Topçu: Ülkücü, ahlaklı ve imanlı olmalı

İBRAHİM ACAR'ın röportajı

Topçu, Türkeş’in 9 ışığı anlattığı her toplantısının başında “Yavrum, ülkücü imanlı ve ahlaklı olmalıdır” dediğini söyledi.

BBP Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun arefesinde hayatını kaybettiği 2009 yerel seçimlerinde yüzde 2,2 oy alarak önemli bir çıkış yapan Büyük Birlik Partisi (BBP), bu başarısını 12 Haziran seçimlerinde de arttırarak sürdürmek istiyor. BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, seçim kampanyası için dolaştıkları Türkiye’nin dört bir yanında karşılaştıkları sevgi ve teveccühten heyecan duyduğunu söylüyor. Gördükleri ilginin sandığa yansıması halinde herkesin çok şaşıracağı bir oy oranı elde edeceklerini söyleyen Topçu; partisinin seçim kampanyası, MHP’deki kaset skandalı ve Güneydoğu’daki gergin seçim ortamı başta olmak üzere gündemdeki konularda sorularımızı cevaplandırdı.

SULTAN SÜLEYMAN BİLE ELLERİ BOŞ GİTTİ

- Siyasilerin seçim kampanyalarına sert bir üslup hakim. Ancak BBP’yi bu gergin ortamın dışında görüyoruz. Neden?

İktidarı, muhalefetiyle siyasilerin Meclis’te başlattıkları ancak toplumun tasvip etmediği kavgacı siyaset üslubunu doğru bulmuyoruz. Bunu bir örnekle anlatayım. Ninem hap anlatırdı. Cihan imparatoru Kanuni Sultan Süleyman bile ahirete elleri bomboş gitti. Vasiyetinde, ‘tabuttan ellerimi dışarı sarkıtın da bu nas yolları altından olan Sultan Süleyman’ın elleri bomboş olarak ahirete gittiğini görsün’ demiş. Siyasetteki bu üslup da ne iktidara yarar ne de muhalefete. Bunların Sultan Süleyman’dan daha büyük olmadıklarını anlamaları lazım. Plazalarda da yaşasalar, hazineden trilyonlar da alsalar siyasilerin birbirinin yüzüne bakamayacakları laflar etmesi siyasetin kalitesini düşürüyor. Kürsülerde birbirine küfredenlerin toplantılarda tokalaşmalarından millet ne anlar. Siyasetin kalitesinin bu olmaması lazım. Yapıcı, pozitif ve ilkeli olsalar memleket de kazanır kendileri de...

SEÇMEN VE TOPLUM BU ÜSLUPTAN NASIL ETKILENIYOR?

- Seçmen geriliyor, kamplaşıyor. Siyaset millete hizmet için vardır. Millete faydası olmayan bir şeyi kendi ikbal ve istikballeri için bu kadar kötü kullanmalarının kabul edilebilir bir tarafı yoktu. Çünkü bu üslup milleti geriyor ve toplumun stresini arttırıyor.

HALK BİZİ ‘YAZICIOĞLU’NUN YETİMLERİ’ OLARAK GÖRÜYOR

¥ Seçim kampanyaları eskide olduğu gibi tekdüze değil. Meydan mitinglerinden ibaret olmaktan çıktı. İnternet ortamı büyük bir propaganda imkanı veriyor. BBP bunu nasıl kullanıyor?

- Çok aksiyoner gençliğe sahip bir partiyiz. Bizim son seçimde aldığımız oy miktarı 1 milyon civarında. Ancak herkes biliyor ki Türkiye’de en az bu oyumuzun 10 katı sempatisi olan bir partiyiz. Yurdun bir dört bir tarafından teveccüh ve sevgi gören bir hareketiz. Bunlar bizim çok ciddi avantajlarımızdır. Geçliğimiz bu sanal alemi çok iyi değerlendiriyor. Sempati alanlarımızın geniş olması nedeniyle esnaf ziyaretlerinde, salon toplantılarında ve mitinglerde partimize büyük bir ilgi olduğunu görüyoruz. AK Parti, CHP ve MHP’ye oy verenler BBP’yi adeta bir emanet olarak görüyor. Rahmetli ‘Muhsin Yazıcıoğlu’nun yetimleri’ gibi görüyor. Biz aynı zamanda proje üreten bir dava hareketiyiz. Sürekli pedal çeviriyoruz.

¥ 2009 yerel seçimlerinde aldığınızın üzerine ne kadar bir oy koymayı hedefliyorsunuz?

- Bizim parti olarak anket yaptırma imkanımız yok. Ancak anket yaptıranlar, bizim Anadolu’daki potansiyelimizi görünce şaşırıyorlar. Milletin sempatisi ve sevgisi sandığa oy olarak yansırsa bizim baraj problemimiz olmaz. Evet bizim bir baraj problemimiz var, o da Orta Anadolu’ya yapacağımız 6 barajdır. Her evden bir oy isteğimize karşılık alacağımıza gönülden inanıyorum. Milletimizin ferasetine ve sevgisine güveniyorum. Besledikleri bu siyaset pınarını coşturacaklarına inanıyorum.

¥ MHP’deki sıkıntılı durumu da sormak istiyorum. Bunun üzerinden siyaset yapmadığınızı görüyoruz. Ancak doğal olarak MHP’dan soğuyan seçmenin BBP’ye yöneleceğini de tahmin etmek zor değil. Bunu hissediyor musunuz?

- Rahmetli Alpaslan Türkeş’in toplantılarına katılan herkes bir konudaki tavsiyesini ve tespitini çok iyi bilir. 12 Eylül darbesinin öncesinde ve akabinde ben de şahsen çok sayıdaki toplantısında bulundum. Rahmetli Türkeş Bey, her konuşmasının başında “Yavrum, ülkücü imanlı ve ahlaklı olmalıdır” derdi. İlk söylediği laf bu olurdu. 9 ışıktan önce ahlak... Şimdi bugünkü duruma bakıyoruz; çok vahim. Siyasilerin, toplumun önünde olan insanların, toplum vicdanıyla, ahlakıyla, inancıyla ters düşen davranışlardan kaçınması gerekir. Aksi taktirde böyle tasfiye oluverirler. Bu sanatçı için de aynıdır, bürokrat için de aynıdır, siyasetçi için de aynıdır.

MHP’DEKİ DURUMA VİCDANIM KANIYOR

Ben ülkücü gelenekten gelen biri olarak vicdanım kanıyor. Açık ve net söyleyeyim. Biz çok çileleri göğüslemiş bir camiayız, inanın yüreğim hiç bu kadar acımamıştı. Vurulduk, asıldık, ikbalimizden ve istikbalimizden edildik. Bu hadiseler bizi bu seferki kadar üzmemişti.

Ben bir siyasi partinin genel başkanıyım. MHP’nin eleştirilecek o kadar siyasi hataları var ki.

Onun için o kaset işine falan hiç dokunmam. Bunu siyasi ahlakımla bağdaştırmam.

¥ Alpaslan Türkeş olsaydı bu kaset durumuna ne derdi, ne yapardı?

- Başbuğ’un devlet ve siyaset tecrübesi işleri bu noktaya getirmezdi. Onun insanlarla olan münasebetleri, teşkilatı çok iyi bilmesi, kişilerle ilgili bilgi sahibi olması noktasında çok sağlam bir tarzı vardı. Böyle bir kadro kurmazdı. Yanlış yapanlar olursa bile mecrasında boğardı. İşleri bu noktaya getirmezdi.

TERÖR ÖRGÜTÜ UZANTILARI SİLAHIN GÖLGESİNDE SİYASET YAPIYOR

¥ Siyaset meydanlarına yansıyan gergin siyasi üslup, Güneydoğu ile ilgili konular üzerinden gelişiyor. Bölgede sağlıklı bir seçim yapılacağına inanıyor musunuz?

- Bölge insanı üzerinden kaba siyaset yaparak kamplaşmaların derinleştirilmesini doğru bulmuyorum. Bu Türkiye’nin menfaatine değildir. O bölgede terör örgütünün sözcüleri de diğer partiler de oy hesaplı siyaset yapıyorlar. Bu yanlıştır. Terör örgütünün sözcüleri silaha güvenerek ve kalemi de yanına alarak o kadar tuhaf isteklerde bulunuyor ki, marjinal bir grubun isteği sanki tüm bölge halkının görüşü gibi lanse edilmeye çalışılıyor. Silah ve terör gölgesinde oy devşirdikleri halde bugüne kadarki oy oranları yüzde 7’yi bulamadı. Siyasiler Ankara’da ne konuşuyorsa Hakkari ve Diyarbakır’da da aynısını konuşmalı. Tutarlı olmalı. Bölge insanı daha samimi bir üslubu hak ediyor. Yıllarca yaptığımız başka türlü zulmü bu sefer de siyaseten yapmayalım. Memurun en ahlaksızını oraya gönderdik, şunu ettik bunu ettik. Terör örgütünün kullandığı siyasi argümanları kendimiz oluşturduk maalesef. Bunda ülkeyi yönetenlerin suçu yok mu? Yanlış yönettiler, yanlış ettiler... Ankara’da ne konuşuyorlarsa bölgede de onu konuşsunlar.

DEMİREL “ÇAĞDAŞ SENFONİ” İLE SAF DEĞİŞTİRDİ

¥ Demirel’e destek mitingi iddiasında partinizin adı kullanıldı. Ancak BBP’nin net bir tavır ortaya koyması, DP’ye geri adım attırdı ve nitekim o destek mitingi yapılamadı. 80 yaşını aşmış bir Demirel’in hâlâ elini siyasetten çekmemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Siyasette hasımlık da olur hısımlık da... Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu benim bir numaralı siyasi hısmımdır. Rahmeti Necmettin Erbakan ile kalbi akrabalığımız vardır. Ancak Süleyman Demirel ile böyle bir şey aramızda yok, olamaz da... Halaylarımızı, horonlarımızı, zeybeklerimizi görmezden gelerek, bu milletin kültür değerlerine inat senfoni orkestrasının önünde durup bilmem kimin konçertosunu göstererek, “İşte Türkiye’nin çağdaş yüzü budur!” demesini asla tasvip etmedik ve unutmadık. Demirel 80 yaşında eğer siyasi bir görüş değişikliğine karar verdiyse, buradan ne geleceğini görecek kadar da bir tecrübeye sahiptir. Demirel bunu tercih etmiştir. Alan memnundur, satan memnundur. Başbakan’ın bunu bilmesi lazım.

TERÖR ÖRGÜTÜ ÖLDÜREREK, KORKUTARAK SİNDİRMEK İSTİYOR

¥ Hak istemek öldürmekle ve silahla olur mu?

- Olmaz elbette... Bir taraftan ‘ateşkes ilan ettim ‘diyor, ‘hak ve özgürlük istiyorum’ diyorlar. İstanbul’da yapılan saldırıda bacağını kaybeden Ayten Bal’ın ne suçu var? Terör örgütü sivillere yönelik saldırılarla sindirme, korkutma ve baskı altına almaya çalışıyor. Etiler’de yapılan saldırı Hakkari’de oy kullanacak seçmene verilen bir mesajdır. Ilgaz yolunda Başbakan’ın konvoyuna yapılan saldırı, Diyarbakır’daki seçmene “aklını başına topla ha” tehdidi demektir. Hükümetin terörle mücadele konseptini değiştirmesi lazım.

YENİ AKİT