4 avukatı 120 meslektaşı savunuyor

Ankara Barosuna kayıtlı 4 avukat ile DTP Parti Meclisi (PM) Üyesi bir kişinin ''terör örgütü PKK üyesi oldukları'' iddiasıyla yargılandıkları davada zanlı 4 avukat için 120 'sanık avukatı' duruşmaya katıldı.

4 avukatı 120 meslektaşı savunuyor
4 avukatı 120 meslektaşı savunuyor
GİRİŞ 10.11.2009 00:08 GÜNCELLEME 10.11.2009 00:08
Bu Habere 20 Yorum Yapılmış

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Avukat Filiz Kalaycı ve DTP PM Üyesi Nedim Taş ile tutuksuz avukat sanıklar Hasan Anlar, Halil İbrahim Vargün ve Murat Vargün katıldı.

Avukat sanıkların vekilliğini, Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar, Diyarbakır Barosu Başkanı Emin Aktar, İnsan Hakları Derneği (İHD) Başkanı Öztürk Türkdoğan'ın da arasında bulunduğu çok sayıda avukat üstlendi.

Sanıklar, savunmalarında suçlamaları reddederek, beraat talebinde bulundu.

Tutuklu sanık Kalaycı, savunmasında, bir avukatın gönderdiği savunulan ihbar mail'i üzerine haklarında soruşturma başlatıldığını belirterek, bu mesajın ve aleyhlerindeki ifadelerin ''komplo'' olduğunu öne sürdü.

Yaklaşık 2 yıl teknik takibe alındıklarını belirten Kalaycı, bunun sonucunda, örgüt bağlantısını ortaya koyacak herhangi bir delil elde edilemediğini, sadece bir avukat arkadaşıyla yaptığı özel MSN görüşmelerinin iddianameye girdiğini kaydetti. Kalaycı, ''Örgüt bağlantısı bu mudur?'' diye sordu.

Katıldığı izinli gösteriler ve basın açıklamaları ile geçmişte avukatlığını yaptığı bazı kişiler hakkındaki mahkeme hükümlerinin iddianamede yer aldığına dikkati çeken Kalaycı, ''Basın açıklamasıyla 'Yargısız infazlara son' demek ne gibi bir suç oluşturuyor? O kişiyle ilgili hükmün iddianamede ne işi var?'' diye konuştu.

Kalaycı, ''soruşturma savcısının, avukatlar aleyhindeki soruşturmayı bizzat yürütmesi gerekirken, bunu kolluğa bıraktığını, kes-yapıştır yöntemiyle polis fezlekesinin iddianameye aynen geçirildiğini'' öne sürdü.

DTP PM üyesi sanık Taş, Türkiye'nin demokratikleşmesi için verilen mücadeleye karşı açılan siyasi bir davada yargılandığı iddiasında bulunarak, ''Burada niye yargılandığımı merak ediyorum. Ankara Terörle Mücadele (TEM) Şubesinin bir tutanağı yüzünden burada yargılanmak zorunda değilim'' dedi.

Okudukları gazeteler nedeniyle dahi yargılandığını savunan Taş, yanındaki bir gazeteyi göstererek, ''O gazetelerden birine halen aboneyim, cezaevinde okuyorum'' diye konuştu.

Sanık Halil İbrahim Vargün de 1 Mayıs ve benzeri mitinglere katılmasının aleyhine yorumlandığını kaydederek, ''İddianamede 9 Aralık 2007'de İstanbul'daki 'Artık Yeter' mitingine katıldığımın, telefon görüşmelerimden anlaşıldığı yazıyor. Dosyayı araştırdım, hangi telefon görüşmesine dayanarak bu kanaate varıldığı belli değil. O tarihte Ankara'daydım ve duruşmam vardı'' dedi.

İş için sık sık gittikleri TEM Şubesinde karşılaştıkları zorluklardan bahseden Vargün, ''Orada istenen bir avukat tipi var, suya sabuna dokunmayan, kendilerine karşı çıkmayan, sadece imzaları atan... Ben TEM'in beklediği avukatlığı yapmam. Bu dava, TEM Şube'nin bize duyduğu nefretin hukuk kılıfına bürünmüş halidir'' iddiasında bulundu.

Sanık Hasan Anlar, aleyhine ifade veren Aytaç Ayhan'ın söylediklerinin çelişkili olduğunu kaydederek, ''Ben avukatlığa Ağustos 2006'da başladım. Ayhan ise 2005'te avukat olarak birtakım yasa dışı ilişkilerim olduğunu iddia ediyor. Ben bunu hazırlık aşamasında belirtmeme rağmen, iddianamede yer almış'' dedi.

İstanbul'da 9 Aralık 2007'de düzenlenen mitinge katıldığının ileri sürüldüğüne dikkati çeken Anlar, o gün Ankara'da bulunduğuna ilişkin delili, ileride mahkemeye sunacağını ifade etti.

İş nedeniyle baktığı davalara ilişkin bilgilerin aleyhinde delil olarak kullanıldığını savunan Anlar, ''suçun üzerlerine uydurulmaya çalışıldığını'' söyledi.

Sanık Murat Vargün, ihbar mail'inin gönderilmesinden 20 gün önce TEM Şube'de görev yapmalarının engellendiğini, bunun üzerine bazı polisler hakkında suç duyurusunda bulunduğunu anlatarak, ''Şimdi bunu hata olarak görüyorum. Çünkü, (polislerin) hakkımızda her türlü delili yaratma imkanları var. Onların hazırladığı fezleke, aleyhimizde delil oluyor'' diye konuştu.

Aytaç Ayhan'ın, Haziran 2005'te Ankara'dan 3 kişiyi terör örgütünün dağ kadrosuna yönlendirdiğini iddia ettiğini belirten Vargün, ''O tarihte ben Kars'ta avukattım, Ayhan ise Muş'ta askerdi. Yani ben bin 200 kilometre uzaktan 3 kişiyi dağa gönderiyorum... Ne dağa gönderilen kişileri ne Ayhan'ı tanırım'' dedi.

-AVUKATLARIN SAVUNMALARI-

Söz alan sanık avukatları, müvekkilleri hakkında tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Ankara Barosu Başkanı Avukat Coşar, meslektaşları hakkındaki soruşturmanın, mesleki faaliyetlerini yapmalarını engellemeye dönük olarak, gözdağı amaçlı başlatıldığını savundu.

Coşar, soruşturma aşamasında, avukatların rolüne dair prensipleri düzenleyen Havana kurallarına uyulmadığını söyledi.

Diyarbakır Barosu Başkanı Aktar, avukat sanıkların emniyette susma haklarını kullanmalarına rağmen, kendilerine 196 soru sorulduğunu ve 142 sayfalık ifade hazırlandığını kaydetti.

Avukat Şenal Saruhan, polislerle ilgili olarak, ''Devletin görevlileri, doğrudan hukuka karşı mücadele veriyor. Susma hakkına rağmen 196 soru, 142 sayfa ifade var. Bu nedir? Hukuka karşı hiledir, hukukun yok sayılmasıdır'' diye konuştu.

Avukat Aydın Erdoğan da TEM'in ve savcılığın soruşturmayı başlatan ihbar mail'ini kimin gönderdiği üzerinde durmadığını, konunun yeterince araştırılmadığını ifade etti.

Erdoğan, sanıklar hakkında 32 kez teknik takip kararı alınmasıyla, iletişim özgürlüğünün çiğnendiğini söyledi.

Avukat Levent Kanat, sanık Filiz Kalaycı'ya, TEM'de çıkan bir problem üzerine, söz konusu mail gönderilmeden bir süre önce ''Bir daha buraya zor gelirsin'' denildiğini iddia etti.

Cumhuriyet Savcısı Kubilay Taştan, iddianamede ifadeleri yer alan Aytaç Ayhan ve Alparslan Özkan'ın tanık olarak dinlenmesini ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamını istedi.

Bir süre baş başa değerlendirme yapmalarının ardından ara kararları açıklayan Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, Ayhan ve Özkan'ın tanık olarak dinlenmesine ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek, duruşmanın ertelendiğini bildirdi.

-120'DEN FAZLA AVUKAT KATILDI-

Duruşmanın bir kısmını DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Sekreteri Metin Bakkalcı da izledi.

Duruşmada, 120'nin üzerinde avukat, meslektaşı sanıkların avukatlığını üstlenirken, yaklaşık 300 avukatın da dosyaya vekalet sunduğu öğrenildi.

İddianamede, sanıkların 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 20
  • hande yılmaz 15 yıl önce Şikayet Et
    şüpheli ilişkiler. Aydın Doğan, Taha Akyol, Fatih Altaylı, Cemil Çiçek arasında nasıl bir ilişki var. Aydın Doğanın çok yakın yardımcısı olan ve her işine koşan Taha Akyol ile Cemil Çiçekin meslektaş ve eskiden beri çok yakın arkadaşmış.Cemil Çiçek,adalet bakanıyken,Taha Akyolun hüküm yediği bir kararı hakimleri arayarak iptal ettirmiş.Yargıda nasıl bir etkisi var böyle?Fatih Altaylı ile Aydın Doğanın avukatı aynı,Rezzan Aydın.Bunlar araştırılmalı.
    Cevapla
  • modern müslüman 15 yıl önce Şikayet Et
    hukuk sistemi kan ağlıyor. fuhuş çetelerinden çıkan hakin ve savcılar var, içbir yargıtay üyesi yargılanamıyor, hiçbir hakime tazminat davası açılamıyor, diyelim ki cesaret gösterip dava açtınız,kazanan pek çıkmamıştır hatta karşılığında kendisine tazminat davası açılır ve süründürülür, rüşvet ve şantaj konularını hiç açmıyorum bile,kısacası hukuk sistemimiz bir an önce kurtarılmalı,yargıda sağlam bir reform gerekiyor
    Cevapla
  • ismail hakkı ayhan 15 yıl önce Şikayet Et
    . siz kendiniz yazıp kendiniz kanıyorsunuz :D terör silahla değil bürokrasiyle çözülür, silahla bitecektide niye bitmedi bu zamana kadar!! bu kimin hatası o zaman siyasetinmi ordununmu!! bana bunu açıkla bakalım o zamanki siyasilerimi suçlayacaksın (ya bahçeli ya ecevit ya demirel) ORDU yumu. Bana bunu açıkla... Terörü AK parti çıkarmış gibi konuşmayıda KES.
    Cevapla
  • YorumTube 15 yıl önce Şikayet Et
    NEDENSE BU AVUKATLARI SEVMEDİM. bu avukatları ben nedense sevemiyorum. ne kadar avukat tanıyorsam zenginlerin yanındalar borclarını odeyemeyen ailelerin haciz yolu ile elinde neyi var neyi yoksa alıyorlar. Aralarında elbette düzgün olanlarda vardır ama gördüklerimden sonra avukatlık mesleğini ve avukatları sevmiyorum. Bu haber yine onlara karşı olan duygularımı arttırdı. Hiç bir zaman doğrunun yanında değiller. Kimde para varsa onun yanındalar herzaman.
    Cevapla
  • ali kıllı 15 yıl önce Şikayet Et
    editör. görülüyorki insanın siyasi ideolojisi her şeyi etkiliyor eğer ordaki sanıklar o hakaret eden arkadaşın görüşünde olsalardı savunun aslanlar diye yorum yapacağından hiç şüphem yok yani adalet nekadar kime göre işte mesele bu
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Son dakika: Yetkisiz çakar ve silah kullananlara kötü haber! Resmen yasalaştı
Putin'den son dakika savaş duyurusu: Küresel boyut kazandı! Kritik 'Oreşnik' hamlesi