Solona: AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı var

Eski AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, AB ile Türkiye'nin birlikte çalışmasına dünyanın ihtiyacı olduğunu belirterek, ''Bu, bir masa etrafında oturup birlikte çalışmak anlamında değil, çok daha derin çalışmalar anlamına geliyor. Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasına ihtiyacımız var'' dedi.

 Konuşmalar, canlı video konferans bağlantısıyla Sabancı Üniversitesinin Tuzla Yerleşkesinde izlendi.

Konferansa konuşmacı olarak katılan Solana, son 3.5 ayda dünyada ortaya birçok gelişmenin çıktığını ve dünyanın artık yeni şartlar ve durumlarla karşı karşıya kaldığını söyledi.

Bugün Avrupa'nın ekonomik krizden geçtiğini kaydeden Solana, bu nedenle artık AB'nin durumunda da bir gerileme yaşanabileceğini, Avrupa'da 2050 yılına kadar çalışan sayısının 70 milyon kişi azalacağını ifade etti.

Bu nedenle AB için çeşitliliğin bir kader olduğunu düşündüğünü bildiren Solana, ''Bu çeşitlilik, zenginleştiren bir şey. AB'nin amacı bir müze olmak değil. Yeni kana, yeni enerjiye ihtiyacı var. Yani AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı var'' dedi.

Solana, Türkiye'nin büyüme içinde olduğunu, sağlam bir ekonomi oluşturduğunu ve bu şartlarla krizin içinden geçtiğini, bugün Türkiye'deki değişikliklerin de AB üyelik süreciyle alakası olduğunu ifade etti.

AB üyelik sürecinin, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik olarak görünümünü değiştirdiğini kaydeden Solana, onun için bu ilişkinin her iki taraf için de çok iyi olduğunu belirtti.

Solana, siyasi olarak bakıldığında, Türkiye'nin şu anda yeni bir bağlamda yaşadığını, çok sofistike yöntemlerle yeni durumlara uyum sağladığını ifade ederek, ''Türkiye artık batı dünyasının sınırlarından çıkıyor ve kendi bölgesinde bir rol üstleniyor. Türkiye için bu seçimler ve sonrasında yapılacak Anayasa değişikliği çok önemli bir dönem olacak. Türkiye'de siyasi olarak çok güzel gelişmeler var'' diye konuştu.

Üyelik sürecinde bazı teknik konular olduğunu ve anlaşılması gereken 35 fasıl bulunduğunu bildiren Solana, ''Bugüne kadar 19 fasıl açıldı. Bütün parametrelerde her iki taraf oturup tartışmalı. Bu aşamada kötü olan bir durum, sürecin hızının biraz yavaşlamış olması. Ama 2011 yılında anlamlı gelişmeler kaydedileceğini ümit ediyorum'' dedi.

-''TÜRKİYE'NİN AB'YE ÜYE OLMASINA İHTİYACIMIZ VAR''-

Solana, Türkiye'nin AB üyeliği için çok şey yaptığını ve çok çaba sarf ettiğini vurgulayarak, ''Kıbrıs konusu, bu süreci zor hale getiriyor. Bizim de özel çaba sarf ederek, bu sorunu nasıl çözebileceğimizi bulmamız lazım. Türkiye ile AB birbirine ihtiyaç duymaktadır. Türkiye ile AB'nin ekonomik olarak da siyasal olarak da birbirine ihtiyacı var'' diye konuştu.

Türkiye'nin içinde yaşadığı bölgenin kendi bölgeleri olduğunu, bu nedenle Türkiye'nin çözmeye çalıştığı sorunları da kendi sorunları olarak gördüklerini kaydeden Solana, Türkiye'nin AB'ye üye olmasının stratejik açıdan AB'ye avantaj sağladığını belirtti.

Solana, dünyanın genel olarak zorlu, ama umut dolu bir dönemden geçtiğini kaydederek, ''AB ile Türkiye'nin birlikte çalışmasına dünyanın ihtiyacı var. Bu, bir masa etrafında oturup birlikte çalışmak anlamında değil, çok daha derin çalışmalar anlamına geliyor. Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasına ihtiyacımız var. Benim hayalim bu'' dedi.

Eski BM Kalkınma Programı Başkanı Kemal Derviş de Türkiye'nin bu süreçte hırslı, ama bu hırsının biraz ılıman ve gerçekçi olması gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye'nin ilişkiler açısından da biraz yumuşak davranması gerekiyor. Ayrıca artık bu süreçte Türkiye'nin ekonomisinin de güçlü olması gerekiyor. Ben Türkiye'nin, coğrafyasında en hızlı büyüme potansiyeline sahip bir ülke olduğuna inanıyorum. Coğrafi ve tarihi konumumuz açısından AB ile birlikte çalışmamız gerektiğine inanıyorum. Türkiye artık söz sahibi olabilecek kadar büyük bir ülke.''

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı da belirsizlik ortamında Türkiye'nin, bölgesinin istikrar örneği olmak üzere çaba gösterdiğini, hızla büyüyen ekonomisi ve güçlü sivil toplumuyla komşularına iyi örnek olmayı sürdürdüğünü söyledi.