Rektör Hilmioğlu, Say'la aynı fikirde değil

'İnsanın içinden gitmek geliyor' cümlesi ile çok tartışılan Fazıl Say'la ilgili bir değerlendirme de İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'ndan geldi. İnönü Üniversitesi Senatosu geçtiğimiz Mayıs ayında Piyanist Fazıl Say'a fahri profesörlük unvanı vermişti.

Turgut Özal Tıp Merkezi'nde hastaların bayramını kutlayan Rektör Hilmioğlu, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Fazıl Say'ın Türkiye'nin dünya çapında bir sanatçısı olduğunu belirten Rektör Hilmioğlu, sanatçıların ülkelerin yüz akı insanlar olduğunu kaydetti.

Her ülkenin kendi sanatçısına sahip çıkması ve koruması gerektiğini dile getiren Hilmioğlu, 'Fazıl Say'ın söylediği Türkiye'de Cumhuriyetin temel kuruluş felsefesinden başta laiklik olmak üzere ciddi bir geriş olduğu tespiti son derece doğrudur. Zaten bu tespiti ben de yıllardan beri söylüyorum. Ancak illa geri gidecek diye bir şey söz konusu değildir. Türkiye'nin bir şeriat devletine gidecek hali yok. Ülkemizin tekrar Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine uygun bir şekilde, dinin siyasiler tarafından kullanılmadığı, dinin ticaret erbapları tarafından çıkar amaçlı kullanılmadığı bir döneme geçmesi gerekir. Bunun için ülke içerisinde mücadele edilmesi gerekir' dedi.

Ülkeyi terk etme meselesinin Fazıl Say'ın kişisel tercihi olduğunu ifade eden Rektör Hilmioğlu, kendisinin hiçbir şekilde bu yaklaşımı doğru bulmadığını vurguladı. Hilmioğlu, 'Umarım böyle bir şey olmaz ve ülkemiz çağdaşlık anlamında eski günlerine döner.' şeklinde konuştu. Bugün Müslüman ülkelerin dünyada 1.5 milyon nüfusa sahip olduğunu dile getiren Hilmioğlu, bütün Müslüman ülkelerde yapılan bilimsel yayınların yarısını 70 milyonluk Türkiye'nin yaptığını anlattı.

Rektör Hilmioğlu şunları söyledi: 'Bütün Müslüman dünyasına bakın bir tane Fazıl Say'ları, Suna Kan'ları, Hande Dalkılıç'ları, İdil Biret'leri yok. Bunlar Türkiye'nin yüz akları. Müslüman ülkelerde neden sanatçı çıkmıyor, çünkü o ortamlar laik ortamlar değil. Laik olmayan ortamlarda bu tür sanatçıların çıkabilmesi de mümkün değil. Laik olmayan ülkelerin ne bilimsel anlamda gelişebilmesi mümkündür ne de topyekun her alanda çağdaşlaşması mümkündür.'

Rektör Hilmioğlu İslam alemi içerisinde ciddiye alınan tek ülkenin Türkiye olduğunu ifade ederek, bunu da laikliğe bağladı.

Başörtüsü konusunda yine görüş beyan eden Rektör Hilmioğlu, Rektörler üzerinde baskı kurulduğunu iddia etti. Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu dile getiren Rektör Hilmioğlu, hiç kimsenin Anayasa Mahkemesi'nin, Danıştay'ın verdiği kararları yok sayamayacağını söyledi. Bu kararların göz ardı edilmesini Cumhurbaşkanı da başka makamlardaki kişilerin de söyleyemeyeceğini belirten Rektör Hilmioğlu, 'Görev yapan rektörlere bir şekilde siz bu Danıştay'ın ve Anayasa mahkemesinin kararlarını görmezden gelin demek, aslında bir anlamda rektörler üzerinde baskı kurmak ve onları hukuksuzluğa sevk etmek demektir. Bunun da suç olduğunu düşünüyorum' dedi.

Rektör Hilmioğlu Başbakanlık İnsan Hakları Dairesi Başkanı Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu'nun 'dünyanın hiçbir ülkesinde üniversitelerde başörtüsü yasağı bulunmadığı' yönündeki sözlerine de karşılık verdi. Hilmioğlu, dünyanın diğer çağdaş ülkelerinde olmayan pek çok şeyin de Türkiye'de olduğunu kaydetti. Hilmioğlu, 'Çağdaş ülkelerin hiç birinde din siyaset aracı olarak kullanılmaz. Dini kullanan insanlar gemi gemicik sahibi olmaz. Hıristiyan dünyasında böyle bir şey yoktur ama Türkiye'de vardır' şeklinde konuştu.

Hilmioğlu'na göre başörtüsünün önü açılırsa üniversitelerde yaşanacaklar şunlar: 'Bunun önünü açtığınız sürece yarın bir gün üniversitelerde kız erkek öğrenciler sınıflarda ayrı ayrı oturmaya başlarlar, ondan sonra yemekhanelerde ayrı ayrı otururlar. Otobüsleri ayırırlar. Gittikçe tümüyle farklı bir görünüme bir Arabistan ülkesine benzer Türkiye. Böyle bir şey olabilir mi? Bunun önünü açmak demek daha sonra önünün alınamayacağı bir takım olumsuz gelişmelerin de önünü açmak anlamına gelir.'

Hilmioğlu, silahlı kuvvetlerin sınır ötesi operasyonuna da değinerek, terör örgütüne vurulan darbe ile bayrama daha sevinçli girdiklerini söyledi.