Erdoğan: Ya biat edecekler ya da yok olacaklar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Paralel Yapı'nın ya devletin varlığını kabul edeceğini ya da yok olacağını söyledi.

Kuveyt dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, gündeme ilişkin konularda önemli değerlendirmelerde bulundu:

MGK'NIN DA GÜNDEMİNDE: Şu andaki operasyonda HSYK ne yaptıysa aynı şekilde, bu zincirde yakalananlardan kimisi açığa alınacaktır, kimisi meslekten men edilecektir. Bu ülkede bunlar ya bu devletin varlığını kabul edecekler ya da yok olacaklar. Biz bunu MGK olarak, tavsiye kararı ile hükümete bildirdik. Yarınki (bugün) MGK'da da gündemdeki yerini alacak. Bunlarla ilgili kararlılığımız sürecektir.

MAAŞLARI GERİ ALINMALI: (KPSS) Çalıntı sorularla devlete girenlerin hepsi izlenmektedir. Yasal olarak bunların görevden alınmalarda, kendilerine yapılan ödemelerin alınması, bütün bunların yapılmasına kadar faizleriyle birlikte tahsil edilmesine kadar konuşulması lazım. Hak etmediğiniz bir yere giriyorsunuz, birinin hakkını alıyorsunuz.

PARALEL-MUHALEFET İLİŞKİSİ: Bu yapı muhalefetteki tüm partilerle ilişki halinde. Bir meslektaşınız, Diyarbakır Belediyesi'ne arka kapıdan giriyor. Meşru bir iş yapsa, normal kapıdan girer. Arka kapıdan girdiği zaman burada bir şeyler var. Hayatta bir araya gelmeleri mümkün olmayanlar nasıl bir araya geliyorlar?

GÜVEN KAYBININ BEDELİ AĞIR OLUR: (Muhalefetin vaatleri) Biz iktidar olduğumuzda 2002'de asgari ücret 184 milyondu. Bu 184 milyona şahsiyet kazandırdık. 6 sıfırı attık, şahsiyet kazandı ve bugünlere geldik. Şimdi de sırtında yumurta küfesi olmayanlar ne diyor, 'asgari ücreti şuralara getireceğim' diyor. Devlet yönetmenin de bir ahlakı vardır. Türk milleti, hep dürüst siyasetçi arayışında olmuştur. Milletimizi aldatmak isteyenlere prim vermemek gerekir. Bu millet güvene, istikrara oy vermiştir. İnanıyorum ki yine 7 Haziran'da güvene ve istikrara oy verecektir. Güven kaybolursa, bedelini çok ağır öderiz.

EN İYİSİ TÜRK TİPİ BAŞKANLIK

RAHATSIZ OLUYORLAR: Dünyadaki başkanlık sistemi ile yönetilen ülkeler ile biz gelenek ve göreneklerimizi de ortaya koyarak, bunların en iyisi Türk tipi başkanlık sistemi dediğimde rahatsız oluyorlar.

ÇİFT KAMARALI YANLIŞ: ABD'deki başkanlık sistemi farklı, Latin Amerika'da farklı, Rusya'da farklı, Fransa'da farklı. Ben çift kamaralı yanlış diyorum. Tek kamaralı olursa neticeye çok daha hızlı gideriz diyorum. Milletvekili serçimi ile başkanlık seçiminin aynı yapılmasından yanayım. İki yılda bir seçim yapılmasına karşıyım. Bakın Amerika'da bu sıkıntı oluşturuyor. 5 yıl olsa istikrar, uluslarası sermaye istikrar ister. 2 artı 2 olsa, istikrar olmaz.

'KÜRT SORUNU YOKTUR'

SADECE KÜRTLER DEĞİL: Çözüm Süreci'ni sadece ülkemizdeki Kürt vatandaşlarımız için düşünürsek, yanlış yaparız. Türkiye'de sorunlar demeti vardır. Benim ülkemdeki tüm etnik unsurların sorunları vardır. Bunları çözmemiz lazım. Ülkemde sadece Kürt vatandaşlarımın sorunları yok ki, Türk vatandaşlarımın da sorunları var. Alevi vatandaşlar, aynı şekilde Roman vatandaşların. Kendi aralarında nedir diye sorulduğunda, bütünleşmiş bir sorunla karşımıza gelmiyorlar. 10 ayrı sorunla geliyorlar. Bütün bunları masaya yatırıp demokratik açılım olarak başladık, milli birlik ve kardeşlik olarak devam ettik. Son olarak Çözüm Süreci olarak taçlandıralım istedik.

BARAJI BAHANE ETTİLER: Cumhurbaşkanı olarak söylüyorum: Kürt sorunu dediğimiz zaman, Kürt sorunu yoktur. Biz bilelim, ne var? Devlette görev mi almıyorlar, siyaset mi yapamıyorlar? Önce bağımsız olarak başladılar, şimdi de parti olarak yapıyorlar. Baraj olayını bahane edip, bağımsız olarak giriyorlardı.

İŞİMİZİ SIKINTIYA SOKTULAR: Kürt vatandaşlarımızın ağırlıklı olarak yaşadıkları yerleri söylüyorum. 12 yıllık sürede ne götürülmedi? Eğitim, sağlığı, adaleti, tarımı, ulaşımı, enerjiyi alın, hangisini götürmedik. Tehditle önünü kesmek için, illegal yollarla işimizi sıkıntıya soktular. Hakkari Havalimanı açılacaktı, neredeyse 2.5-3 sene sarktı. Müteahhitler tehdit edildi. Sen oradaki Kürt vatandaşı, çalışanları kaçırıyorsun.

BÖLMEYE YÖNELİK ÇABA: Bu ülkede, Kürt vatandaşlarımızın sorunlarını çözmek gibi bir sorunları olmadı hiç. A'dan Z'ye bir belediyenin yapması gerekenleri yapmıyorlar. Belediye deyince, akla temizlik, su gelir. Bunlarda bunları göremezsiniz.

DEVLET GEREĞİNİ YAPAR: Daha önce dediler, 'biz silah bırakıyoruz.' Bıraktılar mı, yok. Bırakıp, çıkacağız dediler, çıktılar mı? Zaman zaman taraflar diye ifade kullanıyorlar. Kimsin de tarafsın. Bu ülkede tek başına devlet vardır. Siz vatandaş olarak haklarını alırsınız. Siz masaya oturamazsınız. Böyle bir masa yok. Böyle bir masa olduğu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmaz. İzleme Heyeti diye bir şey de yok. Devlete 'silah bırak' dersen, devlet silah bırakmaz. Devlet mal güvenliğini, can güvenliğini sağlayacak. Devlet bulduğu yerde gereğini de yapacaktır. İç Güvenlik Yasası'nın bu kadar hassas olarak çıkartılmasının arkasındaki neden de budur.