Namaz kılmaya çok ihtiyacımız var

İnsanları namaza özendirmek amacıyla düzenlenen ‘Namazla Diriliş’ konulu panelde namazın dinin gereği, müminin miracı, cennetin anahtarı olduğu belirtildi

Enderun Eğitim Vakfı, doğru namaz kılmayı öğretmek ve Müslümanların namaz kılmasını sağlamak için ‘Namazla Diriliş’ paneli düzenledi. Panele Başak Elmas Mezunları Derneği, İlkadım Dergisi, Selçuklu Gençlik Derneği de destek verdi. Mevlana Kültür Merkezi Sema Salonu’nda gerçekleşen panele konuşmacı olarak Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak, Dursun Ali Taşçı ve İlahiyatçı-Yazar Ahmet Bulut katılırken, 5 bine yakın vatandaşta paneli izledi. Panelin başkanlığını yürüten İlahiyatçı-Yazar Ahmet Bulut, 4 yıldır ülkeyi ‘Namazla Diriliş’ programıyla gezdiklerini belirterek, kimin hangi görüşten olursa olsun tek amaçlarının Müslümanların doğru bir şekilde namaz kılmalarını sağlamak olduğunu kaydetti. Bu programlar kapsamında binlerce insana ulaştıklarına değinen Bulut, “Bütün kardeşlerimizin namazla buluşmasını istiyoruz. Asya ve Avrupa’da bu ay 30’a yakın program yaptık. Çevremize namazı anlatalım. Namazın görülmeyenin dışında dostları olduğu gibi düşmanları da var.

Dostlarından olalım. Öncelikle çocuklarımıza Allah’ı ve namazı güzel öğretilim. Çocuklara, camide oynadıkları gerekçesiyle kızmayalım. Cami jandarmalığı yapmayalım. Allah’ı sevdirelim. Çocukları Allah’la korkutmayalım. Çünkü Allah’ı cezalandırıcı gören çocuk namaz kılmaz” dedi. ‘Namaz kılmaya çok ihtiyacımız var’ diyen Gazeteci-Yazar Dursun Ali Taşçı da, iman etmenin evrenle bütünleşmek olduğunu kaydetti. İmanla namaz kılan Müslüman’ın evrendeki tüm varlıklarla iletişim içinde olduğunu anlatan Taşçı, şöyle konuştu: “Müthiş bir ibadet gerçekleştiriyoruz. Bahar mevsimindeyiz. Çocuklarımızı alıp onlara çevreyi gezdirelim. Allah’ın ölmüş bir ağacı nasıl tekrar yeşerttiğini gösterelim. Allah mutlak sevgidir. 60 yaşına kadar farklı bir dünyada yaşayan insan 60 yaşından sonra da gerçek dünyayı anlayacaktır. Buradaki en önemli neden çocukken o insanın anne ve babasından aldığı güzel bilgilerdir.

Onun için çocuklarımıza güzel şeyler öğretmeye gayret edelim.” Taşçı, secdesi olmayan bir toplumun mahvolma noktasına geldiğini aktararak, “Böyle toplumlar başka ilahlara kul olmuş toplumlardır. Sen ihya için çalışırsın diğerleri imha için çalışır. Namaz başımızdaki taçtır. Parayı başımıza taç değil, namazı taç etmeliyiz. Paranın kulu değil, Allah’ın kulu olmalıyız. Hz. Mevlana’ya ‘Şems geldikten sonra değiştin’ dediklerinde Mevlana şunları söylemiştir. ‘Şems gelmeden önce acıkırdım ve yedikten sonra doyardım. Şems geldikten sonra dünyadaki aç olan insanları hissetmeye başladım. Şems’ten önce üşüdüğümde giyinirdim, Şems’ten sonra üşüyen insanları hissetmeye ve onlarla birlikte üşümeye başladım’ demiştir. Onun için Allah’ı hissetmeliyiz. Namaz kılarken maneviyatla kucaklaşıp, tüm varlıklarla iç içe olmalıyız” diye konuştu.

Yalnız Allah’a kul olunması gerektiğine dikkat çeken Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak da yetimin hakkını yiyenlerden olunmamasını öğütledi. “Cennete girmek üniversite sınavından daha mı kolay?” sorusunu soran Dilipak, şunları kaydetti: “Allah bizden kul olarak sözümüzde durmamızı istiyor. Allah’ın kitabını okuyarak anlamalıyız, özümsemeliyiz. Kulaktan dolma bilgilerle din öğrenilmez. Allah, ‘kardeş olun’ diyor. Biz herkesle kavga ediyoruz. Eli yüzü yıkamakla cennete giremeyiz. Ezanın başında ‘Allahu Ekber’ deniyor. Allah mutlak iktidar sahibi. Allah adına iş yapmalıyız, Amerika, İsrail, başbakan veya cumhurbaşkanı adına değil. Onun için üniversite sınavına çalışır gibi Allah’a çalışmalıyız.

Kur’an ve ezanı anlamalıyız. Domuz yemek kadar domuzluk yapmakta yasak. Kendi hatalarımızı düşünmemiz gerekiyor. Dünya yıkılsa, bütün yakınlarını kaybetsen de ezan okununca abdest alıp namaz kılacaksın. Felç olsan dahi aklın yerindeyse namaz kılacaksın. Allah yeryüzünün her yerini mescit olarak yaratmıştır. Namaz kılarken yalnız ona sığınacağız.” Dilipak, Amel olmazsa cennetinde olmayacağını ifade ederek, fakat verilen amellerinin yerine getirilmesiyle herkesin cennete gideceğini bildirdi.