Seferberlik Tetkik Kurulu ne iş yapar?

Arınç'a suikast sonrası gece yarısı basılıp aranan Seferberlik Tetkik Kurulu 1952'de kuruldu. Kore'ye asker gönderme, 6-7 Eylül olayları, Kıbrıs'ta TMT'yi örgütlemeye kadar önemli gelişmeler bu kurumun teşvikiyle çıktı.

Seferberlik Tetkik Kurulu ne iş yapar?
Seferberlik Tetkik Kurulu ne iş yapar?
GİRİŞ 27.12.2009 11:09 GÜNCELLEME 27.12.2009 11:09
Bu Habere 11 Yorum Yapılmış

TOLGA AKINER'in haberi

Arınç olayının ardından gece yarısı basılan Seferberlik Tetkik Kurulu (STK) 1952'de kuruldu. İlk işi Kore'ye asker göndermek olan kurulun adı 6-7 Eylül olaylarına da karıştı.

1952 yılında bu yana çeşitli isimler altında faaliyetini sürdüren Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığı’nın (STKB), adı Kore’ye asker gönderilmesinden, 6-7 Eylül olayları ve Kıbrıs’taki Türk Mukavemet Teşkilatı’nın örgütlenmesine kadar pek çok önemli olayla birlikte anıldı.

Görevi barış zamanında bölgesinde düşman işgaline karşı direniş ve ayaklanma örgütlemek olan Kurul hiyerarşik olarak Özel Kuvvetler Komutanlığı, o da Genelkurmay İkinci Başkanı’na bağlı.

Seferberlik Tetkik Kurulu (STK), ABD’de eğitim gören Tuğgeneral Daniş Karabelen tarafından dönemin Milli Güvenlik Kurulu olan Yüksek Savunma Kurulu kararı çerçevesinde, 27 Eylül 1952’de Milli Avcı Birlikleri şubesi olarak kurulan şimdiki Özel Kuvvetler Komutanlığı içinde bir oluşum olarak faaliyete başladı. 1948’de ABD’ye ‘özel harp’ kurumları ve ‘stay behind’ olarak adlandırılan strateji eğitimi için gönderilen 16 subay, Özel Kuvvetler’in resmi çekirdeğini oluşturmuştu. Bu subaylar arasında Karabelen’in yanı sıra, Turgut Sunalp, Ahmet Yıldız, Alparslan Türkeş, Suphi Karaman, ve Fikret Ateşdağlı gibi isimler de yer aldı. İlk icraatı, 1950’de Kore’ye asker gönderme işlerinin organizasyonu oldu.

STK’nın adı 6-7 Eylül olaylarıyla da gündeme geldi. Selanik’te Atatürk’ün doğduğu evin bombalandığı yalan haberi üzerine  6-7 Eylül 1955’te azınlıklara yönelik başlatılan saldırılarda 5 bin 583 ev ve dükkân yağmalanmıştı. 52 ayrı yerde aynı anda başlayan olaylarla ilgili olarak konuşan Özel Harp Dairesi’nin eski komutanlarından emekli orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, “Özel Harp Dairesi’nin işiydi ve muhteşem bir örgütlenmeydi” ifadesini kullanmıştı. STK’nın ismi daha sonra da birçok olayda ‘kontr-gerilla’ olarak geçmişti.

Kıbrıs’ta TMT’yi örgütledi

Bugünkü adıyla STKB, 1 Ağustos 1958 yılında dönemin Başbakanı Adnan Menderes’in direktifiyle Kıbrıs’ta Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) adı altında gizli, illegal ve silahlı bir örgütlenme kurdu. Kurulun ismi, 1967 yılında, o zamanki komutanı Tuğgeneral Cihat Ayol tarafından Özel Harp Diresi’ne (ÖHD) dönüştürüldü. Gayrinizami kuvvetlere karşı harekât konusunda uzmanlaşan ÖHD, ‘ordu içindeki gizli ordu’ olarak da anılmaya başladı.
TSK’nın reorganizasyonu kapsamında 1992’de Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın (ÖKK) kurulması ile ÖHD, ÖKK’na bağlandı. ÖKK da, doğrudan Genelkurmay İkinci Başkanı’na bağlandı. ÖKK’nın temsil seviyesi iki yıl önce yapılan değişiklikle korgeneral seviyesine yükseltildi ve başına halen ÖKK komutanı olan Korgeneral Servet Yörük getirildi.

Asla er kullanmıyorlar

Yapılanması itibarıyla Türkiye 2002 yılına kadar 12 bölgeye ayrılmıştı ve her bölgenin bağlı olduğu bir bölge başkanlığı bulunuyordu. 2002 yılında yapılan değişiklikle Bölge Başkanlığı sayısı 16’ya çıkarıldı.
STKB da ‘Gayrinizami harp’ örgütlemekle görevli. Bu çerçevede her bölge başkanlığı, kendisine bağlı illerde ülkenin düşman işgaline uğraması durumunda, yerlerini asla terk etmeyecek, bölgesindeki hâkim otoriteyi yıkmak veya zayıflatmak, düşman harekâtını engellemek ve bölgeye sahip olmak maksadı ile yapılacak direniş ve ayaklanma gibi eylemleri başlatacak ve gerçekleştirecek sivil kadroları barış zamanında bulup örgütlemek için çalışıyor. Bu faaliyetler sırasında asla erler kullanılmıyor. Kadro daha ziyade astsubaylardan oluşuyor. Yönetici konumundaki yüzbaşı, binbaşı, yarbay ve albay rütbesindeki subaylar ise Özel kuvvetler komutanlığı personeli içerisinden seçiliyor. STKB’nın istihbarat toplama yetkisi ise bulunmuyor.

Başbuğ: Gömülü silahımız yok

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, 29 Nisan 2009 tarihinde Genelkurmay Karargâhı’nda düzenlediği basın toplantısında, Seferberlik Tetkik Kurulu’na üstü kapalı değinmişti. Bazı yayın organlarında, ‘Ergenekon soruşturması çerçevesinde bulunan mühimmatın bir kısmının Özel Kuvvetler Komutanlığı’na ait olduğu bunların da seferberlik durumlarında kullanılmak amacıyla çeşitli yerlere gömüldüğü’ yönündeki iddiaları anımsatan Başbuğ, “Bunun net olarak cevabını veriyorum; 1986 yılına kadar TSK’nın özellikle Özel Kuvvetler Komutanlığımıza ait Türkiye sathında gömülü silah ve mühimmatı vardır. 1986 yılında alınan o karar çerçevesinde silah ve mühimmatın tümünün toplatılarak depolara alınması emri verildi ve bu işlem 1998 yılında tamamlandı. Bu şu demektir, TSK’nın ülke sathında hiçbir yerde gömülü silah ve mühimmatı yoktur” demişti.

KAYNAK: RADİKAL
YORUMLAR 11
  • arif 14 yıl önce Şikayet Et
    Son olarak şunları da söyleyeyim:. özel harp dairesi olarak kurulduğunda ilk askerlerin eğitimini ABD vermişti çünkü ortak düşman Rusya idi.Sonraki yıllarda Rusya tehdit olmaktan çıkınca bu kurum da abd kontrolünden çıkıp ABD ye karşı bir kurum haline geldi.11 özel askerimizin başına çuval geçirilmesi de bence en iyi kanıtı.en azından ben öyle düşünüyorum.uzun zamandır bordoberelileri ve sat komandolarını merak edip araştıran biri olarak bu yorumları yaptım.siz de araştırın sadece haberlerle yetinmeyin....
    Cevapla
  • arif 14 yıl önce Şikayet Et
    Dikkatli olalım4. hatırlanacağı gibi abd özel kuvvetlleri ile bizim özel kuvvetler çatışma noktasına gelmiş hatta basına da Türk ordusuyla çatışacaktık şeklinde yansımıştı. Abd ve diğer ülkeler bu askerleri istemiyor, çünkü en büyük problem onlar için.Biz ise bu kurumu onarıp varsa yanlışlar düzeltmek yerine lağvetmekten bahsediyoruz: bu sözüm Nevzat Tarhana.Bu kimin işine yarayacak merak ettim...
    Cevapla
  • arif 14 yıl önce Şikayet Et
    Dikkatli olalım3. bu kurumun kendi halkı üzerinde antrenman yaptığını ve savaş tehtidi olmayan bir ülke olduğumuzdan bu kurumun dağıtılmasını ima eden açıklamaları oldu bir programda.Bu yazıları da onun için yazma ihtiyacı duydum.Nasıl AKp li bir millet vekili yanlış yaptığında AKP kapatılmıyorsa birkaç kişinin yaptığı da bütün bir kuruma mal edilmemeli.Bu kurumun dağıtılmasını ve yurt dışındaki faaliyetlerinin engellenmesini isteyen bir sürü ülke var.Çünkü bizim bordo bereliler dünyada 1 numaradır.devamı var..
    Cevapla
  • arif 14 yıl önce Şikayet Et
    Dikkatli olalım2. Şu an ülkemiz tehdit altında değil diyenler, savaş durumu yok diyenler için Kardak olayı çok basit bir örnek olabilir.Bir kaya parçası yüzünden Yunanistanla savaşa girebilirdik.Sat komandolarımız eğer başarısız olsaydı bu başarısızlık diğer ülkeleri de cesaretlendirecekti.Yani savaş başladıktan sonra ÖKK gibi bir yapılanma kurulamaz.Çünkü bir askerin eğitimi yaklaşık 4.5 yıl sürüyor.İnternetten araştırarark bir sürü bilgiye ulaşmanız mümkün bunlarla ilgili.Önceki gün bir programda Nevzat Tarhan. Devamı var
    Cevapla
  • arif 14 yıl önce Şikayet Et
    Dikkatli olalım1. Bazı şeyleri yorumlarken biraz dikkatli olalım bence.Haberde eleştirilen kurum ülke işgal edildiğinde veya olası bir işgal durumunda buna karşı koyacak şekilde yetiştirilen, çok ağır eğitimden geçen özel askerlerden(bordobereliler) oluşan resmi bir kurumdur.Kolordu düzeyinde asker barındıran bir yapıda belki yanlış işler yapan da olabilir.Bu düzeltilebilecek birşeydir.Ama bu kurumun kapatılmasını veya dağıtılmasını isteyenler bilerek veya bilmeyerek yanlış yapıyorlar.Devamı var...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Dolmabahçe'de büyük yıkım! Göztepe 2-0'dan döndü!
İbrahim Hacıosmanoğlu'ndan istifa açıklaması!