Hollanda'daki Türklerin en büyük engeli

Hollanda'da görev yapan Türk doktorlar tarafından kurulan Sanitas Sağlık Vakfı Başkanı Recep Aydınlı, Türklerin sağlık alanında karşılaştıkları en büyük engelin dil sorunu olduğunu belirterek, "Doktorla iyi iletişim kurulamadığı zaman yanlış teşhis ve tedavi oluyor. Bu durum hastalarda ciddi sorunlara yol açabiliyor" dedi.

Aynı zamanda aile hekimi olarak görev yapan Aydınlı, başkanlığını yaptığı vakfın Lahey'de yaptığı toplantıdaki konuşmasında, özellikle birinci nesil Türklerde dil sorununun daha yüksek olduğunu ve bunun zaman zaman tamiri zor hasarlara neden olduğunu ifade etti.

12 yıl önce kurdukları vakıfları kanalıyla Türklerin sağlık alanında yaşadıkları sorunlara çözüm bulmaya çalıştıklarını belirten Aydınlı, "Özellikle birinci nesilde dil sorunu devam ediyor. Hasta doktoru veya doktor hastayı anlayamadığında bazen ciddi sorunlar oluşuyor. Örneğin yanlış ilaç alımına yol açabiliyor. İlacı ne zaman ne kadar kullanacağı konusunda hasta sıkıntı yaşayabiliyor. Yanlış ilaç kullanımı önemli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Örneğin Türk toplumunda Hollandalılara oranla şeker hastalığı daha fazla, ilacı dozunda ve doğru kullanmadığınızda bunun ağır tahribatlara yol açması mümkün. Bu önemli bir nokta, buradaki sorunların giderilmesinde kontrol mekanizmasına önemli sorumluluk düşüyor" diye konuştu.

İletişim kaynaklı sorunların giderilmesine önem verilmesi gerektiğine işaret eden Aydınlı, bu konuda şu tavsiyede bulundu: "Bu tercümanlar aracılığıyla çözülebilir, ayrıca doktorların da iyi bilinçlendirilmesi gerekir. Özellikle kültürel farklılık taşıyan kişilerin hastalıkla yaşam biçimleri farklılaşabiliyor. Yeme içme kültürü mesela. Doktorun bunun bilincinde olması çok önemli. Çünkü tedavi şeklini değiştirebilecek argümanlar bunlar."

Kronik hastalıklar yabancılarda daha çok

Şeker ve yüksek tansiyon gibi kronik hastalıkların Hollandalılara oranla yabancılarda daha çok görüldüğünü kaydeden Sanitas Vakfı 2. Başkanı Reis Kurt ise, bu hastalıkların tedavisinde sağlıklı bir iletişim öneminin hayati derecede olduğunu söyledi.

Kurt, iyi bir izahat olmadığı, hasta hekim ilişkisi sıkıntılı olduğu durumlarda tedavide ciddi risklerin oluşabileceğini ve kaliteli bir hizmet sunulamayacağı görüşünde. 

"İlaç kullanımında da, acil bir durumda da derdinizi iyi anlatamaz ve anlayamazsanız ciddi hasarlarla karşılaşabilirsiniz" uyarısında bulunan Kurt, şöyle konuştu: "Kalp krizi veya beyin kanaması şüphesiyle arandığı zaman dil sorunu olursa yanlış anlaşılmalar, yanlış teşhisler ve yanlış tedaviler ortaya çıkabilir, ki bunun örneklerini de duyuyoruz. İlk nesil amcalarımız, teyzelerimiz artık 70 yaş ve civarında. Bunlara şefkatle yaklaşıldığı zaman, 'amcacığım, teyzeciğim neyin var' dendiği zaman hem derdini daha iyi anlayabilir hem de ona daha çok yardımcı olabiliyorsunuz. Onların hastalıkları bir de tedavi edilecek cinsten değil, kronik. Sürekli tedavi ve ilaç gerektiren hastalıklar genelde. Motivasyonlarını yükseltmek lazım."

Türkler arasında bu tür sorunları yaşayanların oranın bir hayli yüksek olduğunu, bu konuda çok duyum aldıklarını ifade eden Kurt, geç ya da yanlış teşhis konulan hastalarla sık sık karşılaştıklarını anlattı. 

Yabancıların yoğun olduğu şehirlerin başında gelen Rotterdam'da bebek ölümlerinin üçüncü dünya ülkelerindeki oranlarla aynı seviyelerde olduğunu da hatırlatan Reis Kurt, "Özellikle yabancıların olduğu bölgelerde oran daha da yükseliyor. Anlattığımız sorunlar bu konuda da rol oynuyor. Hamilelik ve doğum sırasında sunulan hizmet bu topluma cevap vermiyor demek ki" diye konuştu.

Son yıllarda Hollanda'da tıp eğitim alan Türk gençlerinin sayısında bir artış yaşandığını ve bunun kısmen de olsa Türk yaşlıların yaşadıkları iletişim kaynaklı sorunlara çözüm olabileceğine değinen Kurt, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu beraberinde bazı güzellikler getiriyor. Neticede bizim Türk kafası dediğimiz, meseleye biraz daha pratik bakabilme sağlık alanında da kendini gösteriyor. Daha hızlı çözümler üretiliyor. Zannediyorum Hollanda toplumu Türk doktorlarının sayısının artmasından büyük manada fayda görecek. Edindiğim tecrübeler bu yönde."

AA