Özsoy: Bu isim acilen değiştirilmeli

Doç. Dr. Osman Özsoy'un yorumu

Bu isim derhal değişmeli…

Bu kadar da gafil olamazlar herhalde diyerek uzun süre bekledim önce…
Başından itibaren, atanacak koordinatörün sıfatı herhalde bu olmayacaktır, bu sadece medya yakıştırmasıdır diye düşündüm.
Baktım ki, terörle mücadele konusunda atanması öngörülen koordinatör için “PKK İle Mücadele Koordinatörü” isminde giderek ısrar ediliyor ve medya tarafından kullanıla kullanıla isim zihinlere yerleşiyor, pazartesi sabahını bekleyemeden cumartesi akşamı Cumhurbaşkanına, Genelkurmay Başkanına e-mail attım.

E-mailimde söz konusu ettiğim gerekçeleri acaba ilgili kurumlar dikkate alırlar mı diye düşünürken, baktım dünkü Cumhuriyet gazetesi benim üzerinde durduğum noktaları Çankaya ve Genelkurmay görüşü gibi bugün aynen manşete taşımış. Çankaya Köşkü ve Genelkurmay’a gönderdiğim e-mailde üzerinde durduğum hususların Cumhuriyet gazetesinde bugün manşet olduğunu görünce şaşırmadım desem yalan olur.

Hangi kurumun yetkilileri, üzerinde durduğum noktaları Cumhuriyet gazetesi ile paylaştı bilmiyorum. Üzerinde de durmuyorum. Aklın yolu bir diyebilirsiniz. Fakat ben, mesajımda üzerinde durduğum noktalar kayda alınmaya değer bulunmuş olacak ki, bu iki kurumumuzdan birinin Cumhuriyet gazetesi kanalıyla bunu kamuoyuyla paylaşmayı uygun gördüğü düşüncesindeyim.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e hitaben Çankaya Köşkü’ne, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a hitaben Genelkurmay Karargahına gönderdiğim e-mailin metni şöyleydi:

“Son günlerde yoğun olarak medyada, PKK ile mücadelede koordinatör atanacağı yönünde çok sayıda haber yer aldı.

Bu isme şiddetle itirazım var.

Eğer atanacak kişinin sıfatı, “PKK İle Mücadele Koordinatörü” olacaksa, bunun yanlış olacağını düşünüyorum.
Bu tür bir isim; terör örgütünün resmi görüşmelerde muhatap alınacağı izlenimini vermekte, hem bu ismin sıkça tekrarı yasadışı örgütün ismini zihinlere kazımakta, hem de hakkında özel bir koordinasyon birimi kurulduğu izlenimi veren örgütün çok önemsendiği gibi bir anlama gelmektedir.
Kamuoyu oluşumu konusunda bilimsel yayınlar üreten sade bir Türk vatandaşı olarak bunun doğru olmadığını düşünüyorum.
Eğer böyle bir koordinasyon birimi kurulacaksa ve bu tür bir atama söz konusu ise, bunun adının TERÖRLE MÜCADELE KOORDİNATÖRÜ olmasını öneriyorum.

Kaldı ki bugün falanca isimle faaliyet gösteren örgüt, yarın başka bir isimle de karşımıza çıkabilir.

Kısacası; isimlendirmede özen gösterilmeli, terörle mücadelenin belli hedef kitle (örgüt) üzerinden yürütüldüğü izleniminden kaçınılmalıdır. Bunun yerine, terörün her türlüsüyle etkin mücadeleye odaklandığı intibaı oluşturan geniş kapsamlı bir mücadele ekibi oluşturulduğu izlenimi verilmesine hassasiyet gösterilmelidir.

İsimlendirme bu açıdan önemlidir.

Saygılarımla.”

Yukarıdaki metinde üzerinde durduğum çekincelerle Cumhuriyet’in haberi karşılaştırıldığında aynı noktaya parmak bastığımız açıkça görülmektedir.
Amacım bir konuda mesaj vermek, bir yanlışın önüne geçmek için öneri de bulunmak olduğundan, bunun Cumhuriyet gazetesi kanalıyla da olsa kamuoyuna iletilmiş olması bizi memnun etmiştir.

ABD’nin planı…
Amerikan yönetimi terör örgütü PKK ile Mücadele Koordinatörlüğü'ne 28 ağustosta eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı emekli Orgeneral Joseph Ralston’u getirmişti. Orgeneral Joseph Ralston’un yeni göreviyle ilgili Amerikan basınında çıkan haberlerde de “PKK İle Mücadele Koordinatörü” sıfatı kullanılması oldukça rahatsız edici. Konuya yıllar içinde oluşan karşılıklı güvensizlik penceresinden bakılacak olsa, bu ismin uzun vadeli bazı çıkarlara hizmet edecek bir kasıtlılık düşüncesiyle bile konulduğu akla gelebilir.

7 ayda 500 şehit…

Amerikan yönetimin PKK ile mücadelede Türk tarafına ne kadar yardımcı olacağı konusunda kamuoyunun haklı tereddütleri de var. Amerikan askerleri Irak’a ayak bastığı günden beri PKK terörü giderek daha arttı.

Nitekim Dışişleri Bakanlığı Güvenlik İşleri Genel Müdürü Hayati Güven’in, Türk Polis Araştırmaları Enstitüsü'nün Washington'da düzenlediği terörle mücadele konferansında açıkladığı rakamlara göre, terör örgütü PKK'nın bu yılın ilk yarısında düzenlediği saldırılarda güvenlik güçleri 91 şehit verdi. 2002'deki saldırılarında 6 güvenlik mensubu şehit olurken, bu rakam 2003'te 21’e, 2004'te 73’e, 2005'te 97’ye ve bu yılın ilk yarısında da 91’e ulaştı.

Sadece temmuz ayında, 25 güvenlik mensubu şehit oldu. 2002'deki PKK saldırılarında 45 sivil yaşamını yitirirken ve yaralanırken, bu rakam 2003'te 44'e, 2004'te 144'e, 2005'te 274'e ve bu yılın ilk yedi ayında 472'ye ulaştı.

Kısacası, terör terördür. Terörle etkin mücadele için bir koordinasyon birimi oluşturulması düşünülüyorsa, bunu PKK ile sınırlandırmak olsa olsa PKK’nın beyanla da olsa gereğinden fazla önemsenmesi ve dolaylı propagandası anlamına gelir.

Her pazartesi önce bakanlar kurulu toplantısı, ardından Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek’in toplantıya ilişkin açıklamaları oluyor. Dün baktım Cemil Çiçek’te, medyanın kullandığı isimle konuya yaklaşınca, dün akşam saatlerinde Başbakana, Başbakan Yardımcılarına ve Milli Savunma Bakanına da konuyla ilgili e-mail attım. Onlar cevabi mesaj için hangi basın kanalını kullanıyorlar bilmiyorum.

Sözü uzatmaya gerek yok. Bir tuzak kokusu izlenimi veren bu isim derhal değiştirilmelidir.