Kılıçdaroğlu Erdoğan'ı parka çağırdı
Samsun'da vatandaşlara seslenen CHP lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ı medeni bir şekilde tartışmaya davet ederken ilginç ifadeler kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Sayın Erdoğan, benimle ilgili bir sürü laf ediyor. Ben onun konuştuğu dilden konuşmuyorum, dilimiz farklı ne yapayım. Ben sadece uygar bir insan gibi onu tartışmaya davet ediyorum. 'Kendine güveniyorsan, gel senin istediğin televizyonda, senin istediğin yerde, senin istediğin meydanda, senin istediğin parkta, sen nereyi istiyorsan orada çık karşıma tartışalım' diyorum'' dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin Erzurum İstasyon Meydanı'nda düzenlediği mitingde halka hitap etti.
''Siz iyiyseniz, Kemal kardeşiniz de iyidir. Hiç endişe etmeyin'' diyerek konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, temiz siyaseti getirmek, halkı yalandan dolandan kurtarmak, kadın erkek eşitliğini getirmek ve bir tek çocuğun bile yatağa aç girmemesi için siyasete girdiğini söyledi.
Erzurum'a ilk kez 1960'lı yıllarda geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Babam Ağrı'daydı. Ankara'dan gitmek için buradan geçerdik. Erzurum için o zaman 'Doğu'nun Paris'i' derdik. Erzurum'da, Taş Mağazaları vardı. Herkes Erzurum'a gelmek, Taş Mağazaları'nı gezmek için can atardı. CHP olarak bir dönem, burada yerelde biz halkın iktidarını kurmuştuk. Gerçekten güzel, çalışkan belediye başkanımız vardı. O dönemde Belediye Başkanımız rahmetli Orhan Şerifsoy'du. Düşünün, Erzurum'u Erzurum yapan, Erzurum'un caddelerini yapan, Erzurum'un altyapısını oluşturan efsane başkanı dışında gelenler, hep Erzurum'un rantını yediler, hep köşeyi döndüler ama Erzurum da hep kaybetti. Milletvekili sayısı 8'di, 6'ya düştü. Nasıl oluyor bu? Bir tane slogan bulmuşlar, 'istikrar sürsün, Türkiye büyüsün...' Hangi istikrar sürsün? Bana söyleyin bakalım. Eğer milletvekili sayısı azalacak, köye dönüşecekse, hadi buyur istikrarı sürdür.''
''(Erzurum'un eski görkemli günleri geri dönsün, şeker fabrikaları çalışsın, işçisi çalışsın, alın teri döksün, üretimin karşılığını alsın) diyorsanız, o zaman yeni bir anlayışa, halkçı bir anlayışa ihtiyaç var, halktan yana bir iktidara ihtiyaç var'' diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Düşünün, Doğu'nun Paris'i dediğimiz Erzurum, sürekli kan kaybediyor, sürekli dışarıya göç veriyor. Allah aşkına, kim doğduğu, büyüdüğü, okuduğu, anasının babasının mezarının olduğu yerden ayrılmak ister? İş varsa, çalışmak ister ama 'iş yok, güç yok, mecburuz' diyorsanız, büyük kentlerin varoşlarına gidiyorsunuz. Yazık değil mi? Bunu yapanlardan hesap sormayacak mısınız?''
Miting alanında açılan bazı pankartları da okuyan Kılıçdaroğlu, ''Bir bacımız, 'Burası Erzurum, Adımız Dadaş, Yavaş Tayyip Yavaş' diyor. Hiç meraklanma, hızlı olsa ne yazar? Zaten memleketi getirdiği yere kadar götürdü'' dedi.
-''İŞSİZLİK EN BÜYÜK TEHLİKEDİR''-
Vatandaşlara, Erzurum'da işsizlik olup olmadığını soran Kılıçdaroğlu, ''Recep Bey'e göre, hiç kimse işsiz değil. Malum ya oğlunun işi var, sanıyor herkesin işi var. İşsizlik, en büyük tehlikedir. Bir insanın karnı doymazsa, huzur olmaz. Bir insanın karnı doymazsa evde huzur olmaz, memlekette de huzur olmaz. İlk derdimiz, iş ve aş. İşin ve aşın olduğu yerde huzur olur. İşin olduğu yerde kardeşlik olur, dostluk olur. Herkes evinden çıkarken selam verir'' şeklinde konuştu.
Bu ülkenin dürüst insanları ve olağanüstü yaratıcılığı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Bir arkadaşımız, güzel pankart yapmış, 'Atatürk Üniversitesi kuruluş 1957, yanlışlık yapılmasın' diyor. Recep Bey dedi ki 'Ortadoğu Teknik Üniversitesini de ben kurdum.' Erzurum'a gelirken, 'Erzurum Atatürk Üniversitesini de ben kurdum' diyecek. Bir gün televizyondan izliyorum. Sayın Erdoğan, 'Mardin'de 78 tesisi hizmete açtım' diyor. Mardin'i biliyorum. 78 tesis açılırsa zaten Mardin'de işsizlik kalmaz. İl başkanını aradım, '78 tesisin listesini yap bana gönder' dedim. 'Mardin gibi yerde 78 tesis açmışlarsa telefon açıp Başbakan'ı arayıp kutlayacağım' dedim. Bir süre sonra liste geldi, efendim okulun badanasını yapmış bir tesis, okulun çatısı yapılmış iki tesis, Köyişleri Bakanlığına ait bir parkı belediyeye devretmişler, onu da hizmete açmış. Bunların hepsini söyledim. Şimdi korkudan tesis açamıyor. Çünkü milleti kandıramıyor. Bu kardeşiniz, onun maskesini indirecek.''
-''DOĞU VE GÜNEYDOĞU'DA BİR TEK ÖZELLEŞTİRME BİLE OLMAYACAK''-
Erzurum'un Nene Hatunlar yetiştirdiğini, bir Dadaşlar kenti olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Artık ses verin. Ayağa kalk Erzurum ve hakkını ara. Niye Erzurum'un milletvekili sayısı 8'den 6'ya düşüyor? Şimdi özelleştirme yapıyorlar. Milletvekili sayısı düştü, yetmedi. Şeker fabrikasını da özelleştirecekler. Size sözüm var, Doğu ve Güneydoğu'da bir tek özelleştirme bile olmayacak. Herkes çalışacak. Geçici işçiler olmayacak. Herkes çalışacak. Herkesin kadrosu olacak'' diye konuştu.
Erzurum'un su problemi olduğunu, bu sorunu parlamentoda ilk kez dile getirenin de kendileri olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Milletvekili yok ama Erzurum'un hakkını Cumhuriyet Halk Partisi koruyor. Siz hiç televizyona çıkıp, parlamentoda acaba 'Erzurum'un şu sorunu var, şu derdi var' diyen bir milletvekili duydunuz mu? Parlamentoyu dinleyen her yurttaş, 'ülkenin her tarafında sorun var, Erzurum'da yok' der. Niye yok? Dile getiren yok da ondan. Erzurumlulardan şikayetim var. AKP'ye oy vermeye devam ederseniz, önümüzdeki seçimlerde milletvekili sayınız 4'e düşer ondan sonra 2'ye düşer ondan sonra zaten belediyeyi kaldırırlar. Siz en iyisi hakkınıza sahip çıkın. Sizin hakkınızı savunmayanı, Erzurumluların hakkını savunmayanı siz de savunmayın. O partiyi 12 Haziran'da sandığa gömün.''
''Erzurum'un yaylaları, güzel insanları, suyu, bereketli yağmuru var mı?'' diye soran Kılıçdaroğlu, ''O zaman yurt dışından niye ithal kurbanlık getiririz? 80 yıllık Cumhuriyet tarihinde yurt dışından ithal kurbanlık getiren tek hükümet var. Onun adına 'Adalet ve Kalkınma Partisi' diyorlar. O partiye güvenmeyin. Eğer bu ülkede biz insanımızı seviyorsak, ülkemizi seviyorsak, ülkemizin sorunlarıyla ilgileneceğiz. Erzurumlu bunu hak etmiyor. Erzurumlu güzel şeylere layık. Erzurumlu hep kaybetti, hala kaybettiği partiye oy veriyor. O nedenle bu seçimlerde düşünmemiz lazım'' diye konuştu.
-''BİZ CEBİMİZ İÇİN DEĞİL ÜLKE İÇİN ÇALIŞIYORUZ'''-
Kılıçdaroğlu, ''Erzurum'un yarısı yeşil kartlı, yoksul çok, yatağa aç giren çocuklarımız var, huzurlu olmayan ailelerimiz var. Bir çocuk yatağa karnını doyurarak girmiyorsa, en fazla acıyı anne çeker. Anne çocuğuna sabah kahvaltısı veremedi diye intihar ediyorsa, onun günahı Ankara'da oturanlarındır'' şeklinde konuştu.
''Ya Erzurum bitecek ya Erzurum ayağa kalkacak. Biz Erzurum'u ayağa kaldıracağız'' diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
''Sözüm sözdür, sözümüz senettir. 'Yoksulluğu bitireceğiz' diyoruz. 'Yatağa aç çocuk girmeyecek' diyoruz. Biz insanımızı seviyoruz. Biz cebimiz için değil ülke için çalışıyoruz. Erzurum'un kışında göz gözü görmez. Şimdi bakınız Erzurum hak etmediği yönetimle karşı karşıya. Doğalgaz geldi, binlerce hanede o doğal gazı yakacak para yok. Yakamadığı için bedava verilen kömürü yakıyor. O da kalitesiz ve niteliksiz. Kullanılmayan doğalgaz için, kömürün karşılığı olan doğalgaz için İran'a 2 milyar 600 milyon dolar para ödediler. Erzurum'da doğalgaz var. Evlerde de var, fakire bedava ver. Hiç değilse İran'a ödemezsin o parayı.''
Erzurum'da icra dairelerinin sayısının arttığını, milletin borç içinde olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, emeklilerin de durumunun iyi olmadığını ifade etti. Emeklilerin milli gelirden pay almaları gerektiğini savunanın kendileri olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, bu nedenle 9 milyon emeklinin de oyunu istediklerini kaydetti.
Askerlik süresini de 15 aydan 9 aya düşüreceklerini, aşamalı olarak da 6 aya indireceklerini bildiren Kılıçdaroğlu, ''(Memleketi kim savunacak) diyorlar. Hiç meraklanmasın, Dadaşlar, Nene Hatun'un çocuklarıdır. Yeri zamanı gelirse, 9 ay değil 9 yıl askerlik yaparız biz'' dedi.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı tartışmaya davetini yineleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Şimdi Sayın Erdoğan, benimle ilgili bir sürü laf ediyor. Ben onun konuştuğu dilden konuşmuyorum. Dilimiz farklı, ne yapayım. Ben sadece uygar bir insan gibi onu tartışmaya davet ediyorum. 'Kendine güveniyorsan, gel senin isteğin televizyonda, senin istediğin yerde, senin istediğin meydanda, senin istediğin parkta, sen nereyi istiyorsan orada çık karşıma tartışalım' diyorum. Diyor ki 'efendim ben ustayım, sen çıraksın biz tartışamayız...' Ben ona yine uygar insan gibi söylüyorum. Gel arkadaş, sen usta ol, ben çırak olayım. Hele bir tartışalım, millet karar versin, kim usta kim çırak. Söz veriyorum, bir Dadaş gibi tek başıma çıkacağım karşına.''
Erzurum'a genel başkan olarak ikinci kez geldiğini, Erzurum'u daha önce ihmal ettiklerini de dile getiren Kılıçdaroğlu, ama artık tabloyu değiştirdiklerini, bundan sonra Erzurum'a daha fazla geleceğini ifade etti.
-MİTİNGDEN NOTLAR-
Trabzon'dan özel uçakla Erzurum'a gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim otobüsü ile şehir turu attıktan sonra miting alanına geldi.
Miting alanında davul zurna ile karşılanan Kılıçdaroğlu, Erzurumspor'un atkısını boynuna takarak konuşma yaptı.
Kılıçdaroğlu, konuşmasında eleştirdiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı yuhalayanları da uyararak, ''Yok hayır, yapmayın'' dedi.
Kılıçdaroğlu, mitingin ardından Ankara'ya gitmek üzere Erzurum Havalimanı'na hareket etti.
-
semih derviş 13 yıl önce Şikayet EtOLDU CANIM. Kılıçdaroğlu istersen sen CHP tek parti iktidarında yasaklanan ve yıllarca hizmet götürülmeyen illeri bir say istersen? ne verdiniz Erzurum'a Doğu'ya şimdiye kadar?SSK ya kaç Erzurumlu kaç Tunceli li aldın istersen bir de bunları anlat.Beğen
-
FuJiN 13 yıl önce Şikayet EtKılıçdaroğlu. Hasmı gibi gördüğü rakibi hakkındaki meydanda çıkan çatlak sesleri eleştirerek insandaki güven duygusunu lehine çevirmeye çalışıyor.Etkili ikna kabiliyetini de kitlelerin zihnine sürekli olarak AKP hakkında olumsuz msjlar vermek suretiyle istimal ediyor.konuşmak gibi bir sihir sanatını keşke Batıla deilde Hakka kullansaydı çok büyük bi kazanım olurdu.Yoksa zihinleri yalan yanlış beyanatlarla iğfal ederek bulandırmaya çalışmak kendisi hakkında da olumsuz düşüncelerin oluşmasını sağlayacaktırBeğen
-
murat toy 13 yıl önce Şikayet EtUygarca. Kemalbey, uygar bir insan,aslı astarı olmayan dedikoduları, gerçekmiş gibi her mitingde söylemez.Lafını bilir de konuşur.Beğen
-
ramazan kizilçam 13 yıl önce Şikayet Etmahalledeki teyzeler parkta... ben küçükken,mahalle bayanları parka giderler,kimi elişi örer kimi muhabbet eder,kimi çocuğunu sallandırırdı.bay Kemal,ya hu sen kimsin? sen ülkeyi nasıl yönetirsin görmek istemiyorum.bence evinde otur,parkına git..gez.. tv kanalı dedi olmadı,şimdi de zırvalamış iyice..Beğen Toplam 1 beğeni
-
Metin Yazar 13 yıl önce Şikayet EtBay Kemal iktidar olursa. Bay Kemal iktidar olursa Türkiyeyi çok kara günler bekliyor demektir.Referandum öncesi Tunceli ve Hakkaride yaptığı mitinglerde genel aftan bahsetmişti.İşte o açıklamalarından biri: "Toplumsal mutabakatla,kardeşlikle,doğudan batıya,güneyden kuzaye,herkese özgürce genel affın yolu açılsın." Genel af herkesi kapsayan aftır.PKKlı teröristleri de kapsar,bebek katilini de.Adı üstünde GENEL AF.Kemal bey aslında bu genel afla PKKlıları serbest bırakmak istiyor.Çünkü başka türlü o şehit katillerini serbest bırakmanın imkan ve ihtimali yok.Bu Kemal beyi başbakan yapma,kendileri de iktidarın bir ucundan tutunma hayali kuran MHPLiler kendi elleriyle idam fermanlarını yazıyorlar.Yeni MHPnin solcular karşısında direnme ihtimali ve şansı yoktur.Zamanında Rahşanın karşısında direnebildiler mi? Kuzu kuzu gidip Rahşan affına evet dediler.Apo'nun affedilmesiyle sonuçlana cak olan kararın altına imza atarak meclise getirdiler.Halbuki alınlarına hiç kimse silah da dayamamıştı.Bir daha asla!Beğen Toplam 2 beğeni