İnsanı ayıran en büyük fark

Bilimadamları, taşıdıkları ortak genlerin oranı yaklaşık yüzde 99 olan insan ve maymunların, birbirinden bu kadar değişik türler olmasının en büyük nedeninin "gen ifadesi"ndeki farklılık olduğunu saptadı.

ABD ve Avustralyalı araştırmacılar, sadece genler değil, "gen ifadesinin" farklılığının, insanı en yakın benzeri olan maymundan ayırdığını ortaya koydu. Gen ifadesi, gen dilinin protein diline çevrilmesi sonucu protein yapım sürecini anlatıyor.

Bu süreç, genlerin açık ya da kapalı olmasını belirliyor. İnsanda bulunan yaklaşık 30 bin genin hepsi hücrelerde aynı anda aktif durumda bulunmuyor. Amerika'daki Yale Üniversitesi'nden genetik, ekoloji ve evrim alanları uzmanı Profesör Kevin White, "Gen ifadesinin, şempanze ve insanı ayıran en önemli unsur olduğunu" söyledi.

Chicago Üniversitesi, Hall Üniversitesi ve Avustralya Victoria Üniversitesi'nden bilimadamları, araştırma kapsamında insan, şempanze, orangutan ve rhesus maymunlarındaki gen ifadesini inceledi. Yeni gen tarama teknolojisini kullanan bilimadamları, bu 4 türde bulunan 1056 gendeki, gen ifadesi oranlarını karşılaştırdı.

Araştırma ekibinden Dr. Yoav Gilad, makak, orangutan ve şempanzelerin gen ifadesinde, 65 milyon yıllık evrim sürecinde çok küçük farklar meydana geldiğini belirtti. Gilad, bazı özel gen gruplarında gen ifadesini etkileyen unsurların hızlı bir biçimde değiştiğini, bu hızlı evrimin sadece insan türünde görüldüğünü kaydetti.

Bilimadamları, insanlardaki gen ifadesinde meydana gelen hızlı değişime neyin neden olduğunun henüz bilinmediğini, ancak çevre koşullarındaki değişim, ateşin kullanılmaya başlanması ve yiyeceklerin pişirilmesinin etkili olabileceğini ifade ediyor.

"Nature" dergisinde yayınlanan araştırma sonuçlarının, Mary-Claire King ve Allan Wilson'a ait 30 yıllık hipotezi desteklediği belirtildi. İnsanın gen haritasının çıkarılmasından ve gen araştırması teknolojisindeki gelişmelerden önce, bu hipotezin sınanması mümkün olmamıştı.