Gül: Kıbrıs Türkiye'nin onur meselesi

TBMM Genel Kurulu’nda, bakanlığı bütçesi üzerindeki eleştirilere yanıt veren Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, hükümetin, dış politikada atılım içinde olduğunu ifade etti.
      Gül, Türkiye’nin 21. yüzyıla damgasını vuracak az sayıda ülke arasında gösterildiğini, küresel gündemi etkileyen önemli bir aktör haline geldiğini kaydetti. Gül, geçmişte, haksız olarak sorunların parçası olarak gösterilmeye çalışılan Türkiye’nin, artık çözümlerin ayrılmaz bir unsuru olarak görüldüğünü belirtti.
      Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecini de değerlendiren Bakan Gül, 3 Ekim’de 'tarihi dönemeç' alındığını dile getirdi. Gül, 'Yeni dönemin hızı ve sonucu, önemli ölçüde kendi reform sürecimizdeki ilerleme ve objektif üyelik kriterlerini yerine getirmedeki başarımıza bağlıdır' dedi.
     
     'TÜRKİYE, BOŞ ARSAYA BİNA YAPMIYOR'
      Üyeliğe ilişkin nihai kararın, zamanı geldiğinde Türk halkı ile AB üyesi haklar tarafından verileceğini kaydeden Gül, 'Önümüzdeki yıllar içinde objektif üyelik kriterlerini tam anlamıyla yerine getiren Türkiye’nin, siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan dinamik bir görüntü ortaya koyacağından kuşkumuz yoktur' diye konuştu.
      Dışişleri Bakanı Gül, tarama sürecinin başarılı şekilde sürdüğünü vurgulayarak, Türkiye’nin boş arsaya bina yapmadığına, mevcut sistemlerini reforme ettiğine işaret etti. Gül, bu süreçte haksız ve meşru olmayan tutumlara boyun eğmeyeceklerini bildirdi.
     
     'KIBRIS, ONUR MESELESİDİR'
      Abdullah Gül, Kıbrıs’taki son gelişmelere de yer verdiği konuşmasında, Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye’nin çıkarlarını koruyacak kapsamlı, adil bir çözüm peşinde olduklarını söyledi.
      Kalıcı çözüm için gerekli şeyleri yapmaya hazır olduklarını vurgulayan Gül, 'Ancak bu konuda gösterdiğimiz isteklilik ve yapıcı tutum, kimse tarafından yanlış algılanmamalı' dedi.
      'Kıbrıs sorunu, Türk dış politikasının onur meselesidir' diyen Gül, Kıbrıs Türk halkı ile ortak davanın, hiçbir zaman başka çıkarlar uğruna feda edilmeyeceğinin herkes tarafından bilinmesini istedi.
      Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, Kıbrıs Türk halkının umutsuzluğa kapılmasını önlemek için gerekli her türlü tedbirin alındığını ifade ederek, 'Bu dava, sadece Kıbrıs Türkleri’nin değil, hepimizindir' diye konuştu.
      Herhangi bir geri adımın söz konusu olmadığını vurgulayan Gül, kapsamlı bir çözüm bulmak için uğraşmaları gerektiğini anlattı.
     
     'KORKARAK, İÇİNE KAPANARAK DEĞİL'
      Gül, şöyle devam etti:
      'Biz uğraşalım ki, çözüm istemeyenlerin pozisyonu ortaya çıksın.
      Şimdiye kadar, ’adayı birleştirmek istiyoruz’ diyenlerin gerçek niyetleri ortaya çıksın, ki çıkmaya da başladı.
      Kapsamlı bir çözüme ulaşılmadan, adanın normalleşmesinin sağlanamayacağı her vesileyle vurgulanmaktadır. Bu tutum muhataplarımızca da benimsenmiştir. Çözüm için büyük fedakarlıkları göze alan ve bu yönde cesur adımlar atan Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız izolasyonun kaldırılması için yoğun gayretler gösterilmektedir.
      Rum tarafının engellemeleri nedeniyle, Kıbrıs Türk halkına bu konuda verdiği sözleri henüz tutamamış olan AB’nin taahhütlerini yerine getirmesini bekliyoruz.
      Bir yandan her alanda gösterdiğimiz gelişim ve sahip olduğumuz güç ve potansiyel sayesinde, bölgesel cazibe merkezi olduğumuzu ifade ederken, diğer taraftan AB yolunda ilerleyen bir Türkiye’nin bölüneceğinden korkmak, iç ve dış politikalarımızın bu korku üzerine inşa edilmesini savunmak, Türk halkına haksızlık ve gerçekçilikten uzaktır. Ülkemiz üzerinde oynanmaya çalışılabilecek oyunlara karşı hazırlıklı olmamız gerekmektedir. Ancak böyle bir sendroma girmek, Türkiye gibi büyük bir ülkeye haksızlık olur. Korkarak, içimize kapanarak değil, kendimize güvenerek, Cumhuriyet’in temelinde yatan demokrasi, insan hakları ve girişimcilik ruhunu güçlendirerek, dostlarımızla işbirliği yapmalıyız.'