Merdiven altından sessiz çığlık!
Küçük Yusuf, bir bodrum katında kendisini kabul edecek bir hastane bekliyor.
6 yaşındaki Yusuf Ayten, basit bir diz ağrısı şikayetiyle hastaneye gitti ama bir gün sonra bütün hareket sistemi iflas etti. Küçük Yusuf, bir bodrum katında kendisini kabul edecek bir hastane bekliyor.
Yusuf Ayten, duvar boyacısı Ergün Ayten (33) ile ev hanımı Özlem Ayten’in (30) üç çocuğundan en sonuncusu. Daha 6 yaşında. Ailesiyle birlikte İstanbul Yenibosna’da bir evin bodrum katında yaşıyor. -Tabii ona yaşamak denilirse.- Kara gözleri, odasından geçen merdiven çıkıntısına bakıyor sürekli. Çünkü vücudunun hiçbir yerini oynatamıyor. Üstelik, derdini anlatacak bir kelime bile söyleyemiyor. Yusuf’un hayatı geçtiğimiz ramazan ayında karardı.
Küçük çocuğun dramını annesi Özlem Ayten’den dinledik: “Erzurum Hınıs’a yaz tatiline gittik. Yusuf, ‘Dizlerim ağrıyor anne’ dedi. Hınıs Devlet Hastanesine götürdüm. Acildeki doktorlar bademciklerinin iltihaplandığını, virüsün vücudu sardığını söyledi. Bir hemşire iğne yaptı eve döndük. Çocuk bir saat kadar uyudu. Kalktığında ip gibiydi, sanki kemikleri yoktu. Hiçbir yerini kaldıramıyor, konuşamıyordu. Bir ara boğulur gibi oldu. Apar topar geri hastaneye götürdük.
GIRTLAĞINI KESTİLER
Bu sefer çocuk doktoru baktı ve zatürre teşhisi koydu. Hastaneye yatırdık. Ertesi sabah serum takıldı. 15 dakika geçti geçmedi evladım iyice fenalaştı. Bir baktım gözleri kaydı, kalbi durmuş. O bağırtıyla hemşireler yetişti, kalbi yeniden çalıştı. ‘Yoğun bakıma alınması gerekiyor’ dediler. Türkiye’nin bütün büyük şehirlerini aradık. Hiçbir hastanede boş yer bulamadık. Getirdik, ambulansa koyduk. 4 saat orada cevap gelmesini bekledik. Doktor, bakanlığı aradı ve Erzurum?Bölge Hastesinde yoğun bakıma alındı. Uzun süre yoğun bakımda kalacağı için yara yapmasın diye boğazını açtılar. 3-4 gün sonra da üniversite hastanesine yatırdık.
YÜRÜYEMEZ, KONUŞAMAZ DEDİLER
Üniversite hastanesindeki doktorlar çok geç müdahale edildiğini söyledi. Aradan aylar geçti boğazındaki açık kapanmıyor. Kapatınca nefes alamıyor. Soluk borusunda daralma ve ödem oluşmuş. Bunun üzerine İstanbul Yedikule Göğüs Hastanesine sevk edildik. Bir süre sonra oradan da çıkmak zorunda kaldık.
Yani her şey bir günde olup bitti. Yusufum ne konuşuyor, ne yürüyor, ne de bir tepki veriyor. Boğazındaki delikten mamayla besliyoruz. Doktorlar tıbben yürümesinin, konuşmasının mümkün olmadığını söylüyor. Şu boğazındaki deliği kapatabilseler en azından...”
BU HALDE HEYETE NASIL GİRSİN?
Yusuf Yeşil Kart ve özürlü raporu alabilmesi için yetkili devlet hastanelerinde heyete girmesi gerekiyor. Baba Ayten “Bu halde nasıl gider?” diye soruyor.
AKDAĞ’DAN YARDIM BEKLİYORLAR
10 aydır cansız gibi yatıyor!
Aynı zamanda hemşehrileri olan Sağlık Bakanı Recep Akdağ’dan oğlunun tedavisi için yardım isteyen baba Ergün Ayten, “Oğlumu, sorumluluk almak istemedikleri için kimse kabul etmiyor. 10 aydır cansız gibi yatıyor. Geçenlerde Halkalı Devlet Hastanesine götürdük. İnanır mısınız 5 saat sedyede öylece bekledi. Daha iyi şartlarda bakılması için hayırseverlerden ve devlet yetkililerinden yardım istiyoruz. Onun tedavisi için iki kızımı Erzurum’da bırakıp eşimle İstanbul’a geldik. 500 liraya bir ev tuttuk. Eşyasız meşyasız idare ediyoruz. Hiçbir gelirim yok. Duvar boyacısıyım ama çalışamıyorum” diye konuştu.
Küçük Yusuf’un boğazı açık olduğu için enfeksiyon kapmaması gerekiyor. Ama bir insanın ancak eğilerek durabileceği odası, hiç sağlıklı değil.
TÜRKİYE GAZETESİ