Cemil Kırbayır gibi üç genç daha var

Cemil Kırbayır'ın kaybedildiği günlerde Kars'ta üç gencin daha işkence gördüğü ve bir daha onlardan haber alınamadığı ortaya çıktı.

Cemil Kırbayır gibi üç genç daha var
Cemil Kırbayır gibi üç genç daha var
GİRİŞ 25.05.2011 11:42 GÜNCELLEME 25.05.2011 11:42

İsmail Saymaz'ın haberi

Kars’ta Cemil Kırbayır adlı gencin 8 Ekim 1981’de işkence sonucu öldürüldüğü suçlamasına ilişkin TBMM İnsan Hakları Komisyonu tarafından yapılan inceleme Kırbayır gibi işkence kurbanı üç gencin daha olduğunu ortaya koydu.

TBMM İnsan Hakları Komisyonu, ‘Cemil Kırbayır Davası’ çerçevesinde geçen ocak ayında inceleme başlatmış; Kırbayır’la birlikte gözaltına alınıp Kars Dede Korkut Eğitim Enstitüsü’nde işkenceli sorgudan geçenlerin yanı sıra dönemin emniyet ve MİT yetkilileriyle görüşmüştü.

Askeri yetkililer ise görüşmeyi reddetmişti. Komisyon, Kırbayır’ın akıbetinin ne, faillerinin kim, mezarının nerede olduğunu belirlemeye çalışırken, benzer üç vakayla daha karşılaştı. Enstitüde işkence gören tanıklar Davut Aksu, komisyona şunları anlattı: “Turan Sağlam’ın hali perişandı. O kadar dövülmüştü ki dizinden aşağıya damarlar dışarıya çıkmıştı, yürürken kan dökülüyordu. Binaya giriyorsunuz, kalorifer borularına bağlanıyor, kelepçeleniyor, işkence görüyorsunuz. Turan oradaydı, dört-beş gün sonra bilinç kaybıyla ‘Annemi özledim, anneme gitmek istiyorum’ diyordu. Sonra öldüğünü öğrendik. O arada, 26-27 Aralık 1980 arasında Mahmut Kaya diye biri geldi... Yoğun işkence yapıldı, yan yana bağlandık, belden aşağıya simsiyah olmuştu ve deri, çekildiğinde kopuyordu, kangrendi. ‘Bitlis’te beş minare’ diye bir türküyü okudu. Şu an o türküyü duyduğumda dinleyemiyorum. Saat üç gibiydi, ağzından su geldi. Nabzını konrol ettim, öldüğünü anladım.”

Aksu, komisyonun, “Ne yaptılar Mahmut Kaya’yı” sorusu üzerine, “Kayıp, şu anda aranıyor. Takipçisiyim. Çünkü onun ölmesi yaşamamı sağladı. Üçüncü kişiyi göze alamadılar” dedi. İşkence mağduru tanıklar Ahmet Kaya ile Fevzi Çelik bu anlatımları doğruladılar ve işkenceyi Başkomiser Mehmet Haytan’ın yaptığı öne sürdüler. Ayrıca aynını dönem Oruç Korkmaz’ın işkencede öldüğü iddia edilirken ‘cipten düşürek öldü’ diye tutanak tutulduğu öne sürüldü.

Üç iddia Mehmet Haytan’a soruldu. Haytan; Oruç Korkmaz’ın örgüt arkadaşlarınca öldürüldüğünü öne sürdü. Ancak neden “Cipten düşerek öldü” diye tutanak tutulduğuna açıklık getiremedi. Oruç Korkmaz Davası ise 1987’de bitti; Haytan, beş yıl dört ay ceza aldı. Bunun üzerine 2 yıl hapis yattı.

Radikal

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
İsrail vatandaşları resmen harekete geçti! Netanyahu için yolun sonu! Tam 500 bin...
İngiliz ekonomistten Mehmet Şimşek çıkışı: 'Yapmasa krizle karşı karşıya kalacaktı'