Sarhoşların piri artık evliya oldu!
İstanbul’da fıkra gibi olay. 16. yüzyılda ismi alkolle özdeşleşen Bekri Mustafa’nın Eminönü’ndeki mezarı türbe haline geldi. İşte 'hazreti'nin öyküsü:
Bülent Şanlıkan haberi
Türbenin girişinde ise ‘Hazreti’ yazılı. Bekri Mustafa’nın mezarı aynı zamanda Şeyh Abdürraif Şamadani ile yan yana. Sarhoşların zaman zaman, hoşgörünün simgesi olarak anılan Bekri Mustafa’nın mezarını ziyaret ettiği rivayet ediliyor.
BİTİŞİK MEZAR SAYGI İFADESİ
Bekri Mustafa’nın türbesinin kapısında asılı levhada “Hazreti” kelimesinin yazmasını yorumlayan İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı, “Hazret ifadesi bir saygı ifadesidir. Geleneksel olarak din ve devlet büyükleri için kullanılır. Sıradan insanlar için de kullanılabilir. Ancak ağırlıklı olarak din ile ilgili kullanılan bir kelime değildir. Kapısında her hazret yazan kişi evliya değildir” diye konuştu.
TAMAMEN CAHİLLİK
Yazar Abdurrahman Dilipak, bir mezarın türbe haline getirilmesini cahillik olarak nitelendirdi. Telli Baba diye adlandırılan kişinin türbesinin altında bir kadının mezarının olduğunun rivayet edildiğini ifade eden Dilipak, “Bizde mezar ziyareti vardır. Vehabillikte yoktur. Hatta hiç mezar işareti bile yoktur” diye konuştu.
BAŞKALDIRININ SİMGESİ
ŞAİR Sunay Akın, Bekri Mustafa ile Şeyh Abdürraif Şamadani’nin mezarlarının yan yana olmasını ‘Hoşgörü Kültürü’nün bir parçası olarak değerlendirdi. İstiklal Marşı’nın şairi Mehmet Akif Ersoy’un da en yakın arkadaşının Neyzen Teyfik olduğunu anlatan Akın, “Bekri Mustafa, Nasrettin Hoca’nın kentli hali gibidir. Bekri Mustafa özellikle içkinin yasaklandığı 4’üncü Murat döneminde, yaşayan bir karakterdir. Yasaklara başkaldıran aynı zamanda halkı güldüren bir halk kahramanıdır. Bizim mezar kültürümüzde, milletin mezarlarına girememiş olan sadece cellatlardır. Cellatları asla yanımıza almadık. Onların mezarları Eyüp’te Karyağdı Bayırı’ndadır” dedi.
-
Murad Hüdâvendigâr 16 yıl önce Şikayet Et(3). Muhammed Zahid El-Kevserî (K.S) Rahmetullahi aleyh Vehhabilere, modernistlere ve ismini hatırlayamadığım diğer cümle sapkınlara gerekli cevapları eserlerinde vermiştir. O nedenle bu zatın Kitapları'nın Suudi Arabistan'a girişi yasaktır. Kendileri para karşılığında birine cevap verdirmeye çalışsalarda muvaffak olamadılar. Çünkü onun ayarında bir Alim ancak 4-5 asırda bir gelir. Türkiye'de de ailesini bir şekilde iknâ edip eserlerini bastırmıyorlar.Her yanda sapkınlıklarını yayıyorlar!!!Beğen Toplam 1 beğeni
-
Murad Hüdâvendigâr 16 yıl önce Şikayet EtMurre Yıldız'a (2). Ümmetimin İhtilafı Rahmettir hadis-i şerifi herşeyden evvel mütevatir ve meşhur bir hadis'dir. İmam Beyhakî'nin El-Medhal ve İmam Deylemî'nin Müsned-ül Firdevs'inde vardır. Ayrıca benzer Hadis'ler İmam-ül Haremeyn, El-Aclunî, Taberanî, El-Münavî,Îbn-i Hacer'in eserlerinde'de vardır.Bu hadis-i şerifin hikmetini idrâk edebilmek için okumak gerek. Kısaca malûmat edinmek isteyenler internet'de hadisi yazıp araştırabilir. Kezâ Vesile konus için'de Kevserî'nin İrğam el-merid'ine bakılabilir.Beğen
-
Murad Hüdâvendigâr 16 yıl önce Şikayet EtMurre Yıldız'a (1). Emr-i bil maruf nehy-i anil münker'le emredilmiştir mü'minler.Ancak her amelden önce ilim gelir.Onun için Mü'minler her şeyden evvel okuyup öğrenmekle mükelleftir.Tartışma yani Niza haramdır.Bir işin doğrusu öğrenilir sonra konuşulur.Aksi takdirde hem günaha girer hem günaha sokarsın. Günaha girenlerin günahlarına'da ortak olursun.Hz.Ömer (R.A) Peygamber (SAV) Efendimizin amcası Hz.Abbas (R.A)'ı yanına alıp onu vesile kılarak yağmur duası etmiştir.Vesile'de itikâden ölü ile diri arasında bir fark yoktur.Beğen
-
murre yildiz 16 yıl önce Şikayet Et. Kabirdeki zatlar vesile kılınarak bir şey istenmez, bu bidattır.Sahabe hangi olayda peygamberimizin kabrine gidip onu vesile etmiş.Siz Onlardan daha mı hayırlısınız.Ümmetimin ihtilafi rahmettir hadisi uydurmadır.Aslı yoktur.İspatı size düşer.Ümmetin ihtilafı değil ittifakı rahmettir.Beğen
-
Erhan Türüdü 16 yıl önce Şikayet Etmurre yıldıza. Evet hak mezhep dörttür.Osmanlı şiiliği dahi türlü baskılara rağmen kabul etmemiştir.Farz ve sünnetle uygunluk hak mezheplerin ölçütüdürler ve bu ölçütler zamana ve mekana göre değişiklik göstermişlerdir.Ona buna sataşacağımıza ilmihal okuyalım,ehl-i sünnet alimlerin içtihatlarına bakalım ve ona göre hüküm verelim efendim.Niyetimiz kimseyi üzmek değildir!Beğen