Bu irtica listesinden darbe çıkar mı

Türkiye'de 'İrtica var mı yok mu?' tartışması yeniden alevlenirken, Cumhuriyet hafta sonunda “İrtica her yerde” manşetiyle çıktı ve hortalayan irticaya 12 delil gösterdi.

Bu irtica listesinden darbe çıkar mı
Bu irtica listesinden darbe çıkar mı
GİRİŞ 09.10.2006 08:58 GÜNCELLEME 09.10.2006 08:58

Gazeteci Yazar Osman Özsoy, son günlerde gazetelerde yer alan irticai vakalar listelerini değerlendirdi ve darbe çıkmayacağına hükmetti. İşte Osman Özsoy'a histeri yansımaları olan listeler ve irtica tanımları:


Bu listeden darbe çıkmaz…


Ne zaman “irtica aldı başını gidiyor” söylentileri gündeme gelse, buna kanıt olabilecek iddiaları kamuoyu ilgiyle takip ediyor.


Son günlerde irtica söylentileri yine ayyuka çıkınca, birileri yine hızını alamadı ve konuyu darbe olur mu olmaz mı tartışmalarına kadar götürdü.
Hiçbir darbe hareketi, dünyanın o sırada içinde bulunduğu genel güç dengelerinden bağımsız gerçekleştirilmemiştir. Darbeciler, o günkü uluslar arası güç odaklarından en az birinin desteğini alma ihtiyacı hissetmişlerdir. Şimdiye kadar hep öyle olmuştur.


İrtica söylentilerinin tam da ayyuka çıktığı günlerde Başbakan Erdoğan ABD gezisine çıktı. O kadar ki, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt beklenen konuşmasını yaptığı saatlerde, Başbakan Erdoğan’da Beyaz Saray’daki görüşme için son hazırlıklarını yapıyordu.


Ülkemizde daha önce yaşanan darbelerde Amerikan’ın etkisine yönelik çok sayıda kitap, makale ve anı yayınlandı. Son irtica tartışmalarının acaba Amerika’daki yansıması nedir diye merak edilirken, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, irtica söylentileri için “kakofoni” benzetmesinde bulundu ve bunlar boş laf demeye getirdi. Wilson’un bu alışılmadık üslubu Ankara’da bazı çevrelerde şaşkınlık yarattı.


Bu konuda en dikkat çekici nokta ise, bir hafta içinde sırayla kürsüye çıkarak, hükümeti ve Meclis Başkanı’nı irticai gelişmelere çanak tutmakla itham eden çevrelerin, Türkiye’nin iç politik gündemine ilişkin bir konuda tartışmalara katılan Amerikan Büyükelçisi’nin açıklamalarına karşı takındığı sessizlik oldu.


İşte liste…


İrtica var mı yok mu diye tartışılırken, Cumhuriyet gazetesi hafta sonunda (7 Ekim’de) “İrtica her yerde” manşetiyle çıktı. Şimdi önce, siyah zemin üzerine iri beyaz puntolarla manşetten sunulan ve irticanın başını alıp gittiğine kanıt olarak gösterilen maddeleri verelim, ardından konuyla ilgili yorumumuza geçelim.


Gazetenin, irticanın her yeri sardığına kanıt olarak sürdüğü ve 12 maddeden oluşan konular şunlar:


* Anayasayla ters düşen Müsteşar Dinçer görevde
* Türban baskınında Danıştay üyesi öldürüldü
* Devlet kadroları imamlarla dolduruldu
* Üst düzey yöneticiler eşi türbanlılardan seçildi
* Ders kitapları hurafelerle dolduruldu
* Tarikat şeyhinin rüyası resmi işlem gördü
* Toplumsal yaşam dine göre şekillendiriliyor
* TRT tarikatların televizyonlarına dönüştü
* Radyolardan şeriat propagandası yapılıyor
* İşe alma sınavlarında dini sorular soruluyor
* Harem-selamlık arttı, içkili yerler kapatıldı
* Mayolular plajda saldırıya uğruyor


Liste böyle.


Haberin devamında, “Gericilik ramazanda hız kazandı” gibi başlıklarla, başta İstanbul olmak üzere Türkiye genelinde kentlere hâkim olan ramazan manzaraları irticanın artmasına kanıt olarak sunuluyor.


Haberde ayrıca, İzmir'in tatil beldesi Karaburun'da tatilcileri bakışları ve sözleriyle taciz eden gericiler, Hürriyet gazetesi muhabirlerinden Gülden Aydın'ın kızını "Bikini giyen pislikleri istemiyoruz. Gideceksiniz buralardan" diyerek tartakladığı ve Rize Üniversitesi'nde okuyan Erdinç Eren’in, kaldığı özel yurtta oruç tutmadığı için dövüldüğü örneklerine de yer veriliyor.


İrtica nedir?


İşin ilginç olan yanı, yine aynı gün, Türkiye’nin sol kulvarda yayın yapan gazetelerinden Radikal’de, kendi deyimiyle köşe kadısı Hakkı Devrim, “İrtica çeşitlemeleri” başlıklı yazı kaleme aldı. Hakkı Devrim yazısında, tüm lügatlerden örnekler vererek irticanın ne anlama geldiğini yazdı.


Yukarıdaki listeyi Hakkı Devrim’in 8 ayrı sözlükten yansıttığı irtica kantarına koyduğumuzda, listedeki örneklerin lügatlerde yer alan irtica tanımlarıyla örtüşmediği görülüyor.


Üstelik irticanın ne olduğu konusunda net bir ortak tanım da yok. Örneğin, Türk Dil Kurumu’nun yayınladığı Türkçe Sözlük irtica kelimesini; Gericilik. (Gerici: «Toplumda çağdaş değerlere ve yeniliklere önem vermeyen, her yönüyle eskiyi özleyen veya eski düzeni getirmeye çalışan (kimse veya görüş); ilerici karşıtı, mürteci.» olarak verirken, Mehmet Doğan’ın kaleme aldığı Büyük Türkçe Sözlük irtica kelimesini; 1. İslamiyetten uzaklaşıp câhileye devrine geri dönme. 2. Geriye yönelme, gericilik, reaksiyon olarak yansıtıyor.


Bir hukuk devletinde, kanunun açıkça suç saymadığı eylemlerin nasıl oluyor da tehdit unsuru olarak algılanabildiği de ayrı bir tartışma konusudur.


Histeri yansımaları…


Üstelik psikologlara göre, toplumun yüzde 2 sinin paranoyak olduğunun ifade edildiği bir ortamda, 73 milyonluk koca bir ülkede her an karşılaşılabilecek marjinal birkaç olayı örnek göstererek ülkenin kontrolden çıktığı gibi bir izlenim yaratmak olsa olsa bir histeri ürünü olabilir.


Halkın ramazan ayı nedeniyle farklı bir duygu yoğunluğu yaşadığı günlerde toplumun değer yargılarını ve ortak heyecanlarını görmezden gelip suyu tersine akıtma çabalarının kime ne yararı olduğunu kamuoyu elbette değerlendireceklerdir.


Birkaç marjinal olaydan yola çıkarak “ordu göreve” kampanyaları yürütülmesi demokratik bir ülkenin basınına yakışmadığı gibi, neredeyse her gün bir şehit verdiğimiz şu günlerde, ülkenin tüm meseleleri hal yoluna girmiş de sıra ona gelmiş gibi Türkçe ezan tartışmaları başlatmanın da TSK’ya bir yararı bulunmuyor.


Bu şartlar altında irtica, olsa olsa, yükselişe geçen ülkenin bir adım daha ileri gitmesini engellemek için bin bir bahane ve abartılı kurgularla paçasından tutup aşağıya çekme çabaları olabilir ki, doğrusu mürteci sıfatı da en çok bu anlayışta olanlara yakışıyor.


mesaj@osmanozsoy.com


(Haber7 Özel)

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Romanya'da skandal tezahürat! Kosova sahadan çekildi
Bakan Fidan'dan Trump'a net mesaj! Sözünün arkasında durmalı