''Çarpıtılmış'' tarihin alternatifi: Tarih dergileri
Derin Tarih Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Armağan, Türkiye'de tarih dergilerinin, tarihi çarpıtılmış, ters öğretilmiş bir toplumun önüne farklı seçenekler sunduğunu belirtti.
Mustafa Armağan, ''Bence toplumumuz tarihle ilgili, hatta biraz fazla ilgili. Fakat bilgilenme kanallarında sıkıntı var'' dedi.
Armağan, nisan ayında yayın hayatına başlayan Derin Tarih Dergisi ve tarih dergiciliği konusunda, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Dünyada, Türkiye'deki kadar tarihiyle kavgalı çok az toplum bulunduğunu söyleyen Armağan, Türklerin tarihte kurdukları en ihtişamlı devlet olan Osmanlı İmparatorluğu'nun ders kitaplarında üçüncü sınıf bir devlet gibi anlatıldığını belirtti.
Armağan, ''Birkaç yıl önce Tayvan'a gittiğimde döner bir sahnede bize tarihlerinin paleolitik çağdaki oluşumunu animasyonlarla göstererek başladılar tarihlerini anlatmaya. Adamların 16. Yüzyıl'dan önce tarihleri yok ama onu nasıl büyütüp pazarlayacaklarını bilemiyorlar. Bizimse insanlık tarihinin akışını değiştiren taş gibi tarihimiz yerlerde sürünüyor'' diye konuştu.
Aslında değerli akademik çalışmalar yapıldığını, ancak bu göz kamaştırıcı bilimsel birikimin genel okuyucunun ilgi alanına bir türlü giremediğini ifade eden Armağan, akademik dünyadaki bu ciddi birikimden genel okurun faydalanmasını amaçladıklarını belirtti. Armağan, ''Bu hem akademisyenler, hem de okurlar açısından önemli olacaktı. İşte Derin Tarih'i çıkarırken hareket noktamız, sıradan okurun da tarihi nitelikli ve sağlıklı kaynaklardan okuma hakkının olduğuydu'' dedi.
Popüler ve akademik tarih çizgileri içinde Derin Tarih'in yeri konusunda Armağan, akademik birikimi geniş kesimlerin önüne açmak istediklerini ancak bunu tarihi sulandırmadan, magazinleştirmeye kaçma ucuzluğunu göstermeden başarmaya çalıştıklarını söyledi.
''Sunum popüler olsa da bilgiler sağlam ve sağlıklı olmalı''
Sağlam bilginin de geniş kitlelerce okunabileceği inancını dile getiren Armağan, sunum popüler olsa da bilgilerin daima sağlam ve sağlıklı olması, bu sürece iyi yazarlar, araştırmacıların da yazılarıyla katkıda bulunması gerektiğini vurguladı.
Sıradan okurun en üstün nitelikli bilgiyi hak ettiğinin altını çizen Mustafa Armağan, ''Okura bugünü anlamak için tarihe, tarihi anlamak için de bugüne bakın diyoruz. Tarih kesinlikle can sıkıcı bir alan değildir, yeter ki iyi işlensin ve anlatılsın. 'Tüm bildikleriniz tarih olacak!' derken kastettiğimiz buydu'' şeklinde konuştu.
Armağan, tarih dergilerinin bir yandan bugüne geçmişten pencere açarak insanların bakış açısını genişletirken, diğer yandan da o günkü sorunların anlaşılmasına katkıda bulunduklarını belirterek, örneğin Suriye konusu gündemde olduğunda, Suriye tarihi ve Esed ailesinin nasıl işbaşına geldiğine ilişkin bir çalışma ile okura bilgi genişlemesi imkanı sunulabileceğini; aynı zamanda da bugünkü olayların neden çıktığı sorusuna ışık tutulabileceğini kaydetti.
''Artık 'kötü tarih'in 'iyi tarih'i kovduğu dönemler geçti''
Bu topraklarda tarih dergiciliyle ilk tanışmanın, Osmanlı döneminde 1910 yılında Sultan Reşad'ın da katkısıyla çıkan Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası ile olduğunu ifade eden Armağan, şu bilgileri paylaştı:
''Sonra Belleten, Resimli Tarih Mecmuası, Tarih Dünyası, Hayat Tarih Mecmuası, Tarih ve Medeniyet, Tarih ve Düşünce, Popüler Tarih ve Yıllarboyu Tarih gibi dergiler çıkmış, halen de çıkan tarih dergileri var. Özellikle 1950'den sonra çıkan tarih dergileri çok okunmuş, tarihin sevilmesine katkıda bulunmuş. Bugün toplumda oluşan tarih algısına bu dergilerin olumlu ve olumsuz anlamda katkıları olmasının sebebi budur. Toplumumuzda tarihin okuldan değil de, okul dışı kaynaklardan öğrenilebileceği gibi bir alışkanlığın oluşmasına sebep olmuşlar. Tarihi bu kadar çarpıtılmış, ters öğretilmiş bir toplumun önüne farklı seçenekler koymuşlar. Yeni ufuklar açmışlar. Bence toplumumuz tarihle ilgili, hatta biraz fazla ilgili. Fakat bilgilenme kanallarında sıkıntı var. Sağlıklı bilgiye ulaşamıyor veya insanlar, halk zaten bilgiyi sulandırmazsan anlayamaz diye suyunun suyu türü bilgilerle idare etmelerini istiyor.''
Artık ''kötü tarih''in ''iyi tarihi'' kovduğu dönemlerin geçtiğini ve insanların ''iyi tarih'' istediğini söyleyen Armağan, kendilerinin de bu ''iyi tarih''i verecek ve ''kötü tarih''i kovacak dergilerin başlangıç noktası olmayı arzu ettiklerini belirtti.
Armağan, ''Bilgi toplumuna tarih alanındaki bu bilgisizlik yakışmıyor. Tarihin ayak seslerini duymakta olduğumuz dip dalgasını okura kim ulaştırırsa o kazanacak; buna inanıyoruz'' dedi.
AA
-
mete bilge 12 yıl önce Şikayet Etliberal tarih anlayışı mutlak doğru olan. sanki kendilerinin anlattığı tarih mutlak doğru. kafada sorular bırakmayı, insanları kendi tarihinden soğutmayı, siyasetin emrine verilmiş bir tarih anlayışının liberal temsilcileri,... diğerleri eğri de sizin ki dosdoğru mu?Beğen