'Sınır ötesi operasyonda ısrarcıyız'

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, "Şunu biz iddia edemeyiz, Kuzey Irak'a girip PKK'yı bitiririz diyemezsiniz. Ama ne yaparsınız? Bundan önce yaptığımız gibi darbe vurursunuz. Bu da çok büyük fayda sağlar" dedi.

Orgeneral Büyükanıt, Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı'nda yaptığı basın toplantısında, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, bir gazetecinin, terörle mücadelede siyasi kararlılığın gerekliliğini daha önce düzenlediği toplantılarda vurguladığını hatırlatarak, bugün gelinen noktada siyasi kararlılığın arzu edilen seviyede olup olmadığını sorması üzerine, "siyasi kararlılığı teraziye koyup tartma imkanına sahip olunmadığını" belirtti.

Şu anda Silahlı Kuvvetlerin üzerine düşen görevi yapmaya çalıştığını, bazı sıkıntıların olabileceğini ifade eden Orgeneral Büyükanıt, şöyle konuştu: "Bu sıkıntıların bir kısmı, şikayet etmek için söylemiyorum. Biz terörle mücadelemizi legal zeminde yapmak zorundayız. Yasaların dışına çıkıp terörle mücadele yapılmaz. Maalesef bazılarının kafalarında öyle bir şey var. Biz devletiz, TSK da bu devleti korumak için var olan silahlı bir unsurdur. Mücadelesini meşru zeminlerde yapar. Ben bu mücadeleyi şuna benzetiyorum. İki boksör ringe çıkıyor. Hakem önce birinci boksöre, 'Belden aşağı vurmayacaksın, kafa atmayacaksın dur deyince duracaksın' diyor. Birinci boksör, 'Peki' diyor. Köşesine gidiyor. İkinci boksöre de aynı şeyleri söylüyor. Boksör diyor ki 'Yo, ben kafa da atarım tekme de atarım. Her şeyi yaparım' terörle mücadele böyle bir şey. Terörist kurallara uymaz. Şiddetten başka bir şey bilmiyor. Buna rağmen TSK mücadelesini yasal zeminde yürütmek zorunda. Yasal zeminde yürütürken zaman zaman da sıkıntılarımız oluyor. Onu da ifade edeyim. Mesela Haziran ayında 'Polis salahiyetleri ile ilgili kanunda bazı değişiklikler yapıldı. İki türlü arama vardır. Biri adli arama, diğeri şüphe üzerine arama. Bir istihbarat alıyorsunuz. Yol kontrol noktasında bir aracı durdurup aramak istiyorsunuz. Kamyon veya kapalı bir araç. Haziran ayında kabul edilen kanun gereği araca sadece bakabiliyorsunuz. İç kısımlarını arama hakkınız yok. Peki silahı arabanın bagajına saklamışsa nasıl bulacaksınız? Bunu yapamıyorsunuz. Böyle sıkıntılarımız var. Bu sıkıntıları gerekli kurullarda çok açık olarak ifade ediyoruz."

Orgeneral Büyükanıt, geçenlerde Erzincan-Çağlayan yolunda şüphelenilen bir kamyonun durdurulup aranmak istendiğini hatırlatarak, aniden kamyonunun kasasından ateş edilmeye başlanıldığını belirtti. Kamyonun dışına bakıldığında sadece arı kovanlarının görüldüğünü vurgulayan Orgeneral Büyükanıt, fakat içeride teröristlerin bol miktarda silahla saklanmış olduklarını söyledi.

Orgeneral Büyükanıt "Eğer teröristler panikleyip ateş etmeseler, bizim o kovanların arasına bakma şansımız yok. Terörle mücadelede olumsuz bir durum, buna benzer sıkıntılarımız var. Buna rağmen bizim o mücadeleyi legal zeminde yapmamız gerekli.

Bir gazetecinin "Kuzey Irak'taki PKK faaliyetlerine ilişkin 'Eğer biz orada önleyici bir harekata kalkarsak, orada sadece teröristler yok. Peşmerge de var ABD askerleri de var' beyanınızın ardından Başbakan'la bir görüşmeniz de oldu. Acaba bu konular gündeme geldi mi? sorusunu yanıtlarken de Orgeneral Büyükanıt, kısa zaman içerisinde Başbakanlık'ta, MGK toplantısında ve Genelkurmay Karargahı'nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile görüştüklerini anımsattı.

Orgeneral Büyükanıt, "Tabii ki bu toplantılarda bu konular bütün detayları ile konuşulmuştur. 12 Nisan'da ben dedim ki 'Evet, bir sınır ötesi operasyona ihtiyaç var, asker olarak var ve bundan da fayda sağlanır.' Bu görüşümüzü de aynen tekrar ediyoruz" diye konuştu.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, terörle mücadelenin bir süreç olduğunu, benzetme olarak değil ama 1959 yılından beri ETA'nın 1960 yılından beri BASK'ın varlıklarını devam ettirdiklerini söyledi.

Bu süreçte hiçbir şeyin bir kere ile bitmeyeceğini ifade eden Orgeneral Büyükanıt, şunları kaydetti: "Şunu biz iddia edemeyiz, Kuzey Irak'a girip PKK'yı bitiririz diyemezsiniz. Ama ne yaparsınız? Bundan önce yaptığımız gibi darbe vurursunuz. Bu da çok büyük fayda sağlar. Ama dediğim gibi, terörü tüm boyutlarıyla ele aldığımız zaman, bu süreç içinde etkisiz hale getirmek de mümkündür. Bu, ilgili ortamlarda izah edilmiştir. Hudut ötesi yapılacak her harekatın bir siyasi hedefi vardır. askeri hedef bunun altında kalır. Askeri hedef bu siyasi hedefi ele geçirmek için yapılan bir mücadeledir. Bu mücadeleyi yapacak kuvvetimizi saptarken, siyasi hedefin bilinmesine ihtiyaç var. Ben örnek olarak o toplantıda da aynısını söyledim. Şimdi Kuzey Irak'a PKK ile mücadele için gitmek başka şey. Mesela bunu yaparken bir saldırıya uğradınız, Kürt gruplar tarafından. o ihtimali dikkate aldığım takdirde kuvvet ihtiyacını tespit etmek başka şey. Dolayısıyla bu siyasi hedef elde edilmek istenen amaç belli olursa. O zaman TSK o hedefi ele geçirecek şekilde bir kuvvet oluşturur. Resmen de bu işi bu kadar kuvvetle yapmak istiyorum der. Bunun normal planlama işi bu."

Bir gazetecinin "Başbakan'dan bir talepte bulunduğunuzu ama bir karşılık alamadığınızı algılıyorum. Doğru mu? Örneğin 'Sayın Başbakan bunu seçimden sonra konuşalım' mı dedi?" sorusunu yanıtlarken Orgeneral Büyükanıt, "O ikinci yaptığınız yoruma katılmam mümkün değil. Bazı şeyleri aleni konuşmak mümkün değil" dedi.

"Bir siyasi direktif üzerine çalışılıyor mu?" sorusuna karşılık Orgeneral Büyükanıt, "Çalışılıyor, yani direktif demeyelim ona, ama bazı şeyler üzerinde çalışılıyor" dedi. Askeri planlamanın bir direktifle başladığını, bu direktifte hedefin, amacın bulunması gerektiğini anlatan Orgeneral Büyükanıt, "1974'te Silahlı Kuvvetler'e 'Kıbrıs'a git şu hatta kadar ele geçir' denilmiştir. Onun üzerine askeri planlamacılar oturur plan yapar. Şu anda da bazı şeyler üzerinde çalışıldığını ifade etmek istiyorum" dedi.

"Siyasi direktif size geldi. Siz onun üzerinde çalışma mı yapıyorsunuz?" sorusu üzerine Orgeneral Büyükanıt, "Ben istedim. Sen istedin diye bir şey yok. Otuyorsunuz konuşuyorsunuz. Görüştüğünüz kimseler bir şeyler söylüyor. Siz bir şeyler söylüyorsunuz. Çalışma budur. Onun üzerine oradan çıkan sonuçlara göre bazı hazırlıklar yapıyorsunuz" diye konuştu.

Orgeneral Büyükanıt, bir gazetecinin "Anladığım kadarıyla bir direktif alınmış ve planlamalara başlanmış değil" sözleri üzerine Orgeneral Büyükanıt, Genelkurmay Genel Sekreterliği döneminde 33 askerin şehit olduğu bir olayı uzun bir süre bir basın mensubu ile görüştüklerini, basın mensubunun ayrılırken "Paşam çok güzel konuşuyorsunuz da, hiçbir şey söylemiyorsunuz" dediğini ifade etti.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, "Psikolojik harekatta çok yetersiziz. Devlet çapında organize edilip uygulanması gerekir. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti'nde bu harekatı planlayıp icra edecek bir kuruluş, kurul yoktur" dedi.

Orgeneral Büyükanıt, teröristlerin yurt dışındaki işbirlikçileri ile ilgili bir soru üzerine, işbirlikçilerle mücadelenin iki yönü bulunduğunu belirterek, işbirlikçilerin genelde kent yerleşim yerlerinde bulunduğunu, buraların da büyük oranda polisin kontrol bölgesinde olduğunu söyledi.

Polis Teşkilatının olmadığı yerlerde sorumluluğun ve yetkinin Jandarma'da bulunduğunu kaydeden Orgeneral Büyükanıt, "Terörle mücadelenin en kilit mücadelesi, işbirlikçilerle mücadeledir" dedi.

Bir gazetecinin "(Bir şeyler hazırlanıyor. Siyasi direktif hazırlanıyor) dediniz", sözleri üzerine Orgeneral Büyükanıt, "Ben öyle bir şey demedim, katiyen demedim. Konuşmanın başında 'ne olur bizi dezenformasyon yapmayın' dedim. Ben direktif hazırlanıyor diye bir şey söylemedim. Çalışmalar yapılıyor, görüşülüyor dedim. Belki hazırlanıyor, onu da bilmiyorum" diye konuştu.

İşbirlikçilerin yargı önüne çıkarılması konusunda kanuni bir çalışma yapılıp yapılamayacağı sorusu üzerine Orgeneral Büyükanıt, "Bu çok zor. Bir tabir vardır. 'Gece silahlı, gündüz külahlı.' Dediğim gibi köyün muhtarı, köyün imamı mayın yerleştiriyor. Resmen olmuş bir olaydır. Bunda en önemli unsur, istihbarattır" dedi.

Şirvan'da mayın patlatıldığını, üç subayın şehit olduğunu anımsatan Orgeneral Büyükanıt, mayının asfalt dökülmeden önce zemine yerleştirildiğini, "bu patlayıcı oraya yerleştirilirken asfaltı dökenin bundan haberinin olmamasının mümkün olmadığını" belirtti.

Orgeneral Büyükanıt, konu ile ilgili bir soruşturma başlatıldığını, bunun devam ettiğini ve göz altına alınanlar bulunduğunu kaydetti. Tunceli'deki karakol baskınında araba patlatılırken, iki taraftan karakola ateş edildiğini anlatan Orgeneral Büyükanıt, ateş edilen noktalardan birinin karakol yakınındaki köyün kahvehanesinin hemen yanı olduğunu bildirdi. Orgeneral Büyükanıt, bundan daha önemli bir emarenin ise, her gün hayvanlar otlatmaya çıkarılırken o gün koyunların ahırda tutulduğunu belirterek, "Yani, işbirlikçi ile uğraşmak kolay bir şey değildir" dedi.

Bir gazetecinin "Sınır ötesinde gidilecek son nokta neresi?" sorusu üzerine Orgeneral Büyükanıt, "Bir kilometre vermek doğru değil. Ama bizim ihtimaliyet planlarımız var. Bana eğer, 'şunu elde edin' derseniz, biz üç-dört plan yaparız. Bir harekat için bir kilometre telaffuz etmek istemiyorum" diye konuştu.

Müttefik ülkelerin teröristlere sağladığı dış desteğin çekilmesi yönünde bir talepleri olup olmadığı sorusu üzerine Orgeneral Büyükanıt, bu konuyu her ortamda gündeme getirdiklerini, katıldıkları askeri toplantılarda, yaptıkları ikili görüşmelerde, her platformda anlattıklarını söyledi.

Temmuz ayı başında Antalya'da "İpek Yolu" seminerinin yapılacağını, burada da ikili temaslarda daima gündemlerinin birinci maddesini terörün oluşturacağını belirten Orgeneral Büyükanıt, "Bu tabii, devletlerin politikaları ile ilgili" dedi.

"PSİKOLOJİK HAREKAT..."

Psikolojik harekatla ilgili bir soruyu yanıtlarken de Orgeneral Büyükanıt, şunları kaydetti: "Psikolojik harekatta çok yetersiziz. Devlet çapında organize edilip uygulanması gerekir. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti'nde bu harekatı planlayıp icra edecek bir kuruluş, kurul yoktur. Eskiden MGK içinde bir daire vardı ancak bunun da ciddi bir şekilde kullanıldığı kanaatinde değilim. Bir şey itiraf etmem lazım, PKK bizden çok daha iyi psikolojik harekat yürütüyor. Çünkü elini kolunu bağlayan yok."

Terörle mücadelede basının fonksiyonunun, tanktan, tüfekten çok daha önemli olduğunu vurgulayan Orgeneral Büyükanıt, "Çünkü, kamuoyunun desteğini almadan bunu yürütemezsiniz. Bazen bilmeden teknik hatalar yapılabiliniyor. Büyük siyah puntolarla, 'beş asker şehit' diye yazılıyor. Haberin en dibinde sekiz teröristin de öldürüldüğü yazıyor. Haberin veriliş şekli önemli. Bizdeki çok önemli bir kitleyi, 'Mandallı gazete okuyucuları' şeklinde tanımlıyorum. Bunlar sadece başlığı okur. Onları da düşünmek lazım" diye konuştu. Sınırda tampon bir bölge oluşturulup oluşturulmayacağı sorusu üzerine Orgeneral Büyükanıt, "Çok sık tartışılıyor. Tampon bölgeden benim haberim yok" dedi.

"TERÖRİST VE HALKI MUTLAKA AYIRMAK LAZIM"

Orgeneral Büyükanıt, teröristlerin bölgedeki altyapısının genişleyip genişlemediği sorusunu yanıtlarken, şunları kaydetti: "Elimizde çok somut veriler yok. Altyapı genişliyor mu, daralıyor mu bilemiyoruz. Ama bizim bölge halkına bakışımız çok önemli. Biz hiçbir zaman bölge halkını potansiyel terörist olarak görmedik. Elbette destekleyen var, ama 'çok büyük kesimi kontrol altına aldı' denirse, bu uygun olmaz kanaatindeyim. Orada mikrop kapmamış insanlar, dünyanın en iyi, en vefalı insanlarıdır. ABD'nin Irak ve Afganistan'daki sıkıntıları buradan kaynaklanıyor. Afganistan'da halkın Taliban'a desteğinin arttığını görüyoruz. Terörist ve halkı mutlaka ayırmak lazım. Bölge insanları hepsi pırıl pırıl insanlardır. Ülkelerine bağlıdır."

Orgeneral Büyükanıt, ekonomik sıkıntıları, terörün başlıca nedenlerinden biri olarak görmediğini belirterek, "Diyarbakır'da devlet eliyle ev sahibi yapılmış ve en çok destek gören mahallelerden teröristlere desteğin sürdüğünü" anlattı. Bir başka soruyu yanıtlarken, eğer bir operasyon yapılacaksa askeri manada çok fazla hazırlığa ihtiyaç olmadığını söyleyen Orgeneral Büyükanıt, ama bu işin politik bir yönü bulunduğunu ve bunun kendileri dışında ayrı bir konu olduğunu söyledi.

GEÇİCİ GÜVENLİK BÖLGELERİ...

Orgeneral Büyükanıt, geçici güvenlik bölgeleriyle ilgili de bilgi verdi. Bu güvenlik bölgelerinin Türkiye'nin pek çok yerinde zaman zaman ilan edildiğini anlatan Orgeneral Büyükanıt, basın mensuplarının katıldığı Efes ve Denizkurdu tatbikatlarında da benzer uygulamaların yapıldığını vurguladı.

Atış yapılan yerlere havadan ve karadan girilmemesi için böyle süreli ilanlar yapıldığını dile getiren Orgeneral Büyükanıt, bugün Tuz Gölü'nün güneyinde, Konya Karapınar'da, Şereflikoçhisar'da kara ve hava kuvvetlerinin atışları dolayısıyla geçici süreli oluşturulan güvenlik bölgelerinin bulunduğunu kaydetti.

Orgeneral Büyükanıt, daha önce Gabar bölgesinde de benzer bir uygulamanın olduğunu ifade ederek, "Hava kuvvetleri eğitim yapsın diye, veya teröristlerin çok sık geldikleri yerleri kontrol altına almak için yapıyoruz" diye konuştu. Orgeneral Büyükanıt, Niğde'de TOKİ'nin bir töreninde TOKİ Başkanı'nın basın danışmanının bir subaya mukavemet göstermesi ile ilgili olarak, Niğde'deki olayın tamamen polisiye olduğunu, şahsın göz altına alınarak bırakıldığını, olayın mahkemeye intikal ettiğini söyledi.

"TÜRKİYE, PKK KONUSUNDA ÇOK FAZLA DESTEĞİ HAK EDİYOR"

Bir gazetecinin, Türkiye-ABD ilişkileri hakkındaki bir sorusu üzerine Orgeneral Büyükanıt, Irak'ta şu anda hakim olan gücün ABD olduğunu, merkezi hükümetin fazla bir gücünün bulunmadığını ifade ederek, şunları söyledi: "Tabii ki, ABD'den farklı istek ve taleplerimiz var. İkinci Körfez harekatı başladığında ABD, Saddam'a saldırmadan Irak'taki İran yanlısı bir köye saldırdı. Terörle mücadelede çifte standart uygulanmaması lazım. Taliban da, PKK da teröristtir. Burada ABD'nin PKK ile mücadelede yeterli desteği verdiğini şu anda söyleyemeyiz. En son ABD ziyaretimde Beyaz Saray'ın güvenlik danışmanı ben daha konuşmadan, 'Sizin terörle mücadelede sabrınız tükeniyor. Bizim de Türkiye'de popülaritemiz azalıyor' dedi." Orgeneral Büyükanıt, "ABD'den bir şey bekliyor musunuz?" sorusunu yanıtlarken de "ABD ile uzun bir geçmişimiz var. Türkiye, PKK konusunda çok daha fazla bir desteği hak ediyor. Ama karşılanmış değil, şu ana kadar" dedi.

'TERÖRİSTLE PAZARLIK OLMAZ"

Bir gazetecinin, "Silahların bırakılması, siyasete katılınması çözüm müdür?" sorusunu yanıtlarken Orgeneral Büyükanıt şöyle konuştu: "Teröristle bir kere pazarlık olmaz. Terörist, amaçlarını şiddetle almayı amaç edinmiş. Şiddetle can alan bir örgüt. Bir tek şey vardır, gelip Türk adaletine teslim olsun. Olay budur. Dağda silahla dolaşıp, devletle pazarlık olmaz. İllegal bir örgüt ya pişman olarak adalete teslim olacak veya mücadeleye devam edecek. Silahla dayatarak talepte bulunması uygun olmaz."

Orgeneral Büyükanıt, soruların ardından Eğirdir'e gerçekleştirilen basın turunun yüksek düzeyde rağbet gördüğünü ve bundan memnun olduğunu belirterek, "Bu mücadeleyi verirken en büyük destek milletimizin bize duyduğu güven ve basınımızın hassasiyetidir. Bu bizi güçlü kılmaktadır" dedi. Isparta Eğirdir'de düzenlenen basın toplantısına Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Kara Kuvvetleri Eğitim Doktrin Komutanı Orgeneral Orhan Yöney, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Şükrü Sarıışık, Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Bekir Kalyoncu ve diğer üst düzey komutanlar katıldı. Orgeneral Büyükanıt'ın toplantısı, bir saat 45 dakika sürdü.