Baykal, Türkiye'ye bir başka hayran

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin İslamiyet'in en özgür, en akılcı, en ileri ve en güzel yaşandığı ülke olduğunu belirterek, "Bizim yaşadığımız İslamiyet, Taliban'ı yetiştiren değil, Mevlana'yı Hacı Bektaş Veli'yi yetiştiren İslamiyet olmuştur, bunun kıymetini bilmeliyiz" dedi.

Baykal, Mevlana Kültür Merkezi'nde düzenlenen Mevlana'nın 734. Vuslat Yıl Dönümü etkinliklerinin son günü olan Şeb-i Arus töreninden önce yaptığı konuşmada, Mevlana'nın tasavvuf anlayışını vurgulayarak, toplumun kültür kimliğinin, ruh ve duygu dünyasının şekillenmesinde 13. yüzyıldaki Anadolu aydınlanmasının büyük isimlerinin rol oynadığını belirtti.

Başta Mevlana olmak üzere Hacı Bektaş Veli'nin, Yunus Emre'nin bu isimlerden olduğunu ifade eden Baykal, Mevlana'nın "Ben Kur'an-ın kölesiyim, Muhammed'in yolunun toprağıyım' sözlerini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Fakat bu durum O'nun İslamiyet'in tasavvufi ve hümanist derinliğini ortaya çıkarmasına ve İslamiyet dışında yer alan pek çok kimse için de bir çekim merkezi oluşturmasına engel olmamıştır. Bunun içindir ki Papa 23. John, 'Katolik dünyası adına Mevlana'nın anısı önünde saygıyla eğiliyorum' demiştir. Büyük filozof Hegel, 'Mevlana gelmiş geçmiş en büyük şair ve filozoflardan birisidir' demiştir. Türk şairi Nazım Hikmet, 'Aşkı içten duydum arşa yükseldim, kalpten temizlendim huzura geldim, ben de müridinim işte Mevlana' demiştir."

Yurt dışında yüzlerce Mevlana Kulübü bulunduğunu, Mesnevi'nin en çok satan kitaplarının başında yer aldığını ifade eden Baykal, Mevlana'nın dini sınırları aşan bir ilgi odağı haline geldiğini belirtti.

"İslamiyet'e en haksız suçlamaların yapıldığı, İslamiyet'in şiddet ve terörle birleştirilmek istendiği bir dönemde bu ilgi ve yönelişin büyük değeri bulunduğunu" söyleyen Baykal, Mevlana'nın "İslamiyet içinde tasavvuf fikrini zirveye çıkaran, tasavvufu en derin anlamıyla işleyen, şekillendiren, çelişkiler arasındaki birliği, çatışmaların arkasındaki uzlaşmayı, evrenin ve insanın bütünselliğini kavrayan, ortaya koyan bir büyük filozof olduğunu" belirtti.

"SANATI, MÜZİĞİ, RAKSI İBADETİN TEMELİ YAPMIŞTIR"

Mevlana'nın hümanizm anlayışını da vurgulayan Baykal, savaşın, bağnazlığın, zulmün ve nefretin egemen olduğu 13. yüzyılda Mevlana ve Hacı Bektaş Veli'nin "72 millet birdir" dediklerini ifade etti. Baykal, "Mevlana sanatı, müziği, raksı ibadetin temeli yapmıştır. Çünkü ibadetin özünde korku, çıkar ve pazarlık değil, sevgi ve aşk vardır, vahdeti vücut vardır. Çünkü ibadetin özünde yaradan ile yaratılanın bütünleşmesi vardır" dedi.

Mevlana'nın, "ilmin kapısını, inancın, imanın, aşkın kapısıyla bütünleştirmeyi başardığını" söyleyen Baykal, şöyle konuştu: "Mevlana bu anlamda çok büyük bir örnek oluşturmuştur. Bunun içindir ki Hz. Mevlana hakkında birbirinden farklı inançlarda, farklı düşüncelerde olan insanların hemen hemen tümü aynı değerlendirmeleri yapmaktadır. Bunun içindir ki Hz. Mevlana'nın önemi her geçen gün daha iyi anlaşılmakta, Mevlana'nın kapısına gelenlerin, düğün gecesinde onunla olmak isteyenlerin sayısı hızla artmaktadır."

Mevlana'nın bugün her zamankinden daha güçlü olduğunu belirten Baykal, Mevlana düşüncesinin bütün dünyaya yayıldığını vurguladı. Mevlana'nın "cemaatlerin tutsağı olmayı, dar kalıpların içine girmeyi reddettiğini, kötünün içindeki iyiyi, iyinin içindeki kötülük eğilimini büyük bir hoşgörüyle, anlayışla, sevgiyle kucaklamayı başardığını" ifade eden Baykal, aydın bir insan olarak yaşadığı toplumun bağnaz düşüncesine karşı sesini yükseltebildiğini vurguladı.

Mevlana'nın ve diğer tasavvuf büyüklerinin etkisiyle Anadolu İslamiyetinin, akıl ve hoşgörü çizgisinde geliştiğini belirten Baykal, şunları kaydetti: "Bunun içindir ki bugün Türkiye İslamiyet'in en özgür, en akılcı, en ileri, en güzel yaşandığı yerdir. Bunun içindir ki bugün Türkiyemizde İslamiyet ile demokrasi, İslamiyet ile laiklik, İslamiyet ile özgür kadın anlayışı en ileri ölçüde bağdaştırılmıştır. Bunun içindir ki bizim yaşadığımız İslamiyet, Taliban'ı yetiştiren değil, Hz. Mevlana'yı, Hacı Bektaşi Veli'yi yetiştiren İslamiyet olmuştur. Bunun kıymetini bilmeliyiz. Ne mutlu ki kültürümüzün zirvesinde böyle bir isim var. Bu ismi dünyaya öncelikle tanıtmak hepimizin görevi olmalıdır. Kültürümüzün bu aydınlık isimlerini, bu aydınlık çağlarını bütün dünyaya anlatmak konusundaki eksikliğimizi hızla, bir an önce tamamlamalıyız."

Baykal, konuşmasının sonunda "Bütün dünyaya kendimizi ve İslamiyet'i, Mevlana'nın objektifinden, penceresinden takdim etmenin yolunu mutlaka bulmamız gerekiyor. Bu toplantıların bu doğrultuda çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum" dedi.