vatandaşlarımız üzerinde zincirleme yanlışlara sebep olabilecek psikolojik durumlar oluşturduğu gibi, arabesk dinleyip, kendi bedenini jiletleyenlerin halet-i ruhiyesine itecek menfi etkileri dahi potansiyel olarak bünyesinde taşıyor. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, olayları küresel güçlere bağlayarak değerlendirme bağımlısı değilim. İnanmış bir yüreğin “Ya Allah” diyerek çıktığı yolda “Kudret-i Sonsuz’un” havl ve kuvvetine yaslandığını iyi bilirim. Bunun içindir ki, küresel güçlere değil, müminlerin ne yaptığına bakmak daha doğru gelir bana. En doğrusu da başkalarına bakmadan önce bir mümin olarak ne yaptığımı gözden geçirmemdir. Ben inandığımı ikrar ediyorum; ama imanım Cenab-ı Hak katında, onun inayetini hak edecek değere sahip midir? Asıl önemli olan budur…
Dünkü Yeniçağ gazetesini okurken işte bu duygularla dolup taştım. Birinci sayfada iki mümin insanın resmi vardı. Alt tarafta da üçüncü bir resim yer alıyordu. Her üç insanı da “Ceviz Kabuğu”na sığdıramayacak kadar iyi tanıdığımı zannediyorum. İlahiyat fakültesinde Yümni Sezen Hoca’dan din sosyolojisi, Bayraktar Bayraklı Bey’den eğitime giriş, Yaşar Nuri Öztürk’ten de tasavvuf dersi aldım. Bayraklı ile Öztük’ün iyi derecede hafız olduğunu bilirim. Dahası, derslerde öğrenciye anlattıklarıyla ve öğrenci-hoca ilişkisi içinde ders dışı sohbetlerinin belli bir ölçüde şahidiyim. Onlarla Ceviz Kabuğu’na ihtiyaç duymadan konuşurum, her şeyi de tartışırım.
Benim asıl yadırgadığım şey Yeniçağ gazetesinin tutumu oldu. Şaşırmadım; ama yadırgadım. Şaşırmadım; çünkü benzer şeyler bazı köşe yazılarında tekrarlanıyordu ve ben onları münferit olarak değerlendiriyordum. Yadırgadım; çünkü münferit olarak gördüğüm anlayış, hem de çok tahrik edici bir başlıkla gazetenin birinci sayfasını tamamen doldurmuştu. Hem de Yeniçağ logosunu da yutan mavi bir zemin verilerek… Sayfada beğendiğim tek şey, ta’n edilen mealin resminin sağ köşesine al bayrağımızın denk gelmiş olmasıydı. Bu resim kaderin bir remzidir, dedim.
Başlık şu: “Kur’an İncilleştiriliyor”. Ara başlıklar da şöyle: “Bu iblis edebiyatıdır”, “Allah belasını versin” ve benzerleri. Haber diye verilen şey Ceviz Kabuğu programından bazı alıntılar. Özellikle de Yaşar Nuri Öztürk’ün söyledikleri. Yaşar Hoca araba kullanıyormuş. Israrlar üzerine sağa yanaşmış ve telefonda veryansın etmiş. Yeniçağ gazetesi Ceviz Kabuğu’na abone olmakla doğru mu yapıyor, onu kendileri değerlendirsin. Cevizoğlu’nun yazılarını da diğer yazarlarınkinden farklı kullanarak zaten özel bir önem atfettiğini gösteriyor. Bu da onların tercihi…
Üzüldüğüm nokta şu: İkisi stüdyoda, diğer ikisi de telefonda olmak üzere dört ilim adamı tartışmaya katılmış. Gazetenin haberine bakılınca tartışmada ilimden başka her şey varmış, lanetler, kahırlar ve hakaretler… Ve yine haberden anlaşılan şu ki, üç kişi Cevizoğlu’nun marifetiyle Prof. Dr. Suat Yıldırım’a demediğini bırakmamış. Peki, Suat Bey bu arada hiç mi bir şey söylememiş? Haberde Suat Bey’in ne dediği maalesef yok. Böylesine bir kıyametin ve “Kur’an İncilleştiriliyor” gibi korkunç bir başlığın atılma sebebine gelince: Suat Bey hazırlamış olduğu mealde Tevrat ve İncil’de o konuyla ilgili bahisler varsa onların numaralarını vermiş. Bu uygulama şahsen benim çok takdir ettiğim bir uygulamadır. Çünkü o meal her seviyeden insanın eline geçecektir. Özellikle dinler tarihi ile ilgilenenler ve mukayeseli okuma yapmak isteyenler açısından fevkalade bir kolaylık sağlamaktadır. Bu uygulamayı kavga konusu yapanların ilim adamı kimliğiyle bunu yapması mümkün değil.
Ayrıca on yıldır bu meal piyasada. Meali hazırlayan Suat Yıldırım Bey, o dönemde diğer üç profesörle aynı fakültede görevliydi. Bu güzide ilim adamlarımızın, on yıldır bizzat Suat Bey’in kendisi ile, hem de kendi fakültelerinde bu konuyu neden tartışmadığı belli değil. Yoksa Cevizoğlu gösterinceye kadar haberleri yok muymuş!
Şubat soğuğundan sonra Mart dokuzu mu, diyenlere aldırmıyorum. “Her gün iki tane alarak destek verin” çağrısına cevap veren Yeniçağ ruhuna ve bu ruhun gazetesiyle arasındaki gönül bağına diyorum ki;
İnsana sadakat yaraşır görse de ikrah
Yardımcısıdır doğruların Hazreti Allah.
Savaş Süzal’lı, Hulki Cevizoğlu’lu damara söylenecek sözüm yok. Çünkü onların bu dilden anladığına emin değilim.
Söz konusu tepkilere yol açan Yeniçağ gazetesinin haberi için bu linki kullanabilirsiniz
-
esra atanur 17 yıl önce Şikayet EtEngin Ardıç gibi açık konuşun da anlayalım.. Sayın Engin Ardıç lütfen şunlara Atatürk\'ü açık zihninizle anlatın da belki anlarlar. Allah kelimesini,dinin önemini ve insanların hayatlarındaki yerini ve Atatürk\'ün gözüyle anlatın. Sizin anlatımınızdaki vurgular belki CHP ve onun zihniyetindeki kişilerde bir ışık olur da zihinleri aydınlanır. Yoksa bu kadar önemli konular varken gündemde gözlerinin önendeki bir sinek gibi dünyalarını kaplıyor bu olay.Türk Halkının diniyle bir alığ veremediği yok ,3-5 demogojist yüzünden düştüğümüz duruma bakın.Beğen
-
nuri erol 17 yıl önce Şikayet Etbi zahmet. ağam yaklaşık son on seneden beri seni takip ediyoruz. laz olmamız hasebiyle seni öğledem sonra bile anlıyoruz ama bu 68 kuşağı niye anlamıyor. işte onu anlayamıyoruz. bi zahmet git de yüzyüze görüş belki bir faydası olur. sana zahmet bize eziyet.Beğen
-
saltuk han 17 yıl önce Şikayet EtDİKTATÖR BAYKAL. tek isteği kendi çarpık anlayışının, hazımsızlığının iktidar olması. bunun için her türlü alavere dalavereye hazır. yalan, dolan, talan onlara göre başa getirecekse ahlaklı bir durum chp için. ismet inönü asmamış mıydı menderesi? kendi resmini koymamış mıydı paraya atatürkü çıkararak? bunlar tam bir diktatör partinin devamı. 1938 den beri böyle.Beğen
-
ahmet musaoğlu 17 yıl önce Şikayet EtAh abi ah!!!.... Bunlarda seni anlayacak çap ve kapasite yoktur. Bunlara önce Edirne\'den batısı ve Doğubeyazıt\'dan doğusu anlatılmalıdır. Genel kültür hukuk bilim ve diğer bilimler anlatılmalıdır.Soru sorup boş yere kendini yorma! 27 Mayıs darbe değil devrimdir diyenler bunlardan ne anlar? Yazık geçen ömrümüze bunların adına eğitim dediği torna tezgahından geçtik, çıkardıkları bunalımlarla hayatımız alt-üst oldu. Ama birinin bunları anlatması birilerinin sorması lazım. Zor işe soyunmuşsun. Allah yardımcın olsun.Beğen
-
NUSRET GENÇ 17 yıl önce Şikayet Etne gerek var. canım öyle uzun boylu anayasaya ne gerek hepsini kaldırıp yerine kısa öz altı oklu bir anayasa yazın chp ye de onaylatın bu iş tamam bende kefilim chp okey..Beğen