Oscar'a aday gösterilen '5 Kırık Kamera'

Burnat, AA muhabirine Ramallah yakınlarındaki Belin köyünde, Oscar adaylığı ve ödül töreninde yaşadıklarını anlattı.

Burnat, İsrail askerleri ile Filistinliler arasındaki mücadeleyi konu edinen ''5 Kırık Kamera'' adlı belgeselin ödül alamadığına üzülüyor. Burnat, ''Film çok güçlüydü, neden Oscar'ı kazanamadı ben ona şaşırdım'' diyor.

Mütevazı 3 küçük odadan oluşan evde, İmad ve oğlu Cibril'in Kurtlar Vadisi filminin oyuncuları ile beraber çekilmiş fotoğrafları ve filme konuk olan ''5 kırık kamera'' göze çarpıyor.

İşgal altındaki günlük hayatı kayda aldı-

Burnat, Hollywood'a uzanan hikayesini anlatmaya başlıyor: ''Ben İsrail'in işgalini yaşadım. İşgal altındaki günlük hayatı kayda almaya başladım.''

Soru: Amacınız neydi bunu yaparken?

İmad Burnat: ''Amacım farklıydı. Youtube'da ya da televizyonculara görüntüleri vererek onlara yardım edip tutuklananları, yaşananları göstermek, yayınlatmak istiyordum. Film yapanlar buraya geldikleri zaman bu çektiklerimi onlara yardım amaçlı verirken, bir arkadaşımdan bir öneri geldi. Bana 'onlar burada yaşamıyorlar, sadece birkaç gün durup gidiyorlar. Neden bunları kendin film yapmıyorsun' dedi. Ben de kendi günlük hayatımı çektim, kendi açımdan 7 yıl boyunca kaydettim. Günlük hayatımızı, oğlumu çektim. Zannedersem filmi de güçlü yapan bu oldu.''

Kurşunlara siper olan kamera yönetmenin hayatını kurtardı-

Soru: Neden filmin adı ''5 Kırık Kamera''?

İmad Burnat: ''Filmin adı burada çekim yaptığım kırık 5 kameradan geldi. Bu kameralar bazen 2 kez kırıldı, tamir ettim tekrar kırıldı. Bu 2005 yılındaki kayıtlara başladığım ilk kameramdı. İki kez mermi isabet etti. Bir tanesi hala içindedir, siz de görebilirsiniz, lensin yanında duruyor. Bu kamera aynı zamanda benim hayatımı kurtardı. O nedenle bu kamerayı sakladım. Diğer kırık kamera ise Yahudi yerleşimciler tarafından kırıldı. 10 tane yerleşimci birden bana saldırdı ve kameramı kırdı.''

Soru: Oscar'a nasıl başvurdunuz?

İmad Burnat: ''Film 2011 yılı sonunda bitmişti. Sonra Amsterdam'da 2 ödül aldı. Film çok başarılı bulundu. Daha sonra farklı ülkelerde, Amerika'da gösterildi. Adım adım ilerledi. Oscar çok uzun bir süreç. Önce Oscar filmleri toplanıyor. Alanında binlerce arasından oylandı. Son 5 arasına kaldı''

Soru: İsrailli yönetmenle nasıl bir araya geldiniz?

İmad Burnat: ''O köye geldi. Ben de bana yardım edecek birilerini arıyordum. 'Bana yardım eder misin?' dedim. O da kabul etti. Onu tanıyordum, o da bizlere destek için gelmişti. Artık amacım filmi tamamlayıp insanlara ulaştırmaktı.''

'Bir Filistinli'nin Oscar'a aday olmasını algılayamadılar''-

Soru: Oscar'a aday gösterildikten sonra ABD'ye nasıl gittiniz?

İmad Burnat: ''Yurtdışına Ürdün'den çıkış yaptım. Ürdün üzerinden uzun bir yolculukla Los Angeles'a gittik. Bizi havaalanında durdular, sorguladılar, davetiyemize baktılar, daha fazla delil istediler. İnanmadılar. Çünkü Oscar'a aday olmuş Filistin'den gelen birileri onlara tuhaf geldi. İnanmadılar.  Bir Filistinlinin 'Oscar törenine geldim' demesi onları şaşırttı. Michael Moore'u (Ünlü Amerikalı belgesel yapımcısı) aradım. O da Amerikalı yetkililerle konuştu.''

Soru: Moor'u önceden tanıyor muydunuz ?

İmad Burnat: ''Evet, tanıyordum ve o akşam evinde yemeğe davetliydim. Daha önce Michigan'da tanışmıştık.''

Soru: Amerika'ya ilk gidişiniz değildi o zaman?

İmad Burnat: ''Sadece bu yıl 6 defa gittim.''

Soru: Ne kadar süre sorgulandınız?

İmad Burnat:''Bir buçuk saatlik sorgu sonunda bırakıldık.''

-''Kırmızı halı üstünde Filistin'i temsil etmek onurdu bizim için''-

Soru: Sonrasında Hollywood'da ailenizle birlikte kırmızı halının üstünde yürürken ve tören sırasında neler hissettiniz?

İmad Burnat: ''Eşim geleneksel Filistin elbiseleri ve başörtüsüyle geceye katıldı, oğlum ve ben smokin giydik. Orada kırmızı halı üstünde Filistin'i temsil etmek onurdu bizim için.''

Soru: Film endüstrisini Yahudilerin kontrol ettiği söylenen bir alanda, Filistinli olarak aday gösterilmeniz sizi şaşırtmadı mı?

İmad Burnat: ''Film aday gösterildi. Pek çok kişi filmi izledi. Çok beğendiler. Oscar'a gideceğimizi biliyordum. Ama film neden Oscar'ı kazanamadı, ben ona şaşırdım. Film çok kuvvetliydi. Belki de siyasi nedenlerle alamadı. Çünkü insanlar filmi çok beğendi. Benim filmim ödülü alan ''Searching For Sugar Man''dan daha güçlüydü.''

Soru: Kimler arayıp tebrik etti?

İmad Burnat: ''Oradayken başbakanımız Selam Feyyad arayıp, tebrik etti. Dün köye gelerek, benimle konuştu. Ama Mahmud Abbas aramadı.''

Soru: Şimdiki hedefiniz nedir?

İmad Burnat: ''Belgesele devam''

Soru: Eğitiminiz nedir?

İmad Burnat: ''Üniversiteyi bitiremedim. Çünkü birinci intifada sırasında tutuklandım. Hapse girdim, 6 ay hapis yattım. 3 kez tutuklandım. 2006 yılında çekim yaparken tekrar tutuklandım, tekrar 2 ay hapiste kaldım. Daha sonra ev hapsine maruz kaldım. Köy dışına çıkamadım.''

Soru: Hiç Kudüs'ü gördünüz mü?

İmad Burnat: ''Hayatımda Kudüs'ü sadece 5 ya da 6 defa gördüm. Çünkü bize Kudüs'e gitmek işgal nedeniyle yasak.''

Soru: Gelecek için bir planınız var mı?

İmad Burnat: ''Oscar'dan sonra filmi yayınlatmak isteyen pek çok kişi var. Onlara bakacağım.''

İmad Burnat daha sonra AA ekibini, belgeseli çektiği köyün yanından geçen İsrail'in yaptığı ayrım duvarının yanına götürdü. Burnat, Yahudi Yerleşimcilere ait evleri gösterirken, ''Buralar bizim toprağımız ve bir gün gidecekler'' ifadesini kullandı.