100 Alevi dedesinin kutsal yolculuk heyecanı

Cem Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, 100 Alevi dedesinin, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'in himayesine aldığı organizasyonla çıkacakları kutsal yolculuğa ilişkin "İlk kafilede 100 belki biraz daha fazla Alevi dedesinin, Bektaşi babasının beraberce hem Necef'i hem Kerbela'yı, ardından Mekke ve Medine'yi ziyaret etmeleri, bunun Kültür ve Turizm Bakanlığının ve TÜRSAB işbirliğiyle, onların önderliğinde gerçekleşmesini gayet iyi ve doğru bir yaklaşım olarak karşıladık" dedi.

Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kültür ve Turizm Bakanlığının Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) işbirliğiyle 100 Alevi dedesini Necef'e, Kerbela'ya ve Umre'ye götürecek olmasının çok anlamlı bir adım olduğunu söyledi.

Kutsal yolculuğa katılacak tüm dedelerin Cem Vakfı üyesi olduğunu belirten Doğan, "Cem Vakfı bünyesinde yer alan Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanlığı var. Bu başkanlığın envanterinde Anadolu'da, Balkanlar'da, Avrupa'da yaşayan 3 bin 500'e yakın dedemiz bulunuyor. Dedelerin yüzde 95'i Cem Vakfı'nın envanterinde. Biz de bu envanterin içinden isimlere öncelik tanıyoruz. Sadece Türkiye içinden değil Avrupa'dan, Balkanlar'dan da dedelerimiz var, yolculuğa katılacak dedeler arasında" diye konuştu.

"Hükümet kanadının ilişkileri daha kurumsallaştırmak istediği kanısındayım"

Önümüzdeki aylarda projenin devamının geleceğini bildiren Doğan, "Hükümetin özellikle Şii dünya ile sürekli ve kurumsal bağlar oluşturmak istikametinde bir düşüncesi olduğunu hissediyorum. Daha önce de Sayın Başbakanımızın talebi üzerine Sayın Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu'yla birlikte Irak'a gitmem rica edildi. Ben de memnuniyetle kabul ettim ancak rahatsızlığım nedeniyle bu ziyarete katılamadım" ifadesini kullandı.

"Hükümet kanadının ilişkileri daha kurumsallaştırmak ve Cem Vakfı gibi Alevi dünyanın bugüne kadarki sorunlarını hükümete barışçı bir yolla, bundan önceki hükümetlere olduğu gibi, aktaran ve çözüm bulmaya çalışan bir kurumun devreye girmesinin tahmin ediyorum yararlı olduğunu düşündüler" diyen Doğan, şöyle devam etti:

"Yine hükümetin Batı'yla ilişkilerinden sonra yavaş yavaş komşu ülkelerle ilişkileri daha da pekiştirmek, geliştirmek ve bunu halklar arasındaki gelişen bir ilişki şekline dönüştürmek isteğine içten bakmaya, uygulamaya koymak istiyorlar; ben de memnuniyetle kabul ettim. İlk kafilede 100 belki biraz daha fazla Alevi dedesinin, Bektaşi babasının beraberce hem Necef'i hem Kerbela'yı, ardından Mekke ve Medine'yi ziyaret etmeleri, bunun Kültür ve Turizm Bakanlığının ve TÜRSAB işbirliğiyle, onların önderliğinde gerçekleşmesini gayet iyi ve doğru bir yaklaşım olarak karşıladık.

Düşünün ki yüzyıllardır beraber yaşadığımız bu bölgede insanlar birbirlerini tanımıyorlar, gidip gelmiyorlar. Oysa önemli bir Alevi kitlesi var Türkiye'de. Irak'ta da Alevilerin çok saygı duydukları, sevdikleri, inançlarının önemli bir bölümünü oluşturan Hz Ali, Hz Hüseyin gibi İslam liderleri, düşünürleri, İslamiyet için hayatlarını vermiş insanlar var ve gidip ziyaret edemiyorlar, çeşitli nedenlerden dolayı. O sebeple hükümetin açtığı bu yol doğru bir yoldur, çok gecikmiş bir yoldur. İran'la da aynı ilişkiler kurulmalıdır bence. Hem İran'da hem de Irak'ta önemli bir Şii nüfusu var. Türk halkı, bu halklarla çok yakın ilişkiler içinde olmadır çünkü bu bölgede geçen her şey iki halkı da derinden etkiliyor. Onun için ilişkileri daha da sıkılaştırarak belki ilerde daha büyük siyasal projelerin de gelişmesinin tabanı hazırlanabilir. Ben bir uluslararası politika hocası olarak bunun uygun olduğunu ve çok geciktiğini düşünenlerdenim. O nedenle memnuniyetle kabul ettim Vakıf Başkanı olarak. Sayın İstanbul Valisi de yolculuğa katılmak arzusunu iletti vakfımıza teşriflerinde ve eğer o günkü şartlar uygun olursa o da gelmek istiyor. "

"Devletimizle milletimizle kaynaşmak ne hoş..."

Necef'te başlayacak, Mekke ve Medine'ye kadar uzanacak yolculuğa katılacak Alevi dedelerinden Celal Özer de projeye destek verenlere ve önayak olanlara, bütün dedeler adına şükranlarını ve teşekkürü bir borç bildiğini dile getirdi.

Daha önce hiç Kerbe, Necef'e, Mekke ve Medine'ye gidemediğini anlatan Özer, "Arzuladığımız Kabe Beytullah'a yüz süreceğimiz için çok mutluyuz. İnşallah bunun devamı da olur ve o kutsal topraklara tüm dedelerimiz yüz sürer. Muhammed Mustafa'nın aşkıyla bir araya gelen bütün mezhep gruplarıyla hiçbir ayrımız, gayrımız yok. 'Eğer din İslamiyet ise, peygamber Hz. Muhammet, velimiz Hz Ali ise gerisi teferruattır' diyorum. Devletimizle, milletimizle kaynaşmak ne hoş, herkese nasip olsun; ayrımız, gayrımız yoktur" diye konuştu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TÜRSAB, yapacakları organizasyonla gelecek ay içinde 100 Alevi dedesini kutsal yolculuğa çıkaracak. Yolculuk Hz. Ali'nin kutsal mezarının bulunduğu Necef, Hz. Hüseyin ve 72 şehidin mezarlarının bulunduğu Kerbela üzerinden Mekke ve Medine'ye uzanacak.