Dahi Türk'ten Türkiye için müthiş çalışma!
Beyin kanamasını tarihe karıştıracak Türk bilim adamı bu kez akraba evliliklerini inceleyecek.
Begüm Çelikkol'un haberi
Tüm dünyada "Dahi Türk" olarak anılan Yale Üniversitesi Beyin Damar Hastalıkları Beyin Cerrahisi Bilim Dalı Başkanı ve Beyin Genetiği Programı Direktörü Prof. Dr. Murat Günel, tüm genetik çalışmaların hastalıkların önceden tespit edilmesine odaklandığını ifade ederken, "Örneğin daha doğduğumuz gün hangi hastalıkların ya da hangi kanser türünün riski altında olduğumuzu yüzde 100 bilme şansımız olacak. Bu neyi sağlayacak? Kişiye özel kanser tedavileri geliştireceğiz. Bunu çözebilmek için yetişmiş insan kaynağına ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Günel, Bahçeşehir Üniversitesi'nde bu sene açılacak olan Genetik Biyoinformatik Bölümü’ne burslu girecek 20 şanslı öğrencinin eğitimiyle bire bir ilgilenecek. Öğrenciler aynı zamanda Yale Üniversitesi'nde de eğitim almış olacak. Bölümün tanıtım toplantısında konuşan Prof. Dr. Günel, öğrencilerin genetik alanındaki son gelişmeleri yerinde inceleme şansı olacağını kaydetti.
KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ İMKANLARI
Genetik çalışmalarla kişilerin 70 yaşına geldiğinde Alzheimer olma olasılığının yüzde kaç olacağını öğrenebileceklerini belirten Prof. Dr. Murat Günel, "Çin savunma sanayii yerine ya da farklı teknoloji alanları yerine genetik üzerine çalışmalara milyarlarca dolar yatırım yapıyor. Biyoinformatik odaklı çalışmalar son yıllarda genetik kadar önemli bir dal halini aldı. Tüm genetik çalışmalar hastalıkların önceden tespit edilmesine odaklanmış durumda. Örneğin daha doğduğumuz gün hangi hastalıkların ya da hangi kanser türünün riski altında olduğumuzu yüzde yüz bilme şansımız olacak. Bu neyi sağlayacak? Kişiye özel kanser tedavileri geliştireceğiz. Şu an genetik, çok bilinmeyenli bir denklem. Bunu çözebilmek için yetişmiş insan kaynağına ihtiyacımız var .Canlıların oluşumunu programlayan genetik şifrelerin çözülmesi, çözülen şifrelerin tıp, biyoteknoloji gibi pek çok alanda iyileştirme amaçlı kullanılması gibi çalışmalar sürdüren genetik bilim dalı, çaresi olmayan pek çok hastalığın tedavisinde de doğru tanıların konulması ve kişiye özel tedavi imkanlarının yaratılmasına olanak sağlıyor" dedi.
TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR ÇALIŞMA YAPACAK
Prof. Dr. Günel Türkiye'de yeni bir çalışma yapacaklarını da şöyle açıkladı: "Anevrizmaya neden olan genlerden 5 tanesini keşfedebildik. Bu, hastalığın yüzde 10’unu açıklıyor. Ama kök hücre tedavisi kullanarak damarları tedavi etmek için büyük bir adım oldu bu keşif. Şimdi beyin tümörlerinin genetik dizi analizi üzerine çalışıyoruz. Tümörün genetiğini anlarsak her hastaya özel tedavi geliştirme şansımız olacak. Kişiye ait mutasyonlar belirlenecek, beyin tümörü tedavisinde de bazı kanser türlerinde olduğu gibi kişiye özel kemoterapi verilecek. Üzerinde çalıştığımız diğer bir projemiz de Türkiye’den meslektaşlarımızla beraber yürüttüğümüz akraba evliliği sonucu oluşan ve beyin gelişimini etkileyen genetik hastalıklar. Akraba evlilikleri sonucu hangi bölgede hangi beyin hastalıklarının görüldüğünü belirlemeye çalışacağız. Önleyici hekimlik hizmetleri açısından çok faydalı olacak.”
ANEVRİZMA İÇİN BÜYÜK ÇALIŞMA
Prof. Dr. Günel bir ay öncesinde anevrizmaya neden olan üç geni keşfettiklerini açıklamıştı. Buna göre, genleri taşıyan kişiler incelemeye alınırsa ilaçla tedavi edilebildiği gibi anevrizma erken dönemde saptanıp patlamadan basit bir müdahale ile alınabiliyor. Pek çok insanı ölümden ve sakatlıktan kurtarması beklenen araştırma 15 yıl boyunca devam etti. Finlandiya, Hollanda ve Japonya'da toplanan on binin üzerindeki kan örneğinden elde edilen DNA kullanıldı. Araştırma tamamlandığında dünyanın çok değişik toplumlarını etkileyen üç gen bölgesi bulunmuş olmuştu.
Prof. Günel toplantıda bu çalışmasından da bahsetti. Prof. Dr. Murat Günel şunları söyledi: "Bu genler sayesinde hastalığın biyolojisi anlaşılabilecek ve yeni tedaviler gerçekleştirilebilecek. İki yıl içinde basit bir kan testiyle beyin kanamasını olmadan anevrizma oluşturma riski yüksek hastalar tespit edilebilecek. Ailesinde anevrizma olanlar için bu çok önemli. Risklerini bilip tedavi olabilecekler. Anevrizma patlamadan tedavi edilebilirse birçok hayat kurtulacak pek çok hastanın da sakat kalması önlenecek"