Ortadoğu'yu şekillendiren iki slogan
Gazeteci ve yazar Turan Kışlakçı, Dünyanın kalbi mertebesinde gördüğü Arap Dünyası'nda yaşanan Bahar rüzgarlarının tüm dünya nasıl etkilediğini kaleme aldı.
Arap Dünyası (Batılıların kavramıyla Ortadoğu) dünyanın kalbi mertebesindedir, burada meydaha gelebilecek her hangi bir değişim tüm dünyayı etkisi altına almaya müsaittir" diyen Gazeteci ve yazar Turan Kışlakçı'nın kaleme aldığı ve Arap ülkelerindeki halk ayaklanmalarının anlatıldığı ''Arap Baharı'' isimli kitapta Arap Baharından çıkartılması gereken 23 ders olduğu savunuluyor.
Mana Yayınlarından çıkan kitapta okuru önce 20. yüzyılın başına götüren Kışlakçı, Osmanlı'nın tarih sahnesinden çekilmesinden sonra batılıların Orta Doğu ve Afrika'yı nasıl şekillendirdiğini anlatıyor,
2010 yılının sonu ile 2011 yılının başında Tunus ve Mısır'da başlayan ve kısa süre içinde tüm bölgeyi etkisi altına alan halk hareketlerinde iki slogana dikkat çeken yazar, "Eş-Şa'b Yurid İskate'n Nizam (Halk rejimin düşmesini istiyor ve Eş-Şa'b Yurid İskate'r Reis (Halk Başkanın düşmesini istiyor) sloganlarının yeni bir siyaset dilinin doğduğunun açık kanıtı olarak gösteriyor.
Arapların hikayeleştirmeye olan düşkünlüklerinin ve bölgede lider sıkıntısı çekilmesinin doğurduğu sonuçların irdelendiği kitapta halk ayaklanmalarının nedenlerinin başlıklar halinde sunuluyor, Tunus'ta Zeynel Abidin Bin Ali, Mısır'da Hüsnü Mübarek, Libya'da Muammer Kaddafi'nin hataları teker teker sıralanıyor..
Kitabın yazarı Kışlakçı, Suriye başta olmak üzere diğer Arap ülkelerinde de er ya da geç devrimler yaşanacağını belirterek, Türkiye'de son 10 yılda yaşanan sessiz devrimin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos çıkışının Arap halklarını harekete geçirmede etkisi olduğunu kaydediyor.
Arap diktatörleri zenginlik ve ihtişam içinde yaşarken halkların sefalet içinde yaşadığını öne süren Kışlakçı, kitabıyla ilgili olarak, ''Arap liderlerinin çocukları ve aileleri, hafta sonlarını Paris, Londra, Washington, Madrid ve Roma'da geçirirlerdi. Avrupa başkentlerindeki alışveriş merkezleri ve 5 yıldızlı lüks oteller sırf onlara hizmet ederdi. Hatta Tunus devrik lideri Zeynel Abidin Bin Ali'nin eşi Leyla El Trablusi özel günleri için pastalarını dahi Paris'teki lüks pastanelerden getirtirdi. Kaddafi'nin oğulları, 5 yıldızlı otel odalarına meşhur kadın sanatçıları getirtiyor ve onlara milyon dolarlar dağıtıyordu. Arap liderlerinin birçoğunun batı bankalarında milyon dolarları olduğu gibi konforlu evleri de bulunuyordu.' ifadesini kullanıyor.
Kitapta Ortadoğu'ya statotükocu gözlükle bakan yazarların fikirleri ve yanılgıları da irdelenerek, Arap Baharı sonrası nasıl bir rejimin hakim olacağı konusunda fikirler beyan ediliyor...
2010 yılında Türk Arap İlişkilerinin nasıl olduğu özetlenen eserde aynı zamanda gelecekte Arap Dünyası ile sağlıklı ve kârlı ilişkiler için neler yapılabileceğine dair öneriler de yer alıyor...
(Haber 7)