'Ergenekon Romanları birbirine vurduracaktı'

Birinci ''Ergenekon'' davasının 186. duruşması başladı. Duruşmada savunması alınan Engin Bağbars, Romanları birbirine vurdurmak için mühimmat sağlandığını açıkladı.

'Ergenekon Romanları birbirine vurduracaktı'
'Ergenekon Romanları birbirine vurduracaktı'
GİRİŞ 02.06.2011 13:33 GÜNCELLEME 02.06.2011 13:33

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen davanın bugünkü duruşmasına, Alparslan Arslan ve Doğu Perinçek ile Savcı Zekeriya Öz'ü tehdit ettiği iddiasıyla yargılandığı dava dosyası bu davayla birleştirilen Özkan Kurt'un da aralarında bulunduğu 21 tutuklu sanık katıldı. Tutuklu sanıklar Osman Yıldırım, Veli Küçük, Hayrettin Ertekin, İsmail Yıldız, Ergün Poyraz ve Sevgi Erenerol ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada tutuksuz yargılanan Nusret Senem ile Güler Kömürcü Öztürk de hazır bulundu.

Duruşmada, 2006'da ''uyuşturucu satma'' suçlamasıyla tutuklanarak Tekirdağ F Tipi Cezaevine konulmasının ardından Muzaffer Tekin ile ilgili beyanlarda bulunan Engin Bağbars, tanık olarak dinlenilmek üzere kürsüye alındı.

Bağbars, 5,5 yıl cezaevinde yattığını belirterek, ''Aklımı aldılar. Konuşmamam için beni tehdit ettiler'' dedi.

İstanbul'da bir savcı tarafından konuşmaması konunda tehdit edilirken bir savcı tarafından da konuşmasının istendiğini savunan Bağbars, ''Ben de arada kaldım. Bu ülke için konuşacağım, yaptıkları pislikler için konuşacağım. 4 avukat değiştirdim. Beni hukuk ve adaletle tehdit ediyorlar. Adalet Bakanlığı dosyalarıma baksın. Bir suçum varsa 15 yıl yattım, 15 yıl daha yatarım. Yalan yanlış ifadelerle 5,5 yıl cezaevinde yattım. Beni tutuklatan narkotik müdürü şu anda görevde, nasıl konuşacağım?'' diye konuştu.

Bağbars, 2004'te avukat Aydın M'nin kendisini ''JİTEM'ci Çeçen Hacı'' ile tanıştırdığını, İstanbul Jandarma Alay Komutanlığına götürüldüğü belirterek, ''Burada uzman çavuş Mehmet Ü. ile tanıştım. Beni alaya götürüyorlardı. Beni devlet görevlisi yaptılar. 2004'te istediğim şekilde alaya giriyordum'' dedi.

Kendisinden teneke dolusu mermi istendiğini, amacın Romanları birbirine vurdurmak olduğunu savunan Bağbars, ''Kanas verelim albayı öldüreceksin dediler, bunları yapmam deyince Antalya'da arabama esrar koydular, beni yakalattılar'' diye konuştu.

Bağbars, kardeşi Ayhan Bağbars ile Gökhan Başoğlu'nun Paşakapısı Cezaevinden arkadaş olduklarını, uyuşturucu kaçakçısı olduğu belirtilen Ertuğrul Y'nin haplarını sattıklarını ifade ederek, Başoğlu'nun kendisini ''Büyük komutan, derin devlet'' diyerek tanıştırmak için Muzaffer Tekin'in yanına götürdüğünü söyledi.

Başoğlu'nun daha önceden Sedat Peker'in korumalığını yaptığını ifade eden Bağbars, ''Peker onu kovmuş. Başoğlu'nun Jaguar'ı vardı. Kurşun geçirmez camları ve arkasında kalaşnikof vardı. JİTEM'ci Hacı'da sahte kimlik vardı. Başoğlu, Muzaffer Tekin ile tanışmam için beni Tekin'in bürosuna götürdü. Tekin ile konuşmadım. Başoğlu, 'Komutan seni beğenmiş 2 fotoğraf getir, Kuvayımilliye kartı çıkaracağız' dedi. Bunları bana Başoğlu söyledi. Tekin ile konuşmadım'' dedi.

Bağbars, Başoğlu'nun kendisine, İstanbul Emniyet Müdürü'nü ve 20 subayı değiştirecekleri, önce Alanya ve İstanbul'u ele geçireceklerini, ardından tüm Türkiye'yi alacaklarını söylediğini'' ileri sürerek, şöyle devam etti:

''Recep Tayyip Erdoğan'ı öldüreceğiz, darbe yapacağız dediler. Bana, TÜSİAD toplantısında Murat Aksu'yu öldüreceksin, İslami örgüt süsü vereceksin dediler, kalaşnikof verdiler. O dönemde uyuşturucu kullanıyordum. Uyuşturucu nedeniyle canavara dönüşüyordum. Bir kaza olmasın diye silahı yanımdaki çocuklara verdim, saklamasını istedim. Ormanda nişan alıyorduk. Değişik insanlar geliyordu. 'Ben sağlam mıyım, çürük müyüm' diye. Muzaffer Tekin de oraya haftada bir geliyormuş. Ancak Tekin'i sadece bir kere bürosunda gördüm. Ancak Gökhan Başoğlu'ndan şüphelendim. Ormanda beni öldürmeye çalıştı. Sabaha kadar saklandım.''

Bu şahıslar tarafından kullanıldığını belirten Bağbars, Başoğlu'nun birçok kişiyi gizlice telefonla dinleyerek şantaj yaptığını, bir keresinde de kendisinin şantaj sonucu 100 bin lirayı aldığını ve paranın paylaşıldığını söyledi.

Kendisinin Mehmet Ü. ile muhatap olduğunu ifade eden Bağbars, ''JİTEM'ci Hacı'' olarak ifade ettiği kişinin gerçek kimliğinin de Murat A. olduğunu, bu kişinin hem polis hem de asker kimliği bulunduğunu, muhbir olduğunu kaydetti.

Duruşma, Bağbars'ın beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Trabzonspor açıkladı! Türk futbolunda devrim niteliğinde ödeme
Lübnan göç krizi ile karşı karşıya...  Suriye'ye geçenlerin sayısı 100 bine ulaştı