Kolesterol hakkındaki gerçekler tartışması

Yıllardır tartışılır durur: Kolestrol yararlı mı, zararlı mı? Ağırlık eğilim kolestrolü öcü gibi göstererek, hastalıkların futarısının kolestrole kesilmesi. Ama yapılan son araştırma bu tezi savunanları hayal kırıklığına uğrattı

Kolesterol hakkındaki gerçekler tartışması
Kolesterol hakkındaki gerçekler tartışması
GİRİŞ 20.03.2010 07:24 GÜNCELLEME 20.03.2010 07:24
Bu Habere 6 Yorum Yapılmış

Ahmet Rasim Küçükusta'nın köşe yazısı

Sonuçları bu hafta açıklanan önemli bir araştırma her kolesterolü yüksek kişiye, her şeker hastasına kolesterol düşürücü ilaç yazmayı görev bilen tıp dünyası için büyük bir hayâl kırıklığı yarattı.

ABD hükümeti tarafından finanse edilen ve 10 binden fazla şeker hastası üzerinde yapılan ACCORD adlı araştırmanın neticeleri Amerikan Kardiyoloji Derneği'nin senelik kongresinde bildirildi.

Bu araştırmada hastaların bir kısmı 5 yıl boyunca sadece statinlerle ve bir kısmı da statinlere ek olarak fibrat sınıfı ilaçlarla tedavi edildiler. Statinler, "kötü kolesterol" (LDL) düzeyini düşüren, fibratlar ise trigiliseritleri düşüren ve "iyi kolesterol" (HDL) seviyelerini artıran ilaçlar.

Araştırma sonucunda, beklenildiği gibi, her iki ilacı alan grupta trigliseritlerin azaldığı, iyi kolesterolün arttığı belirlendi ancak bu hastalarda kalp krizi ve felç riskinde ve bunlara ilgili ölümlerde bir azalma olmadığı ortaya çıktı.

Bu araştırmanın bir başka kolunda ise şeker hastalarında kan basıncını daha çok ilaçla 140 yerine 120'in altına düşürmenin de kalp-damar hastalıkları riskini azaltmadığı belirlendi. Üstelik daha fazla ilaç alan grupta tansiyonda aşırı düşme ve potasyum yüksekliği gibi çok ciddi yan etkiler de görüldü.

Bu bulgulardan çıkarılması gereken sonuç şu: Şeker hastalarında daha çok ilaçla tansiyonu, kan yağlarını daha fazla azaltmak kalp-damar hastalıkları riskini azaltmıyor. Bu hastalarda kilo kontrolü, beslenmenin düzenlenmesi, egzersiz gibi hayat tarzı düzenlemelerine ağırlık verilmesi daha mantıklı.

Kolesterol hakkındaki gerçekler

Kolesterol öldürücü bir zehir değil, görüldüğü yerde vurulması gerekmiyor. Ayrıca bütün 'memelilerin' hücreleri için hayati önemi olan, hücreleri dış etkenlere karşı koruyan hücre duvarının temel yapıtaşı ve birçok kimyasal reaksiyonda rol alıyor. Kortizol, testosteron, östrojen gibi hormonlar; D vitamini, safra asitleri kolesterolden üretiliyor. Kolesterol beynin gelişimi ve işlevleri için de olmazsa olmaz bir madde.

Gerçekte, yüksek kolesterol kalp krizi ihtimalini artırabilen sigara, hareketsizlik, dengesiz beslenme, şişmanlık, yüksek tansiyon, diyabet, stres gibi risk faktörlerinden sadece biri. Kolesterol yüksekliği tek başına asla bir hastalık değil ve kalp hastalığı riski olmayan insanların tedavi edilmesi de kesinlikle gerekmiyor.

Oysa bırakın halkı, birçok doktor da kolesterol yüksekliğinin kalp krizi ve inme gibi ölümcül hastalıkların tek sebebi olduğunu ve mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini sanıyor. Her kolesterolü yüksek olan kişiye, kaşına gözüne bakılmaksızın hemen 'kolesterol düşürücü ilaç' yazılması da bu yüzden

Ne kâ kolesterol o kâ damar sertliği demek değil!

Kanda kolesterol ne kadar yüksekse damar sertliği (ateroskleroz) ihtimalinin de o kadar yüksek olduğunu sanılırsa da, kalp krizi ve inmelere sebep olan damar sertliğinin kan kolesterol düzeyi ile doğrudan bir ilişkisi yok. Kan kolesterol seviyeleri normal, hatta düşük olan kişilerde de yüksek olanlar kadar ağır ateroskleroz gelişebiliyor.

Günümüzde peynir ekmek gibi yazılan 'daha önce kalp hastalığı geçirmiş veya ileride geçirme riski yüksek olan insanların yarar göreceği' kolesterol düşürücü ilaçlar milyonlarca insan tarafından gereksiz yere kullanılıyor.

Kolesterol düşürücü ilaçların yıllık satış rakamı 25 milyar doların üzerinde ve her geçen yıl da artmakta, ama 'kârına kâr katmak isteyen ilaç endüstrisi' gereksiz de olsa daha fazla insanın ilaç kullanması için elinden geleni ardına koymuyor.

Kan kolesterol düzeyleri giderek daha aşağı çekiliyor. Amerikan Kalp Derneği (AHA) kalp hastalıklarının önlenmesi için LDL-kolesterolün 100'ün, yüksek risk grubundakilerde ise 70'in altında olması gerektiğini bildiriyor. Bu kriterlere göre, mesela dünyanın en sağlıklı insanlarının yaşadığı Norveç'de 40 yaşın üzerindeki erkeklerin yüzde 85'i ve kadınların yüzde 20'si 'yüksek risk' grubuna giriyor ve kolesterol düşürücü ilaç kullanmaları gerekiyor.

Oysa kolesterol düşürücü ilaçların kalp hastalığı olmayan her yaştaki kadında ve 69 yaşın üzerindeki erkeklerde yararlı olduğunu gösteren güvenilir bir kanıt yok. Üstelik de sağlıklı insanlarda gereksiz yere kullanılan bu ilaçların önemli ekonomik kayıplar yaratması yanında, çok ciddi yan etkileri olabilecekleri unutulmamalı.

Kolesterolün faydaları

Sanılanın aksine kolesterolü yüksek olanların daha uzun yaşadıklarının birçok araştırma ile ispatlanmış olduğu da unutulmamalı. Genel olarak 70 yaşın üzerinde ölüm riski, yüksek kolesterollü kişilerde daha düşük. Bunlar, tüberküloz, zatürree, AİDS gibi enfeksiyonlarına daha az yakalanıyorlar ve bu hastalıklardan ölüm de daha az görülüyor. Kronik kalp yetersizliğine bağlı ölüm riski düşük kolesterollü hastalarda daha yüksek.

Kolesterol düşürücü ilaç kullananlarda kanser oranının yüksek olduğu da gösterildi. Araştırmacılar, ilaçlar ve kanser arasındaki ilişkinin net olmamasına karşılık kolesterolü sert bir şekilde düşürmenin kanser riskini artırdığı konusunda şüphe olmadığını belirtiyorlar. Başka bir deyişle, kolesterol düşürücü ilaçlar doğrudan kansere yol açmıyorlar, ama kolesterolün belirli bir seviyenin altına inmesi kanser oluşumu kolaylaştırıyor.

Gelelim neticeye

Hastalarıma her zaman söylerim: Kolesterol korkutmalarına sakın kanmayın. 'Asıl tehlikeli olan kolesterol yüksekliği değil, kafayı kolesterol yüksekliğine takmaktır.'

YORUMLAR 6
  • zeki alperen 14 yıl önce Şikayet Et
    HEP KARŞIMIZA BU HİRİSTİYAN DEVLETLER ÇIKIYOR NEDENSE..!. Ne olcak? kırmızı et yemeyin şunları yemeyin bunları yiyin derler hep.Diyenler kimler bizimkiler, yani bizim dr.lar dedirtenler kimler yaa.Gene her şeyin tekeli onların elinde yaa.bilimin tekeli de litaratürüde.Yani hiristiyan devletlerin elinde.Sanayide olduğu gibi.Tüm çevreyi kirleten fabrikaları atıp başkalarına sattılar.Kırmızı etleri HERGÜN yiyen BUNLAR bizede USA taşı ile beslenen beyaz etleri habire yedirtirler.Zararları alt alta koyalım bakın neye EŞEDEĞER.SAVAŞA GEREK VARMI DAHA?Eğer şirretse demiş
    Cevapla
  • zeki alperen 14 yıl önce Şikayet Et
    BENİM NEREM DOĞRU Kİ DEMİŞ..! 3. taburcu edildi.Neden taburcu ediyorsunuz tespitte bulundunuz mu dedim evet dediler özel hastahanede yaptırttığınız testler yalnışmış gerçeği bu dediler.Neden dedim böyle,ya onların makinası bozukmuş diye cevapladılar.Şimdi gene hasta bugünlerde ve gene götürdüğümüz özel hast. ilaçları 3 tane çok ağır ve alakasız çıktı.Alzehemir ilaçları.Anneme halisünayson yaşatmakta ve sürekli öksürük ayrıca böbrek harabiyeti yaptığı için 3 gün sonra kestim.Şu an çok şükür 4 gündür de iyi.Doktorluk hastalıklar için mi?
    Cevapla
  • zeki alperen 14 yıl önce Şikayet Et
    BENİM NEREM DOĞRU Kİ DEMİŞ..! 2. 10 gündür annem burda yatıyor hala bir sonuca varıpta tedaviye başlamadınız.Annem emekli sandığına bağlı bir hasta.Sizin de hastane Üni. hastahanesi.Dolaysıyla bir şeyler seziyorum ve inşallah anama bir şey olmaz bu arada dedim.Yemeklerinizde hiç beğenilmiyor dedim.Doçde cevabı efendim dosyayı inceleyip bakayım dedi ve yıl sonu olduğu içinde yemek işine bakan müteahit firmanın torbasında ne kalmışsa o yapılıyor.Bizde ondan yiyioruz.Bunlar bahanedir.Geçerli neden olamaz.Araştırılması.Ve annemi ertesi gün
    Cevapla
  • zeki alperen 14 yıl önce Şikayet Et
    BENİM NEREM DOĞRU Kİ DEMİŞ..! 1. 10 Gün kadar bu hastanede yatan anam, nerdeyse canlı girdi ölü çıkacak hale geldi.Neden mi hastanenin psikolojik etkisi,yanındaki yatan hastaların durumu, ve özellikle verilen yemeklerinden dolayı o yemekleri bırakın hastaların yemesi hasta olmayanın dahi iştahını keser ve yemez.Dışarıdan yemek getirlmesi de yasak.Neyse dr.lara sürekli soruyoruz annemizin neyi var araştıryoruz derlerken artık gına geldi.Çıktım kürsü yrd. bayan Doç. dr. ile konuştum.Annem bu hastahaneye canlı girdi ölü çıkacak nerdeyse,
    Cevapla
  • zeki alperen 14 yıl önce Şikayet Et
    DEVEYE SORMUŞLAR BOYNUN NEDEN EĞRİ DİYE..! 2. Yine kışa girerken(7 yıl önce)annemin şekerinin yüksek olduğunu tespit ettim.550 olan şekerini(tip 3)duyan yılların dev. has. dr.u inanmadı ve doğru olsa şimdi komalık olurdu,yeniden tahil istedi(En az 20 çeşit),listeden belli.Neyse dr. kendi tahilllerini gördü orda da 530 çıktığını gördü.Annenizin şekeri çok ve üreside yüksek.Şeker böbreklerinide ısırmış.Hemen yarın üni. hastahanesine götürün.Orda diyalize bağlasınlar ve ünsilin tedavisi olsun.Yoksa durumu daha vahimleşir.Anneme drun söylediklerini
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Korsan yemin eden teğmenler ile ilgili çarpıcı açıklama: Arka planında bakın ne var!
Son dakika: Narin Güran soruşturmasında 23 gözaltı