Rektör: GAZÜ özgür üniversite olacak
Rektör Prof. Dr. Coşkun, düzenlediği basın toplantısında, üniversitenin faaliyet ve gelişim programı hakkında bilgi verdi.

Gaziantep Üniversitesi (GAZÜ) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, korkulan bir üniversite değil özgürlüklerin ve fikirlerin tartışıldığı bir üniversite olmak istediklerini belirterek, ''Güvenilir, özgür bir üniversite kavramını geliştiriyoruz. Özgürlüklerin sonuna kadar yanındayız'' dedi.
GAZÜ'ye gelen öğrencilerde her şeyden önce aidiyet duygusunu geliştirmek istediklerini belirten Prof. Dr. Coşkun, ''Sadece okul içeriği açısından değil, sosyal alan, kantin ve çevre anlayışı açısından da farklılıklar getireceğiz. Mesela her öğrenciye bir ağaç diktireceğiz'' dedi.
Mezunlar derneği kurulması için çalışma başlattıklarını, öğrencinin üniversiteye olan aidiyetini tazeleyebileceği bir süreç başlattıklarını anlatan Prof. Dr. Coşkun, şunları kaydetti:
''Biz, öncelikle öğrencinin kafasını kesip tuza batırmak niyetinde değiliz. Böyle bir müfredata da karşıyız. Öncelikle iyi ve kaliteli öğrenci yetiştireceğiz. Eğitimde biraz daha pratik, sahaya yönelik eğitim verebilir miyiz ona çalışıyoruz. Bir öğrencinin teorik eğitimi de iyi olmalı, sahaya çıktığı zaman apışıp kalmamalı. Saha deneyimini iyileştirici içerik modeli üzerinde çalışıyoruz.''
-''GÜVENLİ VE ÖZGÜR ÜNİVERSİTE''
Prof. Dr. Coşkun, üniversitede özgürlükler noktasında YÖK ve Emniyet Müdürlüğü ile yeni bir çalışma başlattıklarını, öncelikle ''güvenli ve özgür üniversite'' kavramını geliştirdiklerini söyledi.
Özgürlüklerin sonuna kadar yanında olduklarını, ancak başkalarının özgürlüğünü tehdit eden bir üniversite ve demokrasi anlayışına karşı olduklarını vurgulayan Prof. Dr. Coşkun, şöyle devam etti:
''Üniversiteler özgürlüklerin kalesidir. Üniversiteler zaten özgür yerler olmalıdır. Hem akademisyen hem de öğrenci açısından burada, 'Hyde Park' benzeri, fikirlerin ve özgür düşüncelerin kürsüye çıkıp rahatlıkla söylenebildiği bir yer yapabilir miyizi tartışıyoruz. Böyle bir yer yapıp herkesin gelip fikrini açık bir şekilde söylemesini istiyoruz. Tabi burada fikrini söylerken, provoke ve tehdit etmeden bunu yapacak. Böyle bir yeri yaratmak istiyoruz. Bizim işte özgürlük anlayışımız budur.''
-GEÇMİŞTEKİ YANLIŞ UYGULAMALARLA MÜCADELE-
Prof. Dr. Coşkun, göreve geldikten hemen sonra ''mavi-pembe'' sevk kağıdı uygulamasını kaldırdıklarını, çünkü böyle bir uygulamanın doğru olmadığını düşündüğünü belirtti.
Bunun tek yanlı ve rencide edici bir uygulama olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Coşkun, şöyle konuştu:
''İnsanların profesör olması veya hizmetli olması bir fark yaratmaz. Sonuçta her ikisi de insandır. Biz insan odaklı bir yönetim sergiliyoruz. Tabi ki herkesin farklı görevleri vardır, ama bu sevk kağıdı ile olmaz. Profesör de hizmetli de görevini yapacak. Biz bunu gören bir yönetim olarak, dışarıda yatan hasta yakınları için misafirhane yapan bir yönetimiz.
Geçmişi karalayarak, geçmişin yanlışları üzerinden ileriye gitmek gibi niyetimiz yok. Biz kendi yaptıklarımızla yukarı doğru çıkacağız. Ama yanlışlıklar varsa, mahkemeler, Sayıştay bunun gereğini yapar. Hizmet edene teşekkür ederiz, ama yanlış olan bir şey varsa da gözümüzü asla kapatmayız.''
-''HİZMETLERİMİZİ ENGELLEMEYE ÇALIŞANLAR VAR''-
Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun, üniversitede iyi bir takım çalışması varken, çalışmaları engellemek isteyen, çalışma girişimlerine mani olmak isteyen bir grubun var olduğunu dile getirdi.
Grubun 10 yıldan bu yana üniversitede yapılanları engellemek için yalan, iftira ve aldatmalarla yaşamlarını sürdürmeye devam etmeye çalıştıklarını söyleyen Prof. Dr. Coşkun, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yalan, aldatma, iftira ve ektikleri nifak tohumları ile hizmetleri engellemeye çalışanların var olduğunu biliyoruz. Elektronik posta, imzasız mektuplarla yalanlarını anlatıyorlar. Biz netiz, açığız ve verilmeyecek hesabımız yoktur. Yüzde 51'e yakın öğretim üyesinin oyu ile seçildim, YÖK'e gönderilen listede ilk sırada benim adım yazılıydı, yine Cumhurbaşkanlığına arz edilen listede ilk sırada yer aldım ve yine sayın Cumhurbaşkanı tarafından bu göreve atandım.
Bunlar 10 yıldır aynı görevi yapıyorlar. Ama bir yere varamayacaklar. Bu insanların foyası meydana çıkacaktır, çünkü adresleri bellidir. Bu üniversitenin pozitif gelişmesine mani olamayacaklar, kendi yalanları içinde boğulup gideceklerdir. Doğruları duymak isteyenler bize başvurabilir.''
Prof. Dr. Coşkun, göreve geldiğinde 10 milyon YTL'lik döner sermaye borçlarını yeniden yapılandırdıklarını, ödemeler dengesinde belirgin ilerleme kaydedildiğini de sözlerine ekledi.
(aa)
-
MURAT BARIŞ ÇETİN 16 yıl önce Şikayet EtTürkiye İçin Düşünceler. Baskı ve İşkence Hür ve demokratik ülkede, yasalar içinde her zaman düşünce serbest olmalı. İnsanlar yasalar içinde istediğini düşünebilir bunu söyleyebilir. Hür ve demokratik ülkede, yasalar içinde her zaman yaptıkları serbest olmalı. İnsanlar istediğini yapabilir bunu söyleyebilir, başkasına zarar vermemek şartıyla. Bunlara : Kötü şeyi düşünerek kötü şeyi yapma. Kimseye baskı ve işkence yapma.Beğen