Vahdettin'in Atatürk'e verdiği Samsun talimatı

Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun yolculuğu hakkında şimdiye kadar çok şey yazıldı ve söylendi. Bugün bu sayfada Samsun yolculuğu ve yolculuk sonrası ile ilgili dört adet belge görüyorsunuz.

Vahdettin'in Atatürk'e verdiği Samsun talimatı
Vahdettin'in Atatürk'e verdiği Samsun talimatı
GİRİŞ 19.05.2018 08:48 GÜNCELLEME 19.05.2018 08:58
Bu Habere 80 Yorum Yapılmış

Mustafa Kemal Paşa’nın 1919’un Mayıs’ında yaptığı Samsun yolculuğu hakkında bugüne kadar çok şey yazılıp söylendi ve yolculuğun sebebi ile ilgili olarak ortaya türlü türlü iddialar atıldı...

Bugün bu sayfada Türk basınında ilk defa yayınlanan bir belgeyi görüyorsunuz: Sultan Vahideddin’in 30 Nisan 1919’da Mustafa Kemal Paşa’yı Samsun’daki Dokuzuncu Ordu Müfettişliği’ne tayini ile ilgili emrini, yani “irade”sini...

 

 

Padişahın imzasının sol üst tarafta bulunduğu belgede “Mülga (ilga edilmiş) Yıldırım Grubu Kumandanı Mustafa Kemal Paşa, Dokuzuncu Ordu Kıtaâtı (kıt’aları) Müfettişliği’ne tâyin edilmiştir. İşbu iâde-i seniyyenin (padişah emrinin) icrasına Harbiye Nâzırı (Savaş Bakanı) memurdur” deniyor.

Hicrî 22 Recep 1337 ve Rumî 30 Nisan 1335 yani 1919 tarihli padişah emrinde Sadrazam Damad Ferid ile Harbiye Nâzırı Şakir Paşa’nın da imzaları bulunuyor.

Bu karar, imzalanmasından beş gün sonra, 5 Mayıs 1919’da, o devrin resmî gazetesi olan “Takvim-i Vekayî”nin ilk sayfasında da yayınlanıp yürürlüğe girecekti...

Peki, Sultan Vahideddin böyle bir kararı niçin verdi? Hattâ daha açık şekilde sormak gerekirse Mustafa Kemal Paşa Anadolu’ya niçin gönderildi?

İKİ TEMEL SEBEP VARDI

Türkiye’de bir kesim, Paşa’nın Samsun seyahatini Sultan Vahideddin’in emri ile ve “memleketi kurtarmak” maksadı ile yaptığına inanır ve buradan hareketle de padişahın “Kurtuluş Savaşı’nın gizli mimarı” olduğu iddiasında bulunur.

Ama, o dönem ile alâkalı belgeler ve hatıralar ciddî şekilde incelendiğinde bunun böyle olmadığı, Mustafa Kemal’in Samsun’a gönderilmesinin ardında bambaşka düşüncelerin bulunduğu görülür.

Öncelikle arzu edilen, bölgenin Türk ve Rum sâkinleri arasında başlamak üzere olan çatışmaların önlenmesi, Samsun’un ve Dokuzuncu Ordu’nun yetki sâhasında olan diğer şehirlerin çatışmalar bahane edilerek ve Mondoros Mütarekesi’nin güvenlik gerekçeleri ile müttefiklere memleketin herhangi bir yerini işgal hakkı tanıyan meşhur 7. Madde’sine dayanılarak düşman askerlerinin işgaline uğramasının engellenmesidir. Sultan Vahideddin aynı zamanda görev bölgesinde kendi başına hareket ederek silâhlı bir mukavemet teşkil edeceğinden emin olduğu Mustafa Kemal Paşa’nın emrindeki güçlerden yeri geldiğinde istifadeyi ve yakın bir gelecekte başlayacak olan barış görüşmelerine de arkasında bu gücün varlığını hissettirerek oturmayı arzu etmektedir.

Anadolu’ya gönderilen tek yetkili zaten Mustafa Kemal Paşa değildir, daha başka paşalar da değişik yerlerde görevlendirilmişlerdir, bütün bu girişimlerin sebebi işte bu düşüncelerdir ama sonuca ulaşan Mustafa Kemal Paşa olmuştur.

BİR DEVLET OPERASYONU

Paşa’nın Samsun yolculuğu zaten gizli falan değildir, bir “devlet operasyonu”dur! Zamanın padişahı Sultan Vahideddin ile sadrazamı Damad Ferid Paşa hazırlıkların her aşamasında vaziyetten haberdar edilmişler, resmî yazışmalar gizli değil, açıkça yapılmış ve devletin elindeki en rahat gemilerden olan Bandırma da bu yolculuğa tahsis edilmiştir.

Mustafa Kemal Paşa, Samsun yolculuğundan seneler sonra, Bandırma Vapuru ile yola çıkmadan önce Yıldız Sarayı’nda Sultan Vahideddin’i ziyarete gittiğini anlatır ve görüşmelerini hatıralarında şöyle nakleder:

“...Yıldız Sarayı’nın ufak bir salonunda Vahideddin’le âdeta diz dize denecek kadar yakın oturduk. Sağında dirseğini dayamış olduğu bir masa ve üstünde bir kitap var. Salonun Boğaziçi’ne doğru açılan penceresinden gördüğümüz manzara şu: Birbirine muvazi (paralel) hatlar üzerinde düşman zırhlıları! Bordalarındaki toplar, sanki Yıldız Sarayı’na doğrulmuş! Manzarayı görmek için, oturduğumuz yerlerden başlarımızı sağa-sola çevirmek kâfi idi.

Vahideddin, hiç unutmayacağım şu sözlerle konuşmaya başladı:

- Paşa, paşa, şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin. Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir.

Elini demin bahsettiğim kitabın üstüne bastı ve ilâve etti:

- Tarihe geçmiştir.

O zaman bunun bir tarih kitabı olduğunu anladım. Dikkatle ve sükûnla dinliyordum:

- Bunları unutun, dedi. Asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa, devleti kurtarabilirsin!

...Kendisine basit cevaplar verdim:

- Hakkımdaki teveccüh ve itimada arz-ı teşekkür ederim. Elimden gelen hizmette kusur etmeyeceğime emniyet buyurunuz.

- Merak buyurmayın efendimiz, dedim. Nokta-i nazar-ı şâhânenizi (görüşünüzü, düşüncenizi) anladım. İrâde-i seniyeniz (emriniz) olursa hemen hareket edeceğim ve bana emir buyurduklarınızı bir an unutmayacağım.

‘Muvaffak ol!’ hitâb-ı şahânesine mazhar olduktan sonra, huzurundan çıktım”...

Samsun operasyonu işte böyle başladı ama Mustafa Kemal Paşa ile sarayın ve Bâbıâlî’nin ilişkileri sonraki aylarda giderek bozuldu...

İlişkilerin içinden çıkılmaz hal aldığı günlerde İstanbul’un verdiği ve tarihimiz bakımından büyük “ayıp” teşkil eden bazı kararların belgelerini de yine bu sayfada görebilirsiniz.

Murat Bardakçı - Habertürk

Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a hareketinden birkaç hafta önce. Üniformasındaki kordonlar, Sultan Vahideddin’in “fahrî yaveri” olduğunu gösteriyor.

Vahideddin, 1917’de veliahd olduğu sırada yaptığı Almanya ziyaretinde. Hemen arkasında, ziyarete ordu temsilcisi olarak katılan Mustafa Kemal Paşa var. Vahideddin ile Mustafa Kemal’in beraber göründükleri tek fotoğraf, budur.

Mustafa Kemal Paşa’nın 30 Nisan 1919’da Samsun’daki Dokuzuncu Ordu Müfettişliği’ne tayin emrinin orijinali. Sol üstte Sultan Vahideddin’in, altta Sadrazam Damad Ferid ile Harbiye Nâzırı Şakir Paşa’nın imzaları

Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkmasından kısa bir müddet sonra İstanbul ile ilişkilerinin gittikçe bozulmasının ardından, Kuvâ-yı Milliye’nin güçlenmesini önlemek maksadı ile Saray ve Bâbıâlî’nin aldığı kararların yine Sultan Vahideddin’in imzasını taşıyan tasdik belgeleri (üstten): 9 Ağustos 1919’da Mustafa Kemal Paşa’yı askerlikten ihraç edip rütbelerini ve madalyalarını alan irade (Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, İ. DUİT. 178/30-1), 4 Şubat 1920’de madalyalarının iadesi iradesi (İ. DUİT. 163/31) ve Mustafa Kemal Paşa ile arkadaşları hakkında verilen gıyabî idam kararını 24 Mayıs 1920’de tasdik eden diğer irade (İ. DUİT. 175/46-1).

YORUMLAR 80
  • Cahil birisi 2 yıl önce Şikayet Et
    Sofya görüşmeleri hakkında tarih detay vermez neden?
    Cevapla
  • tarihci 2 yıl önce Şikayet Et
    Sofya görüşmeleri neymiş? biri bir şey söyledi atladınız muhtemelen
    Cevapla
  • ...... 6 yıl önce Şikayet Et
    Bu ülke kolay kurulmadı. Binlerce şehit ve gazi. Açlık sefalet cabasi....şimdi ne olduğu belirsiz kişiler bunları yok sayacak, yalanmış gibi yapılan savaşları sahte bir kaç Yunan ile savaştık diyecek kadar hain ve cahil.
    Cevapla
  • G.GUNES 6 yıl önce Şikayet Et
    Ebediyete intikal etmia insanlarin arkasindan konusmayi birakabilsek daha ilerilere gidebilecegiz. Birakin artik Sultanlari Paşalari. Herbiri zamaninda iyi kotu kararlar almis olabilir. Bunlari tekrar tekrar sorgulamak bize birsey kazandirmaz. Bizler gelecegimize bakalim.
    Cevapla
  • Danismend 6 yıl önce Şikayet Et
    Gecmiste yapilan hatalari bilirsen gelecegine bakarken ayni hataya dusmezsin
    Cevapla
  • Galip 6 yıl önce Şikayet Et
    Eğer ölen insanlar konuşulmasaydı tarih denen bir bilim olmazdı.Katı gerçek şudur dünyayı ölüler yönetir.Yönettikleri için sorgulanırlar ve eleştirilirler.İnsanları yöneten ve yönlendiren ideoloji ve doktrinlerin fikir babalarının tamamı ölmüştür ama insanlar hala onlar için canını verir.
    Cevapla
  • cevdet 6 yıl önce Şikayet Et
    geçmişide unutmayalım
    Cevapla
  • Ali 6 yıl önce Şikayet Et
    Tarihini bir daha okuyup da gelin Ne kadar Türkiye Cumhuriyeti düşmani varsa topanmış
    Cevapla
  • abdulhamit 4 yıl önce Şikayet Et
    yalan tarihi 100 yıldır okuyoruz
    Cevapla
  • vatandaş03 6 yıl önce Şikayet Et
    vatandaş 2 gibi bir durum da ben de var ankara kızılcahamamın bir dağ köyü köyde medrese var. 1940 lı yıllara ait vergi makbuzlarının arkasında osmanlı alfabesi ile kurşunkalem kullanılarak notlar alınmış ve yine aynı sistemle 4 işlem yapılmış araziden çıkan arpa ile ilgili
    Cevapla
  • Sami Yuce 3 yıl önce Şikayet Et
    Vahdettin İstese Mustafa Kemal ve Arkadaşlarını hapse de attırır İdam da ettirirdi. Ama onu Yıldız sarayında ağırlayıp Özel görev verdiği ATATÜRK'ün hatıraların da da geçiyor. İNGİLİZ ve diperleri istermi
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Elazığ depremi sonrası konuştu! Profesörden ürküten açıklama
A Milli Takım'ın aday kadrosu açıklandı