Kuran'ı Kerim'de başörtüsü emri yok mu

Prof. Hayrettin Karaman, "Kur'an'da başörtüsü hükmü yoktur' veya 'Devir değişti, İslam hukuku artık uygulanmaz" fetvasını veren ilahiyatçıları aklınızı başınıza alın diye uyardı ve konuyu yazısında detaylarıyla ele aldı...

Kuran'ı Kerim'de başörtüsü emri yok mu
Kuran'ı Kerim'de başörtüsü emri yok mu
GİRİŞ 18.03.2011 07:30 GÜNCELLEME 18.03.2011 07:30
Bu Habere 136 Yorum Yapılmış

Hayrettin Karaman'ın köşe yazısı

"Kur'an'da başörtüsü emri yok mu?"

"Bazı ilahiyatçılarlar, 'Kur'an'da başörtüsü hükmü yoktur' veya 'Devir değişti, İslam hukuku artık uygulanmaz' diyorlar. Dayandıkları bir nas var mı?"

Okuyucumun ikinci sorusu bu idi.

Bu konuda yıllardır yazıyoruz; ama hâlâ konuşulduğunu, tartışıldığını, sorulduğunu görünce yazmaya devam etme ihtiyacı ortaya çıkıyor.

"İslâm'da başörtüsü vardır" diyecek yerde "Kur'ân'da vardır" dememizin sebebi, "Kur'ân'da olmayan İslâm'da da yoktur" diyenlere itiraz payı/fırsatı bırakmamaktır. Doğrusu ise "Kur'ân'da, Sünnet'te, ictihadda ve ictihadların birleşmesi ile meydana gelen icmâda var olanın İslâm'da da varolduğu" hükmü ve kaidesidir. Cehaletten cesaret alanlarla bilgisini "nefsânî arzularına, menfaatine, taassubuna, peşin hükmüne" kurban edenler, Müslüman halkımızın kafasını karıştırıyorlar. Ortaya attıkları yeni iddia -daha doğrusu yeniden ısıtıp sofraya getirdikleri temcit pilavı- "başörtüsünün Kur'ân'da bulunmadığı, başın ve saçın açılmasında dinî bir sakınca olmadığı" hükmüdür. Halbuki biraz Arapça bilenler, Nur sûresinin ilgili ayetinde (24/29) geçen "hımâr" (çoğulu humur) kelimesinin "başörtüsü ve baş dahil vücudun üst kısmını kapatan örtü" mânasına geldiğini bilirler. Bu âyet gelmeden önce başlarındaki örtünün öndeki iki ucunu omuzlarından arkaya atan, boyunlarını ve gerdanlarını açıkta bırakan kadınlara "böyle yapmayın, bu iki ucu göğsünüzün (elbisenizin yakasının, gerdanınızın) üzerinden bağlayın" emrinin verildiğini de bilirler. Hadis okuyanlar, bu âyet gelince mescitte bulunan Ensar kadınlarının -ilâhî emri geciktirmeden yerine getirmek üzere- etekliklerini yırtarak başlarını, boyun ve gerdanlarını bununla bağladıklarını; keza Hz. Peygamber'in (s.a.) "Ergenlik çağına gelmiş bir kadın başörtüsü giymedikçe Allah onun namazını kabul etmez" buyurduğunu da bilirler. Bunları bilmeyenlerin fetva verme hakları yoktur. Bilip de bilmezden gelenlerin, güneşi nefsânî balçıklarıyla sıvamaya kalkışanların ise hesap günü gelip çatmadan akıllarını başlarına almaları gerekir.

Bu vesile ile konuyu bir daha özetlemekte fayda görüyoruz:

Nur sûresindeki âyetlerde kadınların avret (örtmeleri gereken) yerleri açıklanmış, hadisler de bu açıklamayı tamamlamıştır. Örtme, kapatma emri ve yabancıya (nâmahreme) gösterme yasağının, kadın başını ve saçını da içine alıp almadığı bütün devirlerde konuşulmuş, sorulmuş ve başın ve saçın avret olduğu, kapatılması gerektiğinde ittifak edilmiştir (icmâ meydana gelmiştir). Bizim tesbitimize göre sahâbeden günümüze kadar her asırda yapılan ve kısmen yazılan tefsirlerde hür, Müslüman kadınların el, yüz ve ayakları hariç, bütün vücutlarının avret olduğu, örtülmesi gerektiği konusunda sözbirliği ve görüş beraberliği vardır. Baş dahil avret yerlerinin örtülmesinin farz, açılmasının haram olması hükmü, açıklayıcı hadisler yanında bilhassa Nur sûresindeki âyete ve bu âyetin şu üslûp özelliğine dayandırılmıştır:

a) Erkeklerin gözlerini haramdan korumaları, iffetlerine sahip olmaları istenmiş; ancak bu davranışın onları ruhen temiz kılacağı bildirilmiştir.

b) Kadınların da gözlerini haramdan (cinsi arzuyu uyandıracak yerlere bakmaktan) sakınmaları, iffetlerini korumaları emredilmiş; hemen bunun arkasından zaruri olarak açıkta kalan yerler (eller, ayaklar ve yüz) müstesna bütün vücutlarını kapatmaları, güzel ve çekici yerlerini nâmahreme göstermemeleri istenmiştir.

c) Başörtülerini (hımâr-humur) boyun ve göğüslerini örtecek şekilde bağlamaları açıkça ve özellikle emredilmiştir.

d) Örtülecek ve açılacak yerler yanında kimlere karşı ne kadar açılabilecekleri de hükme bağlanmıştır.

e) İlgili ayetlerin sonunda "Ey iman edenler! Hep birden Allah'a tövbe ediniz ki kurtulasınız" buyurulmuş, örtünmenin bir tavsiye değil, bağlayıcı emir olduğu hükmüne bir işaret göndermesi de bununla yapılmış, daha önceki ve bundan sonraki itaatsizlikler için tövbe edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Bu emir gelince Müslüman kadınlar derhal itaat etmişler, gerektiği gibi kapanmışlar, uygulama Hz. Peygamber (s.a.) tarafından titizlikle takip edilmiş ve asırlar boyunca da bu şekilde devam etmiştir.

Bütün bu açıklama, karîne, delil ve işaretler konumuz olan, sınırları belirlenmiş örtünme emrinin -tavsiye değil- bağlayıcı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Peki bu hüküm belli bir tarih ve coğrafyaya mı aittir.

(Cevabı gelecek yazıda)

Yeni Şafak

YORUMLAR 136
  • Selahattin ALTAN 13 yıl önce Şikayet Et
    Başlığa Dikkat Lütfen. Sayın editör bu tür haberlerin başlıklarını kısaltırken anlam bozulmasına uğramaması için bir tedbir alınsın lütfen. Haberin muhteviyatı ile başlık zıt bir görünüm oluşturuyor. Sonra eşek anırınca teyemmüm bozulur hadisesini çağrıştıran durumlar ortaya çıkıyor.
    Cevapla
  • çok bilmiş müberra 13 yıl önce Şikayet Et
    . nasıl ya bu hadisin gerçekliği ne kadar doğru? kaynağı ne.ben şimdi boşuna mı kılıyorum namazımı.biraz dikkat be arkadaşım..hassas şeyler bunlar..bilgi,açıklama istiyorum!
    Cevapla
  • Quantum 13 yıl önce Şikayet Et
    başörtülü olunca ne oluyor?. kaç tane başörtülü insan elbisenin hükmüne göre giyiniyor? sorsan, çoğu islamda elbisenin hükmünü bile bilmez. çoğu göstermelik. tıpkı bu göstermelik ilahiyatçılar gibi. ayrıca yorumcu İbrahim Putkıran mevzuyu çok güzel özetlemiş. tebrik ederim.
    Cevapla
  • turgut acer 13 yıl önce Şikayet Et
    Man$ete cekilmi$ Resimden cok anlamlar. cikarilabilinir bence. Cok fantastik bir Poz vermi$ler. istediginiz yorumu yapa bilirsiniz. Tam bir Komedi figuru bu Kemal Bey. Yani o yönüyle sempatikligi var dogrusu. Maalesef buda Liderlige yetmiyor.
    Cevapla
  • lf84 13 yıl önce Şikayet Et
    yalnız kurt. kurandaki bir emrin önde veya sonra olduğunu belirlemek size mi düştü? uğraşmayın artık kuranla, müslümanlarlar. güya müslümanları iftira günahıyla vuracaksınız ama inanın ondan sizde çok var. eğer söylediklerinize kendiniz inanıyor olsaydınız doğruları gizleyip yalanları söylemezdiniz. eğer başörtüsüne saygı duysaydınız başörtüsü karşıtlarını partinize almazdınız.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Altın için iki farklı senaryo! Uzman isimden yeni rekor tahmin...
Dün İsrail'i vuran Yemen'den ABD'ye de soğuk duş: Toplam verilen zarar 310 milyon dolar!