Ya ordu savaşa da gitmezse!

Asker son soruşturmadan sonra 'işe çıkmama' eylemi yaptı. Acaba bu, 'gerekirse ülkeyi savunmasız bırakırım' tehdidi mi? Peki ordu, bir saldırı karşısında savaşmayı da reddeder mi?

Ya ordu savaşa da gitmezse!
Ya ordu savaşa da gitmezse!
GİRİŞ 31.05.2011 07:42 GÜNCELLEME 31.05.2011 07:42
Bu Habere 62 Yorum Yapılmış

İhsan Dağı'nın köşe yazısı

Ya ordu savaşa da gitmezse!

Türkiye bunu da gördü. Ordusu yargıyı boykot edip tatbikata çıkmadı. Soru şu; peki ordu, yarın bir saldırı karşısında savaşmayı da reddeder mi acaba?

Orduya siyaset bulaşmışsa ihtimal dışı değildir bu. Balkan Savaşı'nda İttihatçı subayların yaptıkları hatırlarda. Edirne'yi bile terk etmişlerdi, İstanbul'da iktidara biraz daha yaklaşmak uğruna. Siyaseten kazanmak adına cephede kaybetmeyi göze alan bir ordu zaten ordu olmaktan da çıkmıştı. Düştükleri siyaset batağından bir daha kurtulamadılar. Kendileriyle beraber imparatorluğu da batırdılar.

Cumhuriyet döneminde de bitmedi askerin iktidar hırsı. Mehmet Ali Birand'ın ifadesiyle dışarıdan laik kesimin 'kışkırtmalarıyla' darbeler yaptı, siyasete yön vermeye kalktı. 27 Mayıs darbesinin 51. yıldönümü şu günler. Cumhuriyetin İttihatçı subayları devleti batıramadılar ama demokrasiyi imha ettiler; yeni cumhuriyete demokrasi aşılama hamlesini adeta biçtiler 27 Mayıs darbesiyle.

Gırtlaklarına kadar siyasete battıklarında silahı sadece milletin alnına değil, birbirlerinin kafasına da doğrulttular. Altı ay içinde cunta içindeki cunta ötekini tasfiye etti, Alparslan Türkeş liderliğindeki 14 komite üyesini sürgüne gönderdi. O günlerde cunta mensuplarının bir kısmı öteki grubun korkusundan kışlalarda yatıyordu. Devletin bütün makamlarına 'erken gelen' oturmuş, ordudaki generallerin neredeyse tümü tasfiye edilmişti. Emekli edilen subay sayısı da 6 bin civarındaydı.

Zorbalıkla yıktıkları meşru hükümet mensuplarına yaptıkları zulümleri anlatmıyorum dikkat ederseniz, birbirlerini nasıl imha etmeye çalıştıklarından söz ediyorum. Hiç bitmedi bu kavga. Silahlı Kuvvetler Birliği adlı bir başka cunta kuruldu; bu defa da kışlaya ve silaha hâkim olan bu cunta 'komitecileri' tehdit etmeye, yönetmeye kalkıştı. Yetmedi, Albay Talat Aydemir iki defa fiili darbe girişiminde bulundu. İş, 12 Mart darbesine, ondan önce de 9 Mart darbecilerine kadar geldi.

27 Mayıs'la aklına, silahını kullanarak iktidara ve imtiyaza ulaşma virüsü bulaşanlar iflah olmadılar. 12 Mart da, 12 Eylül de onların eseri. Hatta 28 Şubat ve de 27 Nisan'ı da bundan elli bir yıl önce siyasete bulaşanlar yaptı. Ergenekon ve Balyoz'dan yargılanan 'başarısızlar'ın da ilham kaynağı 27 Mayıs.

Ne yapacaklardı yani? Birileri darbeyi yapmış, başarmış, iktidar düzeneğini ona göre kurmuş, üzerine oturmuş, kimse de onlara bir şey yapamamış. Hatta darbeyi yapanlar cumhurbaşkanı olmuşlar, saygı görmüşler. Darbecilere 'saygın devlet adamı' muamelesi çekilen bir ülkede darbecilik biter mi?

Darbecilik virüsüyle mücadele etmenin tek bir yolu var; yargı. Bu işe kalkışanları, hatta geçmişte 'başaranları' yargılamak... Son yıllarda yapılan da bu. Ama ordunun içinde bir kesim buna direniyor. Direnenler yargıya müdahale etmeye çalışıyor, mahkemeden önce sanıkları aklamaya gayret ediyorlar. Bir ara da 'ordu evleri'nde misafir etmiş ve darbe davalarında adli destek de sağlamışlardı.

Şimdi de 'işe çıkmama' eylemi yapıyorlar. Acaba bu, 'gerekirse ülkeyi savunmasız bırakırım' tehdidi mi? Son tatbikat erteleme 'eylemi' hiç masum ve normal değil; en azından yargıyı etkileme girişimi. Ayrıca hükümete de bir mesaj... Bugün yargıya mesaj vermek için tatbikata direnen, yarın siyasi iktidara mesaj vermek, onu yıpratmak için başka işler yapmaya kalkışırsa ne olacak?

Mesele şudur; ordu hükümetten bağımsız, bağlantısız bir kurum mudur, yoksa emirleri meşru siyasal iktidardan mı almaktadır?

Başbakan Erdoğan, ordunun 'protestosu'nu alttan alıp, 'Ordu işini yapıyor, dışarıdakiler tahrik etmesinler' diyerek emrinde bulunan (bulunması gereken) kurumu korumaya çalışıyor olabilir. Bunu anlarım; ama bu sözlere hakikaten inanıyorsa o zaman durum çok nazik demektir. Başbakan'a, konuşmalarında sık sık atıfta bulunduğu Adnan Menderes'in yaptığı ve bedelini hayatıyla ödediği temel hatayı iyi incelemesini tavsiye ederim.

Zaman

YORUMLAR 62
  • Bahadır Bahadıroğlu 13 yıl önce Şikayet Et
    Ordu Değil Birtakım Subaylar Savaşmaz. Bunu herkes biliyor.
    Cevapla
  • Yusuf 13 yıl önce Şikayet Et
    Kılıçdaroğlu'da aynen ÖZELBİSTANLI GİBİ DÜŞÜNÜYOR, Askere diyor ki; aman durun, kışlanıza çekilin ve AK PARTİ'ye prim yaptırmayın.... Demek ki askerin içinde böyle bir yapılanmanın olduğunu, asıl görevinin dışına taşma eğiliminde olduğunu biliyor ve uyarıyor, Şu anda seçim var, konuşursan ya da diklenirsen bu AK PARTİ'ye yarar... Bizim kimi akıllılarımız da buna aynen katılıyor, haklı buluyor, çünkü hiç birşey bilmiyor aslında...
    Cevapla
  • Abdullah Musaoğlu 13 yıl önce Şikayet Et
    Formatöre Cevap. Formatör efendi, Mesela bir öğretmen suç işledi yargı da onu yargılamak üzere ceza evine koydu. Diğer öğretmenler de deseki ben oynamuyorum, neden arkadaşımı ceza evine koyup yargılıyorsun deyip derse girmezse, veya benzer gerekçe ile bir polis veya savcı veya vali veya milletvekili... Millet demez mi size ne oluyor? Ben size bunu için mi para veriyorum? Ve ilgili şahısların yaptıkları ne kadar doğru olur. Ben hangi gerekçe ile tatbikatın iptal edildiğini bilmiyorum. Eğer yargılanmalarından dolayı iptal edilmişse fevkalede yanlış bir davranış. Bizim vergilerimizi yargıyı etkilesinler veya darbe yapsınlar veya işlerini yapmasınlar diye vrmiyoruz. Çok basit siyaseti siyasetçiye yargıyı yargı mensuplarına bıraksınlar. Herkes kendi işini yapsın. Kimse kimseden daha vatansever değil, bu vatan da kimsenin babasının mülkü değil. Bu vatan topraklarında benim şehit dayımın şehit dedemin kanları var.
    Cevapla
  • Yusuf 13 yıl önce Şikayet Et
    AKSER SEÇİMDEN ÖNCE YAPMASIN, SONRA YAPSIN..... Yazının içeriğine göre ve ÖZELBİSTANLI'nın da bu yazıyı okuyup anladığını düşünecek olursak diyor ki; Asker gerekirse darbe yapar ve yapmalı ama seçim öncesi Ak Parti'ye prim vermemek için bunu yapmayacak...Şimdi diyecek ki ne alakası var, Şöyle var; yazının içeriğinde gerçeğe aykırı olan tek bir cümle varmı?Peki bizim askerimiz bu yazılanları aslında yapıyor, yapmış, bunu yapmaması için bu vakte kadar bir neden bulamamış öyle değilmi?
    Cevapla
  • 1299 13 yıl önce Şikayet Et
    formotor maşallah almışsın sazı eline. askeri karşımıza almışız...suçlu suçsuz her komutan hapse atılıyormuş.... sen nerede yaşıyorsun tosunum? Buradan öyle görünmüyor. Buradan şöyle görünüyor: Ordusunu çok seven Millet, Ordu içindeki kokuşmuşluğa tepki gösteriyor. Ordusunda fuhuş çeteleri, askeri casusluk çeteleri, karargah evleri bağlantılılar, ergenekoncular, pkk lılar olmasın istiyor. Ordusu demokrasiye saygılı, işine konsantre olsun, darbe planlarıyla, fişleme dosyalarıyla, başörtüsüyle, millete komplo planlarıyla uğraşmasın istiyor. Ordu, heron ihanetinin, karakol baskınlarının sorumlularını bulup bünyesinden atsın istiyor. senin ve benzerlerinin umurunda olmayabilir ama Biz Ordumuzun güçlü,modern,Vatan Savunmasına konsantre olmasını önemsiyoruz. sen bunun adına pkk yandaşlığı diyorsan o senin cahilliğin,sığ düşüncen, miyop bakışın. Ayrıca bildiğin gibi 30 yıldır pkk ile mücadeleyi ordu eliyle yapıyoruz. sonuç: sıfıra sıfır bile değil maalesef. Ordumuzun tarihi darbelerle, darbe girişimleriyle dolu maalesef. ele geçen belgelere göre darbeseverler hala iş başında maalesef.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Bahçeli'nin 'barış' açıklamasına DEM'den sıcak mesaj
2024'te vergi oranının en yüksek olduğu ülke açıklandı! Türkiye kaçıncı sırada?