Kanlı 1 Mayıs bugün de aydınlatılabilir
36 kişinin öldüğü 1 Mayıs 1977’deki olaylarla ilgili soruşturmayı yürüten Savcı Yetkin, “12 Eylül’ü kim planladıysa bu katliamı da o gerçekleştirdi. Üzerine gidilirse aydınlatılabilir” dedi.
Hatice Yaşar'ın haberi
Üzerinden 34 yıl geçen 1977 kanlı 1 Mayıs’la ilgili açılan davanın savcısı Çetin Yetkin, star’a yaptığı açıklamada olayın arkasındaki tertibin ipuçları olduğunu ama o gün yeterince soruşturulmadığını ve istenirse bugün dahi aydınlatılabileceğini söyledi. Yetkin, “12 Eylül’ü kim planladıysa, 77 katliamını gerçekleştirdi” dedi.
Deliller gelişigüzel toplandı
36 kişinin yaşamını yitirdiği olaylarla ilgili soruşturmanın genişletilmesini istediği için görevinden alınan Çetin Yetkin, dönemin valisi ve emniyet müdürü dahil hayatta olanların ifadelerinin alınması gerektiğini belirterek, olayın üzerinden 10 yıl geçtikten sonra emniyet müdürünün “Bu olayı niye kaşıyorsun?” diyerek kendisine gözdağı vermeye çalıştığını söyledi. Dosya incelendiğinde olayların tertip olduğunun anlaşılacağını vurgulayan Yetkin, “Soruşturmayı derinleştirmek istiyordum ancak savcılık ve emniyete yazdığım yazılara yanıt alamadım. Bunun bir tertip olduğu açık. Elmadağ, Taksim Karakolu, 1 şube, 2 şube, savcılar delilleri gelişigüzel toplayıp gitmişler. Bazı istenmeyen deliller de dosyaya girmişti. Dosya sistematik bir şekilde incelenince ortaya tertip olduğu çıkıyordu” dedi. O gün Taksim’de bulunan Emniyet görevlilerinin tümünün suçlanmasının mümkün olmadığını belirten Yetkin şöyle devam etti:
Tertip olduğu anlaşılıyor
“Ama polis panzeriyle ezilen birkaç kişi var. Telsiz konuşmalarında amir panzeri kullanan polise sürmesini emrediyor. Panzer şoförü polis amirine, ‘Sürersem halk ezilir’ diyor. Amir, ‘Ben sana emrediyorum, sür’ şeklinde konuşuyor. Bu ameren şüpheli olarak dahi ifadesi alınmamış. Sular idaresinin üstünde her zaman önlem alınırmış bu tür toplantılarda. Bu sefer hiçbir şekilde önlem alınmıyor. Bu önlemi aldıran kimdi, her zaman aldırmasına rağmen şimdi niye aldırmamıştı? Sular idaresi üzerinden ateş edildiğine dair polislerin de telsizden anonsu var. Oraya ilk müdahale eden jandarma komando üsteğmen Abdullah Erim. Bu üsteğmenin, bir astsubay ve çavuşun savcılık tarafından alınan ifadesi var. Sular İdaresi’nin üzerinden ateş edildiğini ve çarpışarak binaya girdiklerini anlatıyorlar. Orada birkaç kişiyi yakalayıp 1. Şube’ye teslim ediyorlar. Ancak 1. Şube kendilerine kimsenin teslim edilmediği yönünde bilgi veriyor. Bununla ilgili de bir yüzleştirme yapılmamış.”
12 Eylül’le 1 Mayıs bağlantılı
Anayasa referandumuyla darbe dönemi yöneticilerinin yargılanmasını engelleyen geçici 15’nci maddenin kalktığını belirten Yetkin, kanlı 1 Mayıs’ın 12 Eylül askeri darbesine giden sürecin önemli adımlarından biri olduğunu ve 12 Eylül soruşturması kapsamında soruşturulabileceğini söyledi. Yetkin, “12 Eylül’ü kimler planladıysa bu olay da bu odak tarafından gerçekleştirilmiştir. Arka arkaya olayların olduğunu biliyoruz. Bunlar aynı odak. O dönemin valisi, emniyet müdürü, yaşayanların ifadelerine başvurulmalı. Uğur Mumcu Otelin güvenlik görevlisini işaret etmişti. Uzun mektuplar yazdı kendini savundu bana. Ama soruşturulmak istenirse illa ki bir yerlerden başlanır. 1987’de kanlı 1 Mayıs ile ilgili yazdığım yazılar nedeniyle dönemin Emniyet müdürü bana ulaştı. Bir İtalyan sigorta şirketinde çalışıyordu. Bana ‘Bu olayı niye kaşıyorsun?’ dedi. Sonra yüz yüze görüştük. Ancak konuyla ilgili hiçbir şey söylemedi. Bugün bir soruşturma başlatılırsa 1 Mayıs 1977 büyük ölçüde aydınlanabilir. Soruşturma açılırsa elimden gelen her türlü katkıyı yaparım” diye konuştu.
Asker mezar taşını bile tutukladı
1 MayIs 1977’deki kutlamalarda topluluğun üzerine açılan ateşle ölen Bayram Eyi’nin oğlu Zeki Eyi de, yolu her Taksim’e düştüğünde kendisini babasını yeni kaybetmiş gibi hissediyor. Geçen yıl ilk kez izin verildiği için Taksim’e çıktığını ve çok duygulandığını anlatan Zeki Eyi, “Katliamın sorumluları çıkmadı. Kontrgerilla tarafından kirli güçler tarafından tezgahlandığını düşünüyorum. Hırant Dink’in öldürülmesi vs. aynı odaklar tarafından yapılmış bir katliam” dedi.
Babam silahlı kişileri gördü
Bülent Özkürkçü de, babası Hikmet Özkürkçü öldüğünde 14 yaşındaydı. Katliamda dış güçlerin parmağı olduğuna inanan Özkürkçü, “Babamın mezar taşında, ‘1 Mayıs İşçi Sınıfı bayramında öldürüldü. Anısı mücadelemize önder olsun’ diye yazıyordu.. Askerler kırıp götürdüler” dedi.
Sorumlular yargı önüne çıkarılmalı
Bugün 47 yaşında olan Mete Çıtak da babası Kenan Çıtak’ı kanlı 1 Mayıs’ta kaybedenlerden. Fırsat buldukça 1 Mayıs’lara aktıldığını ifade eden Çıtak, geçen sene kortejle birlikte Taksim’e çıktıklarını ve çok duygulandığını söylüyor. Otopsi raporlarının babasının ölümünü ezilme olarak gösterdiğini kaydeden Çıtak, “Kurşunla öldüğü yönünde de bilgi var” dedi.
Onlar için bir anıt yapılsın
Evin geçimini babasının sağladığını, annesinin çalışmadığını belirten Çıtak, babalarını kaybettikleri için büyük sıkıntı yaşadıklarını belirterek, “77 1 Mayıs’ndan sonra ne yargılanan ne tutuklanan olmuştur. Olaylara sebebiyet verenlerin yargı önüne çıkarılması gerekir. Ölenler için Taksim’e bir anıt yapılmasını istiyorum” diye konuştu.
-
hasan karafil 13 yıl önce Şikayet Etkutuplaştıça. referondumda mağdurlar hayır oyu kullanıyor,disk başkanı çıkmış 77 katliamından bahsediyor ama katillerin bulunması noktasında sadre şifa gayret yok.inşallah bulunur.tabi altta kalanın canı çıksın misali iki polis,düşük rütbeli asker mesle tamam.arkadakiler,azmettirenler onları istiyoruz.o günkü vali,emniyet müdürü,iç işleri bakanı,hükümet kim bunlar yabancı servislerse hiç olmazsa gayri resmi işaret edilmeliler ki bu gün de aynı tezgahlara düşmeyelimBeğen