Erdoğan, MHP'ye Şırnak'tan yanıt verdi
Başbakan Erdoğan, MHP'nin "kasetin arkasındakileri bul" çağrısına Şırnak'tan cevap verdi: "Bunlar CHP'nin, MHP'nin iç işidir. Kendi sorunlarını kendileri çözsün."
''EĞER TEMİZLENMEK İSTİYORLARSA KENDİ PROBLEMLERİNİ KENDİLERİ ÇÖZSÜN''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, ''Dikkat ederseniz bir kaset numarası çevirdiler. Ben bunlara girecek değilim. Bunlar benim işim değil. Bunlar CHP'nin, MHP'nin kendi iç sorunlarıdır. Kendi sorunlarını kendileri çözsün. Eğer temizlenmek istiyorlarsa kendi problemlerini kendileri çözsün'' dedi.
Partisinin Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitinginde vatandaşlara hitap eden Erdoğan, 3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından yeni bir süreç başlattıklarını söyledi. ''Biz, inkar politikalarına, ret politikalarına, asimilasyona kesinkes son verdik'' diyen Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin milletin kurduğu bir parti olduğunu vurguladı.
Milletten aldıkları güç, irade ve yetkiyle, Türkiye'de demokrasiyi daha ileri standartlara ulaştırmanın mücadelesini verdiklerini belirten Erdoğan, milletten aldıkları hayır dualarıyla, yılmadan, yorulmadan, geri adım atmadan çetelerle mücadele ettiklerini dile getirdi.
Geçtiğimiz haftalarda, ortada komplo ve tezgah olduğunu, çirkin bir senaryonun uygulanmak istendiğini söylediğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, birbiriyle uç gibi, birbirinin hasmı gibi görünen taraflar arasında irtibat olduğunu ifade ettiğini söyledi. Çetelerle terör örgütünün aynı hizaya geçtiğini ve muhalefet partilerini de yedeklerine alarak AK Parti'ye karşı açık bir saldırı başlattıklarını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
''İşte söylediklerim tek tek çıkıyor... Önce, dikkat ederseniz bir kaset numarası çevirdiler. Ben bunlara girecek değilim. Bunlar benim işim değil. Bunlar CHP'nin, MHP'nin kendi iç sorunlarıdır. Kendi sorunlarını kendileri çözsün. Eğer temizlenmek istiyorlarsa kendi problemlerini kendileri çözsün.
Yeni bir adım... Silivri ile Kandil arasındaki irtibat, şu anda CHP-BDP muhabbetiyle artık tescillenmiş durumda. Senaryo tıkır tıkır işliyor, tezgah tıkır tıkır işliyor. Türkiye'nin demokrasi mücadelesi karşısında, bir kez daha çetelere can suyu verilmek isteniyor.
Biz, CHP'nin de MHP'nin de Sivas'ın ötesine geçmesini, buralara gelmesini, vatandaşla kucaklaşmasını her zaman istedik ve onları her zaman teşvik ettik. CHP Genel Başkanı'nın sonunda Van'da, Hakkari'de miting yapması elbette sevindiricidir. Ama dikkat edin Hakkari'de 147-150 tane oy alan CHP, son yaptığı mitingde BDP'lilere Yeni Başkan hitap etti. Orada olan CHP'li değil ha, BDP'li. Bütün hareketleriyle ortada zaten. Yani milleti nasıl aldatırız, çarşı, pazarda bugün burada oynanan oyunu, o gün Hakkari'de oynadılar. Benim vatandaşım orada kepenk kapatmadı, orada kepenk kapattırıldı. Tehditle kapattırıldı. Utanmadan, sıkılmadan, 'kendi takdirini kullandı' diyor. Yahu bir gün öncesinden vatandaşa tehditler gönderildi. 'Gidin ekmeğinizi alın. Yarın fırınlar kapalı olacak, dükkanlar kapalı olacak' diye. Bunların hepsini biliyoruz. Bütün evlere gereken talimatları verdiler, tehditler yapıldı. Niye? 'Yarın buraya Başbakan geliyor. Kimse buraya gelmeyecek' diye. Buna rağmen, oraya gelip yüreğini ortaya koyan vatandaşıma ben hitap ettim.
''TÜRKİYE, 1940'LARDAN 2002 YILINA KADAR, AK PARTİ'YE KADAR, KÜRT KARDEŞLERİME KARŞI İNKAR, RET VE ASİMİLASYON POLİTİKASI İZLEMİŞTİR."
Erdoğan, ''İnkar, ret ve asimilasyon politikalarının neticesinde, on yıllar boyunca sadece bu bölgede değil, 780 bin kilometre karenin tamamında, insanlar sistemli şekilde baskı altında tutuldular. Sadece Kürtlere değil, farklı olan herkese, inançlılara, milli ve manevi değerlerine bağlı olanlara karşı da sistemli bir zulüm uygulandı. Camiler kapatıldı, müzeye, hatta ahıra çevrildi'' dedi.
Erdoğan, partisinin Şırnak Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitinginde vatandaşlara hitap etti. Erdoğan, konuşmasının başında, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan halk oylamasında yüzde 89 oranında ''evet'' oyu verdikleri için Şırnaklılara teşekkür etti.
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Demokrasiden, özgürlükten, değişimden korkanlar, hukukun üstünlüğünden korkanlar, Şırnak'ta tehditle, baskıyla, korku salarak, benim vatandaşlarımın sandığa gitmesini engellemek istediler. Hizmet siyasetinden korkanlar, AK Parti'nin kardeşlik siyasetinden gözleri kamaşanlar, Türkiye'de huzurun, istikrarın, kardeşliğin devamından kaygı duyanlar, boykot adı altında çetelere destek verdiler. Barış diyerek, özgürlük diyerek, hak, hukuk diyerek yola çıkanlar, 12 Eylül'de olduğu gibi, bugün de milli iradeyi susturma mücadelesinin içine girdiler.
Ben bugün size, Türkiye'de bir kez daha sahnelenen oyunu deşifre etmeye geldim. Ben istiyorum ki Türkiye'de oynanan oyunu Şırnaklı kardeşim görsün. Gelirken yolda oturan genç arkadaşlarımı gördüm. Elini kaldıracak ama kaldıramıyor. Ben selam veriyorum, zorla elini böyle kaldırıyor. Bu korku niye? Kaldıracak, hissediyorum ama kaldıramıyor, bu kadar... İşte o gönlünden, o kalkacak elleri engelleyenlere 12 Haziran'da gereken cevabı vermeye var mıyız? İstiyorum ki burada söylediğim sözler, dalga dalga yayılsın, Şırnak'taki tüm evlere, tüm köylere, tüm kardeşlerimize ulaşsın. Zira ben, popülizm yapmaya, olmayacak vaatler vermeye, sizleri kandırmaya değil; yaptıklarımızı anlatmaya, yapacaklarımız için sizlerden ruhsat istemeye geldim. Ben, sizlerle hesaplaşmaya değil, kardeşlik hukukumuzun bir gereği olarak, sizlerle helalleşmeye geldim.''
Işığa gözlerini kapatanların, hiçbir zaman gerçekleri göremeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, gerçeklere kulaklarını tıkayanların, hiçbir zaman doğruyu duyamayacaklarını dile getirdi. Erdoğan, ''İşte burada birileri, sizlerin ışığı görmenizi, gerçekleri duymanızı engellemek istiyor. Burada birileri, tehditle, zorbalıkla, korkutarak, sindirerek, kandırarak sizin iradenize ipotek koymak istiyor. Burada birileri, on yıllardır olduğu gibi, gençlerin kanından, anaların gözyaşından beslenmeye devam etmek istiyor'' diye konuştu.
''FİTNECİ BEKİR ZİHNİYETİ NEYSE, MEM U ZİN KİTABINI YASAKLAYAN ZİHNİYET DE ODUR''
Geçen Cuma günü Van'da, 1940'lı yıllara ait beş resmi belgeyi açıkladığını hatırlatan Erdoğan, CHP döneminde, Kürtçe kitapların ve Kürtçe kasetlerin, bakanlar kurulu kararıyla nasıl yasaklandığını resmi belgeleriyle gösterdiğini ifade etti.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Türkiye, 1940'lardan 2002 yılına kadar, AK Parti'ye kadar, Kürt kardeşlerime karşı inkar, ret ve asimilasyon politikası izlemiştir. Kürt kimliği, Kürt kültürü, Kürt dili yasaklanmış, yok sayılmış, inkar edilmiştir. Allah aşkına, Mem u Zin kitabından korkan, masum bir aşk hikayesinden tedirgin olan, bunu yasaklayan bir zihniyet, bu ülkeye hizmet üretebilir, bu milletin dertlerine çare olabilir mi? Ahmed Hani'nin eseri Mem u Zin, bir aşk hikayesi... Ferhat ile Şirin, Arzu ile Kanber, Leyla ile Mecnun ne ise; şurada, Cizre'de yatan Mem u Zin de işte odur. Mem u Zin'i birbirine hasret koyan zihniyet, Fitneci Bekir zihniyeti neyse, Mem u Zin kitabını yasaklayan zihniyet de odur. İşte 1940'larda bakanlar kurulunun yasakladığı o kitabı, 2010 yılında Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı bastı. Tek başına bu bile, Türkiye'nin hangi noktaya ulaştığının göstergesidir.
İnkar, ret ve asimilasyon politikalarının neticesinde, on yıllar boyunca sadece bu bölgede değil, 780 bin kilometre karenin tamamında, insanlar sistemli şekilde baskı altında tutuldular. Sadece Kürtlere değil, farklı olan herkese, inançlılara, milli ve manevi değerlerine bağlı olanlara karşı da sistemli bir zulüm uygulandı. Camiler kapatıldı, müzeye, hatta ahıra çevrildi. Bu ülkede İlmihal kitapları toplatıldı. Bakanlar Kurulu kararlarıyla bunlar yasaklandı.
Cumhuriyet Halk Partisi, sadece 1940'larda değil, 2002 sonrasında da aynı şekilde inkar, ret ve asimilasyonu çok güçlü şekilde savunan bir parti olmuştur. Yeni CHP'nin Yeni Genel Başkanı, Meclis'te bir arkadaşı 'Dersim'de tabi ki analar ağlayacaktı' dediğinde, onu alkışlamış, ardından 'Gereğini yapsın' demiş, ardından da uyarıyı alınca susmuş, sesini çıkarmamış bir kişidir. Yeni CHP'nin Yeni Genel Başkanı, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ne karşı çıkmış, önünde durmuş, engel olmuş bir kişidir. Kardeşliğe karşıdır. Yeni CHP'nin Yeni Genel Başkanı, 'Nerede bu Ergenekon, gidip üye olacağım' diyecek kadar, çete sevdalısı olduğunu açık açık belirtmiştir. Bu Genel Başkan, çetelere avukatlığı bir adım daha öteye taşımış, CHP'nin çetelere kol kanat germesini sağlamıştır.''
''BUGÜN DE SİYASET, SİYASET DIŞI MİHRAKLAR TARAFINDAN ŞEKİLLENDİRİLMEK İSTENİYOR''
Başbakan Erdoğan, tüm baskılara rağmen, Şırnaklıların oyuna gelmediklerini ve miting meydanını gümbür gümbür doldurduklarını söyledi. ''Bu muhabbet nereden geliyor böyle?'' diye CHP ve BDP'ye soru soran Erdoğan, şöyle konuştu:
''Yahu bu ülkede Kürt meselesinin hiçbir zaman sahibi olmayan bu CHP ile Kürt meselesinden beslenen BDP, bugün kol kola girmiş durumda. Yıllarca Kürt kimliğini, Kürtçeyi inkar eden, yıllarca benim Kürt kardeşlerime zulmeden CHP ile güya Kürtlerin temsilcisi olduğunu iddia eden BDP, bugün işbirliği yapmış durumda. Yahu ne oldu size? Sizi bir araya getiren ne? Sizi buluşturan ne? Sizi işbirliği noktasına getiren ne?
Bunlar, çeteleri yeniden diriltmek için işbirliği yaptılar. Bunlar, çetelere yeniden can suyu vermek için işbirliği yaptılar. Bunlar, kan üzerinden, gözyaşı üzerinden işbirliği yaptılar. Bunlar, Türkiye'yi 2002 öncesine geri götürmek için işbirliği yaptılar. Çünkü 2002 öncesi karanlıktı. 2002 öncesinde çeteler cirit atıyordu. 2002 öncesinde çeteler ülkeye istedikleri gibi istikamet veriyordu. 2002 öncesinde ret vardı, inkar vardı, asimilasyon vardı. 2002 öncesinde, müdahaleler yoluyla, kışkırtmalar yoluyla siyaset şekillendiriliyor, milli irade üzerine ipotek konuluyordu. İşte bugün de aynı şey yapılmak isteniyor. Bugün de siyaset, siyaset dışı mihraklar tarafından şekillendirilmek isteniyor.
"MİLLETİN KARŞISINA ÇIKIP DAHA HENÜZ YÜZDE 10 BARAJININ HESABINI YAPAN BU BAĞIMSIZLARDAN SİZE BİR ŞEY GELMEZ, BUNLARDAN YAR OLMAZ''
Erdoğan, ''BDP'ye gönül veren kardeşlerime özellikle sesleniyorum; 'bizim için hizmet önemli değil' diyorsanız bildiğinizi okuyun, o ayrı mesele. Ben sizin tercihinize saygı duyarım ama yok 'biz hizmet istiyoruz Sayın Başbakan' diyorsanız oy vereceğiniz yer, AK Parti'dir. Çünkü milletin karşısına çıkıp daha henüz yüzde 10 barajının hesabını yapan bu bağımsızlardan size bir şey gelmez, bunlardan yar olmaz'' dedi.
Erdoğan, partisince Şırnak Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun vatandaşa yönelik vaatlerini eleştirdi.
''CHP'nin yeni Genel Başkanı, sakız isteyene sakız, gazoz isteyene gazoz, elma şekeri isteyene elma şekeri vaat ediyor. Hızını alamıyor, faşizm isteyen faşizm, komünizm isteyene komünizm, devletçilik isteyene devletçilik, özerklik isteyene özerklik vaat ediyor. İlke yok, sınır yok, çizgi, istikamet, rota, hiçbir şey yok'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hem 'başörtüsüne özgürlük' diyor, hem başörtülü hanımlara 'özgürlük' diyerek onlarla ilişki kurmaya çalışıyor, öbür taraftan İstanbul Avcılar'da benim başörtülü hanım kardeşlerimi rahibe kılığına sokuyor. Hem 'inanç özgürlüğü' diyor, hem CHP'nin din üzerindeki baskılarına sahip çıkıyor. Bir garip insan, gidiyor Veysel Karani türbesinde dua ediyor, hemen yarım saat sonra Allahu Teala'nın ismini edepsizce ağzına alıyor ve 'statükonun Allah'ı Ankara'dadır' diyor, şu hale bak. Bunları söyleyen belli. Batıda, sahillerde milliyetçilik pazarlıyor, burada kepenk kapattırılmasına, esnafın mağdur edilmesine, ekonomik özgürlüğün kısıtlanmasına destek veriyor. İşte böyle bir CHP'ye, BDP de, terör örgütü de çıkıyor, destek veriyor, omuz veriyor.
12 Haziran, işte bu çirkin oyunun bozulacağı tarihtir. 12 Haziran, CHP, MHP, BDP, terör örgütü ve Ergenekon ittifakının bozulacağı tarihtir. 12 Haziran, çetelerin bir kez daha kaybedeceği tarihtir. Ben inanıyorum, Şırnak çetelere yol vermeyecek. Ben inanıyorum; Şırnak, sandığa gidecek, hür iradesiyle kendisine hizmet edeni seçecek. Şırnak, eminim ki bir kez daha demokrasi, bir kez daha özgürlük, bir kez daha kardeşlik diyecek.''
AK Parti'nin vatandaşın verdiği destek ve yetki ile 8,5 yıl boyunca ülke için hizmet ürettiğini belirten Erdoğan, bir yandan ekonomiyi ve demokrasiyi diğer yandan da Türkiye'nin uluslararası itibarını büyüttüklerini söyledi. Bütün engellemelere, bütün yavaşlatma çabalarına, çetelerin tüm kışkırtmalarına rağmen, demokrasi mücadelesinden asla taviz vermediklerini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Ben buraya partiyi ilk kurmaya geldiğimde Şırnak'a, bana o zaman şöyle geç bir saatti, Şırnaklı kardeşlerim dediler ki 'Sayın Başkan, o zaman Genel Başkanım, şu olağanüstü hali kaldırın, bize yeter' dediler ve kaldırdık. 'Şu çekiç gücü buradan gönderin bize yeter' dediler, çekiç gücü de gönderdik. Ertesi gün Cizre'deyim dediler ki 'Sayın Başkan, şu Cizre'ye bir devlet hastanesi'. Söz dedim ve biz muhteşem bir hastaneyi Cizre'ye yaptık mı? Yol kenarlarında terk edilmiş kamyonlar gördüm -sene 2001'i konuşuyorum- bu kamyonlarla ilgili olarak tabii yıllarca artık sınır kapıları kapalı çalışmıyor, kamyonlar çürümeye terk edilmiş, o durumdaydı. Dediler ki 'bütün Cizre'nin, Şırnak'ın derdi bu Başkan' dediler. Bu işi bir an önce çözmemiz lazım. Şu sınır kapılarının açılması lazım. Bu halloldu mu? Şu anda Şırnak'ta, Cizre'deki kardeşim artık yeni sıfır kamyonlarını almaya başladılar mı? İnşallah daha iyi olacak. Merdivenleri teker teker çıkacağız. Çocuk 9 ay 10 günde doğuruyor, erken doğum olmaz, olursa sıkıntılı olabilir değil mi, sabırlı olacağız. Bunların hepsi olacak. Kim diyebilirdi 'Şırnak'a bir havaalanı', var mı böyle bir şey. Biz size söz verdik ve şu anda Cizre'de Havaalanı yapılıyor mu? Allah aşkına Hakkari'ye kim havaalanı derdi? Şu anda Hakkari Yüksekova'da terör örgütü oraya da vatandaşları göndermedi. O temel atmanın zevkine Hakkari'deki kardeşlerim ulaşamadılar ama biz yine de bütün engellemelere rağmen Yüksekova'da da havaalanını yapıyoruz. Oraya da uçaklar inip kalkacak. Cizre'ye de inip kalkacak. Batı'daki, hangi imkanlara sahipse Güneydoğu'daki kardeşim de aynı imkanlara sahip olacak, ayrım bizde yok.
12 Eylül akşamı, sizlere bir söz verdik; 'yeni bir Anayasa yapacağız' dedik. 12 Haziran'dan itibaren inşallah yeni bir Anayasanın yapım hazırlıklarına başlıyoruz. Sivil, katılımcı, özgürlükçü bir Anayasayı, sizlerle birlikte, milletle birlikte yapacağız. Türkiye'nin önünü açacak, kardeşliğini yüceltecek ve Türkiye’yi 2023 hedeflerine taşıyacağız. Yeni Anayasadan korkarak, Türkiye'nin önünü kesmeye çalışanlara, çetelerle işbirliği yaparak, ittifak kuranlara karşı 12 Haziran'da güçlü bir demokrasi dersi vereceğiz.''
-''BDP'NİN OLDUĞU NE KADAR BELEDİYE VARSA HEPSİNİN HALİ PERİŞAN''-
Şırnak'ın Kur'an-ı Kerim'de adı geçen Cudi Dağı'nın şehri olduğunu belirten Erdoğan, ''Hazreti Nuh, 'Rabbim beni bereketli bir yere indir' dedi. Su çekildi, iş bitti, vestevet alel Cudi, yani gemi Cudi'ye oturdu. Şırnak, Hazreti Nuh'un şehridir. Şırnak, 'feyzimiz Nil gibidir. 'Biz, Fırat ve Dicleyiz' diyen Melaye Ciziri'nin şehridir. Şırnak, El Cezeri gibi, dünyaya nam salmış, modern bilime ışık tutmuş bir büyük alimin şehridir. Şırnak, Mem u Zin'in şehridir. İşte, Mem u Zin yıllarca nasıl birbirine hasret kaldıysa, Şırnak da yıllarca hizmete, esere hasret kaldı. Biz bu hasrete son verdik. El Cezeri gibi bir mühendis yetiştirmiş Şırnak'a, üniversiteyi biz kurduk, mühendislik fakültesini biz açtık. Melaye Ceziri, Seyit Ali Fındıki gibi büyük alimlerin yetiştiği, Hazreti Nuh'un şehri Şırnak'a ilahiyat fakültesini biz kazandırdık'' diye konuştu.
Cumhuriyet tarihi boyunca Şırnak'a yalnızca bin 539 adet derslik yapıldığını, AK Parti iktidarı döneminde ise 8,5 yılda kente bin 886 adet derslik kazandırıldığını kaydeden Erdoğan, bin 849 olan öğretmen sayısını 4 bin 446'ya çıkardıklarını anlattı. Her ilçeye modern hastaneler yaptıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Biz istismar siyaseti içinde olmadık. Şu anda Şırnak'ın belediyesinin haline bakın. Bu BDP'nin olduğu ne kadar belediye varsa hepsinin hali bu, hali perişan. Bu yollar rezalet, yollar pislik, kaldırımlar öyle. Bir belediyenin görevi ne kardeşim? Yol yapacaksın, su getireceksin, temizliğini yapacaksın, altyapısını yapacaksın. Öncelikli belediyenin görevi bu. Ben belediye başkanlığından geldim ama burada böyle bir şey var mı? Peki niye benim sevgili Şırnak'lı kardeşim hala bu zihniyetlere gider oy verir? Biz, sizlerin Şırnak'taki susuzluğunu giderdik. Bizim görevimiz değil o, belediyenin göreviydi. Suyu buraya belediyenin getirmesi lazımdı ama biz tuttuk risk aldık. Yasaya rağmen ben bakanıma talimat verdim ve dedim ki 'Şırnak'ın susuzluğunu gidereceksin'. Şırnak'a suyu biz getirdik, merkezi yönetim olarak biz getirdik. Buradaki bağımsız milletvekilleriniz getirmedi. Onların zaten Meclisin içerisinde bağırıp çağırmaktan başka yaptıkları bir şey yok, yapacakları bir şey de yok. Çünkü bunların 'hizmet siyaseti' diye bir anlayışları yok. Bunların tek anlayışı var, o da ideoloji. Asla hizmet siyaseti değil. Sırtlarını terör örgütüne dayamışlar ve buradan oy toplamaya çalışıyorlar, yapılan budur.
Bakın açık söylüyorum: Bunlara oy veren kardeşlerim başlarını iki elinin arasına alsınlar, bunların benim Güneydoğu Anadolu Bölgeme de benim Kürt kardeşlerime de verecekleri hiçbir şey yok, getirecekleri hiçbir şey yok. Kendimizi aldatmayalım. Şunu bilesiniz ki: AK Parti, camiası içerisinde benim Kürt kardeşlerimin haklarını en ideal şekilde savunan bir kadro değil, AK parti'nin kendisi zaten bunu savunuyor, bunu yapıyor. Çünkü biz, bu ülkede Türküyle, Kürtüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Romanıyla hiçbir ayrım yapmaksızın Yunus'un diliyle yaratılanı Yaradan'dan ötürü seviyoruz, farkımız bu. Onun için de diyorum ki: 12 Haziran'da istismar siyasetine değil, hizmete siyasetine oy verin. Yani Şırnak'a şu hal reva mıdır, Allah aşkına? Allah aşkına kardeşlerim soruyorum size; o kadar para gönderiyoruz, inanın hiçbir belediyeden ayırt etmeksizin -tam aksine buradaki ekonomik durum batı illerine göre daha geri olduğu için buraya daha fazla para gönderiyoruz- daha fazla para gönderdiğimiz halde gönderilen bu paralar, hizmet olarak Şırnak'a gelmiyor. Hakkari'ye dönmüyor.
12 Haziran'da kan, gözyaşı, şiddetten beslenenlere değil, silah tüccarlarını kazandıranlara değil, kardeşliğe oy vermenizi istiyorum. 12 Haziran'da çetelere değil, çetelerle mücadeleye destek olmanızı istiyorum. Biz hizmet için yola çıktık, kucağımız hizmet dolu olarak sizlere geldik.''
-''PARAYI NEREYE GÖNDERİYOR, BENİM HALA AKLIM SIRRIM ERMİYOR''-
Mitingin ardından toplu açılış törenine katılacağını ifade eden Erdoğan, açılışı yapılacak 73 yatırımın toplam bedelinin 317 milyon lira olduğunu aktardı. Erdoğan, liseler, ilköğretim okulları, anaokulları, spor tesisleri, enerji yatırımları, içmesuyu ve sulama kanalları ve daha pek çok yatırımı hizmete açtıklarını söyledi.
İdil'de, Silopi'de, Uludere'de, Güçlükonak'ta devlet hastaneleri yaptıklarını, 10 sağlık ocağı inşa ettiklerini ve bugün bunların resmi olarak hizmete gireceğini bildiren Erdoğan, iktidarları döneminde Şırnak'a eğitim, sağlık, sanayi, ulaştırma, adalet, tarım ve hayvancılık gibi çeşitli alanlarda verilen hizmetleri anlattı.
Türkiye'nin her alanda modern hizmetlere kavuştuğunu ve dünyayla yarışır konuma geldiğini belirten Erdoğan, sağlıkta yaptıkları yenilikleri anlattı ve helikopter ambulansların yanı sıra jet ambulansların alındığını Sanatçı İbrahim Tatlıses'in tedavi için Almanya'ya bu ambulansla gittiğini söyledi.
AK Parti'nin, hizmet götürürken vatandaşlar arasında ayrım yapmadığını, ''buralarda AK Parti var mı, yok mu? Kürt mü, Türk mü?'' diye bakmadığını vurgulayan Erdoğan, ''Bizim kitabımızda böyle bir ayrım yok'' dedi.
Erdoğan, ''BDP'ye gönül veren kardeşlerime özellikle sesleniyorum; 'bizim için hizmet önemli değil' diyorsanız, bildiğinizi okuyun, o ayrı mesele. Ben sizin tercihinize saygı duyarım ama yok 'biz hizmet istiyoruz Sayın Başbakan' diyorsanız oy vereceğiniz yer, AK Parti'dir. Çünkü milletin karşısına çıkıp daha henüz yüzde 10 barajının hesabını yapan bu bağımsızlardan size bir şey gelmez, bunlardan yar olmaz. Bunlar, gerilim politikalarından nemalanıyorlar, terör örgütü destek verecek, bunlar da oy kazanacak. Yaptıkları iş bu. Kandan, göz yaşından besleniyorlar. 12 Haziran, inşallah barışın, kardeşliğin, dayanışmanın ve hizmet üretmenin karşılığının taçlandırıldığı bir gün olsun. Biz sizi seviyoruz, size inanıyoruz, 'ayrımcılığa hayır' diyoruz. 'Batıda ne varsa doğuda da o olacak' dedik ve bunu yaptık, yapıyoruz. Bir de BDP'li belediyelere bakın, hali görün, AK Parti'li belediyelere bakın hali görün. Onlar da belediye bunlar da ama bunlar aldıkları parayı nereye gönderiyor, benim hala aklım sırrım ermiyor. Bunu da siz biraz düşünün, herhalde anlıyorsunuz'' diye konuştu.
-NOTLAR-
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, Şırnak Cumhuriyet Meydanı'nda yaptığı mitinge vatandaşlar yoğun ilgi gösterirken, meydanda açılan ''Varsa AK Parti, bulursun su, yol, hastane, üniversite havaalanı. Yoksa AK Parti, bulursun çete, mafya, yolsuzluk, yoksulluk'', ''Allah'ın dostu beyaz gömlekle dünya liderine selam olsun'' ve ''Nuh şehrine hoş geldin'' yazılı pankartlar ile meydandaki ''Hoş geldin dünya lideri'' anlamına gelen Kürtçe pankart dikkati çekti.
Bu arada bazı vatandaşlar meydanda beyaz güvercin uçurdu.
Miting öncesinde terör örgütünün baskısı sonucu bazı esnafın kepenk kapattığı görüldü. Fırın ve eczanelerin dışında tüm iş yerlerinin kapalı bulunduğu Şırnak'ta, BDP'li belediye de çöpleri toplamadı. Başbakan Erdoğan'ın konuşma yapacağı Cumhuriyet Meydanı ve çevresindeki çöpler, Sağlık Müdürlüğüne bağlı işçiler tarafından toplanırken, meydanda temizlik yapıldı. Ayrıca gazete bayileri de gazete ve mecmualarını dağıtamadı.
Öte yandan, Başbakanlığa ait otobüse Başbakan Erdoğan Şırnak'a gelmeden önce bazı kişiler tarafından taş atıldığı, otobüste maddi hasar meydana geldiği bildirildi.
AA
-
ümit 13 yıl önce Şikayet Etlider dediğin. Lider deyince ne anlamalıyız bu durum biraz anlaşılması güç hal almış anlaşılan..birleştirici kucaklayıcı herkese eşit mesafede,dürüst olduğu kadar sözü özü bir yıllar geçsede her halde dün dündür bugünse bugün demeden ilkelerini koruyan...bu saydıklarıma daha birçok madde eklenebilir...biz hepsini bir kişide bulmak isteriz aslında bulamasak ta en azında birçoğunu....varın düşünün derim...başbakanımızın arkasında değil yanındayız..........Beğen
-
Azad Baz 13 yıl önce Şikayet EtAnadilde Eğitim.... Ayrıca Sayın Başbakanımızın konuşmalarında Anadilde Eğitim Vurugusunu Özellikle bekliyordum...inşallah en kısa zaman da anadil eğitim talebi değerlendirilmeye alınır ve bdp'nin elindeki en önemli seçim kozlarından biri olan bu talep ellerinden alınır.. ve şu anda başka bir siyasi parti bunu vaad ederse kayıtsız şartsız oyumu o siyasi partiye veririm..(Bdp Dışında) Selametle...Beğen
-
Azad Baz 13 yıl önce Şikayet EtMitinginize Katılmayı Çok İsterdim. Sn. Basbakan mitinginize katılmayı, ya da sizinle aynı saate batman da sahne alan rap müzik sanatçısı Serhadoyu dinlemeyi çok isterdim, uzun zaman oldu böylesi kalabalık coskulu etkinliklere katılmadım..katılmayı çok isterdim.. malesef askerden geleli 6 ay oldu geldiğimden beri bir lokantada çalısıyorum sabah 8 gece 11-12'ye kadar mesaisiz, izinsiz, ve sigortasız Aylık 500 Tl.'ye Çalısıyorum...işi bıraksam iş bulamıyacam mecbur katlanıyoruz...allah aç, işsiz bırakmasın ne diyelim...saygılar..Beğen Toplam 1 beğeni
-
harun filis 13 yıl önce Şikayet Etevet yine aynı sahne. evet ben bunu biryerden biliyorum tayim ne zaman oy kaybetse hemen mazlumu iyi oynuyor bu kasetler cıkalı 1ay oldu ama senin bakanına gelen mail nerdeyse 24saat içinde tesbit edildi bu kasetten nemalanmıyorsan neden 1ay sustunda şimdi mhpyi karalamaya başladın ama merak etme bozkurtlar gece rürana girmez ne senin nede aldatma kandırma partisi mensuplarına kabus olmaz biz işimeze bakarız işimizde ülke birliği bürünlüğü refanı senin gibi bir kepenk kapantma olaylarına seyirci kalmayız devletin imkanları halkım güvenliği sağlarız bir mitinginde binlerce polis ve ayrıca cevre illerden gelen emniyet mensuplarını saymıyorum o kadar emniyet mensubun arasında birkaç pofakatör cıkıp eylem yapıp kepenk kapattırıyor bu senin beceriksizliğini gösteriyBeğen Toplam 1 beğeni
-
harun filis 13 yıl önce Şikayet Eteditör. sy editör taraflı bir tutumm içindeyseniz söyleyin yazmayalım boşuna eğer tarafsızsanız o zaman yazdıklarımızıda yayınlayın ben belki yorumu beğenmedim neden bağanmedim butonu yok?Beğen Toplam 1 beğeni