Dicle Üniversitesi'nde Kürtçe kursu
Dicle Üniversitesi'nde (DÜ) halka açık düzenlenen kursta Kürtçe dil öğretimine başlandı.
YÖK'ün onay verdiği yönetmelik doğrultusunda DÜ'de açılan Sürekli Eğitim Merkezi ve Yaşayan Diller Merkezi işbirliği ile düzenlenen Kürtçe dil kursuna katılan ve aralarında öğretim üyeleri, öğretmenler, avukatlar, doktorlar ve öğrencilerin de yer aldığı kursiyerler, 3 aylık periyotlar halinde sürecek kursta, Kürtçe'yi hazırlanan bir müfredat kapsamında hem gramer hem de pratiğe dayalı öğrenme fırsatı bulacak.
Toplam 36 saat süren eğitimi tamamlayan kursiyerlerden dil sınavını başarıyla geçenler DÜ Rektörlüğü Sürekli Eğitim Merkezi'nce onaylı sertifikayı almaya hak kazanacak.
Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ahmet Çoban, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl YÖK'ün onayı ile kurulan merkez bünyesinde Osmanlıca, Arapça, İngilizce, Almanca, Fransızca, Kürtçe ve Zazaca dil kursu düzenlenmesi kararı alındığını, ancak bu dönem en çok talebin Kürtçe dil kursuna olduğunu söyledi.
Bu nedenle düzenledikleri Kürtçe dil kursuna 11 akademisyenin dışında öğretmen, öğrenci, doktor ve avukat gibi toplumun farklı kesimlerinden katılım olduğunu ifade eden Çoban, 24 kişilik bir sınıfla başladıkları dil öğretiminin sürdüğünü belirtti.
YOĞUN TALEP GÖRDÜ
Çoban, kurs günlerinin ve saatlerinin kursiyerlerin talepleri doğrultusunda belirlediklerini anlatarak, şunları söyledi:
''Kursun büyük bir ciddiyetle ve doğal seyrinde devam etmesi için ihtiyaç merkezli eğitim veriyoruz. Kürtçe dil kursuna yoğun bir talep söz konusu. İlk duyurusu yapıldığında 60'a yakın başvuru yapıldı. Biz ilk etapta 24 kişilik bir sınıfla bu kurslara başlamak istedik. Bundan sonraki süreçte talepleri değerlendirmeye devam edeceğiz. 3 aylık periyotlar halinde gramer ve pratiğe dayalı öğretimin yapıldığı kursumuza isteyenler bu dili ilerletmek için devam edebilecek. Kursiyerlerimizin seviyesi ve talebi ne ise müfredatımızı ona göre belirliyoruz. Formel, örgün eğitimde olduğu gibi değilde daha çok kursiyerlerin seviyesini ve taleplerini esas alan bir yaklaşım söz konusu. Türkiye'de ana dili Kürtçe olanlar değil, ana dili Türkçe olmayanlar dil öğrenme konusunda sıkıntılar yaşamışlardır. Ana dili Kürtçe olanlar da kendi dillerini unutmak istememişlerdir. Ana dilini unutmak istemeyenlere yeni açılımlar doğrultusunda öğrenci odaklı, ihtiyaç merkezli eğitim veriyoruz. Bu fırsat bugüne kadar pek olmamıştı. Kürtçe öğretim verecek hoca bulmak konusunda da sıkıntı yaşamadık. Üniversite tarafından tüm diller için desteklendiğimiz merkezimizde önümüzdeki dönem, Kürtçe'nin yanı sıra, Omanlıca, Arapça, İngilizce, Almanca, Fransızca ve Zazaca kursları düzenleyeceğiz.''
DÜ Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi ve kurs öğretmeni Doç. Dr. Halil Çeçen, Kürtçe'nin şimdiye kadar kullanılmamış bir dil olduğunu bu nedenle öğretime başlarken biraz zorlandığını, ancak Farsça bilmesinin kendisi için bir avantaj olduğunu söyledi.
Çeçen, Kürtçe ve Farsça'nın ortak yönleri olduğunu ifade ederek, alfabe ile başladıkları dil öğretiminin gramer ve pratiğe dayalı eğitimle devam ettiklerini belirtti.
Kursiyerlerin tam anlamıyla bu dili öğrenmeleri için bir yıl devam etmeleri gerektiğini belirten Çeçen, kursiyerlerin ilk başladıkları güne göre çok hissedilir bir aşama kaydettiklerini söyledi.
Bölgede yaşayan insanların bölgede kullanılan dili de öğrenmek istediklerini kaydeden Çeçen, ''Bu dili öğrendikleri taktirde Molla El Cezeri ve Ahmed-i Hani gibi önemli mutasavvıf ve ilim adamlarının eserlerini de okuma ve tanıma fırsatı bulacaklar'' şeklinde konuştu.
HASTALARIYLA İLETİŞİM İÇİN KÜRTÇE ÖĞRENİYOR
Kursiyer ve DÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rıdvan Şeşen, anadilinin Kürtçe olduğunu, Türkçeyi sonradan öğrendiğini ve Kürtçeyi kullanmadığı için zamanla unuttuğunu söyledi.
Kürtçeyi iyi bir şekilde öğrenmek ve sertifika alabilmek için kursa katıldığını ve üniversitede bu kursun düzenlenmesinden memnuniyet duyduğunu kaydeden Şeşen, ilk kez özel sektör dışında akademik bir çatı altında düzenlenen bu kursun kendileri için bir fırsat olduğunu söyledi.
Şeşen, Kürtçe'nin ücretsiz kurslarla teşvik edilmesi ve yaygınlaşması gerektiğini belirterek, ''Her dil bir çiçektir. Her çiçeğin kokusu ve rengi farklıdır. Her çiçek gibi her dil de yaşatılmalıdır'' dedi.
Kursiyer ve DÜ Tıp Fakültesi'nde doktor Mehmet Küçüköner, Türkçe bilmeyen hastalarıyla iletişim kurarken sıkıntı yaşadığını, bu nedenle Kürtçe öğrenmeye karar verdiğini söyledi.
Küçüköner, üniversitede açılan kursun kendileri için fırsat olduğunu ifade ederek, ''Bazı hastalar sıkıntılarını Türkçe olarak anlatamıyorlar. Zaza olduğum için Kürtçe bilmiyordum. Bu kursta pratik bilgiler öğrenerek hastalarımla diyalog kurmayı amaçlıyorum. 3 aylık eğitimin ardından kursa devam etmeyi istiyorum. Bu bölgede çalışan doktorlar olarak mesleğimizi iyi bir şekilde yapmak ve hastalara daha yararlı olabilmek için Kürtçe öğrenmemiz faydalı olacak'' dedi.
Kursiyerlerden kimya öğretmeni Necati Güvenç de, yasal düzenlemeler ve anayasadaki değişikliklerin ilerleyen süreçte tüm branşlarda tüm dillerin kullanımı ile ders anlatılmasının önünü açacağını düşündüğünü bu nedenle Kürtçe gramerini geliştirmek ve sertifika almak için kursa katıldığını belirtti.