Defne Joy'un ölümü ve Haber 7'nin tavrı…

Defne Joy Foster’ın ölümü sonrasında, haberlerde ve okur yorumlarında özel hayata dair ifadelere yer vermeme kararı aldık. Haber 7’nin tavrı, bir hadis ve bir hikaye ile konuyu bakış açımız.

Özür mü dilesek, okura mı bıraksak karar veremedik. Fox’ta küfür skandalı dedik, ‘yok öyle bir şey’ dediler… İşin içinden çıkamadık.

BİR ÖLÜMÜN ARDINDAN

Geçen haftanın en çok konuşulan olaylarından biri Defne Joy Foster’ın ölümüydü. Haber 7 olarak, özel hayata ilişkin yorumlara yer vermeme kararı aldık. Yorum editörlerimize de bunu bildirerek, olayın haber kısmı dışında özel hayatı ilgilendiren yorumları yayınlamamalarını istedik. Biz bu uyarıyı yapmadan yayınlanan birkaç yorum can sıkıcıydı ve diğer yorumcularımızın uyarısıyla da bu yorumları yayından kaldırdık.

Önce bir konuya açıklık getirmek istiyorum; Haber 7’de yayınlanan yorumlar Haber 7’nin görüşünü yansıtmamaktadır. Yayınlanan yorumların içeriğinin bağlayıcılığı olmadığı gibi yorumların doğruluğu konusunda da bir sorumluluk almıyoruz. Teorik olarak bu imkansız zaten…

Sitemizde yayınlanan can sıkıcı yorumlarla ilgili bir özür yazısı yazıp yazmama konusunu Gece Sorumlusu Yahya Gür’le konuşup, Okur Temsilcisi olarak bu konuda benim bir açıklama yapmamın daha doğru olduğuna karar verdik.

Biz konunun haber değeri taşıyan kısımlarına değinip, özel hayata ilişkin bölümlere yer vermeme kararı almıştık ki Hıncal Uluç o yazıyı yazdı. Bu konuda çok laf edildi, çok konuşuldu.  Haber 7’de konunun haber değeri taşıyan kısımlarına yer verilirken, özel hayata ilişkin değerlendirmeler köşe yazarlarına bırakıldı.

Haber 7’nin bu konudaki tavrını Genel Yayın Yönetmenimiz Yaşar İliksiz, hafta sonu Radyo 7’de katıldığı programda bir hadisle açıkladı.  Haber 7’de ‘Genelev sokağından geçmeyen gazeteci’ başlığıyla yayınlanan söyleşide şu kısma dikkatinizi çekmek istiyorum; “Peygamberimizin beni her duyduğumda ürperten dehşet verici bir Hadisi var: ‘Bir Müminin başka bir müminde gördüğünde kınadığı hal, kendi başına gelmeden Allah onun canını almaz’  O yüzden bu konularda zan yürütmek yerine ‘Allah rahmet eylesin’ deyip geçmek en güzeli.”

Bu yazıyı okuduğumda aklıma bir hikaye geldi. Ahmet Sırrı Arvas’ın Nesil Yayınları’ndan çıkan ‘Herkesin Bir Hikayesi Var’ adlı kitabındaki hikaye şöyle:
“Birgün padişah uykusunda mana görür ve uyanınca sadrazamına: "Kalk gidiyoruz" der. Tedbil-i kıyafet giyinip rüyasında gördüğü yere, şimdiki Unkapanı'nda bir yerlere gelirler. Geldikleri yerde yaşlı bir adamın ölmüş olduğunu görürler. Cenazeyi, hem padişahı tanıyacak insanların olmadığı hem de güzel bir cami olan Fatih Camii’ne kaldırırlar ve etrafa bu adamın kim olduğunu sorarlar.

Kimi der ki: "Sarhoşun tekiydi. Ne zaman müslüman mahallesine şarapçı girdiğini görse elindeki tüm şarapları alırdı."
Kimi der ki: "Kadın düşkününün tekiydi. Çok zaman evine o malum kadınları alırken gördük"
Kimisi der ki: "Camide hiç görmezdik, binamazın teki idi."

Sonra da sorup soruşturup evini bulurlar ve karısıyla konuşurlar. İşin iç yüzünü karısı anlatır: "Benim kocam müslüman mahallesine içki girdiğini görünce hepsini kendisi alıp dökerdi, Müslümanları bir kereliğine daha içki içmekten alıkoyduk derdi."
- Peki kadınlar?
- Onları da parasını verip eve alırdı. Ben onlara kıssalar, mavallar okurdum. Çoğunu da kurtarmıştır.
- İyi ama hiç namaz kılmaz diyorlar?
- O her namazını ayrı bir camide kılardı. Çoğunlukla da uzaktaki camilere giderdi. Buradaki camiye seyrek uğrardı.
- İyi ama herkes onu kötü biliyor. Bir gün ölecek olsa cesedinin ortada kalacağını hiç düşünmedi mi?
- Düşünmez olur mu? Ben ona derdim, bey insanlar seni hep yanlış tanıyor bir gün başına bir şey gelse kim sana sahip çıkacak derdim.
- Peki o ne derdi?
- Ne diyecek, "hanım!" derdi: "Padişahın işi ne?"”

KÜFÜR MÜ, TELAFFUZ  SORUNU MU?

Geçen hafta Fox TV’de yayınlanan bir dizide aleni şekilde küfür edildiği yönünde bir bilgi ulaştı. Dizinin ilgili bölümünü izlediğimizde küfürlü konuşmayı duyduk. Son dönemin modası olan küfürlü çekim, yayında sansür modasına uygun bir şekilde çekildiğini ama yayına girmeden küfürün gözden kaçtığını varsayarak bir haber hazırlandık. Günün çok okunan haberleri içindeydi ki, Fox TV dizide küfür olmadığını belirtti. Neden Fox’a yayınlamadan önce sorulmadı? Çünkü küfür çok aleni bir şekilde duyuluyordu. Belki ‘Neden küfürlü yayınladınız?’ diye sorulabilirdi. En azından onların açıklamalarına en başından yer vererek içinden çıkılmaz bir hal almadan konuyu kapatabilirdik.

Fox’un itirazı üzerine aynı kısım farklı kişilere tekrar tekrar izletildi. Herkes sözün bir küfür olduğunu söyledi. Ancak Fox TV de telaffuzun yanlış anlaşıldığını belirterek küfür olmadığını iddia ediyordu.

Haber 7’yi takip edenler bilir, Haber 7’de bir haber yanlışsa silinmez, düzeltilir. Bu haber için de aynısını yaptık. Bir düzeltme metniyle birlikte dizinin orijinal halini yayınladık. Ancak gelen tepkilerde burada aleni bir küfür olduğu ve bunu yayınlamamız gerektiği yönündeydi. Gerçekten de izleyeni rahatsız eden bir küfür duyuluyordu. Bu durumda haberi de düzeltmeyi de kaldırmaya karar verdik.

Doğrusunu mu yaptık? Açıkçası Genel Yayın Yönetmeni Yaşar İliksiz’e şimdi sorsam, nasıl davranmamız gerektiği konusunda net bir cevap alamayacağım. Çünkü düzeltmeyi yayınlamak, dizinin orijinal halini vermek, yayından kaldırmak seçenekleri arasında çok gidip geldik. Yapılması gerekeni belirlemek zor bir karardı. Son tavrımız RTÜK’ten bu konuda yapılacak bir değerlendirmeyi beklemek oldu. 

Son olarak, bugün yarın (umuyorum) yeni sitemizin test yayını başlayacak. Görüşlerinizi bekliyoruz…

İhsan AYDIN - Haber 7
OKUR TEMSİLCİSİ
ihsan.aydin@haber7.com
http://ihsanaydin.net/
http://twitter.com/iaydin