7 asırlık cami zamana direniyor

Konya'nın Beyşehir ilçesindeki 7 asırlık Eşrefoğlu Camisindeki ağaç bölümlerinin nasıl olup da çürümeden bugüne kadar geldiği hala bir sır.

7 asırlık cami zamana direniyor
7 asırlık cami zamana direniyor
GİRİŞ 05.05.2011 10:39 GÜNCELLEME 05.05.2011 10:39

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine girmesi için başvuru yaptığı 27 merkez arasında yer alan Konya'nın Beyşehir ilçesindeki, 1299'da ahşaptan yapılan Eşrefoğlu Camisindeki ağaç bölümlerinin nasıl olup da çürümeden bugüne kadar geldiği hala bilinmiyor.

Cami, taş, tuğla, çini ve renkli boyama gibi birçok süsleme sanatının bir arada ve yoğun olarak kullanıldığı tek ahşap cami olması nedeniyle Türk mimarlık tarihinde özel bir yer işgal ediyor.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Eşrefoğlu Süleyman Bey tarafından 1297-1299 yılları arasında yaptırılan Eşrefoğlu Camii, ahşap direkler üzerine oturtulan düz tavanlı camilerin en büyüğü olarak biliniyor.

Halen ibadete açık olan tarihi yapı, üstün ağaç ve çini işçiliği yönünden bir ''Türk ağaç cami müzesi'' sayılıyor.

Anadolu'nun olduğu kadar İslam cami mimarisinin de eşsiz bir örneğini oluşturan Eşrefoğlu Camii, zengin taş, tuğla ve çini süslemelerinin yanında, özellikle ahşap destek ve tavan sistemindeki işleme ve nakışlarıyla dikkati çekiyor.

Beyşehir Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Mustafa Büyükkafalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bundan sonraki süreçte tarihi mekanın ziyaretçi sayısının artacağını umduklarını söyledi.

Eşrefoğlu Cami'nin bugüne kadar aldığı ziyaretçi sayısını yeterli görmediklerini dile getiren Büyükkafalı, mekanın listeye dahil edilmesi halinde bunun Beyşehir yöresi açısından da çok faydalı olacağını vurguladı.

''Haklı tarihiyle ve dünyadaki ilkleri barındıran yapısı ve fiziksel özellikleriyle Eşrefoğlu Cami, bu kapsamda mutlaka değerlendirileceğini düşünüyor ve bekliyoruz'' ifadelerini kullanan Büyükkafalı, yine tarihiyle ve özellikleriyle bu kapsamda Kubadabad Sarayı, Eflatun Pınar ve Fasıllar Anıtlarının değerlendirilmesi gerektiğini, girişimlerin gündeme gelmesini arzuladıklarını dile getirdi.

Başvurunun bile Beyşehir'in tanıtımına katkısının büyük olacağını, yerli ve yabancı ziyaretçi sayısının artacağını anlatan Büyükkafalı, ''Bizler bu konuda emek, fikir ve proje sahiplerine sonsuz teşekkürler ediyoruz'' dedi.

Eşrefoğlu Cami İmam Hatibi İsmail Efe de, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın geçen yıl Beyşehir programı kapsamında tarihi mekanı ziyaret ettiğini anımsattı.

UNESCO'ya aday olup olmadığı ile ilgili kendilerine soru yönelttiğini hatırlatan Efe, ''Olmadığını söyleyince çalışmalar başlatıldı. Bu kapsamda bizlere de Vakıflar Bölge Müdürlüğü aracılığıyla bir yazı geldi. Cami hakkında yazılı ve görsel materyeller istendi. Kültür ve Turizm Bakanlığımız da yaptığı incelemeler sonucunda Eşrefoğlu Cami'nde geçici bu listenin içerisine dahil etti. Beyşehirli'ler olarak çok memnun olduk. Başta bakanımız olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz'' dedi.

AHŞAP MİMARİ ŞAHESERİ

Efe, Eşrefoğlu Cami'nin tarihçesi hakkında ise şu bilgileri verdi:

''Bu cami 1296-1299 tarihleri arasında Eşrefoğlu Beyliği tarafından yaptırılmıştır. Beyliğin kurucusu Seyfettin Süleyman Bey ve babası Eşref Bey, Selçuklular döneminde, aynı şekilde uç beyi olarak bölgede görev yapıyorlar, Selçuklular'a son verildikten sonraki dönemde bağımsız beylik kuruyorlar. Ancak beyliğin kuruluş aşamasında Eşref Bey vefat ediyor. Dolayısıyla beyliğin zeminini kendisi hazırlıyor. Vefat ettikten sonra yerine geçen oğlu Seyfettin Süleyman Bey hem beyliği kurduğu için, hem camiyi yaptırdığı için beylik ve cami baba oğul ismi ile anılıyor. Camimizin üç tane kapısı var, 35 pencere, toplam 48 tane sütun var. Bu sütun ve kirişlerin tamamı sedir ağacıdır. Camimiz birçok özelliğin bir arada bulunduğu tek eserdir. Bunda özellile ahşap, taş, çinicilik, kalem süslemeleri, kubbesindeki çiniler ve mihrabındaki çiniler, kündekari tekniği ile yapılmış olan mimberi ve tamamı ceviz ağacından yapılmıştır. Üzerindeki küfi yazısıyla, kalem süslemeleri ile itikaf mahalleri ve çile odası ile beşinci bir cephe oluşuyla bu kadar özelliğin bir arada bulunduğu tek eserdir. Sultan mahfilinde istişare sohbetleri yapılıyor ve sultan önemli kararları orada alıyor, namazını orada kılıyordu. Sadece camimizde yaşıt olmayan sonradan 1571 yılında eklenen tek yer müezzin mahfilidir. Bahsetmiş olduğum özelliklerin hepsini birarada toplayan tek eserdir Eşrefoğlu Cami.''

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 5 kardeşin hayatını kaybettiği yangına ilişkin açıklama!
Doğu Karadeniz için deprem uyarısı: Bilinenden daha yüksek!