Saldırının şifresi: Türban ve Tekbir
Silahlı saldırganın çıkış kapısında Tekbir getirmesi, Danıştay başkanının bir 'Türban kararına attığı imzadan' dolayı tehdit alması, saldırının önemini daha da artırıyor.
Olayın hemen akabinde saldırının içeriğinden çok, arka plan bilgileri basında ön plana çıktı. Yaşanan gelişmeler, elde edilen bilgiler ve birbiri ardına yapılan açıklamalar, faturanın daha şimdiden kime kesileceğinini ayan beyan gösteriyor.
Özellikle kartel medyasının olayın içeriğinden daha çok türban kararı ve Tekbir'e yönelik bilgileri ön plana çıkartan başlıkları dikkat çekiyor.
Olayın gelişimi ve menfur saldırıda yer alan isimler ile saldırganın saldırı sonrası Tekbir getirmesi ve 'Allah'ın gazası üzerinize olsun' diye bağırması olayın organize bir saldırı olduğu şüphesini artırıyor.
BU İKİNCİ SALDIRI
Danıştay’ın yakınındaki taksi durağında da geçtiğimiz ay bir silahlı saldırı olayı yaşanmıştı. Pompalı tüfekle gertçekleştirilen saldırı sonucu 2 hakim ve 4 Danıştay personeli yaralanmıştı. Bu olayın bir ay sonra ikinci bir saldırının bina içinde yaşanmış olması olayı daha da ilginç kılıyor.
DANIŞTAY BAŞKANININ İMZASI TARTIŞILIYORDU
Bugün Aslan Alpaslan adlı bir kişinin tekbir getirerek silahlı saldırı düzenlediği Danıştay 2. Dairesi, 9 Şubat 2006'da okula geliş gidişlerinde türban takan bir öğretmenin, anaokuluna müdür olmasını sakıncalı bulan bir karara imza atmıştı.
Daire Başkanı Mustafa Birden'in bu kararın altındaki imzası nedeniyle sürekli ölüm tehditleri aldığı belirtiliyor.
TARTIŞILAN KARAR
2001 yılında Gölbaşı Bayrak Garnizonu’nda bulunan Bayrak Anaokulu Müdürlüğü’ne atanan bir öğretmen, girişte kimlikteki fotoğrafının başı kapalı olması nedeniyle içeri alınmadı ve hakkında Milli Eğitim Müdürlüğü’nce soruşturma açıldı.
Açılan soruşturma sonucunda da öğretmene aylık kesme cezası verildi ve görevden alınarak Mamak Kıbrıs Köyü İlköğretim Okulu’na çocuk gelişimi öğretmeni olarak atandı.
Öğretmen bu karar üzerine Ankara 6. İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme de işlemi iptal etti.
Ancak Ankara Valiliği mahkeme kararını temyize götürdü ve dosya Danıştay’a geldi. Danıştay İkinci Dairesi, okula geliş gidişlerinde türban takan bir öğretmenin, anaokulu müdürü olmasını sakıncalı bularak, idare mahkemesinin kararını iptal etti.
Danıştay kararında, çevresine en iyi örnek konumunda olması gereken öğretmenin, okula geliş ve gidişleri sırasında da olsa, yasal düzenlemelerde belirtilen temel ilkelere aykırı davrandığı belirtildi.
SALDIRGANIN KİMLİĞİ
Saldırganın şu anda İstanbul Barosuna bağlı bir isim olduğunun ve saldırı sonrası Tekbir getirdiğinin dışında hiç bir bilgi yok. Saldırganın kimliğinin belirlenmesinin ardından, tartışmanın ve iddialarının boyutlarının büyüceği aşikar.
Kısacası faturanın adresi belli....
