22 yaşında hayatı belgesel oldu
Amsterdam doğumlu Türk kızı Karsu Dönmez'in, aile restoranından Carnegie Hall'e uzanan müzik serüveni ünlü yönetmen Mercedes Stalenhoef tarafından belgesele taşındı.
Amsterdam doğumlu Türk kızı Karsu Dönmez'in hayatı, genç yaşında Hollandalı bir yönetmen tarafından çekilen belgesele konu oldu. Müzik kariyerine 17 yaşındayken Amsterdam'daki aile restoranında başlayan Karsu, "Yaptığım işin önemsenip beğenildiği için bir belgesele konu olması çok sevindirici" dedi.
Hatay'ın Karsu köyünden 1970'de Hollanda'ya göç eden bir ailenin kızı olan ve Amsterdam'da dünyaya gelen Karsu Dönmez, 7 yaşında başladığı piyanodaki becerisini hızla geliştirerek 16 yaşında ailesinin restoranında bir yandan garsonluk yaparken diğer taraftan müşteriler için piyano çalıp şarkı söylemeye başlamış.
"Kısa sürede Hollandalı müşteriler beni dinlemek için restoranımızın kapısında kuyruklar oluşturmaya başladı" diyen Dönmez, kendisini dinlemeye gelen belgeselci Mercedes Stalenhoef tarafından keşfedilmiş.
"Altın Buzağı" ödüllü Stalenhoef, çok etkilendiği Karsu'nun müzik kariyerini 5 yıldır takip ederken, bu başarı hikayesinin belgeselini yapmaya karar vermiş. Karsu'nun aile restoranından New York'un dünyaca ünlü Carnegie Hall isimli gösteri merkezine uzanan müzik yolculuğunu görsele aktaran Yönetmen, genç yetenek Karsu'nun Hollanda ve dünyada tanınmasına büyük katkı sağlamış.
Çekimleri tamamlanan belgeselin ilk gösterimi yakında Hollanda'da yapılacak.
Avrupa'nın çeşitli ülkelerindeki Karsu'nun görüntülerini kaydeden Stalenhoef, Türk kızını Mart 2007'den Ocak 2012'ye kadar takip ederek tamamladığı belgeseli, binlerce film arasından Hollanda'nın ünlü Tuschinski 1 isimli sanat merkezinde gösterim için seçilmiş.
22 yaşında üçüncü defa Carnegie Hall'de
İlk defa 16 yaşında New York'un dünyaca ünlü gösteri merkezinde sahneye çıkan Karsu, geçtiğimiz hafta üçüncü kez Hollanda Amerikan Toplumu Vakfı sponsorluğunda aynı sahnede yer alarak genç yaşta tarihi bir başarıya imza attı. Carnegie Hall'de ilk defa yeni çıkan albümü "Confession"dan (İtiraf) parçalar seslendiren genç sanatçı, bazı Türkçe parçaları da caz ve funk müzik ile harmanlayarak sunduğu konserde çok etkili bir performans sergiledi.
"Kozmopolit bir şehirde büyümüş olmam ve farklı kültürleri erken yaşta tanımam sayesinde müziğimde çok sesliliği yakalayabildiğimi düşünüyorum" diyen 1990 doğumlu Karsu Dönmez, şarkılarını kendi yazıp besteliyor ve aranje ediyor. Albümünde, "yakından tanıdığı ve içindeki birden fazla karakterden kurtulmaya çalışan bir kadından" esinlenerek yazdığı "Crime" (Suç) isimli İngilizce parçasını dinleyen bir psikologdan duyduğu övgü dolu sözlerden çok memnun olduğunu aktaran genç yetenek, "Yaptığım müziğin gücünü hissetmek çok büyük bir haz" dedi. Karsu, müziğin birleştiriciliğine olan inancını ise Karadeniz Caz Festivali'nde tecrübe ettiğini şu sözlerle dile getiriyor:
"Dünyanın başka bir yerinde uçuk giyimli, siyah gözlüklü caz düşkünü bir genç ile başörtülü geleneksel giyimli bir ninenin yan yana sandalyede oturduğunu göremezsiniz. Karadeniz Caz Festivali'nde gördüğüm bu manzara beni müziğin birleştirici gücüne daha çok inandırdı."
İlk profesyonel konserini 19 yaşında 750 kişilik bir salonda verdiğini ve biletlerinin tükendiğini söyleyen Karsu, "O gün müziğe tamamen eğilmeye karar verdim" diyor.
Türkçe ezgileri caz ile birleştirmek
Türkçe şarkılar ile saz çalan babası üzerinden bir bağı olduğunu belirten genç sanatçı düşüncelerini, "Türk televizyonlarını seyrettiğimde, parçaları herkesin aynı tarzda okuduğunu gördüm. Onların orjinal yorumlarına saygım var ama, ben daha farklı bir şekilde yorumlamak istedim. Bizim müziğimizi caz düşkünü bir gencimiz de dinlesin istedim. Benim çaldığım şekliyle de o türküyü klasik haliyle tanıyıp sevenler de dinlesin, köydeki ninem de dinlesin, sevsin istedim. Bu yüzden Türk geleneksel müziğinin özünü kaybetmeden, caz ve funk arasında gidip gelen bir tarz oturtmaya çalışıyorum" şeklinde ifade ediyor.
"Kendi ezgilerimizi dünyaya taşımak gurur verici"
Yurt dışında Türk müziği yaparken bazen Laz parçalarını hep beraber söylediklerini aktaran sanatçı, "Kendi kültürümüzü tanıtmak, kendi ezgilerimizi dünyaya taşımak gurur verici, size ait olan bir müziğin başkaları tarafından sevilmesi ve söylenmesi çok güzel bir duygu. Bu da onlara biraz evrensel tatlar katmakla mümkün. Endonezya'da 500 gencin hep beraber 'Domates, biber, patlıcan' diye bağırması benim çok hoşuma gidiyor" ifadelerini kullandı. Karsu, grubundaki yabancı müzisyenlerin de bu sayede Türk müziğine ilgi duyduklarını şöyle anlattı:
"Bir müzisyen arkadaşım benimle çalışmaya başladıktan sonra Türk müziğine çok ilgi duydu ve şimdi Ney üflemeye başladı. Geçen akşam New York'ta bir restoranda Hollandalı müzisyen arkadaşlarımla kaşık ve çatallar ile 9-8'lik 'Gül Ali' parçasını çaldık. Bu çok hoş bir şey."
Ailesinin desteğini daima hissettiğini söyleyen Karsu Dönmez, "Anne babam beni hep destekledi. Birçok aile çocuğunun başarısını alkışlamakla yetinir. Benim ailem bundan daha ötesini yaptı. Bana önderlik yaptılar. Annem benimle birlikte dünyanın her yerine arkamdan koşturuyor. Endonezya konserime bütün aile beraber gittik" dedi.
İlk defa aile restoranında müzik dünyasına adım atan genç yetenek Karsu'nun annesi Birgül Dönmez kızının menajerliğini de üstlenirken, dünyanın her tarafına kendisi ile birlikte koşturuyor. Kızlarının başarısından anne-babası olarak çok mutlu olduklarını söyleyen Birgül Dönmez, Karsu için dünya çapında birçok plak şirketinin sözleşme yapmak istediğini ancak sözleşmelerin çok bağlayıcı olduğu için kızının albüm, baskı ve tanıtım işlerinden konser organizasyonlarına kadar bütün sorumluluğu kendisinin üstlendiğini söylüyor.
"Kendi ülkemde güzel konserlere imza atmak istiyorum"
Amsterdam'da doğmuş olsa da Karsu Dönmez, ailesinin geldiği topraklara ve kültürüne sıkı sıkıya bağlı.
İlk Türkiye konseri, Hollanda Büyükelçisi'nin daveti üzerine Avrupa Kültür Başkenti İstanbul projesi çerçevesinde gerçekleşen Karsu, Hollanda-Türkiye ilişkilerinin 400. yılı kapsamında konserler vermiş, Hollanda Kraliçesi Beatrix'in Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü Çankaya'daki ziyareti sırasında köşke davet edilmiş.
"En çok gurur duyduğum şey, Hollandalı müzisyen arkadaşlarımızla birlikte tamamen hayır amaçlı bir Türkiye konser turunu tamamlamış olmamız" diyen Türk kızı, bu yaz Hollanda'dan Ricciotti orkestrasıyla yaptığı Türkiye turunun kendisi için ayrı bir yeri olduğunu söylüyor.
Ankara, Kapadokya, Kırşehir ve Nevşehir'den geçerek Antakya'da sonlandırdıkları bir yardım konserleri serisine imza attıklarını söyleyen genç yetenek düşüncelirin, "Bazen yetim çocuklar yararına, bazen de 2 haftalık ömrü kalmış bir kanser hastası için konser verdik. Hatay'da Suriye'deki savaştan kaçan göçmenlere acılarını unutturmaya çalıştık. Bunlarla birlikte, köklerimizin uzandığı Hatay'ın Karsu Köyü'nde festival havasında verdiğimiz konser hayatımın en anlamlı konserleriydi."
Müzik yaşamının başında birçok başarıya imza atan Karsu Dönmez, birgün caz müziğinin en büyük isimlerinden biri olmayı, başarı basamaklarını çıkarken de sanatı ile ülke insanını ve kültürünü de taşımayı hedef edinirken, bu noktada büyüklerinden destek görmesinin oldukça önemli olduğunun altını çiziyor.