Süheyl Batum'dan uslup uyarısı

Batum ve beraberindeki milletvekili adayları Kazım Kurt, Azmi Kerman, Muharrem Şenel ile Muharrem Varlık, Eskişehir Baro Başkanı Rıza Öztekin'i ziyaret etti.

Ziyarette konuşan Batum, hukukun ve hukuk devletinin savunucularının barolar olduğunu belirterek, iktidarın Türkiye'de yaptığı en korkunç şeyin, hukukun üzerine, hukuk kurumlarının üzerine getirdiği inanılmaz şüphe ve güvensizlik olduğunu savundu.

Batum, ilk defa bir hükümetin, kendisine, ''hukukçu, gazeteci, aydın hatta anayasa hukukçusu'' kisvesi altında birtakım yandaşlar bulmak suretiyle yargının en temel unsurlarını göz ardı ettiğini, ortadan kaldırdığını, beğenmediği kararları verdiği zaman yargıya ''sen ne biçim yargısın'' dediğini öne sürdü.

-SİYASETTEKİ ÜSLUP TARTIŞMALARI

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Batum, siyasetteki üsluba ilişkin olarak, CHP açısından bu tartışmaları suni bulduğunu, genel başkanları Kemal Kılıçdaroğlu'nun üslup tartışmalarında en ufak bir hatasının olmadığını kaydetti.

Kılıçdaroğlu'nun yaptığı konuşmada, kesinlikle, ''adımızı, adımı anmayın, anarsanız, andığınıza pişman ederim'' türünde bir şey söylemek istediğini, ancak dilinin sürçtüğünü, bunun olabileceğini belirten Batum, şunları söyledi:

''Bununla ilgili bazı yorumlar çıkarttılar. Kim çıkarttı bu yorumları? Bakıyorum aynı adamlar. 'Al ananı da git', 'Bana bak 10 bin tane çocuğu çıkartırım karşınıza, pişman olursunuz' diyen, her vesileyle 'şerefsizler, namussuzlar, kansızlar' diyen, bu ülkenin kahramanlarından biri olan İnönü'ye 'Hitler'e benziyor, gidin aynaya bakın' diyen, adına 'başbakan' denilen kişinin yaptıklarına, 'canım ne var, bak ne kadar delikanlı adam, sinirlendiğini belli ediyor, bak işte böyle olmalı insan' diyen tipler, adına 'gazeteci veya akademisyen'' deyin ne derseniz deyin, genel başkanımız Kılıçdaroğlu'nun üslubunun bozulduğunu söylüyorlar. Ama genelde şunu söyleyeyim, siyaset üslup bozukluğuyla yapılmamalıdır.

CHP projelerini ortaya koydu, iktidara geliyor. Genel Başkanımızın dil sürçmesinden bir şeyler çıkardılar. Üslubun kötüleşmesi Türkiye'yi gerer, yorar, sıkıntı yaratır. Zaten Türkiye 10 yıldır yoruluyor.''

-MHP'DEKİ KASET OLAYI-

Batum, MHP'de istifalara yol açan kaset komplosuyla ilgili soruya karşılık da şöyle konuştu:

''Bu kötü bir olay. Bunu sadece siyaset diye düşünmeyin. Türkiye'de şu anda hapiste olan insanlar var. Niçin? Gizli tanık ifadesiyle. Kim bu tanık? Bilmiyoruz. İmzasız ihbarlarla hapiste olan insanlar var. Gizli kasetlerde bizim bilmediğimiz, hapiste olan insanlar var. CD'lerle doğruluğunu bilmediğimiz hatta yalan olduğunu bildiğimiz, kabul edilmiş, ispatlanmış CD'lerle hapiste olan insanlar var. Dolayısıyla bunun bir şekilde hukuktan ayrıldığın anda herkesi vuracağı ortadadır. Maalesef siyaseti de vurmaya başladı.

Çok üzülüyorum. Yarın başka birini vurabilir. Çünkü artık düzmece de yapılabiliyor, görüyoruz. Bunun çıkar yol olmadığını düşünüyorum. Böyle siyaset yapılmaz. Biz hukukçular dilimiz döndüğü kadar bunu dile getirmeye çalışıyoruz. 'Yapmayın' dedik, 'gizli tanıkla, imzasız ihbar mektubuyla adam içeri atılmaz, hiçbir şey yapamazsınız, yasada var' dedik. 'Sana ne, biz yapacağız' dediler. Şimdi buralara kadar geldi bu iş, daha da gelecektir. Bunun çözümü demokratik hukuk devletidir. Özel yaşamın gizliliğidir, basının dokunulmazlığıdır, bunun gibi ilkelerdir, konut dokunulmazlığıdır. Haberleşmenin gizliliğidir. Bunları sağladığınız gün, bunun sonuçlarını alırsınız.''

Eskişehir Baro Başkanı Rıza Ötekin de baro olarak farklı bir konumda olduklarını ifade ederek, ''Seçilecek milletvekillerinden çok ciddi taleplerimiz olacak. Biz avukatların temel sorunlarının çözülmesi için gerekli girişimlerin yapılmasını bekleyeceğiz'' dedi.