Erdoğan: BDP, MHP'yi savunur oldu

Yalova'da konuşan Başbakan Erdoğan kasetler üzerinden Türkiye'nin yeniden şekillendirilmek istendiğini belirtirken MHP, BDP ve CHP'nin söylemlerine dikkat çekti.

Erdoğan: BDP, MHP'yi savunur oldu
Erdoğan: BDP, MHP'yi savunur oldu
GİRİŞ 12.05.2011 21:50 GÜNCELLEME 12.05.2011 21:50
Bu Habere 8 Yorum Yapılmış

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kasetler üzerinden bir kez daha Türkiye'de siyasetin şekillendirilmek istendiğini belirterek, ''Çeteler, bir kez daha Türkiye'de demokrasiye musallat olmak istiyor. Hukuk dışı örgütler, kirli senaryolarla bir kez daha Türkiye'ye rota çizmek istiyor'' dedi.

Başbakan Erdoğan, partisince Yalova Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, mitinge katılan Yalovalıları en kalbi duygularla, hasretle, muhabbetle selamladığını söyledi.

Erdoğan, ''Yalova'ya, Altınova'ya, Armutlu'ya, Çınarcık'a, Çiftlikköy'e, Termal'e, oralarda yaşayan tüm kardeşlerime, tüm vatandaşlarıma selamlarımı, sevgilerimi yolluyorum'' dedi.

Yalova'ya bugün bir kez daha, 12 Eylül halk oylamasında ''Evet'' diyerek, ileri demokrasiye, özgürlüklere, hukukun üstünlüğüne vermiş olduğu destekten dolayı şükranlarını sunduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yalova'yı 1995'te il statüsüne kavuşturdular, 77 nolu plakayı verdiler ama sonra geriye dönüp bakmadılar. Yalova orada kaldı. Yalova depremde büyük tahribat gördü, çok canlarını kaybetti ama Yalova'ya ulaşamadılar, enkaza ulaşamadılar, o canlara ulaşamadılar. Yalova'ya hak ettiği hizmetleri biz kazandırdık ve kazandırıyoruz. Yalova'ya, 77 nolu plakanın ötesinde, şehir kimliğini biz kazandırıyoruz. Üniversitesiyle, dershaneleriyle, derslikleriyle, hastaneleriyle, yollarıyla, depreme dayanıklı TOKİ konutlarıyla daha nice hizmetimizle Yalova'yı bölgenin en güzel şehirlerinden biri haline getiriyoruz. Yalova bizim göz bebeğimiz, Yalova bizim gururumuz.''

Yalova'nın, Türkiye'nin örnek bir şehri olduğunu kaydeden Erdoğan, ''İnşallah öyle kalmaya devam edecek, inşallah sadece Türkiye'de değil, Yalova dünyada da bir cazibe merkezi olarak yerini koruyacak'' dedi.

-''YALOVA, KARDEŞLİĞİN ŞEHRİ''-

Yalova'nın, kardeşliğin şehri olduğunu da dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

''Yalova, benim Türk, Kürt, Boşnak, Çerkez, Laz, Gürcü kardeşlerimin, Kırım, Tatar, Dağıstanlı kardeşlerimin, Bulgaristan'dan, Romanya'dan, Yunanistan'dan göç etmiş kardeşlerimin birlik, beraberlik, kardeşlik içinde, huzur içinde yaşadığı bir şehir. Yalova her şeyiyle güzel. Ama kardeşlik ve huzur iklimiyle Yalova her şeyden daha güzel. Yalova'yı bu kadar hızlı büyüten, bu kadar hızlı kalkındıran işte şu anda gördüğünüz birliktir, beraberliktir, kardeşliktir. Ben Yalova'yı bugün bir başka gördüm, bugün ben de heyecanlıyım. Balıkesir'de bambaşka bir coşku vardı, buraya geldim, burada muhteşem bir coşku var.''

Yalova'dan aldıkları ilhamla, Türkiye'yi de kardeşlik hukuku üzerinde kalkındırdıklarını belirten Erdoğan, ''İstikrarı, güveni, huzur ve kardeşliği pekiştirerek, Türkiye'nin ekonomisini büyütüyor, dış politikasını güçlendiriyor, itibarını artırıyoruz'' diye konuştu.

AK Parti olarak, millet iradesini her şeyin üzerinde tuttuklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Türkiye otokratik bir sistemin içinde değil, otoriter, totaliter bir yapının içinde değil, demokratik bir yapı içinde. Fakat biz ileri demokrasi istiyoruz. Onun için 12 Haziran bir milat olacak. 12 Haziran ile yeni anayasamızı yapacağız. Burada ileri demokrasi olacak, burada temel hak ve özgürlükler olacak. 26 maddelik o paketin daha genişletilmişi o anayasada olacak. O anayasayı sen yapacaksın, millet yapacak. Onun için çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. STK'lar şu anda çalışma yaptılar. Biz de çalışmamızı yaptık, yapıyoruz. Mecliste parlamento aritmetiği bakalım ne getirecek. Eğer parlamento aritmetiği 'AK Parti sen bunu tek başına yap' diyorsa, biz buna rağmen diğer partilere, 'gelin bunu beraber yapalım' diyeceğiz. Anayasa Uzlaşma Komisyonunu yeniden kurmak için çalışacağız.''

Geçen dönem bunu istediklerini, ne CHP ne de MHP'nin Anayasa Uzlaşma Komisyonuna sıcak bakmadığını anlatan Erdoğan, ''Onun için ne yaptık? 26 maddelik paket için -çünkü bizim sayımız ona yetiyordu- halka gitme kararı aldık. Orada da engellemek istediler. Ne yaptılar? CHP, MHP, BDP gibi bütün partiler, illegal partiler bir araya geldiler. Hep beraber engellemeye çalıştılar ama benim milletim yüzde 58 'evet' diyerek, bunları derdest etti. 26 maddelik paketi, halk oylamasından böylece geçirdik'' dedi.

Türkiye'de siyasetin, siyaset dışı kurumlar, özellikle çeteler eliyle şekillendirilmesine itiraz ettiklerini vurgulayan Erdoğan, ''Dedik ki; 'millet ne derse o olur. Türkiye'nin rotasını ancak ve ancak millet çizer' dedik'' şeklinde konuştu.

-''SİYASETİN KASETLER YOLUYLA ŞEKİLLENMESİNE KARŞI ÇIKIYORUZ''-

''Biz, siyasetin kasetler yoluyla dizayn edilmesine, tasarlanmasına, şekillenmesine de aynı şekilde karşı çıktık, karşı çıkıyoruz'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''28 Şubat döneminde bunu yaptılar. Kasetler yoluyla siyasete yön vermek istediler. Sonraki dönemlerde aynı şekilde, gizli çekimler, gizli kayıtlar, yasa dışı dinlemeler yoluyla siyaseti şekillendirmek istediler. CHP'nin eski genel başkanına ait görüntüler yayınlandığında, biz anayasa ile ilgili paketi paylaşıyorduk, parlamentodaydık. Orada bu haber bana geldiğinde bunu büyük bir üzüntüyle karşıladım. Ulaştırma Bakanımı yanıma çağırdım, bu yayınların durdurulması için devreye girmesini istedim. Bu görüntüleri siyasi bir malzeme olarak kullanmayacağımızı ifade ettim. Bu görüntüler ne kadar çirkinse, bunları malzeme yapmanın da o kadar çirkin olduğunu söyledim. Ama bu mesele hiç büyümeyebilirdi, bu mesele gündemden çıkabilirdi.''

Bu görüntülerden hemen birkaç gün sonra, belli medya gruplarının bu görüntüleri çarşaf çarşaf ön sayfalarına taşıdığını, günlerce bu görüntülerin yazıldığını, çizildiğini ve konuşulduğunu anlatan Erdoğan, ''Kendileri de konuştu. İkide bir, 'AK Parti bunu çözmeli' dediler. Ya ben senin bekçin miyim? Yargı devrede, gereken yapılmış. Yürütme olarak eğer buna müdahale edilmemiş olsaydı, rezaletin biri bin para olacaktı. Rezalet alıp başını gidecekti. Buna müdahale ettik diye mi yanlış yaptık?'' şeklinde konuştu.

-''KASETLER ÜZERİNDEN AK PARTİ'YE İFTİRA ATIYORLAR''-

Başbakan Erdoğan, kasetlerin sistematik şekilde gündemde tutulduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

''Bu şekilde, CHP üzerinde alenen bir operasyon gerçekleştirdiler. Şu andaki mamul genel başkan, mağdur genel başkanı ziyaret etmedi mi? Gitti. Çıktı, resim verdiler. 'Ben aday değilim' dedi. Ertesi gün ne oldu? 'Adayım' dedi. Her zamanki gibi 'U' dönüşü. MHP'lilere ait görüntüleri de biz aynı şekilde üzüntüyle karşıladık ve çirkin bulduk. Ama ne yapıyorlar biliyor musunuz? CHP de MHP de bu kasetler üzerinden AK Parti'ye iftira atıyorlar, çamur atıyorlar. Partileri içindeki kirli ilişkilere bakmıyor, onları görmezden geliyor, AK Parti'ye iftira atarak bu işten sıyrılmaya çalışıyorlar.''

Erdoğan, dün BDP ile ilişkili bağımsız bir milletvekili adayının, kasetlerden dolayı MHP'yi savunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Yine dün, PKK terör örgütünün yayın organı, bir ajans, MHP'yi savunan, AK Parti'yi suçlayan bir yorumu servis etti. Bir oyun oynanıyor sevgili kardeşlerim. Kasetler üzerinden bir kez daha Türkiye'de siyaset şekillendirilmek isteniyor. Çeteler, bir kez daha Türkiye'de demokrasiye musallat olmak istiyor. Hukuk dışı örgütler, kirli senaryolarla bir kez daha Türkiye'ye rota çizmek istiyor. CHP'si, MHP'si, onlarla birlikte BDP, terör örgütü, hep bir ağızdan koro halinde, AK Parti'yi hedef tahtası haline getirmek istiyorlar.

Kastamonu'da olanı gördünüz, Silopi'de olanı gördünüz. Bunların hepsinin tek bir sebebi var, AK Parti... Bütün teşkilatımızın seçim koordinasyon merkezleri terör örgütü tarafından molotofkokteylleriyle taciz ediliyor. Yapılan bu. Niçin? Yıldırma politikası. Biz halka hizmet yoluna girmişiz, ama kefenimizle girmişiz ve bu yolda böyle yürüyeceğiz. Biz hayatımızı siyasette geçirdik. 18 yaşından itibaren bu yolda... Biz yeni girmedik bu işe, paraşütle girmedik.''

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 8 yıl SSK Genel Müdürlüğü yaptığını anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:

''Batırdın SSK'yı. Gittin Ecevit'e 'beni aday yapar mısın?' diye sordun. Ecevit başarısız bir genel müdürü, milletvekili adayı yapamayacaktı, veto etti. Mesele paraşüt meselesi. Böyle geldi. İşi gücü maalesef yalan, yalan, iftira.

Yan yana gelmeleri hayal dahi edilemeyenler, hayatları boyunca birbirleriyle mücadele edenler, birbirlerine en ağır hakaretleri savuranlar, şu anda AK Parti karşısında çete kardeşliği kurmuş durumdalar. Düşünebiliyor musunuz BDP, MHP'yi savunuyor. MHP, CHP'nin yedeğinde siyaset yapıyor. CHP, çetelere kol kanat geriyor, 'Silivri'nin avukatıyım' diye bizzat açıklıyor, emekli siyasetçileri kendisine milli şef ediniyor. Hedef ne biliyor musunuz? Hedef demokrasi, hedef büyük Türkiye, hedef kalkınan Türkiye. Hortumları kesilenler, hep birlikte çıkar ortaklığına giriyorlar. Birileri, milletin egemenliğinden, millet iradesinden rahatsız oluyor ve bunu bozmak için senaryolarını ortaya koyuyorlar.''

Türk milletinin bu oyuna gelmeyeceğini dile getiren Erdoğan, ''Demokrasiye nasıl bir tezgah kurulduğunu görmeye ve bu tezgahı 12 Haziran'da 2-0 ile bozmaya var mıyız? Bir ayımız kaldı. Çok çalışacağız'' dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şifre olayını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ortaya attığını belirterek, ''Ama şimdi deşifre oldular. Yürüttükleri kampanyanın, kurdukları tezgahın altında kaldılar. Aylardır gençlerin hissiyatı, hayali, umudu, geleceği üzerinden yürüttükleri kampanyada iplikleri artık pazara çıktı. Bu kampanyanın içinde kim var? Ana muhalefet partisi CHP. Yedeğinde MHP. Başka kim var? BDP. Başka kim var? Her zamanki gibi candaş medya, yandaş medya'' dedi.

Partisince Yalova'daki Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuşan Erdoğan, siyasetin kasetlerle değil, akıl, bilgi ve tecrübe ile şekillenmesini istediklerini ve bunu yaptıklarını ifade etti.

Erdoğan, ''Biz arazi adamıyız, masa adamı değil. Biz Ankara'ya mahkum olanlardan değiliz, 780 bin kilometrekareyi adım adım, karış karış gezenlerdeniz. 74 milyon vatan evladına ulaşanlardanız, eşit mesafedeyiz. Bize Güneydoğu farklı, Trakya farklı değil. Çünkü halkım ayrımcılığın olmadığı bir iktidarı şu anda yaşıyor. Şimdi yeniden büyük Türkiye var'' diye konuştu.

Son günlerde oynanan kirli bir oyunu, bir kirli tezgahı, gençlerin istismarı yolunda yürütülen bir kampanyayı dikkatlere sunmak istediğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

''Biliyorsunuz, ortaya bir şifre olayını Sayın Kılıçdaroğlu attı. Kopya iddiasıyla attı. Ama şimdi deşifre oldular. Yürüttükleri kampanyanın, kurdukları tezgahın altında kaldılar. Aylardır gençlerin hissiyatı, hayali, umudu, geleceği üzerinden yürüttükleri kampanyada iplikleri artık pazara çıktı. Bu kampanyanın içinde kim var? Ana muhalefet partisi CHP. Yedeğinde MHP. Başka kim var? BDP. Başka kim var? Her zamanki gibi candaş medya, yandaş medya. Önceki gün, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, YGS sınavına ilişkin iddialara takipsizlik kararı verdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, birkaç gündür 'açıklayacağım' diyerek gençlerin zihnini bulandırma girişimi akamete uğradı. Birileri de hemen bu karara itiraz ettiler. Yürütmeyi durdurma kararı da reddedildi. Bakın oraya başvuruyorsunuz olmuyor, buraya başvuruyorsunuz olmuyor. Artık bu kirli tezgahlara bu ülkede yer yok. Bir kez daha başkalarına atmak istedikleri çamur ellerine, yüzlerine bulaştı.''

-''BİRKAÇ GÜN İÇİNDE MAİLİ KİMİN ATTIĞI DA ORTAYA ÇIKACAK''-

Başbakan Erdoğan, üç gündür, ''Bir bakan ÖSYM'ye mail gönderdi'' denilerek Türkiye kamuoyunun meşgul edildiğini, gençlerin tedirgin edildiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Mail atmak problem değil. Kemal Kılıçdaroğlu adına da ÖSYM'ye bir mail atabilirsiniz. Problem değil, sahtekar çok... Altına Kemal Kılıçdaroğlu'nun adını yazar, farklı bir yerden bu maili atar. Bunlar zor değil. Bunu bilen bilir, içimizdeki gençlerin çoğu bunu bilir. Şimdi bunu ağzına doladı ve yandaş, candaş medyası da en başından olduğu gibi 3 gündür bunun yalan ve atma iddialarının borazanlığını yapıyor. Ya, bu kadar ciddi bir meselede insan açıklama yapmadan bir düşünmez mi, 'söylediklerim nereye gidecek?' Ben Lüleburgaz'da dedim ki, 'Eğer onurlu bir insansan çık, bu bakanın kim olduğunu açıkla'. Ama açıklayamadı. Gerçekten bunu belgeleyebiliyorsan, ben böyle bir bakanı bir dakika kabinemde tutmam. Şimdi dürüstlük nerede, senin neren dürüst? Şimdi göreceksiniz, bakın bugün gazetelere bu söylenen mail düştü ve mailin onunla alakası olmadığı gibi böyle bir yeğeni de yok. Böyle bir mail söz konusu değil ve şimdi birkaç gün içinde büyük ihtimalle bunu kimin attığı da ortaya çıkacak. Buna da inanıyorum. Şimdi 'dürüst olmak' diyor. İstanbul'a büyükşehir belediye başkan adayı olduğunda da benim belediye başkanımla ilgili dosyalardan bahsetti. Allah aşkına bir tane dosya duydunuz mu? Varsa dosya yargıya götür.

Şimdi benimle ilgili konuşuyor. 'Şöyle dosya, böyle dosya'. Şimdi 8,5 yıldır parlamentodasın, al Bahçeli'yi de yanına, beraber bu Tayyip Erdoğan ile ilgili bir tane dosya çıkarabiliyorsan çıkar, yargı ortada. Abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz. Benim böyle bir derdim yok ki, o kadar rahatım. Ama senin hayatın nasıl geçmiş, sana belgeyi tekrar göstereceğim. Şimdi burada, Yalova'dan söylüyorum. O ismi açıklayamayacak. Ortaya tek bir belge ve delil koyamayacak. Çünkü her zaman tarzı bu, sadece mikser. Sadece bozmayı, yıkmayı biliyor bunlar. Buradan tekrar genç kardeşlerime sesleniyorum. Bunların oyununa gelmeyin, derslerinize iyi çalışın, imtihana iyi hazırlanın ve hayallerinizin üzerinden oyun kurmak isteyenlerin oyununa gelmeyin.''

-''CHP BÖYLE BİR GENEL BAŞKANI HİÇ GÖRMEMİŞTİ''-

Başbakan Erdoğan, AK Parti iktidarda olduğu müddetçe hiç kimsenin hakkının hukukunun yenmesine müsaade etmeyeceklerini ifade ederek, ''Böyle muhalefete can kurban. CHP, böyle her söylediği yalan olan, her iddiası yalan çıkan, yarım saat içinde çark edebilen, U dönüşü yapabilen bir genel başkanı daha önce hiç görmemişti'' dedi.

Kılıçdaroğlu'nun bir yıldır genel başkanlık yaptığını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Geçenlerde Show TV'de Siyaset Meydanı'nda bir yalanını da söylüyor. 'YÖK'ü kaldıracağım' dedi. Çok enteresan. 35 dakika sonra, şöyle twitter ile alakası olanlar görecektir, 'Bedelliden alacağım parayı YÖK'e vereceğim' dedi. Olmayan YÖK'e verilir mi? Hani YÖK'ü kaldırıyordun? Bir taraftan 'YÖK'ü kaldırıyorum' diyorsun, öbür taraftan 'Bedelliden alacağım parayı oraya vereceğim' diyorsun. Sen var ya, ne YÖK'ü kaldırabilirsin, ne bedelliyi o hale getirebilirsin. Zaten benim milletim sana ruhsat vermez. Bunların sırtında küfe yok, rahat rahat atıyorlar.''

Başbakan Erdoğan, önceki iktidarda MHP, ANAP ve CHP'nin yavrusu DSP'nin olduğunu, ülkeyi 23,5 milyar dolar IMF borcuyla devrettiklerini, bunun ödendiğini ve şu anda 5 milyar dolar borç kaldığını belirterek, ''Şu anda öderiz, problem yok, ama finans yönetimi özel şeydir, çok düşük bir faiz olduğu için biz 2012 sonuna kadar borcu ödeyip bitireceğiz'' diye konuştu.

IMF ile 3,5 yıldır stand-by yapılmadığını, o işin kapatıldığını belirten Erdoğan, ''Ayrıca bunlar 'milliyetçiyiz' diyorlar değil mi? Sevsinler böyle milliyetçiliği. Milliyetçilik bu milleti sevmektir, vatana hizmettir. Milli kurumları güçlendirmektir'' ifadesini kullandı.

-''BU ÜLKE YOL VERMEZ''-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2002 yılı sonu itibariyle Merkez Bankasının kasasında yarıdan fazlası işçi dövizi olan 27,5 milyar dolar bulunduğunu anımsatarak, şöyle konuştu:

''Şimdi Merkez Bankasının kasasında 95 milyar dolar var. 27,5 milyar dolar nire 95 milyar dolar nire.... Şimdi bana öyle geliyor ki, Sayın Kılıçdaroğlu bu 95 milyar dolara sulandı. 'Ben bunu bol bol dağıtırım' diyor. Çünkü bunlar geçmişte de aynı şeyleri yaptılar. Kasaları aynı şekilde boşalttılar. Ama milletim burada, bu ülke yol vermez. Çünkü şimdi 'Türkiye hazır ve hedef 2023' derken, 95 milyar doları da kafi görmüyoruz, daha da artıracağız. Kasamız daha da dolu dolu olacak. Göreve geldik, devletin borçlanma faizi neydi biliyor musunuz? Yüzde 63. Senin, benim cebimden çıkıyordu yüzde 63. Şimdi 7-8. Bunu bile fazla görüyorum. Daha da düşecek.''

Enflasyonun yüzde 30'lardan 4,3'e düştüğünü kaydeden Erdoğan, eskiden Türk lirasının rezil edildiğini, 1'in yanına 6 tane sıfır konulduğunu anlattı. Erdoğan, ''Akşam yattılar, sabah kalktılar bir sıfır. 6 tane sıfır. Eskiden milyoner zengin kabul edilirdi. Öyle bir hale getirdiler ki bizi, tuvaletin fiyatı 1 milyon, 2 milyon oldu. Ah ah o delikli 2 kuruşla tuvalete gittiğimiz günler. Ama biz dedik ki '6 sıfırı atacağız'. Dediler ki, 'atamazsın'. Hele bir tane köşe yazarı, çok iyi severler onu. Dedi ki '6 sıfırı atsınlar, Taksim Meydanı'nda anırırım'. 6 sıfırı attık, 'enflasyon patlar' dediler, enflasyon çatladı. Şimdi anıranı arıyoruz, kayıp ilanı verdik, bulamıyoruz, hadi çık da anır. Bu kişilik meselesi. Enflasyonda da başarıyı bu şekilde devam ettireceğiz, çünkü biz halkımıza zulmedemeyiz.''

KAYNAK: AA
YORUMLAR 8
  • levent 13 yıl önce Şikayet Et
    biri olmadan digeri olmaz. Birisi kurt milliyetcisi diger turk milliyetcisi - kan teror catisma olmazsa kim ne yapsin bdp yi ya da mhp yi - onlar birbirine muhtac
    Cevapla
  • Gültekin kaya 13 yıl önce Şikayet Et
    mhp ve bdp yi aynı kefeye koymak. hic'de oy kaybettirmez aksine Millet anlaniyor kim kiminle ortak AKP karsi hareket ettigini , ben iddia ediyorum eger CHP ve MHP 'nin oylari yetmese BDP ile koalisyon Hükümeti kurarlar veya Hükümet disi kalirlar ama yinede BDP bir CHP ve MHP iktidarini destekler , simdi soruyorum nerde MHP milliyetciligi zaten görüyoruz BDP MHP'nin kaset skandalli icin Avukatlik yapiyor , BDP PKK 'nin siyasi kolu bunu MHP'li secmenler görmüyormu yoksam MHP'nin isine mi geliyor cünkü eger Güneydoguda gerilim biterse zaten MHP'de bitir bunlar ikiside gelirim üzerinden siyaset yapiyor, MHP ve CHP Türkiyeyi yönetmeye layik degil ikisede iftiraci ve yalanci Genel Baskanlari var , zaten Basbakanin dedigi gibi yürüyen yalan Kiliftarogludur ve ayni yalan makinesi gibi yalan söylüyor ve yalani ortaya ciktigi zaman yüzü bile kizarmiyor zaten Deniz baykali onun icin indirdiler , Kiliftaroglunun kimse yalanda kolay kolay gecemez.
    Cevapla
  • Hüseyin UĞURLU 13 yıl önce Şikayet Et
    MHP BDP den Daha tehlikeli Nedenmi. BDP yi MHP çıkardı,Kürt Türk Çatışmasını MHP körüklüyor Bayrağa vatana Düşmanı MHP çıkarıyor saysam burada sayfalar yetmez AK AK AK
    Cevapla
  • niyazi yıldırım 13 yıl önce Şikayet Et
    mhp. sayın başbakanım bu konuda çok yanlış yapıyor.bu bdp lilerle pkk ya haburda karşılama töreni yaptırp hakim savcıyı teröristin ayağına götürtmedimi?siyahla beyaz ne ise mhp ile bdp de öyledir, mhp bdp işbirliğine gargalar bile güler.herkese hayırlı cumalar.
    Cevapla
  • mustafa 13 yıl önce Şikayet Et
    mhp ve bdp yi aynı kefeye koymak. size oy kaybettirir sayın başbakan..2007 ve 2009 seçimlerinde ki aynı söylemleriniz mhp nin oylarını artırdı..sanırım danışmanlarınız bu konuda sizi uyaracaktır..iyi ağızlar değil bunlar..
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
2025 yılı altının yılı olmayabilir diyerek açıkladı! Altın yatırımcısı ne yapacak?
Bakan Tekin'den son dakika öğretmen ataması müjdesi