Ağız kanseri nedir? Belirtileri nelerdir ve en çok kimlerde görülür?
Ağız kanseri, en az bilinen kanser türlerinden ve teşhisi en geç olan hastalıklardan biridir. Genellikle 40 yaş üstü erkeklerde görülen ağız kanseri nedir ve neden olur? Özellikle alt dudağın üst kısmında patlak vererek ortaya çıkan ağız kanserinin belirtileri nelerdir? Peki, ağız kanseri nasıl tedavi edilir? İşte detaylar
Ağız kanseri baş ve boyun bölgesinde en çok görülen ikinci kanser türüdür. Diğer kanser türleri gibi yaygın olmasa da teşhisi zor olan ağız kanseri neden olur? Günlük hayatta yaptığımız pek çok yanlış neticesinde tetiklenen ağız kanser nasıl geçer? Dil, dudak, ağız tabanı, gırtlak vb. bölgelerde görülen lezyonlar ile belirtisi gösteren ağız kanserinin diğer belirtileri nelerdir? İşte, pek çok tehlikeyi beraberinde getiren ve yeni yeni duyulmaya başlanan ağız kanserine ilişkin tüm merak edilenler...
AĞIZ KANSERİ NEDİR?
Ağız boşluğunda ve ağzın gerisinde, orofarenks denilen bölgede görülen ağız kanseri, baş ve boyun bölgesinde ortaya çıkan en tehlikeli ikinci kanser türüdür. Ağız kanseri; dil, dudak, kemik, diş, orofarenk dediğimiz boğazın ve dilin gerisinde yer alan nadir görülen bir hastalıktır. Nadir görülmesine karşın oldukça tehlikeli olan ağız kanseri özellikle 40 yaş üstü yani orta yaş olarak tabir edebileceğimiz erkeklerde görülür. Kadınlarda da görülse de ağız kanserinde erkek hastaların oranı neredeyse kadınların iki katıdır.
Kansere neden olan hastalıklar çeşitlidir bunların bazıları başlangıçta kanserli hücre olmamasına rağmen zamanla kanserli hücreye dönüşme riski fazladır. Bir diğer grup ise kanserli hücre barındıran kanser türleridir bir diğeri ise vücutta başka yerde kanser görülmesi ile ağızda ortaya çıkan sekonder dediğimiz kanserlerdir bunların en sık görüleni ise % 90 oranla squamoz hücreli veya epidermoid karsinom dediğimiz kanser türüdür.
AĞIZ KANSERİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
- Ağızda acı veya tarifsiz bir ağrı
- Diş etlerinde, dilde veya ağız içindeki veya etrafında beyaz veya kırmızı renkli alanlar
- Ağız içinde dil ile hissedilebilen hassas, tahriş olmuş, kabarık veya kalınlaşmış alanların olması
- Ağızda veya boğazda tekrarlayan kanamalar ve iyileşmeyen yaralar
- Seste boğukluk veya boğazda yutulamayan cisim hissi
- Çiğneme ve yutma güçlüğü
- Ses değişikliği
- Dil ve çene hareketlerinde zorlanma
- Dil veya ağızın diğer bölgelerinde his kaybı, uyuşukluk
- Alt veya üst çenede meydana gelen şişlikler ve bunun sonucu mevcut protez uyumunun bozulması
- Ağız içinde sürekli beyaz lekeler (lökoplaki) veya kırmızı lekeler (eritroplaki) ortaya çıktığında bu lekeler öncü kanser koşulları (ardından kanser görülmesi muhtemel koşullar) olarak onaylanabileceğinden doktor veya diş hekimlerinin dikkatine sunulmaları gerekir.
AĞIZ KANSERİ NASIL ANLAŞILIR?
Ağız kanseri ilk başlarda sinsi bir şekilde ilerler. Hastalığın belirgin bir semptomu olacak şekilde ağrı hissedilmez. Bu durumda kişinin ağız kanserinin erkenden farketmesi güçtür. Ancak hastalığın ilerleyen devrelerinde ağız dokularının zarar görmesi ile beraber ağrılar baş gösterir. Bu nedenle ağız, diş, dudak ve benzeri bölgelerde meydana gelecek herhangi bir değişiklikte diş hekimine başvurmak elzemdir. Ayrıca düzenli periyotlar halinde diş hekimine kontrole giden kişiler bu konuda çok şanslıdır. Ağızda çıkan lezyonun direkt muayenesi veya küçük bir biyopsi teşhisi koydurabilir. Kanserin boyutunu belirlemek ve kemikleri veya diğer bölgeleri etkileyip etkilemediğini öğrenmek üzere Bilgisayarlı Tomografi veya MR taramaları faydalı olabilir.
Anlaşılması en zor olan kanser türü olan ağız kanserinin teşhisine yönelik önemli uyarılarda bulunan İSTANBUL Aydın Üniversitesi Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi Büyükçekmece Hastanesi’nden Ağız Diş Çene Hastalıkları Cerrahı Yrd. Doç. Dr. Selin Gaş,
"Genellikle, dil, dudak, ağız tabanı, diş eti, gırtlak, bademcik ve ya tükürük bezlerinin arkasında görülen lezyonlar ağız kanseri belirtisi olabilir. 3 hafta boyunca iyileşmeyen lezyonlara dikkat edilmeli. Hasta, ağız içerisinde 3 hafta ve üzerindeki bir süreçte geçmemiş bir lezyon fark ederse, aft olarak nitelendirilen ufak bir lezyon bile kısa sürede şekil ve boyut değiştiriyorsa, kanama varsa, şüphe duyulmalı ve derhal diş hekimine başvurulmalı. Ağız kanseri her zaman belirti göstermeye bilir ama ilerledikçe ağız kokusu ve diş dökülmeleriyle kendini gösterir” şeklinde konuştu.
AĞIZ KANSERİ NEDEN OLUR?
Kişiye rahatsızlık vermeden yavaşça ilerleyen ağız kanserinin belirli bir nedeni yoktur. Ancak kanser riskini artırıcı birçok faktör vardır. Örneğin, tütün ürünleri, alkol ve özellikle ağız dışı bölgelerde (dudak gibi) fazla güneş ışığına maruz kalınması gibi durumlar ağız kanserinin en büyük tetikleyicisidir. Bunun yanında kanserlerin pek çoğunda olduğu gibi ağız kanserinde de genetik yatkınlık önemli rol oynar. Ağız mukozasına zarar veren şeylerin ağız kanserine yol açtığı, hatta iyi huylu tümörün kötü huylu tümöre çevrildiği belirtiliyor.
SİGARA EN BÜYÜK TETİKLEYİCİ
Sağlığımıza verdiği pek çok zararla uzak durulması gereken sigaranın bir zararı daha ortaya çıktı. Ağız kanserinin en büyük tetikleyicilerinden olan sigara kullanımı diş etinin savunma mekanizmasını ortadan kaldırarak, bakterilere karşı mücadelesini ortadan kaldırır. Sigara verdiği ısı ve kimyasallarla ağız içinde keratin diye adlandırılan ağız içi dokunun sertleşmesini sağlayan yapının artmasın sonucu oluşan değişim ağız kanserine sebebiyet verebilir. Bunun yanında yalnızca tütün çiğneyenlerde dahi kullanmayanlara nazaran 50 kat daha fazla ağız kanserine yakalanma riski vardır.
SICAK ÇAY AĞIZ KANSERİNE NEDEN OLABİLİR
Sigaranın yanında sıcak çay, çorba tüketiminin de ağız kanserine yol açtığı söyleniyor. Ağız mukozasına zarar veren sıcak içecekler, ağız kanserinin önemli tetikleyicilerinden biridir. Buna kanıt olarak da Doğu Anadolu Bölgesinde sıcak çay ve çorba tüketimine bağlı olarak ağız kanseri görülme sıklığı gösteriliyor. Bunun yanında ömründe hiç sigara içmemiş bireylerde de ağız kanseri görülebilir, neden olarak ise sigara içilen bir ortamda bulunmuş olmak gösterilebilir.
AĞIZ KANSERİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Ağız kanserleri erken dönemde teşhis edilerek tedavi sağlanmazsa yayılarak sürekli ağrı, fonksiyon kaybı, tedavi sonrası düzeltilmesi mümkün olmayan yüz ve ağız deformiteleri, hatta ölümlere neden olabilir. Diş hekimine düzenli aralıklarla gidilmesi ağız kanserlerinin erken dönemde saptanması açısından da önemlidir.
Tedavi genelde tüm kanserli dokuların cerrahi müdahale ile çıkartılması, radyoterapi (kanser hücrelerini yok etmek için radyasyon kullanma), kemoterapi (kanserle savaşan ilaçlar kullanma) ya da bu yöntemlerin hep birlikte kullanılmasından oluşur. Bazı ağız kanseri türlerinde Fotodinamik terapi (PDT) denilen yeni bir tedavi de kullanılmaktadır. Bu tedavide kanser hücreleri yok etmek için lazer ışını ve ışığa duyarlı bir ilaç kullanılır.
Ağız kanseri erken tedavi edildiğinde iyileşme olasılığı yüksektir. Ameliyat sonrasında yumuşak dokuda veya deride bir takım rekonstrüktif ameliyat gerçekleştirmek veya kemikleri protezler ile değiştirmek gerekli olabilir. Tedavide ağızları değiştirilen hastaların onarıcı dişçilik, konuşma terapisi ve beslenme danışmanlığı hizmeti almaları gerekebilir. Tedavi sonrası konuşmaları veya görünümleri değişen kişiler için psikolojik destek de gerekli olabilir.