Rektör ile dekanın 11.45 kavgası
Rektör, dekanı hakkında görevini erken terk ettiği gerekçesiyle soruşturma başlattı. Dekan, rektörün dindar ve milliyetçileri fişlediğini iddia ederek tazminat davası açtı.
Kırıkkale Üniversitesi eski rektörü Prof. Nuri Durlu ve aynı üniversitenin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi eski Dekanı Prof. Bedriye Saraçoğlu yargı önünde karşı karşıya geldi. Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi, Saraçoğlu’nun açtığı tazminat davasında eski Rökter Durlu’yu kişilik haklarını ihlalden 2 bin 500 YTL tazminat ödemeye mahkum etti ancak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi kararı bozdu.
Üniversite eski yöneticileri arasında yaşanan olaylar yargı önüne taşındı. 2000 yılında İİBF dekanlığına atanan Saraçoğlu, fakülte dekan yardımcıları ve fakülte sekreterinin kendilerini rektörün adamı olarak tanıtıp mesaiye devamda gerekli özeni göstermediklerini, kendisine saygılı davranmadıklarını tespit ettikten sonra haklarında soruşturma açtı. Soruşturma sonunda dekan yardımcıları görevden alındı. Dekan Saraçoğlu, dekan yardımcılarını görevden almasının ardından Rektör Durlu’nun, kişilik haklarına ağır saldırı oluşturan ve manevi haklarını ihlal eden davranışlar içine girdiğini, herkesin gelecekte üniversite rektör adayı olacağını düşünerek haksız muameleler yaptığını iddia etti ve 30 bin YTL’lik manevi tazminat talebiyle dava açtı.
Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açan Saraçoğlu, dava dilekçesinde göreve başladığında fakültede şeriatçı örgütlenmeler olduğu ve dikkat etmesi gerektiği yönünde Rektör Durlu tarafından uyarıldığını ve daha sonra şeriatçı örgütlenmelere ilişkin notlar tutmaya başladığını belirtti.
Rektörlük makamında Durlu ile görüştükten sonra, not defterini Durlu’nun makamında unuttuğunu fark ettiğin belirten Saraçoğlu, not defterinin orada bulunmadığı yanıtını aldığını kaydetti. Makamda unuttuğu not defterinde “S.C.’nin tarikatçı olduğunu duydum” diye ifadelerin yer aldığı notlarının bulunduğunu belirten Saraçoğlu, not defterinin daha sonra rektör Durlu tarafından aleyhine kullanıldığını iddia etti.
Aradan bir buçuk yıl geçtikten sonra not defterinde yazılı ifadelerin Rektör Durlu tarafından haksız ve keyfi baskının delili olarak kullanıldığını iddia eden Saraçoğlu, dekanlıktan istifasının istendiğini belirterek Durlu’nun kendisine, “Ya gereğini yapın, ya da sizi YÖK’e şikayet edeceğim. Senin ağzına ve sana üniversiteyi yedirmem. Haydi şimdi defol” dediğini belirtti.
Not defterine yazdığı “S.C.nin tarikatçı olduğunu duydum” şeklindeki yazısının rektör Durlu tarafından tüm üniversiteye yayıldığını ve kendisi hakkında “Dekan, dindar ve milliyetçileri fişliyor” şeklinde sözlerin kullanılmaya başlandığını belirten Saraçoğlu, bu nedenle maaşının yarısının kesilmesi ile cezalandırıldığını kaydetti. Rektör tarafından verilen cezaya ilişkin YÖK’e yaptığı itirazın kabul edildiğini belirten Saraçoğlu, daha sonra cezasının sona erdirildiğini açıkladı.
‘YALANCI TANIKLIK YAPMADIM DİYE CEZALANDIRILDIR’
Saraçoğlu, rektör ile öğretim üyelerinden Prof.Dr. Mahmut Özdemir arasında yanında bir tartışma yaşandığını ve tartışma sonrası rektör Durlu’nun Özdemir hakkında soruşturma başlattığını kaydederek, “Soruşturmada tanık olarak dinlendim. YÖK tarafından görevlendirilen soruşturmacılara tartışmayı aynen aktardım. Ancak, Rektör tarafından kendisin lehine yalan beyanda bulunmadığım için hakaretlere maruz kaldım” dedi.
DEKANA, MEASİ YERİNİ 15 DAKİKA ERKEN TERKETME CEZASI
Saraçoğlu, açtığı tazminat davasında kendisini ziyarete gelen misafirini 11.45'te yemeğe götürdüğünü ve öğleden sonra işine döndüğü halde hakkında Rektör Durlu tarafından tutanak tutulduğunu ve disiplin cezasına çarptırıldığını da belirtti. Saraçoğlu, eski rektör Durlu tarafından fakülteye gönderilen, “Fakülte dekanınızın göreve devam durumu dikkatle izlenmekte olup, Kırıkkale'deki görevine Rektörlüğümüzün yazılı izni olmaksızın gelmemesi ve mesai saatlerine uymaması durumu saptandığından hakkında Kanunun 39. maddesi ile ilgili yorumunuz hukuksal açıdan geçersiz olup, bu yorumunuz doğrultusunda yapılacak işlemler hakkında da gereği yapılacaktır” yazı ile hakarete uğradığını da kaydetti.
Saraçoğlu, dava dilekçesinde, şu görüşlere yer verdi: “Böyle bir soruşturmanın bir Dekana, bir profesöre, bir asistana açılması teamüllerde yoktur ve bu bir skandaldır. İşe devamsızlıkları had safhayı bulan ve bazı günler gelmedikleri tutanakla tespit edilen kişiler aleyhine soruşturma açıldığında ise, ‘konuşarak kolayca çözülebilecek bir aksamanın bu kadar abartılı bir şekilde resmiyete dökülmesindeki amaç anlaşılmamaktadır’ ifadesi kullanılmıştır”
15 DAKİKA İÇİN CEZALANDIRILAN DEKAN, 2-3 SAAT İÇİN YAZILI İZİN İSTEDİ
Mesai yerini 15 dakika geç terk ettiği için disiplin cezası aldığını belirten Saraçoğlu, daha sonraki süreçte 2-3 saat izin almak için yazılı şekilde Rektör’e başvurduğunu ancak rektörün, “Üniversite akademik ortamında Dekanlık görevinde bulunan bir öğretim üyesinin mazereti nedeni ile 2-3 saat izin istemesi, bugüne kadar karşılaşılmayan ve akademik ciddiyet ilkesi ile ne şekilde bağdaştığı çözülemeyen gereksiz bir davranış olarak değerlendirilmiştir. Dekanın 2-3 saat izin istemesi, olayları çarpıtmaya ve yanlış doğrultulara saptırmaya yönelik, daha önceki devamsızlık kusurunu örtme amacı taşıyan gereksiz bir davranış olarak değerlendirilmiştir” yanıtını verdiğini kaydetti.
İKTİSAT GÜNÜNE KATILAN DEKAN’A, “ÖRNEĞİ GÖRÜLMEMİŞ GEREKSİZ BİR İSTEMDE BULUNDUN” DENİLDİ
'İktisat günü' nedeniyle Üniversite Yönetim Kurulu’na katılamayacağını Rektörlük makamına yazılı olarak bildiren Saraçoğlu’na, “Örneği görülmemiş, gereksiz bir istemde bulunması, akademik bir kurum olan fakültesinin yönetiminde bazı aksamaların bulunduğu izlenimi vermekte” yanıtı verildi. Saraçoğlu, rektörün bu sözlerle de kendisine hakaret ettiğini iddia etti.
DEKANA ‘DEVAM ÇİZELGESİ’
Saraçoğlu, dava dilekçesinde hiçbir fakültede bir Dekan için ‘devam çizelgesi’ hazırlatılmadığını kaydederek, her ne şekilde olursa olsun makamından ayrılırken Rektörden izin almasının zorunlu kılındığını kaydetti.
Saraçoğlu, Rektör Durlu ile yaşadıkları sorun yüzünden İİBF mezuniyet töreninin de yapılamadığını kaydederek, buna rektörlük tarafından izin verilmediğini savundu.
MAHKEME, REKTÖRÜ TAZMİNATA MAHKUM ETTİ
Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi, Saraçoğlu’nun açtığı tazminat davasında eski Rökter Durlu’yu 2 bin 500 YTL tazminat ödemeye mahkum etti. Mahkeme kararında şöyle denildi: “Davalı, davacıya gönderdiği yazılarda davacıyı cahillikle ve yasa bilmezlikle itham etmiştir. Devlet idaresinin muhtelif kademelerinde hiçbir ayırım yapılmaksızın gelenekten gelen resmi bir yazışma adabının bulunduğu kuşkusuzdur. Kaldı ki bu titizliğe genel ahlak ve görgü kuralları nedeniyle de uyulması gerekir. Hele, davalı gibi mesleğinin en üst kademesine gelmiş ve bununla kalmayarak Rektör olmuş, toplumun belirli bir kesiminin yetiştirilmesi ödev ve sorumluluğunu yüklenmiş bulunan kimsenin, aynı düzeydeki bir meslektaşı ile ilişkilerini büyük bir özenle yapması ve bu görevi yaparken aynı zamanda bayan olan davacıya karşı örnek oluşturacak davranışlarda bulunması gerektiği her türlü izahtan varestedir.
Bütün yazılar nedeni ile davalının gerçekleşen eylem ve davranışı sonucu davacının kişilik hakları ağır şekilde ihlale uğramıştır. Davanın kısmen kabulü ile 2 bin 500 YTL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir”
YARGITAY, REKTÖRÜN YAZILARINI NORMAL BULDU
Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararı bozarak, şu görüşlere yer verdi: “Davalının davacıya gönderdiği resmi yazılarda kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu kabul edilerek, kısmen manevi tazminata hükmedilmiş ise de; hükme dayanarak yazışmalar yanların yürüttükleri idari görev nedeniyle yapılan yazışmalardır. Davacının davranışları itibariyle verilen cevapları içerir bu yazışmalarda aşırılık ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde sözcükler bulunmadığından davacının bu yazışmalara dayalı tazminat isteminin reddi gerekirken, yazılı bir şekilde verilen karar usul ve yasaya aykırı görüldüğünden bozulması gerekmektedir”
Oyçokluğu ile alınan karar Yargıtay 4. Hukuk Dairesi üyesi Mehmet Uyumaz muhalif kaldı. Mahkeme, Yargıtay'ın verdiği karara kısmen uydu. Ancak, davacı karar düzeltme talebinde bulundu. Bunun üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun önen geldi. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, önümüzdeki hafta içerisinde davayı görüşerek karara bağlayacak.
-
Tuna ilgen 17 yıl önce Şikayet Ether tarafımızdan pislik akıyor . bizden bizden değil mantığı olduğu sürece bu pis mantık içinde boğulup gideceğiz yazıklar olsun bir zamanlar namaz kılıyor eşi başörtülü diye bizler fişlendik işlerimizden atıldık birileri solcu diye işlerinden oldu sürgüne gönderildi ne oldu yerlerine bizden diye iki satırlık adamlar getirildi ve ülkenin her tarafını yolsuzluk adam kayırmacılığı ve beceriksizlik işbilmezlik dünyadada geri kalmışlık etikati yapıştı hala aynı düzen yola bu şekilde devam edilmez bu yol yol değilBeğen
-
ahmet ilker 17 yıl önce Şikayet EtNe Biçim Bir Ülke Ama ! ?. Her yanımızdan çağdaşlık akıyor! Ne kadar tiksindirici diyaloglar! Üniversitelerimizin değil sorun sadece, sorun çağdaşlık maskesi altında yapılan türlü rezaletler, türlü soytarılıklar. Fişleme rezilliğini Batı Çalışma Grubuyla iyi tanır bu millet. Bu millet, kendisine toplum dışı yaratıklarmış gibi muamele edenleri de iyi bilir. Biri rektör, biri dekan ! Bu nasıl bir kirli pazarlık? Bu mudur bilim bu mudur örnek olacak kurum? Ülkeyi laiklik çığırtanlığıyla bölenlerin istedikleri böyle bir ülke mi? YAZIK!Beğen
-
hayri bekcan 17 yıl önce Şikayet Etsiz anca birbirinizi yiyin. başkaları birbiri üstüne değişik bilim projeleri geliştiriyorlar ödüller alıyorlar, yetitirdikleri öğrenciler dünyayı yönetiyor. bizim bu akıl noksankları sen dincisin sen laiksin tartışması yapıp birbirini yiyorlar. dünya sıralamsında en sonda olan üniversitelrimiz böyle insanlar!!! sayesinde ekisye düşecek . tek amaçları egemonyalarını devam ettirmek olan bu insanları !!! nefretle kınıyorum.Beğen